MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SAMEH SHOUKRY-

(Simultane Tercüme)

… yaralı olan vatandaşlarınıza acil şifalar diliyorum. Saygıdeğer kardeşim, yapmış olduğum ziyaret sırasında göstermiş olduğunuz yakın ilgi ve misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ediyorum. İki halk arasında çok dostane ve köklü ilişkilerimiz sözkonusu, aramızdaki bu ilişkiye baktığımızda tarihsel bir boyutu var ve biz her zaman bundan gurur ve onur duyuyoruz.

Sizinle birlikte bu güzel müzakereleri gerçekleştirmemiz çok önemli, zira bu süreç çok önemli. İlişkilerimizin normalleşmesi için iki ülke arasında her farklı alanda yeni bir sürecin başlaması bizler için çok önemli. Bu aynı zamanda her iki ülke halkı için olduğu kadar bölgemizde istikrar tesisi için de çok önemli.

Sizinle neredeyse iki saati aşkın bir görüşme yaptık ve değişik konuları ele aldık. İkili ilişkiler ve aynı zamanda bölgesel konuları görüştük. Karşı karşıya kalmış olduğumuz sınamalar ve sorunlar gerçekten çok derin konular. Sarih bir şekilde, şeffaf bir şekilde ortaya koymuş olduk. İlişkilerimizin ne kadar önemli olduğu konusunda aynı bakış açısına sahibiz. Liderlerimizin Doha’da biraraya gelmeleri sonrasında, Dışişleri Bakanları olarak normalleşme sürecinin hızlı bir şekilde ilerletilmesi ve geçirmiş olduğumuz yılların telafi edilmesi yönünde ortak bakış açısına sahiptik. İleriye dönük ve her iki ülkeye de menfaat getirebilecek her türlü işbirliğine ümitle yaklaşıyoruz.

Nitekim, biraz önce bahsetmiş olduğum gibi tarihsel boyutta derin bir kültürel iletişimimiz sözkonusu. Bu iletişimin, ortaya koyduğumuz sürecin her iki ülke için en yakın zamanda hızlı bir şekilde neticelenmesi için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Nitekim, ilişkilerimizin gücünü ortaya koymamız gerekiyor. Sayın Bakan’la iletişimimizin hızlı ve devamlı olmasını diliyoruz, yoğun bir şekilde çalışmalarımızı ortaya koymamız için farklı kurumlarımız arasındaki kanalların açılması çok önemli. Birlikte ortaya koyacağımız bu sürecin hedeflerine ulaşması için önemli bağlarımız var. Sayın Bakanla yaptığımız heyetlerarası görüşmede, bu sürecin ortaya koyacağı ya da varacağı neticelere ilişkin çok fazla konuyu ele aldık. Müşterek anlayış diyebileceğimiz bir bakış açısını ortaya koymuş olduk. Yani şekli anlamda değil, gerçekten sürecin tamamlanmasını destekleyici bir bakış açısını ortaya koymuş olduk.

Büyük anlamda, ilişkimize yakışacak ortak bir bakış açımız sözkonusu oldu. Diplomatik ilişkilerimizin Büyükelçiler düzeyine çıkarılması yönünde ve sadece bu değil her alanda birçok konu üzerinde çalışmalarımız sözkonusu. Tabii şimdiye kadar diplomatik ilişkilerimiz hep vardı, çok da önemliydi. Hem Ankara’da Mısır’ı hem de Kahire’de Türkiye’yi temsil etmek önemliydi. Bu ilişkilerimizin tekrar Büyükelçiler düzeyine çıkarılmasını ele almış olduk ve uygun olacak zamanda buna ulaşacağımıza inanıyoruz. Nitekim bu sürecin ortaya koymuş olduğu olumlu neticelerle birlikte bu aşamaya geleceğiz.

Aslında bu görüşmelerimizin başlamasından sonra baktık ki bakış açılarımız neredeyse bir, neredeyse aynı anlayışa sahibiz. Özellikle ikili ilişkilerin hızlı bir şekilde ilerlemesi ve ivme kazanması yönünde bakış açımız ortak. Ortak diyebileceğimiz bölgesel sorunlarımız var, üstesinden gelebilmemiz için müşterek koordinasyon içerisinde olmamız gerekiyor. Ve bunu yaptığımız zaman her ülkenin de yararına olacaktır.

