Gayrıresmi Çeviridir
Ekselansları, Değerli Meslektaşlarım,
Hanımefendiler ve Beyefendiler,
Uzun yıllar sonra bugün burada aranızda olmaktan mutluluk duyuyorum.
Genel Sekreter Sayın Ahmed Aboul GHEIT'e ve onun adına Arap Ligi'nin tüm
üyelerine bu nazik davet için teşekkür etmek istiyorum.
Ayrıca Moritanya Dışişleri Bakanı Sayın Mohamed Salem Ould MARZOUK'a ve
Yemen Dışişleri Bakanı Sayın Dr. Shayea Mohsen AL-ZINDANI'ye başkanlıkları
için tebriklerimi iletmek istiyorum.
Sevgili Kardeşlerim,
Bugün hepimiz için tarihi bir sorumluluk anında bir araya geliyoruz.
Uluslararası sistem, Filistin’de soykırımı engellemede başarısız kalmıştır.
Zaman, halklarımızı ve onurumuzu savunmak için birlik ve dayanışma
zamanıdır.
Filistinlilerin, Arapların ve Müslümanların hayatlarının diğerlerinden daha
az önemli olduğunu asla kabul edemeyiz.
Gazze'deki kuşatma altındaki halkın benzeri görülmemiş şekilde topluca
cezalandırılması artık giderek Batı Şeria'ya yayılıyor.
İsrail mevcut koşullardan yararlanıyor ve bölünmeleri istismar ediyor.
Arap ülkeleri olsun, Müslüman ülkeler olsun, Filistinli gruplar olsun, BM
olsun, saflarımızı sıkılaştırmalıyız.
Ancak o zaman bu barbar savaş makinesini durdurabiliriz.
Türkiye, İsrail'e ticaret kısıtlamaları getirdi. İsrail ateşkesi kabul edip
Gazze'ye engelsiz insani erişim sağlayana kadar ticareti yeniden
başlatmayacağız.
Ayrıca Güney Afrika tarafından başlatılan Uluslararası Adalet Divanı'ndaki
davaya müdahale beyanımızı sunduk.
Bugün dökülen kan, İsrail’in önceki saldırılarının cezasız kalmasının
doğrudan sonucudur.
Bu sefer farklı olmak zorunda. Sorumlular uluslararası mahkemelerde hesap
vermeli.
Bir hususun açıklığa kavuşturulması gerekiyor: Netanyahu'ya destek vermeye
devam edenler, devam eden soykırımın da suç ortakları oluyorlar. Onlar da
hesap verecekler.
Değerli Meslektaşlarım,
Hepimiz, İsrail-Filistin ihtilafına adil bir çözüm bulunmadan kalıcı
barışın tesis edilemeyeceğinin farkındayız.
1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan iki devletli çözüm hayata
geçirilmeden İsrail’in de güvenliğini sağlaması sözkonusu olamaz. Bu ancak
yanılsamadan ibaret kalacaktır.
Uluslararası hukuk yüksek sesle ve net bir şekilde hüküm vermiştir:
İsrail'in işgali yasadışıdır. Onlarca yıllık işgal, baskı ve şiddet sona
ermelidir.
İsrail, sahada yasadışı fiili durumlar yaratarak cezasız kalamaz.
Bu konuda son zamanlardaki bir diğer örnek, İsrail'in Kudüs'ün kimliğini
değiştirme ve Harem-i Şerif’teki tarihi statükoyu ihlal etme yönündeki
pervasız çabalarıdır.
Yüzlerce radikal İsraillinin polis koruması altında Harem-i Şerif'e
saldırması küstah bir provokasyondur.
Bakanların bu tür provokasyonlara dahil olması, İsrail hükümetinin ahlaki
çöküşünün derecesini göstermektedir.
Herkes şunu bilmeli: Müslüman dünyası, Harem-i Şerif'in İslami kimliğini
korumak için elinden geleni yapacaktır.
Aynı ruhla, uluslararası topluma İsrail'in eylemlerini durdurması için
baskı yapmak üzere ortak eylemimizi sürdüreceğiz.
İİT-Arap Ligi Temas Grubu, bu ortak eylemin önemli bir
boyutunu oluşturmaktadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Çatışmalarda sivilleri korumak ve kesintisiz ve yeterli insani yardım
sağlamak yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani ve ahlaki bir
sorumluluktur.
İsrail, bu sorumluluklarını açıkça yerine getirmemektedir.
