Arap Ligi’nin 12 Kasım tarihinde Suriye hakkında almış olduğu kararı, bu ülkedeki durumun vahametini ortaya koyan, zamanlı ve sağduyulu bir adım olarak değerlendiriyoruz.
Tüm Arap dünyasını temsil eden bölgesel bir örgüt olarak Arap Ligi’nin, Suriye’de yaşanan krizin sona erdirilmesi için başından beri sergilediği duyarlılık ve harcadığı çabalar Türkiye tarafından takdir edilmekte ve desteklenmektedir. Bu bağlamda, Suriye Yönetimi’nin 2 Kasım tarihinde Arap Ligi ile vardığı mutabakat uyarınca üstlendiği taahhütleri bugüne kadar yerine getirmemesi, herkes gibi Türkiye tarafından da üzüntü ve hayalkırıklığı ile karşılanmıştır.
Suriye Yönetimi, Arap Ligi’nin verdiği mesajı doğru okumalı ve kendi halkına karşı uyguladığı şiddete derhal son vererek, ülkede artık kaçınılmaz olan demokratik dönüşüm sürecinin önünü açmalıdır. Hiçbir yönetimin kendi halkına karşı girdiği mücadeleden galip çıkması mümkün değildir.
Suriye Yönetimi’nin, Arap Ligi’nin bu kararı almaya mecbur bırakan tutumu, uluslararası toplumun tüm aktörlerinin Suriye’deki vahim gelişmeler karşısında tek bir sesle tepki göstermelerinin zaruretini de ortaya koymaktadır.
Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dost ve kardeş Suriye halkının yanında yer almaya devam edecek; Suriye’de yaşanan krizin sona erdirilmesi için başta Arap Ligi ve diğer bölge ülkeleri olmak üzere, uluslararası toplum ile eşgüdüm içinde çabalarını sürdürecektir.