Tekrar Sayın Bakana hoş geldiniz demek istiyorum, değerli kardeşim, dostum. Umarım ki iletişimimiz ve koordinasyonumuz ilerleyecektir ve buraya gelmeniz ve burada bulunmanız bizler için bir onurdur Sayın Bakan. Biz bu bakış açısına sahibiz.

Teşekkür ediyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-

Çok teşekkür ederim aziz kardeşim.

Değerli basın mensupları, öncelikle kardeşim Sameh Shoukry’e sıcak ev sahipliği için huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Kardeşim Shoukry’nin ülkemizi ziyaretinden kısa bir süre sonra Mısır’ı ziyaret etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Bu benim aslında Mısır’a ilk gelişim, bu da benim ayıbım tabii, sadece Dışişleri Bakanı olarak değil, bugüne kadar hiç gelmek nasip olmamıştı. Ama bundan sonra daha sık birbirimizi ziyaret edeceğiz. En kısa süre içinde kardeşim Sameh Shoukry’i de Türkiye’de bir kere daha misafir etmekten büyük memnuniyet duyacağım.

Türkiye’de meydana gelen asrın felaketi depremden sonra bize verdikleri destek için Mısır Hükümetine ve kardeş Mısır halkına huzurlarınızda bir kere daha teşekkür etmek istiyorum. Bu zor zamanlarda gösterilen dayanışmayı, verilen desteği halkımız, bizler hiçbir zaman unutmayacağız. Ve kardeşim Sameh beni ilk gün de aradı depremden sonra. Daha sonra Cumhurbaşkanı Sisi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı telefonla arayarak Mısır’ın her türlü desteği vereceğini söyledi. Mısır sadece telefonda destek sözü vermedi, Türkiye’ye ciddi miktarda yardım geldi Mısır’dan ve bir gemiyi de beraber karşıladık Mersin’de kardeşim Sameh’le beraber. Buraya gelirken arkadaşlarımız dördüncü uçağın da insani yardımları Türkiye’ye ulaştırdığını söylediler. Kardeşim Sameh’le deprem bölgesini de görme imkanımız oldu, özellikle İskenderun ve Antakya’yı havadan görme imkanımız oldu. Oradaki yıkımı, depremin etkisini kendileri de görmüş oldular ve bir kere daha teşekkür ediyoruz.

Tabii kardeşim Sameh’in de söylediği gibi Mısır’la tarihi bağlarımız var, ortak kültürümüz var, kardeşlik bağlarımızı yeniden güçlendirmek için liderlerimiz bir irade ortaya koydular. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Sisi’nin Doha’daki görüşmesinden sonra ilişkilerimizi geliştirme konusunda ve iki Cumhurbaşkanının tekrar biraraya gelmesi konusunda bizleri görevlendirdiler. Biz zaten kardeşim Sameh Shoukry’le beraber bu aşamaya gelmeden önce de gerek New York’ta, gerek İslamabad’da, gerek diğer platformlarda biraraya gelerek ilişkilerimizi nasıl normalleştirebileceğimizi konuşuyorduk. Şimdi somut adımlar atıyor olmaktan en çok herhalde ikimiz memnunuz. Ve bundan sonraki süreçte de daha yakın işbirliği içinde çalışacağız.

Mısır, Doğu Akdeniz için önemli bir ülkedir. Sadece Doğu Akdeniz için değil Arap dünyası için de önemli bir ülkedir, bunu her zaman söylüyoruz, sadece ilişkilerimiz normalleştiği için söylemiyoruz. İlişkilerimizin tamamen koptuğu yıllarda bile bunu özellikle vurguluyorduk. Filistin için önemli bir ülkedir, Afrika kıtası için önemlidir, hepimiz için önemli bir ülkedir ve Mısır’ın önemli bir rolü vardır. Şu anda özellikle Filistin konusunda Mısır’ın oynadığı rolü de takdirle karşıladığımızı bir kere daha söylemek isterim. Dolayısıyla, biz Mısır’la ikili ilişkilerimiz ilişkilerimizi geliştirirken sadece ikili her iki ülkenin yararına neler yapabilirizi konuşmuyoruz. Bunun ötesinde, ilişkilerimizin normalleşmesinin önemi var. Bölgenin istikrarı için, ekonomik kalkınması için, var olan sorunların çözümünde oynanacak rol için ikili ilişkilerin geliştirilmesinin önemini hepimiz biliyoruz. Bölgemizin huzura ihtiyacı var dolayısıyla, bölgemizin huzur ve bekası için birlikte çalışmamız lazım.

