Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile yaptığı Ortak Basın Toplantısı, 14 Şubat 2023, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları, bugün İsrail Dışişleri Bakanı mevkidaşım Eli Cohen’i Ankara’da ağırlıyoruz. Kendisi yaşadığımız deprem felaketinden sonra, ülkemize İsrail devletinin, İsrail halkının dayanışmasını göstermek için bir ziyaret gerçekleştiriyor ve bu ziyaretinden dolayı ve İsrail devletinin, İsrail halkının bu deprem felaketinden sonra bize verdikleri destek ve gösterdikleri dayanışma için bir kere daha teşekkür etmek istiyorum. Eli Cohen hemen depremden sonra aynı gün beni aramıştı ve taziyelerini, dayanışma ifadelerini aktarmıştı. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Herzog da o gün Sayın Cumhurbaşkanımızı arayarak taziye ve desteklerini iletmişti. Bu telefonlar için de ayrıca çok teşekkür ederiz. Ama sadece telefonla destek değil, Türkiye’ye ilk destek gönderen ülkelerden bir tanesi İsrail; arama-kurtarma ve sağlık ekipleri hemen ülkemize geldi. Sahadaki en büyük ekiplerden bir tanesi İsrail’den gelen ekipti. Kahramanmaraş’ta çalışmalara çok ciddi destek verdiler. Arama-kurtarma ekipleri 19 kişiyi enkazdan kurtardılar. Görevlerini tamamlayan ekiplerin bir bölümü İsrail’e geri döndü, dönüşte de Sayın Büyükelçimiz Şakir Bey orada kendilerini Başbakan Netanyahu ile birlikte karşıladılar. Kendilerine bir kez daha bu çabaları için, arama-kurtarma ekiplerine, çok teşekkür etmek istiyorum.

Yine Kahramanmaraş’ta bir sahra hastanesi kurdu İsrail. Ayrıca 1 adet askeri kargo uçağını ülkemize tahsis ettiler. Son günlerde sürekli sizlere özellikle acil ihtiyacımız olan çadır ve konteynerları sadece Türkiye’den değil yurt dışından da getirmeye çalıştığımızı rakamlarla anlatmaya çalıştık ve bulduğumuz gerek ülkelerin verdiği, gerekse Birleşmiş Milletler’in verdiği ve vereceği ve bizim satın aldığımız çadırların ülkemize bir an önce taşınması için kargo uçaklarına da ihtiyacımız oldu. Bu destek için de ayrıca İsrail’e teşekkür ediyoruz.

TİKA’mızın muadili MASHAV 70 tonluk yardım malzemesi gönderdi. Dün Kahramanmaraş’a ilave personel de geldi, aynı şekilde insani yardımlar da ilave olarak ulaştı. Sadece devlet değil İsrail’de birçok kişinin, belediyelerin, yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin bize yönelik ayni ve nakdi yardımları da oldu, hepsine teşekkür ediyoruz. İsrail’deki bazı belediyeler binalarını Türk bayrağının renkleriyle ışıklandırdılar ve dayanışma gösterdiler, sergilediler. Bu zor zamanda gösterdikleri dayanışma ve destek için bir kere daha hem İsrail Devletine, hem de halkına çok teşekkür ederim.

Maalesef depremde çok canımızı kaybettik, rakamları zaten düzenli olarak sık sık paylaşıyorlar ilgili arkadaşlarımız. Bu kayıplarımız arasında Antakya Yahudi Toplumunun Başkanı vatandaşımız Şaul Cenudioğlu ve muhterem refikası Fortuna Hanım da vardı ve tarihi Hatay Sinagogu da depremden maalesef zarar gördü.

İnşallah tüm yaralarımızı hep birlikte kısa süre içinde saracağız. Tüm kurumlarımızla ve uluslararası toplumun desteğiyle bu yönde her türlü çabayı harcıyoruz.

