Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ekselansları Hakan Fidan’ın daveti
üzerine 8 Haziran 2024 tarihinde İstanbul’da İsrail’in Kudüs-ü Şerif de
dâhil olmak üzere Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Filistin halkına yönelik
acımasız saldırısını kınama konusundaki ortak tutumumuzun bir ifadesi
olarak bir araya gelen biz D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Üye Devletleri
Dışişleri Bakanları ve Bangladeş Halk Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti,
Endonezya Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti, Malezya, Nijerya Federal
Cumhuriyeti, Pakistan İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Delegasyon
Başkanları,
Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin’le ilgili
tüm kararlarını, İsrail güçlerinin suçlarını ve Filistin halkının 1967’den
bu yana işgal altında tutulan tüm topraklarındaki özgürlük ve bağımsızlık
hakkını hatırlatarak,
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Filistin Davası ve işgal altındaki tüm
Filistin topraklarına ilişkin tüm kararlarını teyit ederek,
Filistin davasının merkezi öneminin ve işgal altındaki tüm topraklarını
kurtarmak, tüm devredilemez haklarını uygulamak ve başkenti Doğu Kudüs
olan, 4 Haziran 1967 sınırları boyunca bağımsız, egemen ve hemhudut bir
devlette yaşamak için verdikleri meşru mücadelede tüm imkân ve
kabiliyetlerimizle kardeş Filistin halkının yanında olduğumuzun altını
çizerek,
Adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın, bölgedeki tüm halklar için güvenlik
ve istikrarı garanti altına alacak ve onları şiddet ve savaş sarmalından
koruyacak tek yol olduğunu ve İsrail işgaline son verilmeden ve iki
devletli çözüm temelinde Filistin meselesi çözüme kavuşturulmadan bunun
başarılamayacağını bir kez daha teyit ederek,
En temel ahlaki ve insani değerlere saygı gösterilmeksizin sekiz ayı aşkın
bir süredir devam eden aralıksız İsrail saldırıları sebebiyle Gazze
Şeridi’ne ve halkına yaşatılan insani felaket karşısında dayanışma içinde
olduğumuzu teyit ederek,
İsrail'in acımasız saldırılarının Filistin ekonomisi ve altyapısı
üzerindeki yıkıcı etkilerinin yanı sıra bölgesel barış, istikrar ve refaha
verdiği zararı kabul ederek,
- Gazze Şeridi'nde ve Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Batı
Şeria'daki Filistin halkına yönelik acımasız ve insanlık dışı İsrail
saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz.
- Derhal, kalıcı ve koşulsuz bir ateşkes sağlanmasını, İsrail'in Gazze'deki
Filistin halkına yönelik saldırılarının durdurulmasını ve başta BM Güvenlik
Konseyi'nin Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanmasını ve bunun yanı sıra
insani ve tıbbi yardım sağlanmasını, yakıt, su, elektrik ve barınak temin
edilmesini ve Gazze Şeridi'ne acil yardımların engelsiz ve yeterli bir
şekilde ulaştırılması için mümkün olan tüm yollarla tam insani erişim
sağlanmasını talep eden 2728 (2024) sayılı kararı olmak üzere ilgili BM
Kararlarının derhal uygulanmasını talep ediyor; Gazze Şeridi'ne derhal,
güvenli ve engelsiz insani yardım ulaştırılmasını ve bu amaçla Gazze'de bir
BM mekanizması kurulmasını talep eden 2720 (2023) sayılı BMGK kararına
uyulması çağrısında bulunuyoruz.
