Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas ile Ortak Basın Toplantısı, 24 Ocak 2025

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Sayın Kaja Kallas’ı ülkemizde ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Kendisine bir kez daha huzurlarınızda hoş geldiniz diyorum. Bugün kendisiyle, başta dış politika ve güvenlik konuları olmak üzere, çok kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik ve aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerinin bugünü ve yarınıyla da ilgili önemli konuları ele alma imkanımız oldu. Kendisi gerçekten son derece tecrübeli ve başarılı bir siyasetçi. Ben daha önce de başka yerlerde buluştuğumuzda kendisine başarılar dilemiştim, ama bu sefer basın önünde kendisine bu yeni görevinde üstün başarılar diliyorum, eminim kendisi bu görevinde çok başarılı olacak.

Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi AB üyeliği Türkiye için stratejik bir hedeftir. Bu konudaki siyasi irademizi Cumhurbaşkanımız 2023 Mayıs’ında tekrar seçildiğinde bir kez daha yinelemişti. Biz şimdi Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon sunmasını bekliyoruz. Geçmişte bazı Avrupalı liderler Türkiye’nin üyeliği konusunu kendi ülkelerinin iç siyaset malzemesi haline getirmişlerdi. Maalesef bunun sonucunu biz jeostratejik birtakım kayıplarla hem Avrupa Birliği hem Türkiye olarak ödemek zorunda kaldık. Oy kazanmak amacıyla yapılan kimlik siyaseti öngörülebilir ve rasyonel bir anlayışın yerini aldı. Neticede bu durum Türkiye’nin önündeki liyakate dayalı üyelik sürecini ortadan kaldırmış oldu.

Küresel sistemde ve bölgemizde yaşanan son gelişmeler Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki iş birliğinin önemini bir kez daha göstermektedir. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye olan yaklaşımını önyargısız, gerçekçi ve liyakat esaslı bir çizgiye çekmesi her iki tarafın da yararına olacaktır. 2024 Aralık ayındaki AB Genel İşler Konseyi’nde alınan bazı kararları olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. AB ile bir süredir Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğunun yeniden başlatılması ve Avrupa Yatırım Bankası’nın ülkemizdeki faaliyetlerinin önünün açılması konularını görüşüyoruz. Bu kararların süratle hayata geçirilmesi ve ülkemize yönelik kısıtlayıcı tüm tedbirlerin bir an önce kaldırılması yönündeki beklentimizi bugün kendisiyle tekrar paylaştım. Bu anlayışla, Yüksek Düzeyli Siyasi ve Sektörel Diyalog Toplantıları ile Ortaklık Konseyi toplantılarının yeniden başlatılması için Avrupa Birliği’nin gerekli iradeyi göstermesini bekliyoruz. Yerleşik istişare mekanizmalarından da tam olarak istifade etmeliyiz.

Diğer taraftan, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerine vakit kaybetmeden başlanılmalıdır. Böylece Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden dinamik bir gündem oluşturulması mümkün olacaktır.

Bizim için diğer öncelikli konu vize serbestisi diyalogunda ilerleme sağlanmasıdır. Görüşmemizde vatandaşlarımızın vize süreçlerinin kolaylaştırılması beklentimizi de mevkidaşımın dikkatine getirdim. Bu iki konuda da çalışmalara başlayarak süratle sonuç almamız önem taşımaktadır.

Buna ek olarak Avrupa Birliği ile göç iş birliğimizin adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde sahadaki yeni gerçeklere göre güncellenmesi gerekmektedir.

Değerli basın mensupları, Sayın Kallas ile bölgedeki gelişmeleri de ele aldık. Ukrayna’da yaklaşık dört yıldır devam eden savaşın artık bir dönüm noktasına yaklaştığını görüyoruz. Bu kapsamda, kalıcı ve adil bir çözüm için diplomasinin yegane seçenek olduğuna inanıyoruz. Savaşın bir an önce sona erdirilmesi için müzakere sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik girişimlere destek vermeye hazırız.

Bugün Gazze’deki ateşkesi ve Filistin’deki son durumu da değerlendirdik. Ne yazık ki İsrail’in saldırılarının devam ettiğini görüyoruz. İsrail’in ateşkese tam olarak uyması gerekmekte. Bu konuda uluslararası topluma büyük bir sorumluluk düşüyor. İnsani yardımların ulaştırılması ve Gazze’nin yeniden imarı da uluslararası toplumun önceliği olmalıdır. Bu konuda Avrupa Birliği ile beraber çalışmaya hazırız.

Sayın Kallas ile ayrıca Suriye'deki gelişmeleri de ele aldık. Siyasi, ekonomik, güvenlik ve insani yardımlar ekseninde kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Suriye’nin güvenli, istikrarlı ve müreffeh bir ülkeye dönüşebilmesi için ortak çalışmalarımızı sürdürme yönünde mutabık kaldık. Suriye’nin geleceği ve halkının yararı için yeni yönetimle yakın bir ilişki tesis edilmesi büyük önem taşıyor. Tüm muhataplarımıza da bunu telkin ediyoruz. Suriye’de ekonomik istikrarın tesisi ve yeniden imarı bölgemizin istikrarına önemli katkı sağlayacaktır. Milyonlarca Suriyelinin ülkelerine geri dönmesini mümkün kılacaktır. Bu kapsamda, Suriye’ye uygulanmakta olan yaptırımların kaldırılması gerektiğini tekrar vurgulamak istiyorum.

