TÜRK BOĞAZLARI GENEL BİLGİ NOTU
I. TÜRK BOĞAZLARININ KONUMU VE ÖZELLİKLERİ
İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizinden oluşan Türk Boğazlar
sisteminin, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan tek suyolu olarak sahip olduğu
stratejik önem tartışılmazdır. Türk Boğazları, ülkemizin olduğu kadar,
Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerin de gerek ekonomisi, gerek askeri güvenliği
açısından hayati önem taşımaktadır. Boğazlar, Karadeniz ülkelerini dünya
piyasalarına bağlayan ana ticaret güzergâhıdır.
Türk Boğazları taşıdığı stratejik önemin yanısıra, dünyada başka örneği
olmayan birçok özelliğe sahiptir.
İlk olarak, İstanbul Boğazı, 3000 yıllık tarihe ve 15 milyonu aşkın nüfusa
sahip bir metropol olan, UNESCO tarafından "dünyanın kültür mirası" olarak
ilan edilen İstanbul'un ortasından, şehrin en tarihi mekanlarının arasından
kıvrılarak geçmektedir.
İkinci olarak, Türk Boğazları fiziki özellikleriyle seyir bakımından
dünyadaki en zor suyollarından biridir. Boğazlardaki güçlü akıntılar,
keskin dönüşler ve değişken hava koşulları seyrüseferi son derece
zorlaştırmaktadır.
Kısacası, Türk Boğazlarının seyir açısından dünyanın en zor ve tehlikeli
suyollarından biri olduğunu söylemek mümkündür.
II. MONTRÖ SÖZLEŞMESİ
20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montrö Sözleşmesi ile ticaret
gemilerinin Boğazlardan geçiş serbestisi ilkesi korunmakla birlikte, Boğaz
geçiş rejimi Türkiye'nin güvenliği dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.
Türkiye açısından büyük stratejik, siyasi ve ekonomik önemi haiz bir
bölgeyi yakından ilgilendiren Montrö Sözleşmesi, imzalandığı tarihten bu
yana ayakta kalabilen nadir çok taraflı anlaşmalardan biridir. Türkiye'nin
82 yılı aşkın bir süredir tam bir tarafsızlık içerisinde ve titizlikle
uyguladığı Montrö Sözleşmesi, ülkemizin yanısıra, Karadeniz'e kıyıdaş
devletlerin ve üçüncü ülkelerin tümü için makul ve uygulanabilir bir çıkar
dengesi oluşturmaktadır.
Montrö Sözleşmesi, Türk Boğazlarından geçişlerde can, mal, çevre ve seyir
güvenliğinin sağlanması konusunda bir düzenleme getirmemiştir. Ancak seyir
güvenliği, Montrö Sözleşmesi'nde öngörülen geçiş serbestisinin ayrılmaz bir
unsurunu teşkil etmektedir. Bu nedenle, Türkiye uluslararası hukukun
hükümleri veya genel kabul görmüş anlaşma ve sözleşmeler çerçevesinde geçiş
güvenliğini düzenleme yetkisine sahiptir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye,
egemenliği altında olan Türk Boğazlarındaki “geçiş serbestisi” ilkesinin “serbest ve kuralsız” bir geçiş olarak
yorumlanmasının mümkün olmadığını düşünmektedir.
III. TÜRK BOĞAZLARINDA TRAFİK YOĞUNLUĞU
Türk Boğazlarında trafik hacmi çok kritik ve tehlikeli boyutlara
ulaşmıştır.
1936 yılında İstanbul Boğazından günde yalnız 17 gemi geçmekte iken,
günümüzde bu sayı ortalama 50.000 civarındadır. Bu sayı günde ortalama 130
gemiye tekabül etmektedir. Diğer bir ifadeyle, Montrö Sözleşmesinin
imzalandığı 1936 yılından bu yana Türk Boğazlarından geçen gemi sayısı
yaklaşık 8 kat artmıştır.
Buna ilaveten, İstanbul Boğazında ayrıca yoğun bir mahalli deniz trafiği
bulunmaktadır. Ayrıca çok sayıda balıkçı teknesi ile özel deniz vasıtaları
da bu suyolunu sürekli kullanmaktadır.
Geçtiğimiz yıllar içerisinde sadece gemi trafiği artış kaydetmemiş, ayrıca
teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutları büyümüş, taşıdıkları kargonun
niteliği değişmiştir. Türk Boğazlarından geçen gemilerin önemli bir kısmı
zehirli, tehlikeli ve patlayıcı madde (ham petrol, amonyak, sıvılaştırılmış
gaz, radyoaktif maddeler, tehlikeli atıklar gibi) taşımaktadır. Özellikle
1990’lı yıllardan itibaren, Karadeniz’deki limanlara akan petrolün artışına
paralel olarak, Türk Boğazlarından tehlikeli madde ve petrol taşıyan
gemilerin sayısındaki artış katlanmıştır.
Kısacası, bugün Türk Boğazları yoluyla, en çok petrolün taşındığı boru
hattından daha fazla tehlikeli madde taşınmaktadır. Taşınan tehlikeli madde
miktarı her yıl artmaya devam etmektedir.
