Murat ERSOY (*)
Merkezi Vaşington’da bulunan Dünya Bankası Grubu, birbiriyle yakından bağlantılı beş kuruluştan oluşmaktadır. Bu kuruluşlar, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA), Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA) ve Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi’dir (ICSID). Dünya Bankası Grubu’nu oluşturan bu alt kuruluşların ortak amacı, üstlendikleri işlev doğrultusunda, gelişmekte olan ülkelerde yoksullukla savaşım ve yaşam standartlarının geliştirilmesine katkı yapmaktır.
Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi (ICSID), bu kuruluşlar arasında ayırıcı bir özelliğe sahiptir . (1) Bu özel konum, ICSID’ın uluslararası yatırım akışının korunabilmesi için hükümetlerle yabancı özel yatırımcılar arasındaki anlaşmazlıklarda doğrudan başvuru yapılabilecek, arabuluculuk ve tahkim imkânları sunan bir oluşum teşkil etmesinden kaynaklanmaktadır. Buradaki temel düşünce, anlaşmazlık durumunda başvurulabilecek tarafsız ve güvenilir bir kurum aracılığıyla, küresel yatırım ortamının pürüzsüz işlemesine, sorunların süratle ve suhuletle ortadan kaldırılabilmesine ve uluslararası yatırım akışında artış sağlanmasına katkıda bulunmaktır.
Esasen Dünya Bankası, geçmişte belirli dönemlerde hükümetler ve özel yatırımcılar arasındaki yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde arabuluculuk rolü üstlenmekte ve bazılarında çözüm sağlamaya muvaffak olabilmekteydi. Ancak bu yöndeki çalışmalar, kendi görev alanı gayet kapsamlı olan Dünya Bankası’nın Başkanı ve çalışanları açısından ağır bir ek yük yaratmaktaydı. Dolayısıyla, bu konuya zaman ve enerji ayırabilecek uzman bir kuruluşun varlığına ihtiyaç duyulmaktaydı. İşte ICSID bu ihtiyaca cevap vermek üzere, 14 Ekim 1966 yılında yürürlüğe giren “Devletler ve Diğer Devletlerin Uyrukları arasındaki Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözümü için Sözleşme” (Convention on the Settlement of Investment Disputes Between States and Nationals of Other States) esasları çerçevesinde kurulmuştur. Anılan sözleşme, Vaşington Sözleşmesi olarak da bilinmektedir.
25 Ocak 2006 tarihi itibarıyla Sözleşme’yi imzalayan ülke sayısı 155’tir. Sözleşme, halen bu 155 ülkeden 143’ü tarafından onaylanmış durumdadır.
ICSID, bir Yönetim Konseyi ve Sekreterya’ya sahiptir. Yönetim Konseyi’nin Başkanı aynı zamanda Dünya Bankası Başkanıdır. ICSID’in Genel Sekreteri ise Yönetim Konseyi tarafından seçilir. Sözleşmeyi onaylayan üyelerin tümü Yönetim Konseyi’nde temsilci bulundururlar. Konsey’in yıllık toplantıları Dünya Bankası yıllık toplantılarıyla eşzamanlı olarak gerçekleştirilir. ICSID’ın Genel Sekreterliği görevini, 20 Eylül 2006 tarihinden itibaren, İspanya eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio yürütmektedir.
ICSID üyesi tüm ülkeler aynı zamanda Dünya Bankası üyeleridir. Hükümetlerin aksine bir kararı bulunmadığı sürece, Dünya Bankası nezdindeki guvernörleri ICSID Yönetim Konseyi’nde ex officio yer alırlar. ICSID Sekreteryası’nın harcamaları Dünya Bankası bütçesinden karşılanmaktadır. Bununla birlikte uzlaşma ve tahkim işlemlerinin masrafları ilgili tarafların sorumluluğundadır. ICSID, Dünya Bankası ile yakın ilişkilere sahip olmakla birlikte, özerk bir kuruluş niteliği taşımaktadır.
ICSID, evvelce de vurgulandığı üzere, Sözleşme’ye taraf olan ülkeler ve yine Sözleşme’ye taraf diğer ülkelerin vatandaşı olan yatırımcılar arasındaki anlaşmazlıklarda uzlaştırma veya tahkim makamı olarak rol üstlenebilmektedir. ICSID’a başvuru tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Ancak, taraflar bir davada ICSID’ın hakemlik yetkisine başvurduktan sonra, tek taraflı olarak bu yöndeki iradelerini geri çekemezler. ICSID Sözleşmesi’ne taraf olan tüm ülkelerin, davaya konu olan anlaşmazlığın tarafı olmasalar dahi, ICSID hakemlik kararlarının sonuçlarını kabul etmesi ve uygulaması beklenir.
