Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusya Dışişleri Bakanı Sayın Sergey Lavrov ile Ortak Basın Toplantısı, 08 Haziran 2022, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, bugün Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı mevkidaşım Sergey Lavrov ve heyetini Ankara’da, Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum.

Bugün yaptığımız görüşmelerde, hem baş başa, hem de heyetler arasında yaptığımız görüşmelerde ikili ve bölgesel konuları kapsamlı bir şekilde ele aldık ve verimli görüşmeler gerçekleştirdiğimizi söylemek isterim.

Tabii bölgesel konulardaki gündemimizin başında Ukrayna geliyor. Savaşta 3,5 ayı geride bıraktık, 3,5 ay oldu savaş başlayalı. Savaşın yol açtığı insani kayıpların ve yarattığı tahribatın giderek arttığını üzülerek görüyoruz. Türkiye’nin savaşın başından bu yana ortaya koyduğu ilkeli tutum herkesin malumu. Savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesine yönelik yoğun çaba harcadık ve harcamaya devam ediyoruz.

Tarafların 29 Mart’ta İstanbul’da yaptıkları görüşmelerde anlamlı ilerleme sağlanmıştı, ancak ardından yaşanan gelişmeler maalesef müzakereleri ikinci plana itti. Halbuki sürdürülebilir bir barışın temeli atılabilirdi. Biz halen bu tutumumuzu Türkiye olarak koruyoruz, savaşın bir an önce müzakereler yoluyla sona erdirilmesi tüm bölgemizin ve insanlığın yararına olur. Bu konudaki düşüncelerimi açık bir şekilde bugün Sergey’le paylaştım.

Geçtiğimiz hafta müzakerelerden bir uzaklaşma olmuştu, ama son günlerde gerek Zelenski’nin yaptığı açıklamalar, gerekse bizim yaptığımız temaslardan tekrar müzakerelere dönme konusunda bir zeminin olabileceğini görüyoruz. Ve her iki taraf da bu konuda mutabık kalırsa biz de kolaylaştırıcı rol üstlenen bir ülke olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bugün bunu Sergey Lavrov’a bir kere daha söyledim.

Tabii savaşın özellikle Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliği ve ticaretin ötesinde daha geniş bir planda yarattığı sorunları da ele aldık. Bunların içinde en öncelikli konu, Ukrayna’dan ve Rusya’dan ihraç edilecek ürünlerin önündeki engellerdir. Ukrayna tahılının uluslararası piyasaya ihraç edilebilmesi için çeşitli fikirler ortaya çıktı ve en son Birleşmiş Milletler’in bir planı var ve bu konuda gemilerin denetlenmesi dahil Birleşmiş Milletler, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Türkiye arasında oluşturulabilecek bir mekanizma ve işbirliğini içeren bir plandan bahsediyoruz. Biz Türkiye olarak bu planı makul buluyoruz ve uygulanabilir bir plan olarak görüyoruz. Tabii her iki ülkenin, hem Rusya Federasyonu’nun, hem de Ukrayna’nın da bunu kabul etmesi gerekiyor ve bunun detaylarını görüşmek üzere İstanbul’da bir toplantıya ev sahipliği yapabileceğimizi BM’nin teklifi üzerine söyledik.

Burada tabii Ukrayna tahıl ürünlerinin, ayçiçek ve ayçiçek yağının uluslararası piyasalara ulaştırılması karşılığında Rusya’nın ihracatının önündeki engellerin kaldırılması talebini de son derece meşru buluyoruz, haklı bir talep olarak görüyoruz. Bu konuyu sadece Rusya Federasyonu’nun ihraç ettiği tahılların ve gübrenin yaptırımlara dahil edilmediğini söyleyerek geçiştirmek de doğru değil, son zamanlardaki açıklamalarda bunu görüyoruz. Oysa bu ürünleri taşıyacak gemilerin sigorta edilmesi, lojistik konular, limanlara ulaşılabilmesi, yanaşabilmesi, verilecek servisler ve ödemelerle ilgili, yani bankacılıkla ilgili işlemler konusunda da gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyanın hem Ukrayna, hem de Rusya Federasyonu’nun ihraç edeceği ürünlere ihtiyaç varsa bunun önünü hep birlikte açmamızda fayda var diye düşünüyoruz. Burada önemli olan, ortak anlayışa dayanan bir mekanizmanın tesis edilmesidir.

