Değerli vatandaşlarımızın ve tüm insanlık ailesinin 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün ardından 76 yıl geçmiş olmasına rağmen, ne yazık ki, dünyamız ağır ve sistematik insan hakları ihlallerine sahne olmaya devam ediyor. Küresel barış ve istikrar için endişe verici bu durum, dünya genelinde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda halen çok ciddi mesafe kaydedilmesi gerektiğini gösteriyor.
Filistin’de işlenen soykırım, İnsan Hakları Beyannamesi’nde benimsenen ilkeler ile hedeflerin herkes için eşit ve adil şekilde tanınmadığını gözler önüne sermiştir. İnsanlık değerlerinin ve hukukun yok sayıldığı bu vahşet karşısında, uluslararası toplumun çifte standarttan uzaklaşarak ortak bir vicdan ve tavır sergilemesi elzemdir.
Türkiye, Filistin'de acil ve kalıcı ateşkesin sağlanmasına, insani yardımların kesintisiz şekilde Gazze'ye ulaştırılmasına, Filistin Devleti’nin tanınmasına ve iki devletli çözüm yolunda gerekli adımların atılmasına yönelik girişimlerine, uluslararası toplumun ilke ve vicdan sahibi üyeleriyle birlikte kararlılıkla devam edecektir.
Türkiye ayrıca, dünya barışını ve istikrarını tehdit eden, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı başta olmak üzere, ayrımcılık ve nefret suçlarıyla mücadelede uluslararası girişimlere öncülük etmeyi sürdürecektir.
Bu anlamlı günde, evrensel değerlere dayalı insan haklarının herkes için üstün tutulduğu, adalet ve barışın hüküm sürdüğü bir dünya diliyorum.