ICSID, 1978 yılından bu yana, Sekreterya’nın Sözleşme’nin dışında kalan ülke ve bireyler arasındaki belirli davalara da bakmasını sağlayacak ek bir kurallar bütünü kabul etmiştir (Additional Facility Rules-AFR). AFR, son olarak Yönetim Konseyi’nin aldığı kararlar doğrultusunda yenilenmiş ve gözden geçirilmiş hali 10 Nisan 2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
AFR çerçevesinde, anlaşmazlığın tarafı olan hükümetin temsil ettiği veya bireyin vatandaşı olduğu ülkenin Sözleşme’ye taraf olmaması halinde dahi, ICSID’ın uzlaştırma ve tahkim konusunda rol üstlenebilmesi mümkün olabilmektedir. ICSID ayrıca, münhasıran yatırım alanına ilişkin olmayan, öte yandan sıradan bir ticari işlem teşkil etmediğine dair ayırıcı özellikleri bulunan akitlerden doğan anlaşmazlıkların çözümüne de katkıda bulunabilmektedir. ICSID, AFR çerçevesinde, Sözleşme’de öngörülmeyen ve yalnızca tespit (fact finding) görevini ifa ettiği bir uygulamaya da sahiptir. ICSID tarafından yapılan bir tespit çalışmasının sonuçları, arzu eden devlet veya yabancı ülke vatandaşı tarafından yürütülebilecek bir araştırma için başvuru kaynağı teşkil edebilmektedir.
Öte yandan ICSID Genel Sekreteri, kurumsal olmayan (ad hoc) tahkim davalarına hakem atamayı da kabul edebilmektedir. Bu durum daha ziyade, ad hoc davalar için özel olarak tasarlanmış Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) Hakemlik Kuralları çerçevesinde gerçekleşmektedir.
Günümüzde ICSID tahkim müessesesine, üye ülkelerin hükümetleri ve diğer üye ülkelerin vatandaşı olan yatırımcıların akdettikleri yatırım sözleşmelerinde sıkça atıf yapıldığı gözlenmektedir. Hükümetlerin yatırım uyuşmazlıklarının ICSID’e götürülmesi konusunda daha ileri taahhütler altına girebildikleri de görülmektedir. Bu çerçevede, ICSID tahkim müessesesine yirmi civarında yatırım hukuku düzenlemesinde ve 900’ün üzerinde ikili yatırım anlaşmasında yer verilmiştir. ICSID, son olarak imzalanan dört çok taraflı ticaret ve yatırım antlaşmasında da, uyuşmazlıkların çözümü için ana mekanizmalardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu anlaşmalar; Kuzey Amerika Serbest Ticaret Antlaşması, Enerji Şartı Antlaşması, Kartaca Serbest Ticaret Antlaşması ve Köln Mercosur Yatırım Protokolü’dür.
ICSID Sözleşmesi, kurumun uzlaşma veya tahkim makamı konumunda olduğu anlaşmazlıklara ilişkin oturumların Vaşington’da yapılmasını zorunlu kılmamaktadır. Başvuran taraflar başka bir yer seçmekte özgürdürler. ICSID’ın Lahey Adalet Divanı ve birçok bölgesel uyuşmazlık çözüm merkezinin bina ve imkânlarından faydalanmak üzere yaptığı bazı düzenlemeler de mevcuttur.
Bugün, kuruluşundan kırk yıl sonra, ICSID uluslararası alanda tanınan, sık başvurulan ve saygın bir kurum konumundadır. ICSID'nin, tahkim hukuku ile yabancı sermaye hukuku alanında araştırma ve yayın faaliyetleri de vardır. ICSID ayrıca, Dünya Bankası’nın diğer kuruluşlarıyla işbirliği halinde hükümetlerin yatırım ve tahkim hukuku konusundaki tavsiye taleplerine de karşılık vermeye çalışmaktadır.
Türkiye, ICSID Konvansiyonunu 24 Haziran 1987 tarihinde imzalamıştır. Konvansiyon, ülkemizde 2 Nisan 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bugüne kadar, ICSID’in önüne ülkemizle veya Türk şirketleriyle ilgili 8 dava gelmiş bulunmaktadır. Bu davalardan hâlihazırda yalnızca bir tanesi (Motorola Credit Corporation, Inc. v. Republic of Turkey -Case No. ARB/04/21-) sonuca bağlanmıştır. Diğer 7 dava ise devam etmektedir.
Uluslararası ticari tahkim ve uzlaştırma alanında giderek daha fazla rol oynamaya başlayan ICSID’in faaliyet ve kararlarının ülkemiz tarafından yakından izlenmesi şüphesiz önem taşımaktadır.
(*) Müsteşar, T.C.Vaşington Büyükelçiliği
Bu metnin hazırlanmasında ICSID (http://www.worldbank.org/icsid) ve Dünya Bankası Türkiye (http://www.worldbank.org.tr) internet sitelerindeki bilgiler esas alınmıştır.