Yine gemilerin güvenli bir şekilde seyrüseferine devam edebilmesi için alınacak tedbirlerin de bu mekanizma içinde görüşülmesinde fayda var.

Teknik düzeyde hazırlıkların bir an evvel tamamlanmasını arzu ediyoruz ve bu mekanizmanın hayata geçirilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.

Tabii bugün sadece Ukrayna’daki savaşı ya da biraz önce bahsettiğimiz ürünlerin ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasını konuşmadık, diğer bölgesel konuları da ele aldık, Suriye bunlardan bir tanesi, yine Libya’daki son gelişmeleri de ele aldık. Farklı görüşlerimiz olsa da yakın işbirliği içinde çalıştığımız bir ülkedir Rusya Federasyonu, özellikle Astana formatıyla Suriye’de siyasi bir çözüm bulma çabalarımız devam ediyor, ama zorluklar da ortada. En son Anayasa Komisyonunun 8’inci toplantısının başarısızlıkla sonuçlanmasında da gördük ki, rejim siyasi çözüme yanaşan taraf değil.

Diğer taraftan, Suriye’nin kuzeyinde bize yönelik PKK-YPG’nin artan tehdidi var ve bu tehdide karşı tedbir almamız gerekiyor. Daha önce hem ABD, hem de Rusya Federasyonu’yla Ekim 2019’da vardığımız mutabakatlar var, bunların da uygulanması konusunu ele aldık.

Suriye’nin sınır bütünlüğünün, toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini bir kere daha vurguladık, burada da vurguluyoruz. Ve bu bölücü ajandası olan terör örgütlerine de müsaade edilmemesi gerekiyor.

Diğer taraftan, yine Libya’daki durumu ele aldık ve Libya’da istikrarın tam olarak tesis edilmesi için herkesin katkı sağlaması gerekiyor. Ve biz artık geçmişte olduğu gibi ülkeler arasında bir rekabetin olmasını da istemiyoruz, her zaman meşruiyetten yana olduk. Ülkenin bir an önce demokratik, şeffaf bir seçime hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz.

Diğer taraftan, Kafkasya’da özellikle 3+3 formatını ve Kafkasya’da Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşmeyi, Türkiye’yle Ermenistan arasındaki normalleşmeyi de ele aldık ki bu konularda Rusya Federasyonu’nun verdiği destek için kendilerine teşekkür ediyoruz. Özellikle Ermenistan ve Azerbaycan arasında kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanmasının bölgenin istikrarı bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz.

Afganistan konusunu ele aldık, Orta Asya’da işbirliğimizi nasıl geliştirebiliriz, bunları da aynı şekilde ele alma imkanımız oldu bugünkü görüşmelerde.

Aynı zamanda ikili ilişkilerimizde de ticaretin önündeki engeller, lojistik konularını da ele alma imkanımız oldu.

Ve tüm zorluklara rağmen ikili ilişkilerimizin ve ticaretin de artarak devam ettiğini bu vesileyle söylemek isterim.

Enerji alanında, nükleer enerji santrali, Akkuyu’dan bahsediyorum ve diğer attığımız ve atacağımız adımlar var, bunları ele aldık.

Heyetlerimiz dün ve daha öncesinde görüşmeleri zaten gerçekleştirdiler, görüşmelere devam edeceğiz. Ayrıca, karşılıklı ziyaretlerle tüm bu konuları, ikili konuları ve bölgesel konuları da birlikte ele almaya devam edeceğiz.

Bizim en büyük arzumuz, bir an önce Ukrayna’da kalıcı bir barışın tesis edilmesi ve bu yönde atılacak adımlara da her türlü desteği vereceğiz.

Ben bu düşüncelerle bu ziyaret için Sergey Lavrov’a çok teşekkür ediyorum ve sözü kendisine bırakıyorum. Daha sonra sizlerden gelen sorulara birlikte cevap vermeye çalışacağız.

Sergey, tekrar hoş geldin ve söz senin.

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- [Simultane Tercüme] Teşekkürler.

Saygıdeğer Bakan, değerli dostum, saygıdeğer bayanlar, baylar; öncelikle bir kez daha Türk dostlarımıza ev sahipliği yaptıkları bu toplantı için teşekkür etmek istiyoruz. Gerçekten çok faydalı bir görüşme oldu.

