Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu’nun Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba ile Ortak Basın Toplantısı, 6 Ocak 2012, Ankara
Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu’nun Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba ile Ortak Basın Toplantısı, 6 Ocak 2012, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU- Değerli basın mensupları dost bir ülkeden çok değerli bir arkadaşımı, Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba’yı ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Türk Japon ilişkileri istisnai ilişkilerdir. Coğrafi uzaklığa rağmen bu derece köklü ilişkilere sahip olan nadir ülkeler arasındayız. Ertuğrul faciasıyla başlayan ama daha öncesine de giden tarihi dostluğumuz, geçen yıl yaşadığımız iki deprem dayanışması ile tekrar bir dayanışma ile iki milletin kader ortaklığını bir kez daha ortaya koyduk. Ben her şeyden önce 11 Mart’ta değerli meslektaşımın, değerli dostum Ko’nun memleketi olan Fukişima’da etkisini gösteren o büyük deprem faciası dolayısıyla Japon halkına taziyelerimizi bir kez daha iletmek istiyorum.

Van depremi dolayısıyla Van’a gelerek Van’daki dostlarıyla kader birliği yapan ve burada vefat eden Sayın Asuji Mıyazaki’yi bir kez daha minnetle anıyorum. Ve onu Ertuğrul şehitlerin yanında, kendi şehidimiz olarak gördüğümüzü bir kez daha ifade etmek istiyorum. Onun adı Van’da bir parka da verildi ama esas adı gönüllerimizde silinmeyecek şekilde yer aldı. Bu faciada yaralanan onun yakın arkadaşı Miyuki Konnai’ye de bir kez daha teşekkür ediyorum. Değerli dostumun 2012 yılının ilk ziyaretini ülkemize yapmış olmasından, benim de 2012 yılında ilk kabul ettiğim misafir olmasından duyduğum memnuniyeti de ifade etmek istiyorum. Bu dostluğumuzun bir nişanesidir. 2012 yılı Türk ve Japon halkları için barış mutluluk ve refah yılı olmasını diliyorum. Biraz önce görüşmelerimizin ilk aşamasını tamamladık. Öğleden sonra da yemekte daha sonra da hemen hemen bütün gün birlikte olacağız. Bu görüşmelerde vardığımız önemli bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türk Japon ilişkilerini rutin ikili ilişkiler bağlamından çıkararak güçlü mekanizmalarla desteklenmiş stratejik bir ortaklığa dönüştürme konusunda karar aldık. Bu çerçevede iki bakanlığımız arasında derinleştirilmiş stratejik işbirliği için bir mekanizma geliştirmeye karar verdik. Bu çalışmaları da inşallah benim bahar aylarında Japonya’ya yapacağım ziyarette bir anlaşmaya dönüştüreceğiz. Böylece iki bakanlık arasında yıllık Dışişleri Bakanları ziyaretleri, diplomatlar arasında staj, değişim programları ve birimler arasında istişare toplantıları gerçekleştirilecek, ayrıca birçok bakanlığın ve kurumun katıldığı kurumlararası stratejik işbirliği toplantıları yapılacak.

Ekonomik ilişkilerimiz, ticaret hacmimiz potansiyelimizin çok gerisinde, bunun farkındayız ve bunu daha da ileriye götürmeye kararlıyız. Bu çerçevede de Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması ve Serbest Ticaret Anlaşmalarını bir an önce tamamlamayı planlıyoruz. Geçen ay Başbakan Yardımcımız Sayın Babacan’ın Japonya ziyaretinde önemli bir ivme kazanılmıştı, bunu sürdüreceğiz. Güvenlik, savunma ve kültürel alanlarda da ilişkilerimizi daha da yaygınlaştıracağız. Japon yatırımlarının Türkiye’de artması için aynı perspektife sahibiz, Japon şirketleri Türkiye’de kendi ülkelerinde gibi faaliyet göstermektedirler. Bunların sayısının ve yatırımlarının artmasına önem veriyoruz. Ayrıca ikili ilişkiler dışında bölgesel ilişkileri de bugün öğleden sonra konuşacağız. Biz Türkiye olarak Japonya’yı bütün bölgesel alanlarda önemli bir ortak olarak görüyoruz, stratejik bir ortak olarak görüyoruz. Özellikle de Japonya’yla ortak bir Asya stratejisi geliştirmesine büyük bir önem atfediyoruz. Asya’nın doğusunda ve batısında G-20 üyesi olan dinamik ekonomilere sahip iki ülkenin birlikte geliştireceği Asya stratejileri kıtamıza da yeni ufuklar açacaktır. Bunun yanında Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika gibi bölgelerde de ortak çalışmalar yapmaya büyük önem veriyoruz. Ve nihayet küresel alanda, BM zemininde, nükleer silahsızlanma konusunda ortak bir platformun kurucusuyuz. G20 ile beraber çalışıyoruz. Diğer birçok uluslararası ekonomik ve siyasal girişimlerde de bundan sonra birlikte, aktif rol almaya kararlıyız. İşbirliğimizi bu anlamda da geliştireceğiz.

