DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … Sedat Önal başkanlığında ABD tarafıyla
kurumlar arası istişareler gerçekleştirildi ve bu mekanizmayı kurumsal hale
getirmek istiyoruz ve yılda en az iki defa bakan düzeyinde toplanması
teklifinde bugün bulunduk. Tabii bugünkü görüşmemizde başlangıçta da basına
verdiğimiz demeçte olduğu gibi ABD ile ilişkilerimizin, ikili
ilişkilerimizin tüm boyutlarını ele aldık ve diyaloğumuzu nasıl
geliştirebileceğimizi de, bu yönde hangi adımları atacağımızı da bugün
heyetlerimizle birlikte değerlendirme imkânı bulduk.
Tabii bir taraftan ilişkilerimiz bakımından önümüze çıkan fırsatlar var,
ticaretimizi 100 milyar dolar hedefine çıkartmak için çalışmaya devam
edeceğiz, her sene artıyor. Diğer taraftan fırsatları çoğaltırken tabii
sınamalar karşısında da etkin bir şekilde bunları yönetmek için hangi
adımları atacağız, aramızda tabi yıllardır çözülemeyen bazı konular var, bu
sorunların çözümü için hangi adımları atacağız; karşılıklı tekliflerimiz
oldu. Diğer taraftan, F16 modernizasyonu ve yeni F16’ların alınması konusu
da gündemimizin önemli maddelerinden bir tanesiydi. Bu konuda şu anda
yönetimin izlediği süreç, daha doğrusu işlettiği süreç, Kongreyle işletti
süreç hakkında da bilgi aldık. Diğer taraftan tabii bölgesel konuları da
kendi aramızda değerlendirdik. Ama ona geçmeden önce enerji iş birliğimizi
daha da geliştirmek için dün arkadaşlarımız kendi aralarında görüştüler,
mutabık kaldılar. Bugün Blinken’la yaptığımız görüşmede de mutabık kaldık
ve bu konuda önümüzdeki süreçte daha fazla yoğunlaşacağız ve iş birliğimizi
daha da geliştireceğiz.
F16 konusunda biraz önce söyledim, bunun sadece Türkiye için değil NATO ve
ABD’nin kendisi için de önemli olduğu konusunda hemfikiriz.
Evet, gelelim şimdi bölgesel konuları da değerlendirdik. İsveç ve
Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecinde gelinen noktayı değerlendirme
imkânımız oldu. Uzmanlar düzeyinde Daimi Komite Toplantısının üçüncüsü
önümüzdeki süreçte yapılacak. Bugüne kadar atılan adımları biz Türkiye
olarak memnuniyetle karşıladığımızı, ama daha özellikle İsveç’in yolun
başında olduğunu bir kere daha söyledik. Somut adımlar beklediğimizi, yani
üçlü ahitnamede ne varsa onların uygulanması gerektiğini ne fazla-ne az,
bir kere daha söyledik.
Tabi terörle mücadele konusu da gündemimizdeydi, özellikle Suriye
bağlamında PKK, YPG’ye verilen desteğin sonlandırılması gerektiğini
söyledik. Önümüzdeki süreçte Suriye’yle ilgili yeni bir çalışma başlatma
önerisi geldi. Ama biz tabii Türkiye olarak özellikle Amerika’nın geçmişte
verdiği sözleri de, gerek Mümbiç yol haritası 90 günlüktü uygulanmadı,
gerekse 2019 mutabakatıyla PKK-YPG unsurlarının 30 kilometre en az güneye
çekilmesi konusunda bir ortak açıklamamız olmuştu Ankara’da, sonuç
itibariyle burada Türkiye olarak endişelerimizi dile getirdiğimiz gibi,
YPG-PKK ile olan mücadelemizde kararlılığımızı da söyledik.
İlişkilerimizi etkileyen konulardan bir tanesi, burada FETÖ mevcudiyeti
biliyorsunuz. Dolayısıyla müttefiklik ruhu çerçevesinde daha iyi iş
birliğine sahip olmamız lazım.
Konsolosluk konularını da değerlendirdik, özellikle vatandaşlarımıza
yönelik vize uygulamaları ve gecikmeler, resmi pasaport sahiplerine yönelik
bile bu gecikmeleri tekrar gündeme getirdik. En son görüşmemizden bu yana
biraz iyileşme olsa da, halen diğer bazı Avrupa ülkelerine göre bazı olumlu
adımlar atılsa da halen sorunun devam ettiğini kendisine bugün ilettik.
Ukrayna’daki durumu, savaşı değerlendirdik, tahıl koridorunun işlemesi,
Tahıl Anlaşmasının.
Tabi genel anlamda Suriye’deki gelişmeleri de ele aldık. Doğu Akdeniz
Türkiye-Yunanistan ilişkileri konusunda da görüş alışverişinde de bulunduk.