Evet, ilişkilerimizde bir kopukluk oldu, sanırım bundan alacağımız dersler de var ve bundan sonraki süreçte görüş ayrılıklarımız da olacaktır elbette, olabilir bu doğaldır, kardeşler arasında da olur, ama ne olursa olsun bu bağlarımızı bir daha koparmamak için her iki taraf olarak üzerimize düşeni yapacağız.

Diğer taraftan, bugünkü görüşmemizde ülkelerimiz arasında bu yeni dönemde neler yapabiliriz? İlişkilerimizi nasıl geliştirebiliriz? Bunları ele aldık. İstişarelerimizi artırmamız gerekiyor. İstişare olmazsa hiç görüş ayrılığı olmasa bile görüş ayrılığı içindeymişiz gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Bugün gerek başbaşa görüşmemizde, gerekse heyetlerimiz arasında yaptığımız görüşmede aslında birçok konuda Mısır’la çok fazla görüş ayrılığımızın olmadığını gördük. Ama bu diyalog eksikliğinden kaynaklanan yanlış anlaşılmaları gideceğiz ve de ilişkilerimizi, işbirliğimizi bölgesel konularda da inşallah daha da geliştireceğiz.

Bugün bölgesel konuları da değerlendirdik elbette. Gerek Libya’daki durum, gerekse Suriye, Irak ve İran-Suudi Arabistan yakınlaşması, aynı şekilde sınıraşan sular konusunu değerlendirdik, bu konularda farklı tecrübelerimiz var, Somali’deki durumu değerlendirdik. Tüm bu alanlarda daha yakın işbirliği içinde olmamız lazım. Ama diğer taraftan ikili ilişkileri de her alanda geliştirmemiz lazım. Parlamentolararası ilişkileri geliştirmemiz lazım, diğer taraftan ekonomi, ticaret, ulaştırma gibi alanlarda atacağımız adımlar var. İkili ticaret hacmimizin sürekli artıyor olmasından memnuniyet duyuyoruz, her iki tarafın da yararına. Mısır’daki Türk firmalarının yatırımlarının 2 milyar Dolara ulaştığını ve bunun da yaklaşık 100 bin civarında istihdam sağladığını memnuniyetle görüyoruz. Biz firmalarımızı daha fazla yatırım için teşvik edeceğiz, daha fazla yatırım, daha fazla istihdam. Bu her iki ülke için de kazan-kazan anlayışıyla teşvik etmemiz gereken bir konu.

Diğer taraftan, özellikle üçüncü ülkelerde de gerek TİKA ve Mısır’daki ortağı ismini hatırlayamadım şu anda ajansın, ama diğer kurumlarımız arasında da üçüncü ülkelerle de işbirliği olması gerekiyor. Aynı şekilde inşaat firmalarımızın işbirliğini teşvik edeceğiz. Var olan mekanizmalarımızı yeniden canlandıracağız Karma Ekonomik Komisyonu, JETCO’yu da kurabiliriz. İş Forumları düzenlememiz lazım, İş Konseyi mekanizmamız var, yeniden canlandırmamız gerekiyor. İşinsanlarını biraraya getirmemiz gerekiyor. Mısır’ın en çok ihracat yaptığı ülke Türkiye, bundan da memnuniyet duyuyoruz.

Diğer taraftan, ihracatımızı artırmak için de önemli bir potansiyelimiz var. LNG alanında da Mısır’dan -her ne kadar “spot” piyasadan olsa da- yaklaşık 2.2 milyar Dolarlık LNG alıyoruz ve Mısır’dan en çok LNG alan ülke de Türkiye. Türkiye enerji kaynakları olmadığı halde bir “hub” oldu, sadece transit bir ülke değil. Bu konuda da işbirliğimizi daha da geliştirmemiz lazım.