Ben tekrar kendisine hoş geldiniz diyorum ve ülkemizde yılın ilk günlerini mutluluk içerisinde geçirmesini diliyorum.

JAPONYA DIŞİŞLERİ BAKANI KOİCHİRO GEMBA: Japonya’nın Dışişleri Bakanı olarak Türkiye’yi ziyaret edebilmekten etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum ve sıcak karşılamanız için içtenlikle teşekkür ederim. Geçen sene mart ayında meydana gelen büyük doğu Japonya depreminden sonra Türkiye büyük destek sağlamıştı. Türk hükümeti olarak da halk tarafından da çok büyük destek sağlanmıştı. Tekrar teşekkür etmek istiyorum. Türkiye, Japonya gibi çok depremler olan bir ülke. Geçen sene Ekim ayında Türkiye’nin doğu bölgesinde meydana gelen depremden dolayı tekrar geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Japonya’dan Bay Miyazaki kurtarma faaliyetlerini göstermek için Türkiye’de bulunduğu sırada maalesef hayatını yitirmişti. Bununla beraber Bayan Konnai’de maalesef yaralanmıştı. Ama onlara karşı Türkiye hükümetinin gösterdiği, Türk halkının gösterdiği bu ilgi ve destek için içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Asya, Ortadoğu, Orta Asya ve Avrupa’nın kesiştiği stratejik noktada yer alan Türkiye, Japonya için çok önemli bir ülkedir. Sayın Davutoğlu ’da aktif bir şekilde önemli rol oynamakta. Bu tip önemli rolü oynayan Türkiye ile Japonya’nın ortak ilişkilerini daha da güçlendirmek istiyorum. G-20’nin üyesi olan, son senelerde uluslararası toplum içinde gittikçe önem kazanan Türkiye ile Afganistan’da istikrara yönelik çalışmalar ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve silahsızlandırma girişimi gibi çok sayıda küresel diplomatik meseleler için beraber çalışmıştık. Bundan sonra da bu işbirliğini daha da geliştirmek istiyoruz ve çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz.

Ben bakan olduktan sonra çeşitli ülkeleri ziyaret etmiştim. Ama o ülkelerin çoğu Asya ya da Pasifik bölgelerinde bulunan ülkelerdi. Bugün ilk defa Asya Pasifik bölgesinin dışında ki bir ülkeyi ziyaret ediyorum ve o ülke olarak Türkiye’yi seçtim. Türkiye’ye karşı hislerim ve Türkiye’nin çok önemli bir ülke oluşu nedenleri ile Türkiye’yi seçtik. Yine çok kısa bir süre içerisinde Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu ile görüşmemiz oldu. Türkiye ile Japonya arasındaki ikili ilişkiler ve siyasal, ekonomik, kültürel, teknolojik ve diğer alanlarda bundan sonra da ilişkilerimizi geliştirmeye karar vermiştik. Özellikle ekonomi alanında; altyapı projeleri, örneğin; üçüncü boğaz köprüsü, Fatih projesi, hastane projeleri, uzay teknolojisine kadar gelişen işbirliği olasılıklarını konuştuk. Bundan sonra çalışma yemeğinde de Ortadoğu ve Asya’daki gelişmeler başta olmak üzere küresel meseleler hakkında Sayın Davutoğlu ile fikir alışverişinde bulunacağız. Sayın Başbakanı ziyaret etmek için İstanbul’a geçeceğiz. Ve o sırada Sayın Davutoğlu ile beraber uçakla İstanbul’a gideceğiz. Bir gün boyunca birarada olacağız. O sırada herhalde kendisine Ahmet diye hitap edebilirim diye düşündüm. Kendisi de bana Ko diye hitap edebilir. Bu şekilde iki bakan arasında ki ilişkilerin daha da geliştirilmesine ve Türkiye ve Japonya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine de çok fayda sağlayacağımızı düşünüyorum, teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU : Ben de çok teşekkür ediyorum değerli arkadaşım KO’ya.

