Meltem Türker (*)
Türkiye, İran ve Pakistan arasında bölgesel ekonomik, teknik ve kültürel işbirliğini geliştirmek amacıyla 1985 yılında kurulmuş olan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 18-29 Kasım 1992 tarihlerinde İslamabad’da yapılan Bakanlar Konseyi olağanüstü toplantısında Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın katılımıyla bugün üzerinde yaklaşık 350 milyon insanın yaşadığı, 7 milyon kilometrekarelik alanı kapsayan bir kuruluş haline gelmiştir.
EİT, üye ülkelerin sürdürülebilir ekonomik kalkınmalarını sağlamayı, ticaretteki engellerin aşamalı olarak kaldırılmasını, bölge içi ticaretin ve bölgenin dünya ticaretinde oynadığı rolün artırılmasını, üye ülkelerin dünya ekonomisiyle entegrasyonunu sağlamayı, üye ülkeleri birbirine ve dünyaya bağlayan ulaşım ve telekomünikasyon altyapılarının geliştirilmesini, ekonomik liberalizasyon ve özelleştirmenin sağlanmasını, bölgenin önemli kaynaklarından yararlanılmasını, bölgenin tarım ve sanayi potansiyellerinin etkin bir şekilde değerlendirilmesini, yasa dışı ilaç kullanımınının engellenmesi için bölgesel işbirliğini gerçekleştirmeyi, ekolojik ve çevre korumanın sağlanmasını, üye ülkelerin tarihsel ve kültürel bağlarının geliştirilmesi ile bölgesel ve uluslararası organizasyonlarda işbirliğinin artırılmasını amaçlamaktadır.
Kuruluşun en önemli amaçları arasında yer alan serbest ticaret esaslarına dayalı bölge içi ticaretin geliştirilmesi yollarının aranması amacıyla 1999 yılında Karaçi’de düzenlenen Tarife ve Tarife Dışı Engeller Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu Toplantısında EİT Ticari İşbirliği Çerçeve Anlaşması Taslağı hazırlanmıştır. Bu toplantıyı müteakiben, 4-6 Mart 2000 tarihlerinde Tahran’da yapılan Ticaret Bakanları Toplantısı’nda, EİT Ticari İşbirliği Çerçeve Anlaşması Türkmenistan ve Özbekistan dışındaki tüm üye ülkelerce imzalanmıştır. Ticari İşbirliği Çerçeve Anlaşması’nın bir maddesine göre, anlaşmaya taraf ülkeler, makul bir süre içerisinde, tarife-dışı engellerin aşamalı olarak kaldırılmasını ve tarifelerin giderek azaltılmasını öngören EİT Ticaret Anlaşması’na (ECO Trade Agreement - ECOTA) katılmayı kabul etmişlerdir. Bunun üzerine, Tarife ve Tarife Dışı Engeller Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu bünyesinde Taslak ECOTA Anlaşması Metni hazırlanmış ve 17 Temmuz 2003 tarihinde Pakistan’in başkenti İslamabad’da gerçekleştirilen 2. Dış Ticaret Bakanları Toplantısında ECOTA ülkemiz, Afganistan, İran, Pakistan ve Tacikistan tarafından imzalanmıştır.
ECOTA’da yer alan tarife indirimlerine yönelik takvime göre üzerinde mutabık kalınan hususlar şunlardır:
- Tarifeler Afganistan için en fazla 15 yıl içinde, diğer taraf ülkeler için ise en fazla 8 yılda, en yüksek % 15 tarife dilimine indirilecektir.
- Mümkün mertebe fiilen ticareti yapılan bütün ürünler tarife indirimine gidilecek ürünlerden oluşan pozitif listede yer alacaktır. Ayrıca, her taraf ülke tarife indirimine gidilmesi öngörülmeyen ürünlerden oluşan negatif listede yer alacak ürünlerini bildirecektir. Negatif Listenin hacmi tarife satırının %20’sini geçmeyecektir.