Tabi Kafkasya, Türkiye-Ermenistan, Azerbaycan-Ermenistan normalleşme
süreçleri hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Afganistan’daki son
gelişmeleri değerlendirdik ve birçok bölgesel konuda da, uluslararası
konuda da görüş alışverişinde bulunma fırsatı bulduk. Daha doğrusu farklı
konularda görüşlerimizin büyük oranda örtüştüğünü de görmekten memnuniyet
duyduk.
Blinken’ı da Türkiye’ye davet ettim hem Antalya Diplomasi Forumu’na, hem de
ziyaret için, ikili ziyaret için Türkiye’ye davet ettim, arkadaşlarımız
üzerinde çalışacaklar.
Sonuç itibariyle sabah SETA Washington’un düzenlediği toplantıda kanaat
önderlerinin temsilcileriyle bir araya geldik. Biraz sonra, bu basın
toplantısından hemen sonra yine Büyükelçiliğimizin düzenlediği bir
etkinlikte farklı kesimlerin temsilcileriyle bir araya geleceğiz.
Washington bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızla da bir araya geleceğiz ve
daha sonra Houston’a doğru yola çıkacağız.
Ben burada isterseniz sözlerime son vereyim, sizlerin merak ettiğiniz
konular vardır ve o sorulara da cevap vermeye çalışalım. Şimdi diğer
programımız da geciktiği için sorularınızı da kısa-kısa sorarsanız ben de
kısa, net cevapları vermeye çalışacağım.
Hemen başlayalım, buyurun lütfen. Kendinizi de tanıtırsanız.
SORU- … Son bir haftadır öne sürülen yeni şartlar var, iddialar, bugün de
James Jeffrey, eski Büyükelçinin benzer açıklamaları var. Türkiye bu iki
şartı yerine getirirse F16 konusunda Senatonun desteğini alabilecek diye.
Siz bugün yapmış olduğunuz görüşmede…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İki şart nedir?
SORU- Şartların birisi, Suriye’deki operasyonların durdurulması. Bir diğeri
de; Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine evet denilmesi gibi şartlar var …
benzer açıklamalar yaptı. Öne sürülen yeni şartlar var mı?
Bir de, Senatodan geçmesi konusunda paketin siz ne öngörüyorsunuz, Senatör
Menendez’in ısrarlı muhalefeti var, siz nasıl görüyorsunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
James Jeffrey’in şu anda resmi bir görevi var mı-yok mu bilmiyorum, ama
kendime adına mı konuşuyor? Bugün Suriye’deki operasyonların herhangi bir
şart olarak önümüze geldiğini görmedik biz. Sabahtan beri farklı kesimlerle
de bir araya geliyoruz, biraz önce gerçekleştirdiğimiz ikili görüşmede de
böyle bir şart yok. Ama Finlandiya ve İsveç’in üyelik sürecinin
hızlanmasının kongre üzerinde her ne kadar bu iki konunun doğrudan
bağlantısı olmasa da olumlu etkisinin olacağını herkes söylüyor zaten. Biz
de bu iki farklı konunun birbiriyle ilintilendirilmemesi gerektiğini
söylüyoruz, birbirinden bağımsız ve kendi kulvarlarında devam eden. İsveç
ve Finlandiya’nın üyeliğiyle ilgili bir üçlü ahitname imzaladık ve burada
hangi adımların atılacağı belli. Yine F-16 müzakerelerinde de İsveç’in
üyeliği ya da Finlandiya’nın üyeliği konusunda bir ön şart hiçbir zaman
resmi olarak konuşulmadı. Biz de kendi düşüncelerimizi bir kere daha
bunların birbirinden farklı, bağlantıların farklı olduğunu, doğrudan
bağlantısının olmadığını ve bunun da kongreye elbette Türkiye olarak biz de
anlatıyoruz, anlatacağız, ama kongreye yönetimin de anlatması gerektiğini
söyledik. Burada önemli olan yönetimin kararlı durup durmayacağı, yönetim
kararlı durursa neticede kongrede Menendez gibi bazı üyelerin, şu anda
sadece Menendez’in sesi çıkıyor, ama farklı üyeler de olabilir. Bunların
engelleme, bu süreci engellemeyle ilgili adımları karşısında yönetim güçlü
bir duruş sergilerse bu iş çözülür. Sonuçta burada yönetim de, başkaları da
kongreye veya şuraya-buraya atmasın, ama bizim elimizi-kolumuzu bağlayacak,
yani işte bir F-16 modernizasyonu ve yeni modellerin satışı var,
dolayısıyla Türkiye’ye her istediğimizi de yaptıralım bu vesileyle
anlayışıyla bu işler yürümez. Bu işlerin böyle yürümeyeceğini de dost da,
düşman da herkes gördü, sonuçta eskisine göre daha pozitif bir atmosfer
var.