Tarihi bağlarımız var, akrabalık bağlarımız var. İnsanlarımızın, vatandaşlarımızın arasındaki diyaloğu daha da geliştirmemiz lazım. Bunun en iyi yöntemi turizmi teşvik etmek. Geçen sene rekor sayıda Mısır’dan Türkiye’ye turist geldi, Türkiye’den Mısır’a gelen turist sayısı da artıyor. Türk Hava Yolları ilave uçuş talebinde bulundu, bunlar da karşılanıyor, çok teşekkür ediyoruz. Dolayısıyla, beşeri alanda da ilişkilerimizi inşallah geliştireceğiz.

Ulaştırmayla ilgili Ro-Ro hatlarını tekrar açmamızda fayda var. Yunus Emre Kültür Merkezi İskenderiye’de tekrar şubesini açmak istiyor. Sonuçta çok potansiyel var, ama yaklaşık 9 yıllık da bir boşluk var. Bu boşluğu doldurmak, bu arayı, açığı kapatmak için bizim her zamankinden daha fazla çalışmamız lazım, daha yoğun çalışmamız gerekiyor. Bugün çok açık, samimi görüşmeler gerçekleştirdik, bundan çok memnuniyet duydum, o yüzden bu samimiyeti için kardeşim Sameh Shoukry’e de teşekkür ediyorum. Gerek ikili düzeyde, gerekse bölgesel konularda işbirliğimizi ve ilişkilerimizi geliştirmek için yoğun çalışmaya devam edeceğiz.

Bir kere daha misafirperverliğiniz için ve çok verimli görüşmeler için teşekkür ediyoruz. Kardeşim, Sameh Shoukry Büyükelçilerin yeniden atanmasıyla ilgili de ne yapabileceğimizi görüştüğümüzü söyledi. Önümüzdeki süreçte hangi adımları ne zaman atacağımızı da kendi aramızda değerlendirme fırsatımız oldu. Eminim en kısa sürede diplomatik ilişkilerimizi de en üst düzeye çıkarma imkanımız da olacaktır.

Çok teşekkür ederim.

SORU-

(Simultane Tercüme)

Çok teşekkür ediyorum, Ahmet Cuma … Mısır’dan.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun burada Kahire’de bulunması çok önemli ve bu gördüğümüz kadarıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin son günlerde yaşamış olduklarının aksine normalleşmeye yönelik çok fazla süreç var. Normalleşme yönünde hangi adımları atacağınızı sormak istiyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-

Çok teşekkür ediyorum.

Aslında konuşmalarımızda hem kardeşim Sameh Shoukry hem de ben ilişkilerimizi daha da geliştirmek için hangi adımları atabileceğimizi söyledik. Hangi alanlara önem verdiğimizi de aslında vurgulamış olduk. Ama burada vurgulamadığım bazı konular da oldu onlara değinmek isterim.

Evet, enerji alanında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz, somut adımlar atmak istiyoruz. Ticareti artırmak için ulaştırma konularında bazı kopukluklar oldu bunları tekrar canlandırmak istiyoruz. Diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarmak istiyoruz.

Diğer taraftan, bölgesel konularda istişarelerimizi yeniden başlatmak istiyoruz. Hem siyasi konularda ikili düzeyde hem de bölgesel konularda istişarelerimizi canlandırmak istiyoruz. Askeri alanda da geçmişte olduğu gibi aslında diplomatik ilişkilerimizin soğuk olduğu yıllarda da gayet düzenli ilişkiler vardı ama canlandırılması gereken konular da var. Mesela bizim Milli Savunma Bakanlığımız, Genelkurmay Başkanlığımız Mısır’ı Türkiye’de de düzenlenecek üç tatbikata davet ettiler, askeri tatbikatlara. Dolayısıyla, bu alanlarda da ortak çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırmamız lazım.

Ekonomiden enerjiye, siyasetten eğitime kadar her alanda atmamız gereken adımlar var, bunu da kendi aramızda bugün değerlendirdik, en kısa sürede bunun takibi olarak bir sonraki buluşmamıza kadar arkadaşlarımız çalışacaklar ve bizler de bunu tekrar gözden geçirmiş olacağız.

