İran’ın nükleer programına dair sorunun aşılması yönünde uzun süredir ülkemizce yürütülen kararlı çabalar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ve Brezilya Cumhurbaşkanı Lula’nın huzurlarında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Mottaki ve Brezilya Dışişleri Bakanı Amorim tarafından Tahran’da imzalanan Ortak Bildiri’yle bugün (17 Mayıs) önemli bir sonuca ulaşmıştır. Bu gelişme sadece bölgemiz açısından değil, tüm uluslararası toplum için büyük önem taşımaktadır. İran halkına bu süreçte Türkiye’ye gösterdiği güven için teşekkür ederiz.
İran, sözkonusu bildiriye göre Tahran Araştırma Reaktörü’ne tıbbi mülahazalarla nükleer yakıt sağlanması karşılığında stoklarından 1200 kg. düşük zenginlikli uranyumu Türkiye’ye emanet etmeyi kabul etmiştir. Bu mutabakatın hayata geçirilmesi, İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), ABD, RF ve Fransa arasında belirlenecek düzenlemelere bağlı olacaktır. Türkiye, sözkonusu mutabakatın hayata geçirilmesi için İran’ın ve uluslararası toplumun kendisine duyduğu güveni boşa çıkarmayacak ve ayrıntıları belirlenecek bir düzenlemeyle sorumluluklarını bihakkın yerine getirecektir.
Ortak Bildiri sayesinde İran ile uluslararası toplum arasında diyalogun yeniden başlatılması ve bunun Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması temelindeki hak ve yükümlülüklere uygun kalıcı bir uzlaşıyla sonuçlanması için yeni ve önemli bir fırsat yaratılmıştır.
Ortak Bildiri’nin kabulüyle İran uluslararası toplumun kendisinden beklediği hususları yerine getirmiş bulunmaktadır. Bu sonuca varılmasında ısrarlı diplomatik çabalar ve müzakere süreci etkin olmuştur. Bu gelişme aynı zamanda çözümün diplomasi yoluyla bulunabileceğini ve bu alanda tüm imkanların seferber edilmesi gereğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu süreçte Brezilya’nın da Türkiye’ye verdiği desteği takdirle karşılamaktayız.
Türkiye, Ortak Bildiri’de ifadesini bulan mutabakatın uygulanmasını ve bu sürecin ilerletilmesine uluslararası toplumun da aktif katkıda bulunmasını beklemektedir.