Değerli basın mensupları Suriye’deki yeni yönetime ve tüm Suriyeli kardeşlerimize terörle mücadele alanında verdiğimiz desteği sürdürmekte kararlıyız. Zira, PKK ve DEAŞ dahil Suriye’de terörle mücadele konusu aslen yeni yönetimin sorumluluk alanına girmiş durumda. Biz de desteğimizi vermeye hazırız. Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampların idaresi bağlamında da yeni yönetime destek vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu noktada, tüm ortaklarımızdan haklı beklentimiz PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantılarıyla kurdukları ilişkileri sonlandırmalarıdır.

Avrupa Birliği’nin ilişkilerimizin sürdürülebilir şekilde güçlendirilmesi için gerekli adımları atacağına ve daha cesur davranacağına olan inancımızı değerli mevkidaşıma ilettim. Nitekim Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, bazı üye ülkelerin dar siyasi çıkarlarına rehin edilemeyecek kadar derin ve çok boyutludur. Avrupa’nın istikrar ve refahı için Türkiye ve Avrupa Birliği birlikte çalışmalıdır.

Ziyaretleri için bir kez daha Sayın Kallas’a ve ekibine çok teşekkür ediyorum.

AB DIŞ İLİŞKİLER VE GÜVENLİK POLİTİKASI YÜKSEK TEMSİLCİSİ VE AVRUPA KOMİSYONU BAŞKAN YARDIMCISI KAJA KALLAS- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/2fdxssgNYCU?si=ArH9yn0hFlW3Q8ZR&t=415

SORU- Benim sorum Sayın Yüksek Temsilci Kallas’a olacak.

AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılmasına yaklaşımını biraz daha açabilir misiniz? 27 Ocak’ta yapılacak Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda bu konuda herhangi bir karar alınacak mı? Ayrıca, yaptırımlara yönelik ABD’nin esneklik sağladığı alanların ötesinde esneklikler söz konusu olacak mı? Ve muhtemel kararda yaptırımlar konusunda atılacak adımlar şarta bağlanacak mı?

AB DIŞ İLİŞKİLER VE GÜVENLİK POLİTİKASI YÜKSEK TEMSİLCİSİ VE AVRUPA KOMİSYONU BAŞKAN YARDIMCISI KAJA KALLAS- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/2fdxssgNYCU?si=gy3OWaTOBQD0DjlK&t=776

SORU- Benim sorum Sayın Hakan Fidan’a olacak. Efendim, Amerika Birleşik Devletleri’nde Donald Trump yeni bir kabineyle tekrar göreve geldi, yeni bir dönem başladı. Siz de Rubio’yla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiniz. Türkiye’nin yeni dönemde Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’nden beklentileri neler olacak? Nasıl bir ilişki kurulması hedefleniyor?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ederim. Değerli arkadaşlar, yani her seçim sonrası iktidara gelen yeni hükümetle yeni bir sayfa açılması gerekiyor. Özellikle, Amerika’da Demokratlarla, Cumhuriyetçiler arasında birçok konuda büyük farklılıkların olduğunu hesaba katarsak, bölgemize yönelik ve Türkiye’ye yönelik politikalarda da birtakım farklılıkların olmasını beklemek mümkündür diye düşünüyoruz. Bizim Amerika’yla olan ilişkilerimiz ve beklentilerimiz genel itibariyle, iktidarda olan partiden ve görüşten bağımsız olan, devletten devlete stratejik ilişkiler ve beklentiler. Bunların başında iki ülkenin de birbirinin güvenliğine ciddi miktarda hassasiyet duyması, ekonomik ilişkileri ilerletmemiz, her türlü alanda iş birliği yapmamız, özellikle Türkiye’yi ilgilendiren bölgesel sorunları çözmede beraber hareket etmemiz… Bunlar önemli konular. Türkiye’nin güvenlik hassasiyetine özellikle Suriye’de ve Irak’ta bizim istediğimiz oranda hassasiyet gösterilmemesi, bunların yanlış fiillerle pratiğe yansıtılması, aramızda bir güven bunalımına ve krizine sebep olmuştu. Ama biz diğer ilişkilerimizde de yaptığımız gibi bu ilişkimizde de bu sorun alanını bir paranteze alıp bununla ilgilenirken diğer iş birliğinde bulunduğumuz alanları da genişletme yolunda önemli adımlar attık.

Amerika, Türkiye’nin önemli ve stratejik bir partneri. Bu konudaki ilişki modalitesi devam edecektir. Biz yeni yönetimden de açıkçası, ifade ettiğim gibi, bir önceki yönetim döneminde kalan, başta CAATSA yaptırımları gibi yaptırımlar olmak üzere, diğer problemli alanların ortadan kaldırılmasını ve Türkiye’yle Amerika Birleşik Devletlerinin tam iş birliği potansiyelinin ortaya çıkmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız buna açık, bunu müteaddit defalar ifade ettiler, ama zaman zaman Amerika’daki siyasetin Türkiye-Amerika ilişkilerinin belli boyutlarını rehin aldığını da görebiliyoruz. Bu da hayatın bir gerçeği, bunu aşarak yolumuza devam edeceğiz arkadaşlar.

* Interpress deşifresidir.