- Pozitif listede yer alan ürünler 8 yıllık eşit dilimler halinde tedrici ve orantılı olarak tüm tarife satırlarında ürünlerin en az %80’ini kapsayacak biçimde genişletilecektir.
- İndirime gidilecek her tarife için yıllık indirim oranı uygulanan tarifenin % 10’undan daha düşük olmayacaktır.
Öte yandan, 8 yıllık süre sonunda en yüksek tarife oranının %15’e indirilmesini öngören ECOTA’nın gümrük tarife indirimi modalitesine alternatif olarak düzenlenen ve 8 yıl yerine 5 yıllık bir süre sonunda üye ülkelerin pozitif listelerinde yer alan ürünler için gümrük tarifelerinin %10 seviyesine çekilmesini öngören Hızlı Yol Yaklaşımı’na ilişkin müzakereler devam etmektedir. Ülkemiz, İran ve Pakistan tarafından üzerinde uzlaşıya varılması durumunda yürürlüğe girecek bahse konu modalite ile tarife indirimi sürecinin büyük ölçüde kısaltılması sağlanmış olacaktır.
17 Temmuz 2003 tarihinde İslamabad’da gerçekleştirilen 2. Dış Ticaret Bakanları Toplantısından bu yana görüşmeleri devam eden ve taslak metni üzerinde büyük ölçüde mutabakat sağlanan bahse konu Protokol’ün 7 Temmuz 2005 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Dış Ticaret Bakanları 3. Toplantısı’nda imzalanması beklenmekteydi. Ancak, Bakanlar Toplantısından önce düzenlenen EİT Ticaret, Yatırım ve Diğer İlgili Konular Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu 3. Toplantısında İran temsilcileri, ECOTA’ya göre gümrük tarifelerinde verilecek tavizlerde İran, Pakistan ve Türkiye arasında denge olmadığını ileri sürmüş ve ileri sürdükleri dengesizliği gidermek üzere Hızlı Yol Protokolü metninde değişiklik yapılması gerektiğini ifade etmişlerdir. İran heyeti bu değişiklik önerisini 9-10 Kasım 2005 tarihlerinde Kabil’de düzenlenen EİT Ticaret, Yatırım ve Diğer İlgili Konular Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu 4. Toplantısında da yinelemiş ve ECOTA’yı ancak Hızlı Yol Protokol’ünde talep ettikleri değişikliklerin yapılması durumunda onaylayacaklarını ifade etmişlerdir.
ECOTA, Avrupa Birliği yükümlülüklerimize halel gelmeden akdettiğimiz bir anlaşma olarak formüle edilmiş bulunmaktadır. Ülkemizin 2004 yılı itibariyle sanayi ürünlerinde üçüncü ülkelere uyguladığı ortalama tarife oranının % 4.2 olduğu dikkate alındığında, sekiz yıl boyunca süren indirimler sonucunda diğer ülkelerin tarifeleri önemli oranlarda azalacak, ülkemizin ise zaten düşük olan tarifelerinde herhangi bir indirime gidilmeyecektir.
İmzalanan Anlaşmada ayrıca, ülkelerin birbirlerine uyguladıkları tarife-dışı engellerin kaldırılması kararlaştırılmıştır. ECOTA devlet tekelleri, devlet yardımları, fikri mülkiyet haklarının korunması, damping ve anti-damping hükümlerini de içeren geniş kapsamlı bir ticaret anlaşması niteliği taşımaktadır.