Teşekkür ediyorum.

Burada en önemli olan şey tabii her iki tarafta da var olan güçlü siyasi irade ve kararlılık. Bu olduktan sonra adımlar ardı ardına gelir ve bu konuda biz iki taraf olarak da, kardeşim Sameh Shoukry adına da söyleyebilirim rahatlıkla, ciddi bir kararlılığa sahibiz.

SORU- TRT Haber. Efendim benim sorum Sayın Bakan Shoukry’e olacak.

Öncelikle ev sahipliğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki süreçte sizin Türk işadamlarına bir çağrınız olacak mı özellikle yatırımlarını, işlerini genişletmeleri noktasında? Bunun yanısıra bir çağrınız olacaksa da sonraki süreçlerde sizin atacağınız adımlar neler olacak? Bu konuda teşvik edici adımlar atılacak mı?

Bunu sormak istedim, tekrar çok teşekkür ediyorum.

MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SAMEH SHOUKRY-

(Simultane Tercüme)

Sayın Bakanın söylediği gibi biraz önce bahsetmiştik, ilişkilerimizi aynı düzeydeki yoğunluğuna ve sürecine kanalize etmek için her türlü işbirliği içerisinde olacağımızı söylemiştik. Tabii ki ekonomik işbirliği çok önemli ve Sayın Bakanın da biraz önce bahsetmiş olduğu gibi gerçekten ekonomik ilişkilerin ortaya çıkması ve daha da artırılması yönünde de geçmiş yıllara nazaran iyi ilişkilerimiz sözkonusuydu, ama daha da yükselteceğiz. Neredeyse 9 milyar 10 milyar Dolara yakın bir ticaret hacmimiz var, iki ülke arasında ve bu çok önemli bu iki ülke için. Ve aslında Türkiye’nin de Mısır’da çok fazla yatırımı sözkonusu, 2,5 milyar Dolara yakın yatırımları sözkonusu, o da bizler için gerçekten çok önemli, Türkiye’nin yatırımlarının burada olması.

Yani baktığımızda çok fazla Türkiye’den gelen girişimciler var ve burada kurmuş oldukları fabrikalarla bir katma değer sağlamaları sözkonusu ve aynı zamanda da istihdam yaratmamız konusunda bize yardımcı olmaktalar. Tüm Türk kardeşlerimizi burada yatırım yapmaları yönünde teşvik etmek için davette bulunmaktayım. Ve farklı alanlarda sanayi ve diğer alanlarda da aslında yatırım yapmaları yönünde çağrım sözkonusu. Nitekim ticaret hacminin artırılması yönünde her türlü adımı atmaktayız ve atacağız. İlerleyen zamanlarda Türkiye’yle yapmış olduğumuz normalleşme süreciyle birlikte ilişkilerimiz bütün alanları etkileyecek. Ve aynı zamanda karşılıklı olarak kazan-kazan diyebileceğimiz bir durum mevcut. Mısır Başbakanı birçok sanayici işadamıyla yaşamış oldukları sıkıntıları ele almak amacıyla biraraya geldi. Ve biz tabii ki bu yola devam edeceğiz ve bütün mekanizmalarımızı bu sürecin canlandırılması yönünde ortaya koyacağız. Gerek işadamlarının ortaya koydukları çalışmalar, gerekse yatırımcıların burada fabrika açmaları ve aynı zamanda ticarethane yaratıp bize daha fazla istihdam yaratmaları yönünde de her türlü kolaylığı ortaya koyacağız.

Doğal gazla ilgili çalışmalarımız var, aynı zamanda daha çok ivme kazandırıcı, teşvik edici ve kolaylaştırıcı adımları atma yönünde de bakış açımız sözkonusu. Nitekim basit diyebileceğimiz bürokratik engellerden uzak bir şekilde tüm yatırımcılarınızın buraya gelip yatırım yapmaları ve ileriki zamanlarda buna devam etmeleri için her türlü ortamı sağlayacağız, her alan kendilerine açıktır. Nitekim Bakan Bey’in bize bahsetmiş olduğu gibi ortak bir irademiz sözkonusu siyasi anlamda. Ve biz bu iletişimin sürekliliğiyle birlikte … yüksek düzeyli yapmamızla birlikte diğer alanlardaki işbirliğinin de artması yönünde büyük fırsat yaratacağına inanmaktayız.