Bu yıl Bakanlar seviyesinde yaptığımız 3’üncü görüşmedir bu. Daha önce Antalya’da görüştük, daha sonra Moskova’da bir toplantı yaptık ve nihayet Ankara’da müzakereler yapıyoruz. Elbette ülkeler arasındaki ilişkilerimiz, yani olgun bir partnerlik döneminden geçiyor, pragmatizm, karşılıklı saygı, ve karşılıklı yarar temellerine dayanıyorlar. Ve elbette ilişkilerimizin bu kadar hızlı gelişmesinin lokomotifi liderlerimiz arasındaki diyalogtur. Liderlerimiz tam 9 defa telefon görüşmesi yaptılar, genelde telefon görüşmesi şeklinde oluyor görüşmeleri, ikili gündemi ve çeşitli uluslararası meseleleri görüşüyorlar.

Şimdi hükümetlerimizin arasında, kurumlarımızın arasında, daha başka formatlarda ileride yapacağımız görüşmeler konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Bunların arasında bu sene yapacak olduğumuz Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyimizin 9. toplantısı var.

Yatırım alanında, ekonomi alandaki ilişkilerimizi ele alma fırsatını bulduk, ticaret hacmimiz … senenin Ocak-Mart tarihlerinde 2 misli artı, yaklaşık 14 milyar dolara ulaştı. Yani burada ticareti milli paralarla yapmak için ciddi perspektiflerimiz var, ciddi potansiyelimiz var.

Türkiye’de Rus Mir ödeme kartının geniş bir şeklide kullanılmasını da istiyoruz, çünkü bu şekilde turistik akımların artışını da sağlayabileceğiz. 2019 senesinde bir rekor kırdık biliyorsunuz, 7 milyon kişi Türkiye’yi ziyaret etti Rus vatandaşı olarak. 2021 senesinde yaklaşık 4 milyon Rus turisti geldi Türkiye’ye.

Geleneksel olarak enerji alanındaki stratejik projelerimize de büyük önem atfetmekteyiz. Akkuyu Nükleer Güç Santralini kurmaya devam ediyoruz. Rus doğal gazının TÜRKAKIM üzerinden Türkiye’ye sevkiyatı devam ediyor. Bütün bu adımlar planlı bir şekilde atılıyor.

Uluslararası konular arasında elbette ilgi odağımız Ukrayna meselesiydi. Bir kez daha mevcut problemlere dikkatini çektim Türk mevkidaşlarımızın. Bizim ülkemizin güvenliğini tehdit eden birtakım problemler oluştu sınırımızda ve bu bölgeden gelen güvenliğimizle ilgili birtakım endişelerimiz vardı. Askeri harekatımızdan da bahsettim, bilgi verdim Sayın Bakana. Biz sivillere olabildiğince en az derecede hasar vermeye çalışmaya özen gösteriyoruz. Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetlerindeki Rusları, vatandaşları korumak bizim amacımız.

Ukrayna’dan tahıl ürünlerinin sevk edilmesi konusunu da ele almış bulunuyoruz. Batılılar bunu bir facia olarak göstermeye çalışıyor, halbuki Ukrayna tahıl ürünlerinin piyasadaki payı sadece yüzde 1’dir. Dolayısıyla bu gıda krizi buradan gelmez, bunun gıda krizine yol açacağını söyleyemeyiz. Yani elbette duymak isteyen, anlamak isteyen argümanlarımızı duyar.

Ve biz Türk dostlarımızın çabalarına büyük önem atfetmekteyiz, çok kıymetlidir Türk mevkidaşlarımızın çabaları. Onlar hem tahıl ürünlerinin, hem de yabancı gemilerin Ukrayna limanından çıkışını, tahliyesini sağlamaya çalıştılar bizimle. Ukraynalılar bu gemileri ve bu insanları orada adeta rehine tutuyorlar. Deniz kuvvetlerimiz, Karadeniz filomuz orada devamlı olarak beşeri koridorlar açıyor, Ukrayna’nın sularından Boğazlara kadar açılan bir koridordan bahsediyoruz. Bu güzergahtan gitmek isteyen tüm gemiler buradan yük taşıyabilir, istedikleri şekilde hareket edebilirler.