- Tüm Devletleri; İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı tarafından emredilen
geçici tedbirlere harfiyen uymasını sağlamaya, dolayısıyla askeri
saldırılarını ve Refah Vilayeti’ndeki Filistinli grubu fiziki olarak
tamamen ya da kısmen imhasına yol açabilecek yaşam koşullarına maruz
bırakan diğer eylemlerini derhal durdurmaya; Refah'tan çekilmek ve Refah
sınır kapısı üzerinden güvenli, acil ve engelsiz insani erişimin yanı sıra
Gazze Şeridi genelinde acil ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani
yardımın güvenli ve engelsiz bir şekilde sağlanması için gerekli koşulları
sağlamaya ve BM'nin yetkili organları tarafından görevlendirilen herhangi
bir soruşturma komisyonunun ve diğer gerçekleri tespit misyonlarının veya
diğer soruşturma organlarının Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamak
için etkili önlemler almaya çağırıyoruz.
- Tüm Devletlere, özellikle de devam eden soykırım ve sahada Uluslararası
Hukuka ve Uluslararası İnsancıl Hukuka yönelik ağır ihlalleri göz önünde
bulundurarak, İsrail işgal güçleri tarafından Filistinli sivillere karşı
işlenen tüm suçların durdurulması amacıyla diplomatik, siyasi, ekonomik ve
hukuki baskı uygulama ve bütün gerekli tedbirleri alma çağrısında
bulunuyoruz.
- Tüm Devletleri, Filistin halkına karşı işlenen Uluslararası İnsancıl
Hukuka ve Uluslararası Hukuka yönelik ağır ihlallerin hesabının sorulmasını
sağlamak üzere uluslararası hukuk mekanizmaları/yargı mercileri nezdindeki
hukuki süreçlere destek vermeye, müdahil olmaya ve/veya katkıda bulunmaya
çağırıyoruz.
- Tüm ülkelerden İsrail’e ordusu ve radikal yerleşimcileri eliyle Filistin
halkını öldürmek ve evlerini, hastanelerini, okullarını, camilerini,
kiliselerini ve tüm mülklerini yok etmek için kullandığı silah ve mühimmatı
tedarik etmeyi bırakmasını talep ediyoruz.
- Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Filistin halkının
korunmasına ilişkin 904 (1994) sayılı kararı ve Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu'nun 27 Ekim 2023 tarihli ve A/RES-10/21 sayılı kararı ve BM Genel
Sekreteri'nin bu konudaki raporu da dahil olmak üzere, kararlarının
uygulanarak Filistinli sivillere koruma sağlanması ve bunun için pratik ve
etkili bir uluslararası koruma mekanizması oluşturulması için çaba
gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz.
- Mümkün olan bütün sınır kapılarının açılması ve gıda, ilaç ve yakıt
bulunduran uluslararası insani yardım konvoylarının Gazze Şeridi'ne
herhangi bir engelleme olmaksızın girişine izin verilmesi dahil olmak üzere
Gazze üzerindeki tüm İsrail kuşatmasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
- Filistin halkının zorla yerinden edilmesi, topraklarından sürülmesi veya
başka bir yere gönderilmesine yönelik her türlü girişimi mutlak bir biçimde
reddettiğimizi bir kez daha teyit ederek, yerlerinden edilmiş
Filistinlilerin evlerine ve topraklarına koşulsuz dönüşü çağrısında
bulunuyoruz,
- UNRWA’nın Filistinli mültecilere hizmet sağlanmasındaki rolünü takdir
ederek, tüm Devletleri ve Filistin halkına yardım ve hizmet sağlanmasındaki
yeri doldurulmaz ve vazgeçilmez rolü ile tarihi yetki ve sorumluluğunu
yerine getirmesi için uluslararası toplumu UNRWA’ya desteğini sürdürmeye
çağırıyoruz.
- İsrail’in işgalci güç olarak sorumluluklarını yerine getirme ve işgali
kalıcı hale getiren tüm yasa dışı tedbirlerini, özellikle yasa dışı
yerleşimlerin kurulması ve genişletilmesi, toprakların müsadere edilmesi ve
Filistin halkının evlerinden çıkarılması da dahil olmak üzere tüm yerleşim
faaliyetlerini sonlandırma yükümlülüğünü vurguluyoruz.
