Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Ecevit beraberinde Dışişleri Bakanı Sayın İsmail Cem, Devlet Bakanı Sayın Hüsamettin Özkan, Devlet Bakanı Sayın Prof.Dr.Şükrü Gürel, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Batallı, Devlet Bakanı Sayın Prof.Ahad Andican, Maliye Bakanı Sayın Zekeriya Temizel, Turizm Bakanı Sayın İbrahim Gürdal ve diğer yetkililer olduğu halde, 20 Temmuz 1997 tarihinde, Barış ve Özgürlük Törenlerine katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine resmi bir ziyarette bulunmuştur.
Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Ecevit, ziyaret sırasında KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf R.Denktaş, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Hakkı Atun ve Başbakan Sayın Dr.Derviş Eroğlu tarafından kabul edilmiş, danışma ve görüşmelerde bulunmuştur.
Gerek Cumhurbaşkanı Sayın Rauf R.Denktaş ile gerek diğer yetkililer ile yapılan görüşmeler sırasında, taraflar, son olarak 9-12 Temmuz 1997 tarihlerinde yapılan New York Kıbrıs görüşmelerini ve ayrıca Avrupa Birliği'nin açıklanan "Gündem 2000" raporunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile tam üyelik görüşmelerinin Kıbrıs ile ilgili 1960 antlaşmalarına aykırı olarak başlatılacağının belirtilmiş olmasını değerlendirmişlerdir.
Taraflar, AB Komisyonunun "Gündem 2000" başlıklı raporu ile Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tam üyelik müzakerelerini başlatma yolunda AB'de sergilenmiş olan tutumun, Kıbrıs Türk ve Rum liderleri arasında yeniden başlatılan müzakere sürecini yararsız kılabileceği ve bu süreçten olumlu bir sonuç alabilmenin artık çok güçleşeceği konusunda görüş birliğine varmışlardır.
Bu durumda, taraflar, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC Cumhurbaşkanlarının açıkladıkları 20 Ocak 1997 ortak deklarasyonu çerçevesinde süregelen işbirliğinin daha da derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi yönündeki irade ve kararlılıklarını belirtmişlerdir.
Güney Kıbrıs'taki yoğun silahlanmanın ve teröre verilen desteğin Türkiye'ye yönelik bir tehdit ölçüsüne varmış olduğunu da gözönünde tutan taraflar, Türkiye'nin KKTC için güvence olması kadar, KKTC'nin de Türkiye'nin güvenliği açısından artan önemini vurgulamışlardır.
Bu gerçekleri dikkate alan taraflar, Cumhurbaşkanlarının ortak açıklamalarında ve TBMM'nin 21 Ocak 1997 tarihli kararında öngörülen çerçevede ve GKRY ile AB arasındaki tam üyelik sürecine koşut olarak, Türkiye ile KKTC arasında ekonomik ve mali bütünleşme ve güvenlik, savunma ve dış politikada ortaklık esasında, kısmi bütünleşmeyi aşağıdaki önlemlerle adım adım uygulamaya koymayı gerekli görmüşlerdir:
1. KKTC bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürecektir; ancak, dünyaca resmen tanınıp, bağımsız ve demokratik bir devlet olarak uluslararası alanda her bakımdan hakkı olan yeri alıncaya kadar, KKTC'nin dış politika menfaatlerinin korunması amacıyla iki ülke arasında özel ilişki tesis edilecektir. Kıbrıs'ı ilgilendiren ancak Kıbrıs Türk halkına söz hakkının tanınmadığı her türlü uluslararası toplantıda T.C. heyetlerine KKTC temsilcileri de dahil edilecektir. Bu amaçla iki devlet arasında bir çerçeve anlaşma yapılacak ve Dışişleri Bakanlıklarının işlevsel ve yapısal işbirliği protokole bağlanacaktır.
2. KKTC'ne yapılacak bir saldırı aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırı telakki edilecektir. Bu amaçla, TC ile KKTC arasında bir ortak savunma kavramı oluşturulacaktır.
3. İki devlet arasında parlamentoların ve ilgili bakanlıkların katılımıyla bir Ortaklık Konseyi kurulacaktır.
4. KKTC ekonomisinin haksız ambargolardan ve engellemelerden etkilenmesini önlemek için, TC ile KKTC arasında ekonomik ve mali birlik oluşturulacaktır. O arada KKTC, Türkiye'nin öncelikli bölgesel kalkınma makro ekonomik master planları kapsamına alınacaktır. Türkiye'deki kalkınmada öncelikli yörelere uygulanan destek ve teşviklerden KKTC de yararlanacaktır.
5. TC ile KKTC'nin serbest bölgeleri bütünleştirilerek Doğu Akdeniz'de büyük bir ticaret ve sanayi merkezi oluşturulacaktır.
6. Türkiye üzerinden KKTC'ye ulaşım olanakları genişletilecektir.
7. Bayrak Radyo ve Televizyonu (BRT) yayınlarının TÜRKSAT uydusundan yararlanılarak Türk Televizyon yayınlarının eriştiği bölgelere genişletilmesi sağlanacaktır.
8. KKTC'nin su gereksinimi en kısa sürede Türkiye'den karşılanacaktır.
9. Bunların yanısıra, GKRY ile AB'nin girişecekleri tüm yapısal işbirliği ve uyum düzenlemelerinin benzerleri TC ile KKTC arasında da gerçekleştirilecektir.
Bütün bu çalışmaların ve atılacak adımların amacı Ada'da barışın ve garantilerin devamını sağlayan, Türk-Yunan dengesini koruyan, iki tarafın eşitliğini ve egemenliğini kabul eden ve birinin diğerine tahakkümünü önleyen bir anlaşmaya ulaşmaktır.