Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Suriye'deki Yeni Yönetimin Lideri Ahmed Şara ile Ortak Basın Toplantısı, 22 Aralık 2024

SURİYE’DEKİ YENİ YÖNETİMİN LİDERİ AHMED ŞARA- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/Lu8_RBW9c8Y?si=CxmDIQdEzwyJK75Z

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Kıymetli basın mensupları, Sayın Şara’ya gösterdiği misafirperverlik için çok teşekkür ediyorum.

Bugün Şam’da bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Konuşmamın başında ayrıca, 61 yıllık Baas rejimi tarafından katledilen tüm Suriyelileri saygıyla anmak istiyorum.

Son 14 yıllık özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimizi hürmetle yad ediyorum, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.

Sevgili kardeşlerim, sizlere Türk halkının selamını getirdim. Sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en iyi dileklerini ve selamlarını getirdim.

14 sene boyunca sevinciniz sevincimiz, hüznünüz hüznümüz oldu. Kardeşlik ve komşuluk hukuku bunu gerektiriyordu. Bugün Türkiye olarak tarihin doğru tarafında yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Değerli kardeşlerim, inşallah ülkenizin en zor, en karanlık dönemi geride kaldı, inşallah daha güzel günlerimiz bizi bekliyor. Suriye’nin bütün etnik, dini ve mezhep grupları daha mutlu ve huzurlu olacak inşallah. Bundan sonraki süreçte Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan sizlersiniz. Suriye’nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesi sizlerin sayesinde mümkün olacak. Bugün Şam’dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız.

Türk halkı, Türk Devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır.

Değerli kardeşlerim, bu zafer sizindir ve başka hiç kimsenin değildir. Sizlerin fedakarlıkları sayesinde Suriye tarihi bir fırsat yakaladı. Bugün Suriye’nin yeniden istikrara kavuşması, Suriye topraklarında terör tehdidinin bertaraf edilmesi ve ekonominin güçlendirilmesi mümkündür. Suriye halkının ülkelerine geri dönüşü mümkündür. Sayın Şara ile yaptığımız görüşmede de bu başlıklara odaklandık, geçiş döneminin düzenli bir şekilde tamamlanmasının önemine değindik. Suriye’de istikrarın tesisinin en öncelikli konu olduğunun altını çizdik. Bunun için öncelikle ülkede güvenliğin tesisi gerekmektedir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması da icap etmektedir. Suriyelilerin öncülüğü ve ev sahipliğinde hiçbir dini veya etnik grubun dışlanmadığı kapsayıcı bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir. Herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir ülke kurmak yeni Suriye’nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacaktır. Bu amaçları hayata geçirmek için Suriye’de devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye olarak, devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanındaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Keza TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımızla ve özel şirketlerimizle somut çalışmalara destek vermek istiyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız tüm devlet kurumlarına gereken talimatları vermişlerdir.

Kıymetli basın mensupları, Suriye’deki yeni yönetimin verdiği sözleri hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı var. Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir. Suriye’nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerekmektedir. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan uluslararası toplum yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır.

Bugünkü ziyaretimizin diğer ülkelerden de üst düzey temasları teşvik edeceğini ümit ediyorum. Başta Arap ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası toplum Suriye’deki yeni yönetimle angaje olmalıdır. Zaman bekle ve gör dönemi değildir, bir an önce harekete geçmeliyiz.

Değerli basın mensupları, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur, asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizde bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle PKK/YPG’ye Suriye’de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu terör örgütü Suriye halkının topraklarını işgal etmekte ve doğal kaynaklarını çalmaktadır. Bugünkü toplantımızda Suriye halkının, PKK/YPG’yle mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK/YPG bir an önce kendisini feshetmelidir.

Diğer yandan, Suriye halkının DEAŞ’la mücadelesine de en güçlü destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi bugün de DEAŞ’ın Suriye’deki durumdan istifade etmesine asla izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ’ı da topraklarından inşallah temizleyecektir.