Ukraynalılar mayın temizleme faaliyetine hazır olduklarını beyan ediyorlar. Ama birkaç gün önce Sayın Zelenskiy şöyle bir şey dedi: Bize gemilere karşı kullanabileceğimiz silahları verin, biz oradaki problemi hallederiz dedi. Çok net bir açıklama, yani ne yapmak istedikleri buradan anlaşılıyor. Yani mayın temizleme faaliyetlerine başlamaya hazırsa Ukrayna tarafı, biz de buna hazırız. Türk askeri makamlarıyla da bu süreçlerin detaylarını görüşmekteyiz.

Dediğim gibi, bu çok ufak bir problem aslında, bizim tarafta herhangi bir engel yok, yani biz herhangi bir engel oluşturmuyoruz gemi çıkışlarına. Bir kez daha Türk mevkidaşlarımıza burada anlayışlarından dolayı teşekkür ederiz. Bunu sürekli irrite edici bir unsur olarak korumaya çalışıyor Ukraynalılar.

Suriye meselesini de ele alma fırsatını bulduk. Astana formatı çerçevesinde faal bir şekilde el ele çalışmaktayız, Suriye’yle ilgili sıradaki toplantımızı hazırlamaktayız. Nursultan’da Temmuz ayında yapılacak Astana formatındaki sıradaki toplantımız.

Artı, Anayasa Komitesinin Yazı Komisyonunun toplantısı yapıldı, bir hafta önce Cenevre’de sona erdi, neticeleriyle ilgili de fikir alışverişinde bulunuldu bugünkü toplantıda.

Güney Kafkaslar’da ileride nasıl çalışacağımız konusunda birtakım anlaşma sağlandı. Biliyorsunuz orada 3+3 diye bir format kurmaktayız. Moskova’da ilk toplantısını yaptık, Gürcü mevkidaşlarımız bu toplantıya katılamadılar, ama kapımız Gürcistan’a her zaman açıktır. İkinci toplantısı en kısa zamanda yapılacaktır ve yakın bir zamanda bunu ilan edeceğiz.

Diğer konularla ilgili elbette Ortadoğu meselesine değinmiş bulunuyoruz. Çok çetrefilli bir konu, uzun zamandır çözüm bekleyen bir konu. Burada da uluslararası çabaları da daha aktif hale getirmekten yanayız. Her iki ülke Filistinlilerle İsraillilerin doğrudan görüşmeler yapmalarını istiyor bunun için zemin oluşturmak niyetindeyiz. Ama birtakım güçler bu yolda birtakım suni engeller oluşturuyor. Mevcut statükoyu korumak isteğindeler, fakat bu olumlu bir sonuca varmamıza vesile olmayacak.

Libya konusunu da görüştük bugün. Sayın Mevlüt Bey bazı konularda görüş ayrılıklarımızın olduğunu söyledi, fakat her bir konuyu dost olarak, birer partner olarak görüşmekteyiz ve uzlaşabiliyoruz dedi. Görüş ayrılıklarımız olsa da biz her zaman tutumlarımızı dikkate almaktayız, karşılıklı olarak saygılı bir şekilde hareket edebilme yetisine sahibiz. İkili ilişkilerimizi daha da ileri bir seviyeye taşımaya niyetliyiz. Her iki halkın da hayrınadır bu kararlılığımız. Ayrıca Karadeniz’deki güvenliği sağlamak açısından her iki ülkeye de önemli mesuliyetler düşüyor. Burada Montrö Sözleşmesine harfiyen uymak zorundayız, Türkiye’nin bu konuda katkılarını takdir ediyoruz. Ki Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bugün 30. yıl dönümünü kutluyor, jübilesini kutluyor ve biz yapıcı, faaliyet yapıcı bir şekilde çalışmasından yanayız. Biz kez daha bu verimli toplantıdan dolayı mevkidaşıma teşekkür ediyorum.

İlginize sağ olun.

SORU- Ecem Toplar, Bengü Türk Televizyonu.

Sizler de değindiniz tahıl krizinin çözümü noktasında atılan adımlara. Tahıl koridorunun oluşturulması sürecinde hangi aşamaya gelindi ve bu noktada Türkiye’yle nasıl bir koordinasyon sağlanıyor? Dörtlü görüşme için takvim belirlendin mi ve ayrıca Ukrayna savaşının sona erdirilmesi noktasında Putin, Zelenskiy ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesi için bir takvim var mı?

Teşekkür ederim. Sorum her iki Bakana olacak.