İnsanlar, hayatta kalmak için gerekli hizmetlere erişimden mahrum
bırakılmaktadır.
Gerekli yardımı ulaştırmak için çok çalışıyoruz. Gazze'ye 60.000 tondan
fazla insani yardım gönderdik. Biliyoruz ki birçoğunuz da aynısını
yapıyorsunuz.
Ancak, Gazze topraklarının tamamına güvenli, engelsiz ve kesintisiz insani
yardım ulaştırılması hâlâ mümkün değil.
Geçtiğimiz ay bu konuda farkındalık yaratmak için Refah Sınır Kapısı'nı
ziyaret ettim. Mısırlı dostlarımızın ne kadar sıkı ve iyi organize olmuş
bir şekilde çalıştıklarına bizzat tanık oldum. Çabaları için bir kez daha
teşekkür ediyorum.
Katar ve Mısır’ın ateşkesin teminindeki rolünü de çok takdir ediyorum.
Değerli Kardeşlerim,
Arap dünyasıyla yüzyıllardır sürdürdüğümüz yakın ilişkileri dikkatinize
sunmak istiyorum.
Yan yana yaşıyoruz. Aynı sorunlardan etkileniyoruz. Benzer bakış açılarına
sahibiz.
İkili gündemlerimizi düzenli görüşmelerle ilerletiyoruz.
Ticaret, enerji ve yatırımlarda işbirliğimizi artırıyoruz.
Çok ciddi bir potansiyelimiz var. Turizmden ekonomiye, bağlantısallıktan
teknoloji paylaşımına, savunma sanayine ve terörle mücadeleye kadar
işbirliğimizin alanlarını genişletmeye elverişli bir potansiyelimiz var.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret, Arap
kardeşlerimizle gerçekleştirdiğimiz en son üst düzey görüşmeydi. Ayrıca,
Cumhurbaşkanlarımızın eş başkanlığında 1. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'nı gerçekleştirdik.
Arap Ligi devletleriyle diyaloğumuza yeni bir ivme kazandırmak istiyoruz.
İşbirliği mekanizmalarımızı güçlendirme zamanı çoktan geldi.
Kaybedecek daha fazla zaman yok.
Türk-Arap Ekonomi Forumu, Ekim ayında İstanbul'da 15. oturumunu
gerçekleştirecek.
Bu, ekonomik bağlarımızı daha da geliştirmek ve yeni işbirliği yolları
keşfetmek için başlıca araçlarımızdan biri.
Mevcut mekanizmaları yenilemek ve daha da geliştirmek için istekliyiz,
bunlar arasında
- Türk-Arap İşbirliği Forumu,
- Ekonomi, Ticaret ve Yatırım Bakanları İşbirliği Forumu,
- Türk-Arap Parlamentosu Diyaloğu yer alıyor.
İleriye dönük bir vizyonla yeni mekanizmaları da birlikte geliştirebiliriz.
Muazzam bir potansiyel var ve biz hazırız.
Sevgili Kardeşlerim,
Sadece aynı inancı paylaşmıyoruz. Tarihimiz, coğrafyamız, dostluk ve
dayanışma bağlarımızla birbirimize bağlıyız.
Ayrıca ortak bölgesel zorluklar ve tehditlerle karşı karşıyayız.
Bölgenin sorunları ancak bölgenin aktörleri tarafından çözüme
kavuşturulabilir.
Bu nedenle uzun zamandır bölgesel sahiplenmeyi vurguladık.
Ancak Arap dünyasındaki ve Müslüman dünyasındaki bölünmeler, dış
müdahalelere ve manipülasyona kapı açtı. Bunun devam etmesine izin
veremeyiz.
Bölgemizin içinden geçtiği bu çalkantılı dönemde, birlik içinde hareket
etmemiz kritik önemi haiz.
Türkiye, Arap dünyasına yaklaşımında samimidir ve gerekli siyasi iradeye
sahiptir.
Ortak bir stratejik vizyon formüle etmemiz gerekiyor. Bölgesel istikrar ve
güvenlik için birlikte çalışmamız gerekiyor.
Başka seçeneğimiz yok.
Hepinizle ikili ve toplu halde çalışmaya ve Arap Ligi ile ortaklığımızı
inşa etmeye hazırız.
Birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmek için gerekli gücümüz ve
sorumluluğumuz bulunuyor.
Çok teşekkür ederim.