Değerli basın mensupları, İsrail’in mevcut ortamdan faydalanarak Suriye’nin topraklarını gasp etmesine de kesinlikle müsamaha gösterilemez. İsrail, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum İsrail’in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır.

Kıymetli Suriyeli kardeşlerim, sizler onurlu ve haklı bir mücadele verdiniz, 14 sene boyunca her bir gün sizin yaptığınız fedakarlıklara bizzat şahit oldum. Katlanmak zorunda kaldığınız acıları gördüm. Muhalif güçlerin Halep’i terk etmek zorunda kaldığı günü unutamam. Bazı ülkelerin sizi yalnız bırakıp gittiği günleri de unutamam. Ancak, bugün umut dolu yeni bir gündür. Yaşadıklarınız yeni Suriye’yi kurarken size güç vermelidir.

Hayatını kaybeden kardeşlerimiz için, gelecek kuşaklar için, barış içinde yaşayan bir Suriye için beraberce çaba göstereceğiz.

Sayın Şara’ya bir kez daha teşekkür ediyorum, Suriye’nin yeni idaresine bu vesileyle de başarılar diliyorum.

SORU- Efendim, sorum ikinize de yönelik.

Şunu sormak istiyorum: Uluslararası topluma Suriye’nin yeniden inşası için mesajınız nedir?

SURİYE’DEKİ YENİ YÖNETİMİN LİDERİ AHMED ŞARA- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/Lu8_RBW9c8Y?si=TW78HGmY7t6EhbFW&t=625

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Ben Sayın Reis’e de çok teşekkür ediyorum, sözlerine katılıyorum.

Ayrıca, şunu ifade etmek istiyorum: Bugün sabah Şam’a gelirken Türkiye sınırından Cilvegözü’nden kara yoluyla girdik, yaklaşık beş buçuk, altı saat boyunca bütün şehirleri gördük. Ve maalesef benim 14 sene önce gördüğüm, bıraktığım Suriye gitmiş yerine savaşla harap olmuş bir Suriye gelmiş. Bugün bu Suriye’nin ayağa kalkması, yerlerinden edilmiş milyonlarca insanın ülkelerine dönmesi, temel hizmetlere kavuşması için uluslararası toplumun başta bölge ülkeleri olmak üzere topyekûn bir seferberlik içerisinde olması gerekiyor.

Sayın Reis’in de söylediği gibi, bir önceki rejim için geliştirilen bütün yaptırım yöntemlerinin yeni dönemde bir an önce kaldırılması gerekiyor ki yatırım, finansman, altyapı hizmetleri, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri bir an önce hayata geçsin.

Bölge ülkelerinin üstünde yük oluşturan, Avrupa ülkelerinde ciddi sıkıntı oluşturan göçmenlerin dönebilmesi için yeniden yapıma bir an önce başlanması gerekiyor, altyapının ayağa kaldırılması gerekiyor. Ben bugünkü yaptığım görüşmelerde yeni yönetimde bu konuda güçlü bir irade, güçlü bir vizyon ve çalışma azmi gördüm. Bu irade ve azmin uluslararası topluluk tarafından da desteklenmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak hem uluslararası diplomatik alanda, hem de kalkınma örgütlerimizle, şirketlerimizle Suriye’nin yeniden ayağa kalkması ve halkının geri dönmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Türkiye’yle birçok konuda görüş birliği içerisinde olduğunuzu ve Türkiye’nin sizlere destek verdiğini söylediniz. Bunun içerisinde de yönetim biçimi… Acaba Türkiye’nin de sizin yönetim biçiminizi belirleme ve geçiş döneminizle ilgili olarak size desteği mümkün mü? Yani Türkiye tamamıyla sizin adımlarınızı destekliyor mu? Az önce duyduk Türkiye’den de.