TANKER TRAFİĞİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKİ BİLGİLER
İSTANBUL BOĞAZI
|
Yıl
|
Tehlikeli Madde Taşıyan
Tanker Sayısı
|
Tehlikeli Madde Miktarı
(Milyon Ton)
|
2006
|
10.153
|
143.452.500
|
2007
|
10.054
|
143.939.500
|
2008
|
9303
|
140.357.500
|
2009
|
9299
|
144.660.000
|
2010
|
9274
|
146.750.500
|
2011
|
9103
|
138.496.500
|
2012
|
9027
|
131.123.000
|
2013
|
9006
|
134.444.000
|
2014
|
8745
|
133.961.000
|
2015
|
8633
|
135.952.000
|
2016
|
8703
|
136.100.000
|
2017
|
8832
|
146.943.000
|
TANKER TRAFİĞİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKİ BİLGİLER
ÇANAKKALE BOĞAZI
|
Yıl
|
Tehlikeli Madde Taşıyan
Tanker Sayısı
|
Tehlikeli Madde Miktarı
(Milyon Ton)
|
2006
|
9567
|
152.726.000
|
2007
|
9271
|
149.320.000
|
2008
|
8758
|
149.052.000
|
2009
|
9567
|
152.105.5000
|
2010
|
9252
|
156.929.000
|
2011
|
8818
|
154.606.000
|
2012
|
8998
|
151.040.000
|
2013
|
9299
|
149.091.000
|
2014
|
9250
|
152.286.000
|
2015
|
9524
|
155.531.000
|
2016
|
9481
|
156.203.000
|
2017
|
9478
|
166.729.000
|
İstanbul Boğazı’nda tehlikeli yük taşıyan bir tankerin sebep olacağı bir
kaza, Boğazın iki kıyısında yaşayan binlerce insanın hayatını tehlikeye
atacağı gibi, şehrin tarihi dokusuna, çevredeki yaşam alanlarına ve çevreye
telafisi çok zor hasar yaratacaktır.
Türk Boğazlarında seyir, can, mal ve çevre güvenliği Türkiye için olduğu
kadar Türk Boğazlarını kullanan tüm ülkeler için de önem taşımaktadır.
Tehlikeli yük taşıyan gemilerin yol açabileceği kazaların Boğaz trafiğini
belirsiz süreler için durdurması, ticaretlerini Boğazlar yoluyla yapan
bölge ülkelerinin ekonomik çıkarlarına da zarar verecektir.
IV. BOĞAZLAR TÜZÜĞÜ VE DİĞER TEDBİRLER
Türk Boğazlarında seyir, can, mal ve çevre güvenliğinin artırılması
amacıyla, Türkiye birbiriyle bağlantılı bir dizi önlemi uygulamaya
koymuştur. Bu önlemler başlıklar halinde aşağıda sunulmuştur:
A.
Türk Boğazları Tüzüğü
Bu önlemlerden birincisi Türk Boğazları Tüzüğü’dür. Boğazlar Tüzüğü Temmuz
1994’te yürürlüğe konulmuş, bilahare edinilen tecrübeler ışığında gözden
geçirilerek, 6 Kasım 1998 tarihinde yeni bir tüzük yürürlüğe girmiştir. Öte
yandan, 1998 Tüzüğü’nün daha dikkatli uygulanması için ilgili birimlere
yönelik olarak 2002 Ekim ayında bir iç uygulama talimatı çıkarılmış,
sözkonusu talimat edinilen tecrübeler ışığında gözden geçirilerek 2006
yılında tekrar yayınlanmıştır.
B.
Trafik Ayırım Şemaları
Türkiye’nin Boğazlarda can, mal, seyir ve çevre güvenliğini sağlamak
amacıyla yürürlüğe koyduğu bir diğer önlem, Denizde Çatışmayı Önleme
Uluslararası Sözleşmesi (COLREG) uyarınca, gemilerin geçişlerinde uymakla
yükümlü olacakları trafik ayırım şemaları dır (traffic separation
schemes-TSS). Ülkemiz tarafından 1994 yılında ihdas edilen Trafik Ayrım
Düzeni ve Rapor Sistemi, 1995 yılında Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)
tarafından bazı kurallarla birlikte onaylanmıştır.
IMO’nun Mayıs 1999'da yapılan Deniz Güvenliği Komitesi 71. Dönem
Toplantısında, Türk Boğazlarında uygulanan trafik düzeninin etkin ve
başarılı olduğu, seyir güvenliğinin artmasına ve kazaların azalmasına
katkıda bulunduğu teyid edilmiştir.
C. Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi (TBGTHS-VTS)
Diğer yandan, Türk Hükümeti'nin Boğazlarda seyir, can, mal ve çevre
güvenliğini azami düzeye yükseltmek amacıyla bazı fiziki tedbirler almaya
yönelik çalışmaları kapsamında, Boğazlarda radar destekli Türk Boğazları
Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi (TBGTHS-VTS), 30 Aralık 2003 tarihinde
operasyonel olarak devreye girmiştir. Sözkonusu sistemin devreye girmesiyle
birlikte Boğazlarda can, mal, çevre ve seyir güvenliği daha da artmış ve
deniz trafiği daha etkin bir biçimde kontrol altına alınmıştır.
V. SONUÇ
Artan tanker trafiği, sadece çevre güvenliğini değil, Boğazlar ve
çevresinde yaşayan milyonlarca vatandaşımızın can güvenliğini de tehdit
eder boyutlara ulaşmıştır. İstanbul’da meydana gelecek bir tanker kazası,
tahayyül etmek bile istemeyeceğimiz felaketlere yol açacaktır.
Bu kapsamda, Boğazlar’da can, mal, seyir ve çevre güvenliğinin sağlanması
ülkemizin birincil derecede öncelik verdiği konuların arasında yer
almaktadır.