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV-[Simultane Tercüme] Daha önce de açıkladığım gibi, Ukrayna tahıl ürünlerinin sevkiyatıyla ilgili Rus tarafı payına düşen çalışmaları, adımları attı. Biz her gün tahıl koridorlarını açmaktayız ve Ukrayna limanlarından çıkan gemilerin güvenliğini her şekilde sağlamaya hazırız, bunu Türk mevkidaşlarımızla el ele yapmaya hazırız. Ama en önemli problem, bir kez daha bunu seyircilerinize, okuyucularınıza anlatmanızı rica ediyorum. Zelenski’nin açıklamalarına bir bakın, kategorik bir şekilde mayın temizleme faaliyetlerine karşıydı, yani bu problemle ilgilenmek istemediğini açık açık söylüyordu. Bizim tarafta top onlarda, yani problem bizde değil. Dün ve bugün konuştuğumuz, görüştüğümüz konuları uygulamakta kararlıyız bu konuda. İstanbul’da yapılacak olan toplantıyla ilgili Birleşmiş Milletler’in inisiyatifi önemli evet faydalı olabilir ama samimi olmak gerekirse sembolik bir adım olur, yani biraz göstermelik bir şeydir. Bu konuyu, bu problemi çözmek için Ukraynalıların limanlarını mayınlardan temizlemesi gerekiyor, yani gemilerin limanları serbest bir şekilde terk edebilmelerini sağlaması lazım Ukrayna’nın. Zelenskiy ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı arasındaki olası görüşmesine gelince, Zelenskiy görüşme için görüşme, toplantı için toplantı istiyor. Tutumunu da sürekli değiştiriyor, diyor ki, Ruslar önce 24 Şubat öncesi konuma gelsin, askeri güçlerini çeksinler, o zaman görüşeceğim diyor, bu yapıcı bir yaklaşım değil. Ama 29 Mart tarihinde Ukrayna heyeti İstanbul’da başka şeyler söyledi. Yani bu şekilde gitgeller, fikirlerini sürekli değiştirdiklerine tanık oluyoruz. Dediğim gibi iki aydır top Ukrayna tarafında. Nisan ayının ortasından bu yana defalarca tutumlarını değiştirdiler. İstanbul’da bir söz verdiler birtakım anlaştığımız konuda gerekli adımları atacaklar diye.

Nisan ayının ortasında biz kendi taslağımızı verdik, yazılı taslak hazırladık karşılıklı olarak tekliflerimizi içeren, fakat o zamandan bu yana herhangi bir cevap alamadık onlardan. Askeri harekatımızın hedeflerini çok iyi biliyor kamuoyu ve bu hedeflere mutlaka ulaşacağız.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum sorunuz için. Şimdi dünyada gıda krizinin gerçek bir kriz olduğunu söylemek isterim. Aslında bu konuya sadece Ukrayna’dan ihraç edilecek tahıl ürünleri olarak bakmamak lazım. Ukrayna ve Rusya’dan ihraç edilecek tahıl ürünü ve gübre olarak bakmak lazım.

Ramazan ayında Sergey, Latin Amerika turuna çıktım ve Latin Amerika ülkeleri, özellikle Brezilya gibi ülkelerin de bu konuda çok ciddi endişeye kapıldıklarını gördüm. Toplamda baktığımız zaman Ukrayna ve Rusya Federasyonu’nun ürettiği ve ihraç ettiği tahıl ürünleri, dünyadaki üretim ve ihracatın 3’te 1’ni oluşturuyor. O nedenle sadece bir yerden çıkması önemli değil.

Şimdi mayınlar temizlenemeyecekse de, güvenli koridor, transit koridor ve güvenli bölge, BM’nin planından bahsediyorum, ve sizin de burada özellikle gemilerin Ukrayna’ya silah taşımayacağından emin olmanız gerekiyor onu söylüyorsunuz. Ve dönüşte de belirlenen ürünlerin her iki ülkeden çıkması sözkonusu. Sonuçta bunların denetimini de yapacak bir mekanizmanın oluşmasıyla, BM’nin teklifini biz o yüzden makul buluyoruz, sizin de içinde olduğunuz bir mekanizmayla, hem her iki ülkenin ihraç edeceği ürünlerin önündeki engeller kalkar hem de güvenlik endişeleri de ortadan kaldırılmış olur. Bu konuda yapıcı bir işbirliğine gitmekte fayda var.