Ve Dışişleri Bakanı’na da sormak istiyorum, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bulunan “SDG” güçleri, yani onlara verilen süre bitti ve artık bölgeden çıkarılması konusunda bir Türk askeri operasyonu görmek mümkün mü?

SURİYE’DEKİ YENİ YÖNETİMİN LİDERİ AHMED ŞARA- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/Lu8_RBW9c8Y?si=TxiIL1crjx4zbzQU&t=949

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, Suriye’nin yeniden yapılanmasında yardım elini uzatmak istediğimiz gibi kurumların ayağa kaldırılmasında da yeni yönetimle beraber çalışmaya hazırız. Ama ben bugünkü yaptığım görüşmede değerli dostumun ve arkadaşlarının özellikle yeni sistemin kuruluşu ve geçiş süreciyle ilgili çok net fikirlere sahip olduğunu gördüm, inşallah bu fikirlerin hayata geçmesiyle bütün Suriyelilere hizmet edeceğine ben inanıyorum. Süreç içerisinde kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi için bir desteğe ihtiyacı olması durumunda kesinlikle bu desteği vereceğiz. Cumhurbaşkanımızın da zaten bu konuda çok güçlü bir iradesi var ve oldukça da kendisi hassas.

Diğer konu YPG ve PKK’yla ilgili konu, bu konuyu da kendileriyle görüştük. Biliyorsunuz şu anda PKK/YPG Suriye topraklarının üçte birini işgal etmekte, kanunsuz bir şekilde enerji kaynaklarının başında oturmakta, Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan, Avrupa’dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda. Kendilerinin uluslararası topluma sunduğu gardiyanlık hizmeti karşılığında uluslararası toplum da bu hukuksuzluğa göz yumuyor, böyle bir alışveriş olmuş. Şimdi yeni Suriye’de, biz Şam’daki yeni yönetimin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasal egemenliğini sağlama konusunda uygun adımları atacağını değerlendiriyoruz. Sayın Şara’yla bugün yaptığımız görüşmelerde onun çerçevesini de aldık kendisinden, o vizyonu da gördük, yeni Suriye’de daha fazla kaos, kan, dram olmadan YPG’nin de önümüzdeki süreçte Suriye’nin ulusal bütünlüğünü tehdit etmeyen bir noktaya gelmesi gerekiyor. Oradaki Kürt kardeşlerimizin kendi hayatlarından ve emniyetlerinden emin bir şekilde yaşaması, Suriye’nin geri kalan nüfusu gibi gururla, huzurla, emniyetle bulundukları yerlerde hayatlarını sürmesi ve terör örgütünün pençesinden kurtulmaları önemli.

Uluslararası sistemin terör örgütünü kullanmak için gerekçe gösterdiği DEAŞ tutukluları meselesinde de değerli dostum Suriye yönetiminin yeni iradesi adına bu konuda da inisiyatif almaya hazır olduklarını bize söylediler, gerekirse bu tutukluları devralma konusunda gerekli girişimi yapabileceklerini söylediler.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Siz bazı silahlı gruplarla bir araya geldiniz, bunlarla bir anlaşmaya vardınız mı silahların bırakılması ve askeriyeye, orduya geçmeleri konusunda? Bununla ilgili bir takvim var mı?

Hakan Beye sormak istiyorum, yeni ABD yönetimi Trump’la birlikte kendinizle onlar arasındaki YPG/PKK probleminin çözüleceğine inanıyor musunuz, düşünüyor musunuz?

SURİYE’DEKİ YENİ YÖNETİMİN LİDERİ AHMED ŞARA- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/Lu8_RBW9c8Y?si=igisjAnt-g2QeslP&t=1206