Diğer konular, NATO üyelikleri konusu da kendi bulvarında ilerliyor. Daha
bu ülkelerin atması gereken adımlar var. Zaten adımları biz inkâr
etmiyoruz, ama yetersiz olduğunu da söylüyoruz, kendileri de bunu zaten
biliyor.
SORU- Konunun devamında ön bildirimi yaptı…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kendinizi de tanıtırsanız.
SORU- Hüseyin … Washington Temsilcisi.
Ön bildirimi yaptı Dışişleri Bakanlığı, resmi bildirimi ne zaman
yapacaklarına ilişkin bir tarih paylaştılar mı sizinle?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok, herhangi bir tarih paylaşmadılar.
Sanırım kendi prosedürler çerçevesinde süreç ilerleyecek, ama resmi
bildirim konusunda herhangi bir tarih vermediler bugün.
SORU- Menendez’in itirazı olması durumunda o engeli nasıl aşacaklarına dair
stratejileri ne, var mı ya da böyle bir stratejileri?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Menendez’in itirazı konusunda biz
şu strateji izleyeceğiz diye herhangi bir şey söylemediler. Doğrusu biz de
Menendez’i nasıl aşacaksınız diye sormadık. Sonuçta genel anlamda yönetimin
sorumluluğu olduğu için Kongreyle sürecin nasıl işleyeceği de belli,
yönetimin nasıl yapılacağı, Kongreden gelen cevaplara karşı yönetimin karşı
atacağı adımlar da gayet Amerikan Anayasası ve yasalarında gayet sarih bir
şekilde var.
SORU- Son bir şey daha konuyla ilgili, Menendez itiraz etti, ama Başkanın
bypass etme hakkı var, böyle bir beklenti gerçekleşir mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Eğer kararlıyla yönetim bu konuda,
samimi ve kararlıysa böyle bir adımı atar. Yani bir kişinin veya birkaç
kişinin engellemesi karşısında yönetimin böylesine önemli iki müttefik
arasında önemli bir anlaşmayı heba etmemesi lazım, boyun eğmemesi lazım.
SORU- Bunun için bir şey söylediler mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Herhangi bir şey söylemediler, yani
sonuçta Menendez şöyle yaparsa biz şöyle yapacağız-böyle yapacağız diye bir
şey söylemediler. Biz de Menendez şöyle yaparsa siz ne yapacaksınız diye
böyle spesifik olarak böyle bir soru sormadık. Sadece yönetim burada
kararlı durursa Menendez’in açıklamalarını görüyoruz, bu sorun aşılır ve bu
şekilde bu işi hallederiz dedik.
SORU- Yunus Paksoy.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜTÇ ÇAVUŞOĞLU- Emrivaki yapmadan verelim de sözleri,
kavga çıkmasın sonra kendi aranızda.
Buyurun.
SORU- Siz buraya gelmeden önce bir basın toplantınızda Yunanistan-Amerika
ilişkileri ve Yunanistan-Türkiye ilişkileri arasındaki farklılıktan
bahsettiniz ve Amerika gibi bir ülkenin iki müttefikle olan ilişkilerinde
biraz daha dengelere dikkat etmesi gerektiğinden bahsettiniz. Özellikle
Kongre’deki bu dirence baktığımızda F-16 konusunda, bunun Yunanistan’la
kendini açıktan onların argümanlarına doğru yaslayan ekip olarak görüyoruz,
Yunan medyası…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kongre’deki direnç derken Menendez’in
açıklamalarını mı kastediyorsunuz?
SORU- Evet, Menendez’in açıklamaları, … bunların hepsi aynı, Yunanistan’ın
argümanlarıyla birlikte Türkiye’nin F-16’lara ulaşmasını engelleyen
kampanyanın … olarak görünüyor. Sizin de yaptığınız açıklamaya atıfta
bulunarak siz Sayın Dışişleri Bakanı Blinken’a bu rahatsızlığınızdan
bahsettiğiniz mi?
Ve sizce Amerika, Yunanistan-Türkiye ikileminde adil bir yaklaşım
sergiliyor mu? Üçü de NATO üyesi olan ülkeler olarak…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
ABD’nin Türkiye-Yunanistan ilişiklerine ve Kıbrıs Rum Kesimi ile Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki dengeyi onların lehine bozduğunu ilk
defa bugün söylemedim, daha önceki görüşmelerimizde de Sayın Blinken’a
doğrudan söyledim, açıklamalarımızda da buna vurgu yaptık. Çünkü Rum Kesimi
üzerindeki kısıtlamaları, ambargoları kaldırdılar, Rum Kesimi ABD’den silah
alabilecek. Kime karşı alacak? Kıbrıs Türklerine karşı, Türkiye’ye karşı.