Dış Ticaret Bakanları 2. Toplantısında, Tarife ve Tarife Dışı Engeller Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubunun, ECOTA’yı nihai hale getirerek görevini tamamlamış olması nedeniyle, “EİT Ticaret, Yatırım ve Diğer İlgili Konular Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu” adı altında yeni bir uzmanlar grubu kurulmasına karar verilmiştir. ECOTA’nın eklerinin hazırlanması ve bölgedeki yatırımlarla ilgili yasal çerçevenin belirlenmesini teminen somut adımlar atılması amacıyla gerçekleştirilen Ticaret, Yatırım ve Diğer İlgili Konular Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu Toplantıları sonucunda kaydedilen gelişmelerin ardından 5-7 Temmuz 2005 tarihinde ülkemiz ev sahipliğinde düzenlenen Dış Ticaret Bakanları 3. Toplantısı’nda Anlaşmanın eklerini teşkil eden Menşe Kuralları, Devlet Yardımları, Fikri Mülkiyet Hakları ve Anti-Damping Önlemlerine ilişkin Protokol Afganistan, İran, Pakistan ve ülkemiz tarafından imzalanmıştır. ECOTA’nın ülkemizde onaylanabilmesi için iç mevzuatımız gereği eklerinin tamamlanması gerekmektedir. Bu nedenle, Protokol’ün imzalanmasının Anlaşma’nın ülkemizde onaylanma sürecinin başlayabilmesi bakımından çok önemli bir gelişme olduğu değerlendirilmektedir.
Türkiye Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi’nin Gümrük Birliğini oluşturan 1/95 sayılı Kararı’nın 16. maddesi çerçevesinde ülkemizin Avrupa Birliği’nin tercihli ticaret düzenlemelerini ve menşe kurallarını üstlenmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu çerçevede, ECOTA’nın eklerinden birini oluşturan Menşe Protokolü Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerimiz dikkate alınarak sonuçlandırılmış bulunmaktadır. Bununla birlikte AB tarafından, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) çerçevesinde söz konusu ülkelere tek taraflı olarak taviz tanınmaktadır. Bu bağlamda, aynı ülkelere ülkemiz tarafından da GTS rejimimiz kapsamında tek taraflı olarak taviz tanınmakta olup, bu kapsamda AB mevzuatıyla uyumlu tercihli menşe kurallarımız halen yürürlükte bulunmaktadır. Anti Damping, Devlet Yardımları ve Fikri Mülkiyet Hakları’na ilişkin ekler ise taraf ülkelerin ulusal kanun ve/veya kural ve uygulamalarının esas alınmasına yönelik hükümlere dayanmaktadır.
EİT ülkelerinin tüm ülkelerle yaptıkları toplam ticaret 2000 yılında 176 milyar dolar iken, bu rakamın 2004 yılında 318 milyar dolara yükselmesi, bölge ülkelerinin ekonomi ve ticarette giderek liberalleşen uygulamalarının dış ticaret rakamlarını olumlu bir şekilde etkilediğini göstermektedir. Ancak yine de, 2004 yılında bölgenin dünya mal ihracat ve ithalatında aldığı payın sırasıyla %1.8 ve %2 seviyesinde kalması ve 2000-2004 yılları arasında bölgenin dış ticaret açığı vermesi, bölge potansiyellerinin yeterince değerlendirilemediğini ortaya koymaktadır. Öte yandan, bölge içi ticaretin bölgenin toplam ticaretinden aldığı pay yalnız %5 olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle, EİT ülkeleri arasında ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve bölge içi ticaretin artırılması için ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik en önemli anlaşma olan ECOTA’nın yürürlüğe girmesi büyük önem arz etmektedir. ECOTA’nın yürürlüğe girmesiyle 2003 yılında 13 milyar dolar olarak gerçekleşen bölge içi ticaretin 2006 yılında 20 milyar dolara çıkması beklenmektedir.
ECOTA’nın yürürlüğe girmesiyle GTS rejimi kapsamında ülkemiz tarafından halihazırda tek taraflı olarak taviz tanınan bölge ülkelerinin sekiz yıl boyunca sürecek olan tarife indirimleri sonucunda tarifelerini büyük oranlarda azaltacak olmaları nedeniyle 2004 yılında bölge ülkelerine gerçekleştirdiğimiz yaklaşık 2.2 milyar dolarlık ihracatta gelecek yıllarda önemli bir artış elde edilebileceği öngörülmektedir. Üye ülkelerle yaptığımız ticaretin gelişmesi ise kuşkusuz ülkemizin bölgedeki stratejik konumu ve söz sahipliğine büyük katkı sağlayacaktır.
(*) Dış Ticaret Uzman Yardımcısı, Dış Ticaret Müsteşarlığı