1) Hatırlanacağı üzere, 16-17 Aralık 2004 AB Brüksel Zirvesi’nde Türkiye, 1963 Ankara Anlaşması’nı tüm AB üyelerine genişleten Uyum Protokolü’nü, gerekli müzakerelerin tamamlanmasından sonra 3 Ekim 2005 tarihinden önce imzalayacağını açıklamıştı.
2) Uyum Protokolü, Türkiye ile AB Dönem Başkanlığı ve Komisyon arasında bugün mektup teatisi yoluyla imzalanmıştır. Bu imza vesilesiyle tarafımızdan, mektubumuz ve imzamızla hukuken bir bütün oluşturan resmi bir deklarasyon da yapılmış olup, AB tarafına iletilmiştir. Türk tarafı adına Protokolü ve deklarasyonu, AB nezdindeki Daimi Temsilcimiz imzalamış bulunmaktadır.
3) Deklarasyonumuzda
- Protokolde kayıtlı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1960 yılında kurulan ortaklık devleti olmadığı;
- Türkiye’nin, Kıbrıs Rum makamlarının sadece ara bölgenin güneyinde kalan topraklar üzerinde hukuksal ve idari yetki ve kontrole sahip olduğu, Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği yönündeki tutumunu sürdüreceği ve anılan makamların tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacağı;
- Bu Protokolün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının; Protokol’de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediği ve Türkiye’nin 1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini haleldar etmediği;
- Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile mevcut ilişkilerinin aynen devam edeceği bir kez daha beyan olunmuştur.
4) Deklarasyonumuzda ayrıca, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasına olan bağlılığı ile BM Genel Sekreteri’nin iki-kesimli yeni bir ortaklık devleti kurulmasını hedefleyen kapsamlı çözüme ulaşma yönündeki çabalarına olan desteği kaydedilmiştir.
5) Türkiye, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün gerçekten de bölgemize barış ve istikrar getireceğine inanmakta ve ilgili diğer tarafların da bu konuda somut adımlar atmasını beklemektedir.
6) Bu çerçevede, Türkiye’nin Kıbrıs politikasında bir değişiklik olmadığı ve Türkiye’nin Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm sonucunda yeni ortaklık devleti kurulması halinde bu devlet ile ilişkiler tesis etmeye hazır olduğu beyan edilmektedir.
7) Uyum Protokolü’nün imzalanmasının “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni hiçbir şekilde tanıma anlamına gelmeyeceğini Sayın Başbakanımız esasen 17 Aralık 2004 günü AB Konseyi’nde yaptığı konuşmada kayıtlara geçirmişti.
8) Bugün imzayla birlikte yapmış olduğumuz deklarasyon, bu hususu bir kez daha resmen kayda geçirmektedir.
9) Mektup teatisi devletler hukukuna uygun olarak yapılmış olup, deklarasyonumuz mektubumuzun bir parçasını teşkil etmektedir.
10) Mektup teatisi sonucunda imzalanan Protokol, ilgili belgelerle birlikte onaylanmak üzere bilahare TBMM’ye sevkedilecektir.
11) Türkiye, böylece AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamak için üzerine düşeni tam olarak yerine getirmiştir.
TÜRKİYE’NİN KIBRIS’LA İLGİLİ DEKLARASYONU
1. Türkiye, Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu yöndeki tutumunu da açıkça ortaya koymuştur. Bu doğrultuda Türkiye, BM Genel Sekreteri’nin iki-kesimli yeni bir ortaklık devleti kurulmasını hedefleyen kapsamlı çözüme ulaşma yönündeki çabalarını desteklemeyi sürdürecektir. Adil ve kalıcı bir çözüm, bölgede barışa, istikrara ve uyumlu ilişkilerin tesisine önemli bir katkıda bulunacaktır.
2. İşbu Protokol’de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti, 1960’ta kurulan asıl ortaklık devleti değildir.
3. Türkiye bu nedenle, Kıbrıs Rum makamlarının, halihazırda olduğu gibi, Kıbrıs’ta sadece ara bölgenin güneyinde otorite, denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği şeklindeki tutumunu sürdürecek ve anılan makamların tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacaktır.
4. Türkiye bu Protokol’ün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol’de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediğini ve Türkiye’nin 1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini haleldar etmediğini beyan eder.
5. Türkiye, işbu Protokol’e taraf olmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile mevcut ilişkilerini değiştirmeyeceğini teyit eder.
6. Kapsamlı bir çözüm bulununcaya değin, Türkiye’nin Kıbrıs’a ilişkin tutumu değişmeyecektir. Türkiye, Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm sonucunda oluşacak yeni ortaklık devleti ile ilişkiler tesis etmeye hazır olduğunu beyan eder.