Müzakerelerle ilgili son zamanlarda Zelenskiy’nin tekrar müzakerelere dönmek istiyoruz demesi, Sayın Cumhurbaşkanımıza da Sayın Putin’le bir araya gelme arzusunda olduğunu söylemesi, bunu kamuoyuna da açıkladığı için söylüyorum. Biz müzakereye dönme konusunda birkaç hafta öncesine göre daha olumlu bir atmosferin olduğunu görüyoruz sahadaki gelişmeler çerçevesinde. Eğer her iki taraf da tabii tekrar bir araya gelmek isterse biz kolaylaştırıcı ülke olarak gerekli desteği nasıl Antalya’da sizleri bir araya getirdiysek, İstanbul’da müzakere heyetlerimizi bir araya getirdiysek, tekrar müzakerelerin başlaması için üzerimize düşeni yaparız. Aynı şekilde daha önce de Cumhurbaşkanımızın her iki lidere söylediği gibi liderler düzeyindeki bir toplantıya da Türkiye’de evsahipliği yapmak isteriz. Her iki tarafın da bu anlamda Türkiye’ye olan güvenini görüyoruz. Biz de başından beri Montrö’nün uygulanması dahil her alanda objektif tutumumuzu, dengeli tutumumuzu sürdürüyoruz ve bu doğrultuda ben bir ateşkesin sağlanabileceğine, müzakere edilmiş bir çözüme inandığımı söylemek isterim.

SORU- [Simultane Tercüme] İyi günler adım … Artı Televizyon kanalını temsil ediyorum. Her iki Bakana da olacak benim sorum.

Son zamanlarda şöyle bir izlenim edinmekteyiz: Kiev’in retoriği, Kiev’in yaptığı açıklamalar bazı partnerlerini irrite etmeye, bazı partnerlerinden tepki almaya başlıyor. Başka ülkelerden kolay kolay hayata geçirilmesi kolay olmayan şeyler istiyorlar, kaba davranıyorlar, buna yaptıkları açıklamalara diplomasi denmez. Ve siz partnerlerinizle görüştüğünüz zaman partnerlerin Kiev’den duydukları bu hayal kırıklığını, bu yorgunluğu seziyor musunuz?

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- [Simultane Tercüme] Fikrimi bilmek isterseniz ben bu açıklamaları daha önce yorumladım. Bazen ben de çok fazla diplomatik konuşamıyorum, fakat önemli olan nasıl demeniz değil, neyi söylüyor olmanız. Yani evet bazı devlet başkanlarına böyle ağır sözlerle, başkanlarıyla ilgili ağır sözler söylemeye cesaret ediyorlar. Bence yani centilmence, kibarca konuşmak her zaman tercihimiz.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum. Biraz önce Türkiye’nin savaşın başından beri objektif bir tutum sergilediğini söylemiştim. Biz Rusya Federasyonu veya Ukrayna’yı memnun etmek için hareket etmiyoruz. Attığımız bazı adımlardan, aldığımız kararlardan Rusya Federasyonu rahatsız oluyor. Sonuçta bizim yaptırımlara katılmamamız örneğin Ukrayna’yı memnun etmemiş olabilir, ama sonuçta biz dengeli ve objektif bir politika izliyoruz. Hele hele kolaylaştırıcı, yer yer de arabulucu görevini üstleniyorsak bu tutumumuzu sergilememiz lazım. Doğruya doğru diyoruz, yanlışa yanlış diyoruz. Yani Rusya Federasyonu’nu da savaşla ilgili eleştiren açıklamalarımız da ortada, bunlar gizli saklı değil. Sonuçta hangi ülke ne söylüyor diye hareket edecek değiliz. Herhangi bir yanlış gördüğümüz zaman bunları da söylüyoruz. Elbette zor şartlarda da sağduyuyu kaybetmemek, özellikle savaş ortamında herkes gergin, önemlidir. Ve duygusal tepkiler yerine savaşı sonlandıracak makul adımlar atma ve diplomasiye dönmeyi daha doğru buluyoruz.

Teşekkürler.

SORU- Betül Usta, Sabah Gazetesi.

Geçtiğimiz hafta bahsettiğiniz üzere Anayasa Komitesinin 8. tur görüşmeleri oldu Suriye konulu olarak. Önümüzdeki hafta da Nursultan’da Astana’da görüşmeler gerçekleştirilecek.