SORU : Ben iki Bakana da birer soru sormak istiyorum; önce Dışişleri Bakanı Sayın Gemba’ya soracağım. İlk sorum nükleer santraller konusunda. Özellikle nükleer alanındaki işbirliği anlaşması hakkında bir soru sormak istiyorum; Japonya’da şu anda kamuoyu nükleer santrale karşı çok büyük bir tepki göstermekte. Ama öte yandan Türk yetkililerden de işbirliği için talepler oluyor. Bu iki konu arasında ki dengeleri nasıl tutuyorsunuz. Sayın Davutoğlu’na da bir soru sormak istiyorum. Türkiye olarak bu Fukuşima’daki santral kazasından sonra da hala Japonya’yla işbirliği geliştirme konusundabir istekde bulunuyor musunuz?

JAPONYA DIŞİŞLERİ BAKANI KOİCHİRO GEMBA: İlk başta maalesef geçen sene Fukuşima santralinde bir kaza olmuştu. Ama bu geçen sene meydana gelen nükleer santral kazasından kazandığımız tecrübelerimizi tüm dünyayla paylaşmanın çok olumlu olduğunu düşünüyorum. Başka ülkeler tarafında nükleer alanında işbirliği talep edildiğinde Japonya olarak önce o sözkonusu olan bir ülkenin nükleer enerjiyle alakalı bir strateji yada nasıl bir politika izlediğine bakmak lazım. Ondan sonra o ülkenin Japonya’ya karşı güvenve beklentisi, o ülkeyle Japonya arasındaki ikili ilişkiler gibi şeylere bakarak kapsamlı bir şekilde karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçen sene Türkiye’nin Başbakan Yardımcısı Sayın Babacan memleketimizi ziyaret etmişti. O sırada Sayın Babacan Türkiye’nin stratejileri, politikaları hakkında, özellikle de nükleer santral ile alakalı Türkiye’nin politikasını bize anlattı. O sırada tabi ki yenilenebilir enerji konusunda da çalışmalar yapılıyor. Ama o zaten yetmiyor. Onun dışında nükleer santralin Türkiye için çok gerekli olduğunu, nükleer santralsiz olmadığını tekrar tekrar anlattı. Onu da düşünerek biz bundan sonra Türkiye ile Japonya arasındaki işbirliği yapma olasılıklarını düşünmeye başladık.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU : Bildiğiniz gibi Fukişima depremi öncesinde Türkiye ile Japonya arasında enerji bağlamında çok yoğun bir ortak çalışma başlamıştı, yürüyordu. Iki ülke de büyük ve dinamik ekonomileriyle, enerji açıkları bağlamında ortak özelliklere sahip. Dolayısıyla, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji konusunda benzer perspektifte büyük bir ortak çalışma potansiyelimiz var. Fukişima depreminden sonra da Sayın Enerji Bakanımızın da açıkladığı gibi biz bu işbirliğini sürdürmeye kararlıyız, bu anlamda Japonya’nın tecrübelerinin bu işbirliğini daha da zenginleştireceğini düşünüyoruz.