Bugün ilk defa yüz yüze bir araya geldik, daha önce iki defa telefonda görüşmüştük. İlk olarak tebrik için kendilerini aramıştık, ama telefonda da ikili ilişkilerimizin devamının önemini vurgulamıştık. Bugünkü görüşmemizde sabah tabii depremle ilgili devam edecek destekleri de ve şu andaki durumu da değerlendirdik, ama ikili ilişkilerimizi de kısaca değerlendirme fırsatımız oldu ekiplerimizle beraber. İlişkilerimiz yeni bir döneme girdi, Büyükelçilerimizi tekrar görevlendirdik yoğun çalışıyorlar ilişkilerimizi geliştirmek için. Üst düzey ziyaretler gerçekleştirildi, gerçekleşiyor. İlişkilerimizdeki potansiyeli en iyi şekilde kullanmak için iki tarafta da siyasi iradenin mevcut olduğunu bugün bir kere daha gördük. Ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı temelinde işbirliğimizi geliştirmeye yönelik çabalarımız sürecek ve istişarelerimiz de sürecek.

Tabii özellikle Filistin meselesinde yaşanan tırmanmanın sona ermesine yönelik beklentilerimizi de bugün değerlendirdik görüşlerimizi. Özellikle yasadışı yerleşimlerin genişletilmesi ve iki devletli çözüm çabalarına zarar verecek adımlardan kaçınılmasının önemini vurguluyoruz. Ramazan ayına yaklaştık, Ramazan ayında özellikle gerilimin tırmanmaması gerekiyor. Mescid-i Aksa’nın statüsünün korunması önemli.

Hem telefon görüşmemizde, hem de Netanyahu’yla Cumhurbaşkanımızın telefon görüşmesinde, bugünkü görüşmemizde de İsrail’deki yeni Hükümetin de bu statünün korunmasına yönelik taahhütlerini gördük, dinledik. Dolayısıyla bu herkes için, tüm dünya için hassas, İsrail’in kendisi için de hassas. Artık bölgemizde istikrar olsun, barış olsun istiyoruz. Bizim de işte bölge ülkeleriyle İsrail başta olmak üzere ilişkilerimizi normalleştirmek için attığımız adımlar ortada.

Bu deprem zamanındaki dayanışmamız yine Yunanistan’la yeni bir sayfa açmamıza da umarım vesile olur. Dolayısıyla tüm bölge ülkeleri olarak bu bölgemizin istikrarı, ekonomik kalkınması ve huzuru için çalışmaya devam etmemiz lazım.

Eli Cohen, bugün Cumhurbaşkanımız tarafından da kabul edilecek ve daha sonra kendisi Kahramanmaraş’a giderek oradaki İsrailli ekiplerin ve sahra hastanesinin faaliyetlerini de yerinde görmüş olacak.

Ben bir kere daha İsrail devletine, Hükümetine ve İsrail halkına çok teşekkür ediyorum.

Bu ziyaretleri için de Eli Cohen’e çok teşekkür ederek sözü kendisine bırakmak istiyorum.

İSRAİL DIŞİŞLERİ BAKANI ELİ COHEN- [Simultane Tercüme] Bugün ilk defa sevgili dostum Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’yla bir araya gelme fırsatım oldu. Bu ziyarette Türkiye’nin geçtiğimiz hafta yaşadığı deprem felaketinin sonuçlarını ele aldık.

Temel amacım; İsrail’in Türkiye’yle dayanışmasını göstermek olsa da, bu toplantıdan yararlanarak iki ülke arasındaki ilişkileri de değerlendirme fırsatımız oldu. Bu ilişkiler son yıl içerisinde gerçekten çok daha iyi bir noktaya geldi.