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Biliyorsunuz 20 Ocak’tan itibaren olacak olan dönem Sayın Trump’ın ikinci dönemi olacak. Biz birinci döneminde de Sayın Trump’la çalıştık. Sayın Trump bu elimizdeki sorunu Sayın Obama döneminden devralmıştı. Sayın Trump’ın çok büyük birkaç özelliği var. Bunlardan birisi, net olması ve sadece ve sadece Amerika’nın çıkarlarını esas alması. Bu probleme baktığı zaman şunu gördü: DEAŞ tutuklularına bir çözüm bulunduğu takdirde Amerikalıların burada kalmasına hiçbir lüzum yok. Niye oradalar, Amerika’ya bunun getirisi ne, bunu bir türlü anlayamadı. Dolayısıyla birkaç sisteme talimat verdi, fakat Amerikan sistemi maalesef sadece Amerika’nın çıkarını değil adını vermek istemediğim başka ülkelerin de çıkarlarını gözeten insanlarla dolu.

Burada Amerika’nın çıkarları açısından bakıldığı zaman, bir matematik hesap yapıldığı zaman, yani Türkiye mi önemli, PKK gibi terör örgütü mü önemli, Sayın Trump buradaki matematiği hemen görüyor. Ama başka türden niyeti olan, Amerika’yı orada tutmakla, bölgede istikrarsızlığı temin eden bir terör örgütüne kan vermekle başka bir amaca hizmet edilebileceğini de hesaba katan başka insanlar da var sistem içerisinde. Maalesef o insanlar Sayın Trump kadar o dönem net düşünmediler. Ben yeni dönemde Sayın Trump’ın daha kararlı, daha güçlü, Amerikan çıkarlarını ve sadece Amerikan çıkarlarını öne alan bir iradeyle bu soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum.

SORU- Bir soru soracağım dilersiniz ikiniz de cevap verebilirsiniz, aslında ortaya bir soru soracağım.

Şimdi ben 8 Aralık’ta aslında ekiplerle birlikte Şam’a girenlerden biri oldum ve şunu gördüm: Şam’da halk büyük bir coşkuyla karşıladılar, o dönemin muhaliflerini, bugünün yöneticilerini büyük bir coşkuyla karşıladılar, hatta halihazırda bu coşku zaman zaman meydanlarda kendini gösteriyor, bunu bir kere ifade edeyim. Ama bunun yanı sıra elbette Suriye’de yaşayan azınlıklar da var, onlar da emin olmak istiyor bu noktada. Elbette Sayın Şara’nın yapacağı açıklamalar belki de onlara ışık olacaktır veyahut da sizin sarf edeceğiniz sözler.

Sayın Şara ne demek ister, ne söylemek ister Suriye’de yaşayan azınlıklar için veyahut da tedirgin olanlar için?

SURİYE’DEKİ YENİ YÖNETİMİN LİDERİ AHMED ŞARA- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/Lu8_RBW9c8Y?si=FKN94-8NW6phna6r&t=1490

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Ben Sayın Şara’yla ve arkadaşlarıyla yaptığım görüşmelerde şunu gördüm: Kendileri geçmiş dönemde Baas rejiminin ülkedeki gruplar üzerindeki kurduğu baskıdan, bu grupları birbirine karşı kullanarak sistemi devam ettirmedeki bu zulümden büyük dersler çıkarmış durumda. Her şeyden önce bir defa bu eski uygulamalara son verilmesi, eskilerin hatalarının tekrar edilmemesi için büyük bir hassasiyet içerisinde olduklarını gördüm.

Ayrıca, ülkedeki vatandaşların bir azınlık tanımlamasından çıkartılarak herkesin eşit olduğu, ait olduğu etnisiteden veya mezhepten dolayı avantajlılığın veya dezavantajlılığın olmadığı bir sistemin inşası konusunda bir vizyonun olduğunu gördüm. Aslında bu hem Türkiye’deki hem Avrupa’daki dünyanın gelişmiş demokrasilerinde ortaya konan anayasal vatandaşlığa uygun bir yöntem, bütün vatandaşların etnisitelerinden, kimliklerinden, mezheplerinden bağımsız olarak yargı önünde fırsat eşitliği açısından, her açıdan eşit olması şüphesiz çok ileri bir düşünce, inşallah bu hayata geçer.

* Interpress deşifresidir.