Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye muhalefeti içinde yer alan “Hepimiz Suriyeliyiz” Konferansı'nın Nusayri temsilcileriyle 14 Mayıs 2013 tarihinde biraraya geldi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki tüm kesimlere her zaman eşit yaklaştığını, hiçbir mezhepsel, dini veya etnik ayrım gözetmediğini, bu çerçevede Nusayrilere karşı bir tutumun da sözkonusu olmadığını, geçmişte Suriye rejimiyle ilişkilerin bunun bir kanıtı olduğunu vurguladı.
Bugün gelinen noktada Nusayrilere kapımızın daima açık olduğuna işaret eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, birçok defa Suriye'de Nusayrilere kaşı girişilecek her türlü olumsuz hareketin karşısında ilk Türkiye'nin olacağını söylediğini hatırlattı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Hepimiz Suriyeliyiz Konferansı” örneğinde olduğu gibi Nusayri toplumunun Suriye muhalefeti içinde yer almasının önemli olduğunu, zira bunun Suriye'deki devrimin halkın tüm kesimlerini içeren niteliğinin somut kanıtını teşkil ettiğini belirtti. Suriye rejiminin ülkedeki durumu bir mezhep çatışmasına dönüştürmek istediğinin altını çizen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, buna izin verilmemesi gerektiğini, Nusayri toplumunun Suriye muhalefeti içindeki varlığının buna engel olabilecek önemli bir unsur olduğunu kaydetti. Türkiye olarak Nusayriler dahil Suriye halkının tüm kesimlerine yardıma hazır olduğumuzu söyledi.
Hepimiz Suriyeliyiz Konferansı Yürütme Kurlu Genel Koordinatörü Tevfik Dünya ve Genel Sekreteri Yusuf Bassem ise, öncelikle Reyhanlı'daki terörist saldırıları kınayarak Türk halkıyla tam bir dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler. Saldırının arkasında Suriye rejiminin tahrik çabalarının bulunduğunun farkında olduklarını belirterek bunun amacına ulaşamayacağına inandıklarını kaydettiler.
Adıgeçenler ayrıca, Nusayri toplumunun temsilcileri olarak rejimin Suriye içinde ve bölgede bir mezhep çatışması yaratma çabalarına izin vermeyeceklerini vurguladılar. Nusayri toplumunun da halkın diğer kesimleriyle birlikte Suriye'deki devrimin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirttiler. Türkiye-Suriye ilişkilerinin köklü temelleri bulunduğunu ve kimsenin halklar arasındaki bu sağlam bağları bozamayacağını, Nusayriler olarak kendilerinin de Türkiye'ye büyük güven duyduklarını ve önümüzdeki dönemde daha yakın temas içinde olmak istediklerini kaydettiler.