Öte yandan, son dönemde Suriye’nin kuzeyinden ülkemize yönelik terör saldırılarında sistematik bir artış da mevcut. Suriye’deki son gelişmeler ve Türkiye’nin meşru güvenlik önlemlerine ilişkin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Ve ayrıca da şunu da eklemek istiyorum: Barış Pınarı Harekatı sonrasında bir mutabakat metni imzalanmıştı, ikili görüşmenizde bu konu da gündeme geldi mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞU- Soru kime? Bana. Çok teşekkür ediyorum.

Biraz önce de konuşmamda vurguladım, maalesef Anayasa Komisyonunun 8. tur toplantısında da sonuç çıkmadı, yani rejimin olumsuz yaklaşımı sebebiyle sonuç çıkmadı. Bakan Yardımcımız Büyükelçi Sedat Önal da o toplantılara katıldı ve Rus ve İranlı muhataplarıyla orada görüşmeler de gerçekleştirildi.

Tabii biz bu sürecin devam etmesini istiyoruz. Astana’daki toplantıya da aynı yaklaşımla katılacağız. Astana süreci, bugün siyasi süreçten bahsediyorsak, Astana platformu sayesinde bunları konuşabiliyoruz, yani BM’ye de aslında önemli bir destek vermiş oluyoruz. Ama diğer taraftan siyasi çözüm istemeyen bir rejim var, bu konuda Rusya Federasyonu’nun ve İran’ın rejim üzerindeki ve diğer temas içinde olan ülkelerin de rejim üzerindeki etkisini bu anlamda kullanmasında fayda var diye düşünüyoruz. Bunu Rusya Federasyonu’nun yapmadığını söylemek için söylemiyorum, ama artırmak da gerekiyor. Tek çözüm yolu siyasi çözümdür. Yani muhalefetle, ılımlı muhalefetle, teröristlerden bahsetmiyoruz, rejimin oturup ülkenin geleceğiyle ilgili bir mutabakata varması tek çözüm yoludur ve bu süreci destekleyeceğimizi, Suriye’nin sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü destekleyeceğimizi söylüyoruz. İşte hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden, hem de bize yönelik saldırılarını artıran terör örgütlerinin de bu ülkeden temizlenmesi gerekiyor. Yani Suriyeli Kürtlerle PKK-YPG’yi bir tutmamak lazım. Maalesef bu terör örgütleri ABD başta olmak üzere bazı ülkeler tarafından açıkça destekleniyor. İşte Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkmamızın da sebebi bu, yani bunun arkasında başka bir sebep yok, sadece bundan dolayı ve Türkiye’ye yönelik kısıtlamalardan dolayı karşı çıkıyoruz. Bunları da şimdi yazılı bir şekilde kendilerine ilettik.

Sonuçta bizim endişelerimiz var, sizin de söylediğiniz gibi ABD ile bir ortak açıklamamız var Ekim ayında, hemen 5 gün sonra Soçi’de bir mutabakat zaptı imzaladık, Sergey Lavrov’la birlikte bunu basının önünde okuyarak kamuoyuyla paylaştık. Tabii burada özellikle teröristlerin bu bölgeden temizlenmesi konusunda hem Rusya’nın, hem ABD’nin taahhütleri var, bu taahhütlerin de yerine gelmesini beklemek bizim en doğal hakkımızdır. Ve bu terör örgütlerinin, yani bize yönelik saldırılarına müsamaha göstermemiz de mümkün değil. Sonuçta tüm bu konuları da ikili görüşmemizde ele aldık.

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- [Simultane Tercüme] Kime sormuştunuz sorunuzu? Yanılmıyorsam ben de bu vesileyle soruyu cevaplamak için birkaç cümle ilave etmek istiyorum sorunuzla ilgili.

Defalarca devletlerimizin liderlerinin görüşmelerinde Suriye meselesi görüşüldü. Evet, Suriye’yle ilgili 2019 senesinde bir mutabakat zaptı imzaladık, İdlib silahsızlanma bölgesindeki terör örgütlerini, terör tehdidini ortadan kaldırmak için bir belge imzaladık ayrıca. Fakat bu belgelerde yazan tüm hedefleri, tüm maddeleri paylaşıyoruz. Ayrıca, Türk dostlarımızın dış güçler tarafından sınırlarında oluşturulan tehditlerle ilgili hassasiyetlerini dikkate alıyoruz. Amerika gayrimeşru bir şekilde orada birtakım örgütü besliyor. Biz buradaki hassasiyetlerinizi anlıyoruz. Çünkü Rusya’yla ilgili de aynı şekilde dış aktörler aynı faaliyetlerde bulunuyorlardı, çok iyi biliyorsunuz bu tehditlerin sınırlarımıza dayandığını. Dolayısıyla Suriye meselesiyle ilgili işbirliğimize devam edeceğiz.