SORU : Sevil Küçükkoşum, Hürriyet Daily News.Önce konuk Bakana sormak isterim; Fukişima faciasının ardından Türkiye’de yapılacak nükleer santral ihalelerine ilişkin müzakerelerden Japon firması TEPCO çekilmişti, ardından Japon tarafının yeni bir model oluşturup öneri getirmesi bekleniyordu. Bu model netleşti mi acaba, bunun hakkında bilgi verebilir misiniz? Sayın Davutoğlu’na iki sorum olacaktı.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU : İki soru mu?

SORU : Bir tanesi kısa bir soru olacak.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU : Peki.

SORU : Dün akşam itibariyle Türkiye’nin Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ tutuklandı ve bu birtakım tartışmalara yol açtı. Özellikle sizin Hükümetiniz döneminde atanmış bir Genelkurmay Başkanı olarak Sayın Başbuğ’un tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz acaba?

İkinci sorum da; dün İran’da yaptığınız görüşmelere ilişkin orada İran tarafının nükleer müzakerelere yeniden başlaması için Ashton’dan gönderilen mektuba resmi bir cevap gelmesi bekleniyordu ve siz sanırım bu konuyu yeniden gündeme getirdiniz. Onunla ilgili İran tarafının cevabı ne oldu acaba, resmi cevabı ne zaman vereceklerine ilişkin net bir bilgi verdiler mi size ve görüşmelerin ne zaman başlamasını bekliyorsunuz. Teşekkürler.

JAPONYA DIŞİŞLERİ BAKANI KOİCHİRO GEMBA : Maalesef sizin sorunuzu biraz anlayamadım, ama herhalde benim anladığım kadarıyla nükleer santralle ilgili konuları konuşurken nükleer santralin birkaç çeşidi var, bu konuyu konuşmak istiyorsunuz herhalde.

SORU : Sorum aslında şöyleydi: TEPCO’nun nükleer santral ihalesi görüşmelerinden çekilmesinin ardından Japon tarafının yeni bir model önerisiyle gelmesi, yeni bir ortaklıkla gelmesi bekleniyordu. Sizin de bu konuda bildiğim kadarıyla bazı açıklamalarınız vardı bazı ilgilenen firmalar, Japon firmalar olduğuna ilişkin. Bununla ilgili yeni bir teklifle gelecek misiniz, bu teklif modelini netleştirdiniz mi acaba?

JAPONYA DIŞİŞLERİ BAKANI KOİCHİRO GEMBA : Biz bu tip konuları bugün burada konuşmuyoruz maalesef. Bu konunun sorumlusu olan bizim Ekonomi ve Sanayi Bakanı bu konuya bakıyor, o yüzden biz bu konuyu şu andaki Türkiye ziyaretim sırasında konuşmuyoruz.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU : Birinci sorunuzla ilgili, Sayın Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir, bu hukuki süreçlerde de bu süreç devam ederken peşinen yargılarda bulunmak doğru değil. Önemli olan, bu hukuki sürecin en kısa sürede tamamlanması ve gereksiz spekülasyonların önüne geçilmesidir. Ümit ederiz bu hukuki süreç en kısa sürede tamamlanır. Ve hukuk devleti önünde bütün vatandaşlar zaten eşit konumdadır. Bu çerçevede ben hukuki sürecin bir an önce tamamlanmasının büyük önem taşıdığı kanaatindeyim.

İkinci soruyla ilgili olarak; dün zaten İran’da bu konuda bir açıklama yapmıştık. Bildiğiniz gibi Türkiye nükleer müzakerelere geçen Ocak ayında ev sahipliği yapmıştı son turunda. O günden bugüne de sadece karşılıklı mektuplasma ve yazışmalarla bu diyalog sürmüştü. Sayın Ashton da son görüşmelerimizden birinde bu sürecin tekrar başlatılmasına verdiği önemi vurguladı. Ben de dün İran tarafıyla bunları görüştüm. İran tarafı da bu konuda kararlı olduklarını, müzakerelerin yeniden başlatılmasında mutabık olduklarını ifade ettiler. Tekrar Sayın Ashton’la ve İran tarafıyla görüşmeler yapacağız. Ümit ederiz en kısa zamanda karşılıklı güçlü iradeyle, iyi niyetle bu görüşmeler tekrar başlar. Türkiye bu konuda her türlü katkı yapmaya hazırdır.