İsrail Hükümeti ve İsrail halkı adına en içten baş sağlığı dileklerimizi ve destek vaatlerimizi iletmek istiyorum. Bu trajik olaydan etkilenen herkese desteğimizi sunmaya çalışacağız. Geçtiğimiz 100 yıl içerisinde yaşanan en büyük felaketlerden biri bu. Aynı zamanda şunun da altını çizmek istiyorum: Resmi heyetlerin yanı sıra, göndermiş olduğumuz Başbakanlık Ofisinden, Savunma Bakanlığından, bizim Bakanlığımızdan göndermiş olduğumuz resmi heyetlere ilaveten yüzlerce telefon alıyorum ve İsrail halkından, sivil toplum örgütlerinden Türkiye’ye gelmek istediklerine dair yüzlerce telefon alıyorum. Yardımcı olmak istiyorlar, hayat kurtarmak istiyorlar ve burada bu felakette sevdiklerini kaybedenlere koruma ve barınma sağlamak istiyorlar. Bu kadar büyük bir kaybın karşısında bizim için bir kez daha uluslararası toplum olarak ve özellikle de İsrail olarak dost olarak bir araya gelmek ve desteğimizi ve yardımımızı olabilecek her türlü şekilde sunabilmek bizim için son derece önemli. Çünkü insani anlamda yardımın hiçbir sınırı yok, hiçbir siyasi sınırı yok. Türkiye’yle ve Türk halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu bu zor günlerde dayanışmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ve biz elimizden geleni, her türlü yardımı sağlayarak sadece ihtiyacı olanları şu anda değil ama gelecekte de yardıma devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü anladığım kadarıyla önümüzdeki sorunlar gerçekten son derece büyük.

İsrail hemen ilk günde Türkiye’ye 450’den fazla profesyonel çalışan arama kurtarma ekibini gönderdi ve depremden hemen sonra geldiler. İlk 24 saat içerisinde hayat kurtarmak için burada bulundular. Ve bu trajediyi duyduğumuz anda o sabah saat 7’de genel müdürüm ve ekibin tamamı bir araya geldi ve bunu takip eden 12 saat sonra ilk ekibi gönderdik. Ve arama kurtarma ekipleri bu kadar hızlı bir şekilde kurtarıldılar. Yüz binlerce ton tıbbi araç-gereç ve insani yardım sağlandı. Bir sahra hastanesi inşa edildi, kuruldu ve bugün onları ziyaret edeceğim, tedavilerini sağlamak için orada yaralananların.

Sayın Bakan bu çerçevede bu felakete verebileceğimiz cevabı birlikte vereceğiz. İki ulus uzun bir tarihi dostluk bağıyla da ve işbirliği bağıyla da birbirine bağlanmıştır. Ve birçok yerde Türkiye’den geldikleri için gurur duyuyorlar. Yine aynı zamanda buradaki toplum için yaptıklarınıza da teşekkür etmek istiyorum. Türkiye İsrail’in 2012 yılındaki yangınında bize yardımcı olmuştu. 11 yıl önce bu yangınları yaşadığımızda siz uçaklarını gönderdiniz ve dayanışma sergilediğiniz, bunun için de tekrar teşekkür etmek istiyorum.

İsrail 1999 depreminde de buradaydı. Biz bu anlamda önümüzdeki günlerde ve aylarda ilişkilerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Ve ikili ilişkilerimizi farklı alanlarda geliştirmeye devam edeceğiz. Ve bu deprem felaketinden, bu trajediden etkilenenlerin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışacağız. Aynı zamanda şunu ifade etmek istiyorum: Sayın Bakan ve ben yine bu anlamda stratejik anlamda ilişkilerimizi genişletebileceğimiz birçok farklı sektörle ilgili de konuştuk. Şunu da ifade etmek istiyorum: İsrail’in iki gün içerisinde uçuşları da tekrar başlayacak ve üç temel hava yolumuz uçuşlarını başlatacaklar Türkiye’ye.

800 bin İsrailli son yıl içerisinde İsrail’i ziyaret ettiler ve kesinlikle bu rakamı 1 milyona çıkaracağız. İki ülke arasındaki ticaret hacmini de görüyoruz, 8 milyar Dolar civarına yaklaştı bunu da artıracağız. Kesinlikle bu çok önemli ilişkileri bir sonraki aşamaya taşıyacağız. Bu son derece önemli ve güzel ülkeyle İsrail arasındaki ilişkileri tekrar eski seviyesine getireceğiz.

Aynı zamanda sözlerime şu şekilde son vermek istiyorum: Hayatını kaybedenlerin anıları için onlara rahmet diliyorum, yaralananların da özellikle aileleri ve kayıp yaşayanlar için en hızlı şekilde iyileşmelerini diliyorum. İsrail Türkiye’nin yanındadır.

Bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

* Interpress deşifresidir.