SORU- Çok sağ olun. Benim sorum her iki Bakana.

Siz de ortaya koymuş olduğunuz konuşmalarla aslında bölgesel ve uluslararası konuları ele almış olduğunuzu söylediniz. Hangi konuları ele aldınız?

MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SAMEH SHOUKRY-

Evet, Saygıdeğer Bakanla hem bölgesel hem de uluslararası konuları görüştük. Libya’daki, Irak’taki, Suriye’deki sorunları ele aldık, aynı zamanda da Filistin davasını ele alma şansımız oldu. Ve aynı zamanda da Suudi Arabistan’la İran arasındaki normalleşme sürecini de konuştuk. Bölgesel diyebileceğimiz sınamalara karşı nasıl bir işbirliği içerisinde olabileceğimize ilişkin görüştük. İstikrarın ihdas edilmesi çok önemli. İstikrar sağlanması yönünde her iki ülkenin de iradesi mevcut. Buna olumlu bir şekilde katkı sağlayacak olursak bizler için çok önemli bir adım olacağını düşünmekteyiz.

Aynı zamanda görüşmeler sırasında Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizi ele aldık. Bunun uluslararası ekonomiye derin yansımaları oldu. Her iki ülkenin de bakış açıları çok net ve çok şeffaf bir şekilde ortaya konmuş oldu. Ve bu ekonomik krizlerin bertaraf edilmesi yönünde ne yapılabileceğine ilişkin istişarelerde bulunduk. Siyasi anlamda istikrarın ihdas edilmesi yönünde nasıl bir adım, nasıl bir katkı sağlanabileceğine ilişkin görüş alışverişinde bulunduk.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-

Çok teşekkür ediyorum.

Aslında Bakan Shoukry, değerli kardeşim Semih, görüştüğümüz konulara genel anlamda değindiler. Özellikle Filistin konusuna da değindik. Ramazan yaklaşıyor ve yine İsrail’de Hamursuz Bayramıyla aynı zamana denk geliyor. Dolayısıyla, Ramazan ayında Filistin’de, Mescid-i Aksa’da, Kudüs’te gerginlik olmaması için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Konuşmamda da söylediğim gibi bu anlamda Mısır’ın oynadığı rolü de hem takdir ediyoruz hem de güçlü bir şekilde destekliyoruz. Aynı şekilde Ürdün’ün çabalarına da destek veriyoruz. İsrail’e de gerekli mesajları veriyoruz, hatırlatıyoruz. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Herzog’a bu mesajları iletmişlerdir. Yine İsrail Dışişleri Bakanı depremden sonra Türkiye’yi ziyaret ettiği zaman hem ikili görüşmemizde ben vurguladım, hem de Sayın Cumhurbaşkanımız kendilerini kabul ettikleri zaman bu konunun hassasiyetini, önemini hatırlatmış oldular.

Diğer taraftan, devam eden Ukrayna savaşının etkileri ortada, Mısır’a olan etkilerini de biliyoruz, özellikle tahıl konusunda. Son çabalar, son gelişmeler hakkında bilgi verdim bugünkü toplantımızda. Türkiye olarak savaşın bir an önce sona ermesi için çabalarımızı sürdürüyoruz. Ama maalesef 1 yılı geçti ve savaş halen devam ediyor. Savaşın ülkelerimize olan etkilerini, dünyaya olan etkilerini azaltmak için de çabalarımız devam ediyor. Bir taraftan esir takası, diğer taraftan Zaporijya Nükleer Santraliyle ilgili görüşmelere aracılık, ev sahipliği yaparken özellikle Tahıl Anlaşmasının uzatılması konusunda BM’yle birlikte yoğun bir çaba içindeyiz. Rusya iki aylık bir süre için uzatılabileceğini söyledi. Aslında bugün bir önceki anlaşmanın son günü. Ve bu iki aydan sonra da bunun devam etmesi konusunda çabalarımızı sürdüreceğiz.

