DHKP-C terör örgütünün 7 üyesi hakkında daha önce Kasım 2006’da Belçika Bruges Mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararı Belçika Yargıtay’ı tarafından 19 Nisan 2007 tarihinde bozulmuş ve DHKP-C terör örgütü mensupları Belçika’da işledikleri suçlara ilişkin olarak 8 ve 20 Kasım 2007 tarihlerinde Anvers İstinaf Mahkemesi’nde yapılan duruşmalarda tekrar yargılanmışlardır.
Anvers İstinaf Mahkemesi’nin 7 Şubat 2008 tarihinde davaya ilişkin olarak verdiği kararla sanıklar terör örgütü veya çete mensubu olma suçlarından beraat etmiş, içlerinden üç terörist belgede sahtecilik ve silah bulundurma suçlarından cezaya çarptırılmış, ancak cezaları tecil edilmiştir.
Cezaya çarptırılan terör örgütü mensupları arasında 9 Ocak 1996 tarihinde Özdemir Sabancı ve çalışma arkadaşlarının ölümüyle sonuçlanan suikastin faillerinden Fehriye Erdal da bulunmaktadır. Halen firarda olan Fehriye Erdal hakkında verilen hüküm adıgeçen teröristin Belçika’daki faaliyetlerine ilişkin olup, Erdal’ın Belçika Gand Mahkemesinin 29 Mart 2007 tarihli kararı uyarınca Türkiye’de işlemiş olduğu suçlardan dolayı Belçika’da yargılanmasına ilişkin hukuki süreç devam etmektedir.
Anvers İstinaf Mahkemesi’nin 7 Şubat 2008 tarihli kararının metni alındığında ayrıntılı olarak incelenecek ve temyiz etme imkanı olup olmadığı araştırılacaktır. Ancak aldığımız ilk bilgilere istinaden, anılan mahkemenin kararını verirken DHKP-C’nin Türkiye, Almanya veya Hollanda’da terörist faaliyetlerinin Belçika’daki davayı etkilemeyeceği değerlendirmesiyle hareket ettiği doğru ise, bu değerlendirmenin başta BM Güvenlik Konseyi kararları olmak üzere terörle uluslararası mücadelenin temel ilkelerinin bir ihlalini oluşturduğu şüphesizdir.
Mahkemenin bu değerlendirmesi DHKP-C‘yi Mayıs 2002’den bu yana terör örgütleri listesine dahil eden AB Konseyi kararları, dolayısıyla AB hukuku ile de çelişecektir.
Belçika mahkemesinin kararı teröre binlerce şehit vermiş Türk halkında tepkiyle karşılanmıştır. Bu tür kararların terör örgütlerini cesaretlendireceği kuşkusuzdur.