- Filistin Devleti’nin ebedi başkenti Kudüs-ü Şerif üzerindeki tam
egemenliğini, İsrail’in bu durumu değiştirmeyi amaçlayan ve uluslararası
hukuka ve ilgili BM Kararlarına göre geçersiz ve yasa dışı olan her türlü
karar ve tedbirine karşı Filistin Devleti’nin bu kararları reddini ve karşı
çıkmasını tasdik ediyoruz.
- İsrail’in Kudüs’teki kutsal mekanlara yönelik saldırılarını ve İsrail’in
ibadet özgürlüğünü ihlal eden yasa dışı tedbirlerini kınıyor, mukaddes
Mescid-i Aksa’nın/Harem-i Şerif’in ve kutsal mekanların tarihi statükosunun
sözde ve uygulamada değiştirilmeden muhafaza edilmesi gerektiğini
vurguluyoruz.
-İsrail'in bölge ülkelerini kışkırtarak savaşı tırmandırmaya yönelik
eylemlerini ve meşru gösterilemez saldırılarla İran'ın Şam Büyükelçiliğini
hedef almasını şiddetle kınıyoruz.
-Ekim 2023'ten bu yana çeşitli ülkelerden 100'den fazla gazetecinin ve
200'den fazla insani yardım görevlisinin İsrail'in eliyle öldürülmesinden
üzüntü duyuyoruz.
-Uluslararası toplumun, iki devletli çözümü Filistin halkının tüm meşru
haklarını, özellikle de 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız, egemen ve
(coğrafi) bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet için BM
kararları uyarınca derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguluyoruz.
-Nihai çözüme ulaşıldığında hükümlerinin tam ve sürdürülebilir bir şekilde
uygulanabilmesi için bir garanti mekanizmasının gerekliliğini kabul
ediyoruz.
-Filistin halkının devredilemez haklarını, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e
tam üyeliğini ve Filistin davasına dair uluslararası forumlardaki tüm
kararları hayata geçirme mücadelesinde D-8 Üye Devletlerinin sarsılmaz
desteğini teyit ediyoruz.
-Bir grup ülkenin Filistin Devleti'ni tanımaya yönelik son kararlarını
bölgede barış adına gösterilen bir çaba olarak görüp takdir ediyor ve
Filistin Devleti'ni henüz tanımamış olan tüm devletleri barışın,
uluslararası hukukun, adaletin ve vicdanın bir gereği olarak Filistin
Devleti’ni tanımaya çağırıyoruz.
-Amerika Birleşik Devletleri'ni Filistin'in bağımsız ve egemen bir devlet
olarak BM'ye tam üyeliği konusundaki vetosunu kaldırmaya çağırıyoruz.
-Filistinli kardeşlerimizi hedeflerine ulaşmak için verdikleri mücadelede
birlik olmaya çağırıyor ve Filistinli gruplara ulusal uzlaşının
tamamlanmasını hızlandırmaları çağrısında bulunuyoruz.
-Mısır Arap Cumhuriyeti'nin Dönem Başkanı olarak Gazze'ye insani yardım
girişinin sağlanması ve kolaylaştırılmasındaki rolünü takdir ediyor,
İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırısını ve Filistin şehri Refah'a
yönelik son işgalinin sonuçlarını göğüslemek üzere attığı tüm adımları
destekliyoruz.
- Gazze'deki duruma ilişkin D-8 Bakanlar Konseyi Olağanüstü Toplantısı’nı
düzenleyen ve ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni takdir
ediyor ve toplantının Üye Ülkeler arasındaki kardeşlik, iş birliği ve
dayanışma bağlarının daha da somutlaştırılmasında oynadığı rolü övgüyle
karşılıyoruz.
-D-8 Genel Sekreterine, Ortak Bildiride yer alan unsurların takibi ve Gazze
konulu müteakip Konsey toplantısının organizasyonu için istişareyi
kolaylaştırma görevi veriyoruz.