Afrika’yı da konuştuk, yanı başımızdaki diğer gelişmeleri de değerlendirdik, biraz önce zaten bahsetmiştim Irak’taki gelişmeler, Suriye’deki son normalleşme ya da diyalog çabaları, Suriye’deki durum. Terörizm, terörizmle mücadele. Ayırt etmeksizin tüm terör örgütleriyle mücadelenin önemi konusunda da hemfikiriz, çünkü hepimize tehdit oluşturuyorlar.

Sonuçta, birçok bölgesel konuyu samimi bir ortamda değerlendirme imkanımız oldu.

SORU- Haber Türk kanalından Sena Alkan. Sorum Sayın Bakan Çavuşoğlu’na olacak.

Sayın Bakan, 9 yıllık bir boşluktan bahsettiniz konuşmanızda. Normalleşmeye ilişkin takvimi ve süreci sormak istiyorum. Büyükelçilerin atanması sürecine ilişkin hızlı adımlar görecek miyiz, nasıl bir takvim işleyecek? Bir yandan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle Katar resepsiyonunda bir görüşmesi olmuştu, ama resmi ziyaret bağlamında bir hazırlık var mıdır, bir takvim var mıdır? Bunu da sormak isterim.

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-

Çok teşekkür ediyorum.

O Doha’daki görüşmede kardeşim Sameh Shoukry yoktu, ama ben de oradaydım. Ve o gün Sayın Cumhurbaşkanlarımız kendilerinin tekrar bir araya gelmesi için bizlerden biraraya gelip bunun hazırlığını yapmamızı istemişlerdi. O gün bugündür biz de çabalarımızı sürdürüyoruz. Bir taraftan istihbarat birimleri arasında, özellikle güvenlikle ilgili, diğer konularla ilgili diyalog da devam ediyor, bölgesel konuları da kendi aralarında görüşüyorlar. Bugün biz biraraya geldik, kardeşim Sameh Shoukry’i en kısa süre içinde ülkemizde ağırlamak istediğimi kendilerine söyledim, davetimi ilettim.

Tabii Sayın Cumhurbaşkanlarımızın biraraya gelmesi talimatları da o yöndeydi, gerekli hazırlıkları yapacağız. Şu anda Türkiye’de biliyorsunuz bir seçim süreci başlamış durumda. Belki seçimden hemen sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız ile Cumhurbaşkanı Sisi biraraya geleceklerdir. Onun zamanlamasına kendileri karar verir, ama hazırlığını yapmak bize düşer.

Sadece Büyükelçileri atama konusunda değil, 9 yıllık açığı kapatmak için bizim her alanda hem hızlı davranmamız gerekiyor hem de yakın çalışmamız gerekiyor ve bunu nasıl yapabileceğimizi de zaten bugünkü görüşmemizde değerlendirdik.

Teşekkür ederim.

MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SAMEH SHOUKRY-

(Simultane Tercüme)

Toplantımızın sonuna geldiğimiz zaman bana izin verirseniz ben buradan saygıdeğer kardeşim ve dostuma Ramazan’ın gelmesiyle birlikte tebriklerimi iletmek istiyorum, kendilerine ve burada bulunan tüm heyetlere, özellikle de basın mensuplarına. Ramazanlarınızı kutluyorum. İbadetle, bereketle dolu bir Ramazan ayı dilemekteyim. Ve aynı zamanda barışın getirilmesine neden olan bir ay olmasını temenni etmekteyim. İnşallah bu mübarek ay birlikte kültürel ve dini diyebileceğimiz ilişkilerimizle yaşamamıza vesile olur. Herkese başarılar diliyorum, çok sağ olun efendim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-

Çok teşekkür ediyorum.

Her şeyden önce bir kere daha ev sahipliğiniz için teşekkür ediyorum. Ben de bu vesileyle buradaki tüm kardeşlerimizin ve tüm dünyadaki Müslümanların Ramazan ayını şimdiden tebrik ediyorum. İnşallah Ramazan ayı bizlere, bölgemize, İslam dünyasına barış ve huzura vesile olur.

Tekrar çok teşekkür ediyorum.

* Interpress deşifresidir.