Anayasa Komitesinin çalışmaları yavaş gitse de, yine de hükümeti temsil eden heyet ve muhalefeti temsil eden heyet daha yapıcı olmaya çalışıyor ve daha da yapıcı olabilirdi, onları bu konuda teşvik etmeye çalışıyoruz. Fakat Batılı partnerlerimiz, Amerikalı partnerlerimiz şöyle açıklamalar yaptılar: Hiçbir şekilde Esad rejimi -yani kullandıkları bir ibare var, Esad rejimi- Suriye’yi yönetirken biz herhangi bir şekilde uyguladığımız kısıtlamaları kaldırmayacağız. Ve orada birtakım sosyoekonomik problemler var, yığın gibi artıyor. Uluslararası toplum bu problemleri çözmek yerine, tam tersine oradaki şartları daha da ağırlaştırıyor. Halbuki Suriye Arap Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini, bağımsızlığını sağlamaları lazım. BMGK’nın bununla ilgili birtakım kararları var. Bir sene önce BMGK’nın kabul ettiği bir kararla mesela şöyle bir şeyin yapılması gerekirdi: Orada sosyal altyapı-üstyapı kurulmalıydı, yani 1 sene önce böyle bir karar alındı BMGK tarafından, fakat herhangi bir adım atılmıyor bu doğrultuda. Yani uluslararası toplum biraz daha faal olmalı, orada Birleşmiş Milletler’de bu faaliyetlerin sponsorluğunu yapan kurum ve kuruluşlar daha aktif bir şekilde hareket etmeli. Amerikalılar Sezar Kanunu diye bir şey kabul etti Suriye’de, gerçekten ülkeyi bu kısıtlamalarla boğuyorlar. Beşeri insani yardım konusunda bile doğru düzgün yardım yapamıyoruz Suriye’ye.

SORU- [Simultane Tercüme] Rusya Dışişleri Bakanına olacak sorum; Ukrayna Nikolaev ve Odessa limanlarını ne zaman mayınlardan temizleyeceksiniz diye sorduğumuzda, Ukrayna bunu yaparsak Rus ordusu Ukrayna’ya yeni saldırılar düzenleyecek diyor. Peki, bu saldırıların yapılmayacağına dair garanti verebilir miyiz? Garanti veremiyorsak, niçin veremiyoruz? Devlet Başkanı Putin bunu sesli olarak dile getirdi.

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- [Simultane Tercüme] Biz bu güzergahların güvenilir bir şekilde işlemesini sağlamaya hazırız. Yani Ukrayna limanları mayınlardan temizlerse, biz hiçbir şekilde askeri harekatımızı kötüye kullanmayacağız, yani gemilerin oradan serbest bir şekilde çıkmasını sağlamakla ilgili tüm gerekli adımları atarız.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞU- Mikrofonu verelim, Sergey bir soru daha almayı kabul etti.

SORU- [Simultane Tercüme] Muslim Umerov, Ukrayna Televizyonu’nu temsil ediyorum.

Şimdi Rusya tahıl ürünlerinin dışında Ukrayna’dan neler çaldı, piyasada pazarlarda neleri sattı Ukrayna’dan çaldığı ürünlerden?

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- Sizin işte söylemleriniz belli, retoriğiniz belli. Bizim oradaki hedeflerimiz çok açık, biz Neo-nazi rejimi baskısından kurtarmak istiyoruz oradaki vatandaşları, Rusları ve Ukrayna vatandaşlarını. Tahıllarla ilgili herhangi bir engel oluşturmuyoruz. Tahılların limanlardan çıkması için Sayın Zelenskiy’nin sadece talimat vermesi gerekiyor, o kadar. Limanlardan Karadeniz’e çıkmasına dair bir talimat verecek, o kadar.

Çok teşekkürler.

* Interpress deşifresidir.