Ülkemizde bulunan geçici koruma altındaki Suriyelilere ilişkin olarak
Uluslararası Af Örgütü tarafından bugün (25 Ekim) yayımlanan raporda yer
verilen iddiaları reddediyoruz.
Türkiye, 3,6 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere, topraklarına sığınan
yaklaşık 4 milyon civarında yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmaya
devam etmektedir. Ülkemiz, çok sayıda ülkenin sınırlarına duvarlar ördüğü,
tel örgülerin arkasına saklandığı bir dönemde kapılarını ihtiyaç
sahiplerine açmıştır.
Bu kişilere en iyi şekilde ev sahipliği yaparken uluslararası
yükümlülüklerimiz uyarınca “geri göndermeme” ilkesine titizlikle
uymaktayız. Bu yaklaşımımızda herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Bu
çerçevede, Suriyelilerin ülkelerine zorla geri gönderildiğine, tehdit
edildiğine ve kötü muamele gördüğüne ilişkin olarak raporda yer verilen
iddialar gerçek dışı ve hayal mahsulüdür.
İlgili makamlarımız Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü geri
dönüşleri sürecini BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve sivil toplum
kuruluşlarıyla işbirliği halinde yürütmektedir. Nitekim Türkiye’nin
Suriye’de terörden temizlediği bölgelere bugüne kadar ülkemizden 365.000
civarında Suriyeli gönüllü olarak geri dönmüştür.
Ülkemiz, mültecilerin geri dönüşlerinin gönüllü ve güvenli bir şekilde
gerçekleştirilmesi ve bu sürecin uluslararası hukuka uygun olarak
yürütülmesi gerektiğini her fırsatta hatırlatmaktadır.
Suriye’de gerekli insani ve fiziki altyapı ile güvenlik koşullarının
sağlanması halinde, Suriyelilerin ülkelerine geri dönebileceğine
inanıyoruz. Esasen Barış Pınarı Harekatının amaçlarından biri de,
PKK/PYD/YPG terör örgütünün baskı ve zulmünden kaçan yüzbinlerce
Suriyelinin ülkelerine güvenli ve gönüllü dönüşlerini kolaylaştıracak
koşulların sağlanacağı bir güvenli bölge oluşturulmasıdır. Suriyelilerin
güvenli ve gönüllü geri dönüşleri sürecinin kolaylaştırılması konusunda
uluslararası topluma da önemli sorumluluklar düştüğünü düşünüyoruz.
Ülkemiz, Suriyelilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için gereken
adımları atmaya devam edecektir.