Neymiş efendim, kara para aklama konusunda daha iyi iş birliği yapmış Rum
Kesimi. Öyleyse Rum Kesimine yönelik başka teşvikler verilebilir, kredi
açılabilir madem konu kara parayla ilgili, temiz parayla ilgili destek
verilebilir. Sonuçta bunun karşılığı silah vermek değil Kıbrıs Rum
Kesimine. Bu, dengeyi bozmak demektir, yani Amerika’nın denge politikasının
bozulduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde her
ne kadar son zamanlarda bazı açıklamalarıyla bunu dengelemeye çalışsalar da
fiiliyatta bu dengenin bozulduğunu görüyoruz.
Ben sadece Menendez veya birkaç tane kişinin Türkiye’nin F-16 alımının
engellenmesi yönündeki açıklamaları için söylemiyorum ya da o nedenle bunu
söylemiyorum. Ama şimdi silahsızlandırılmış adaların statüsünü Yunanistan
ihlal ediyor ve ABD’nin verdiği zırhlı araçlar buraya gidiyor ve ABD’nin bu
konuda herhangi bir itirazı olmadı ya da gönderemezsin demedi. Yunanistan
sürekli 9 tane üssün Türkiye’yi dengelemek için kurulduğunu söylemesine
rağmen, ABD’den bunun tersine bunu yalanlayacak bir açıklamayı henüz daha
net bir şekilde görmedik.
Yani genel anlamda bir dengenin bozulduğunu görüyoruz biz ve ABD’yi tekrar
bu ilişkilerde, hem Kıbrıs’ta, hem de Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde
tekrar dengeli olması gerektiğini söylüyoruz. Ama bugün Blinken’la
yaptığımız görüşmede Blinken, her iki tarafa da aynı çağrıda bulunuyoruz,
her iki tarafla da eşit şekilde ilişkilerimizi sürdürüyoruz ve bu dengeyi
koruyoruz diye görüşmede vurgu yaptı.
SORU- ... (Mikrofonsuz Konuşma) … Gazetesi. Biraz evvel konuşmanızın
başında Blinken’la görüşmeniz sırasında F-16 sorununun çözümünde karşılıklı
tekliflerimiz oldu dediniz. Bu teklifleri açar mısınız?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- F-16’nın alımında mı karşı tekliflerimiz
oldu?
SORU- Evet, karşılıklı tekliflerimiz oldu…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır hayır, yanlış anlaşıldı, Suriye
konusunda dedim.
SORU- O teklifleri açar mısınız?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- F-16 mı, Suriye mi, hangisini açayım?
SORU- Suriye konusunda söylediyseniz Suriye konusunda. F-16 konusunda …
Esas sorum, Yunanistan’a F-35 satılmasına karşı bir çekinceniz oldu mu, onu
ifade ettiniz mi? Bu konuda nasıl bir talepte bulundunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Türkiye olarak biz tabi hangi ülke
hangi ülkeye ne satıyor veya Yunanistan oradan-buradan şunu alıyor diye
onların yaptığı gibi engelleme kampanyası yürüten bir ülke değiliz. Biz
kendimize güvenen bir ülkeyiz, elbette F-16’ları almak isteriz, kendi
savunma sanayimizi de geliştirmek için çalışıyoruz. Ama Yunanistan’ın
Türkiye’nin F-16 alımına karşı başlattığı kampanyada malum Yunanistan’la
ilişkilerimizin gerilmesine tekrar sebep oldu. İstanbul’daki yemekte
verilen sözlerin tutulmadığını iki hafta içinde gördük. Ama sonuçta iki
NATO müttefiki ülkeye yönelik biraz önce de söylediğimiz gibi Amerika’nın
daha dengeli davranması gerektiğini hatırlattık. Ve Yunanistan’a verilen
her desteğin Yunanistan’ın kışkırtıcı politikalarının devamı, artarak devam
etmesi demek olduğu da söyledik. Yunanistan’ın son zamanlardaki
provokasyonları hakkında da örnekler vererek, işte NATO misyonu
çerçevesinde faaliyet içinde olan F-16’lara radar kilitlemesi gibi, S-300
gibi diğer örnekleriyle de verdik, kendilerine de bunu anlattık. Ama onun
dışında, işte o ülkeye bunu verin, bu ülkeye bunu vermeyin diye Türkiye
öyle kendisini de çok fazla şey yapmaz.
Diğer Suriye’yle ilgili önümüzdeki süreçte biliyorsunuz Amerika’nın bir
özel temsilcisi yok, yeni özel temsilci atayarak Suriye’ye siyasi sürece
Amerika’nın daha fazla önem vermesi gerekiyor. Bugüne kadar Suriye’yle
ilgili kuruluşmuş mekanizmalar var, Uluslararası Suriye Destek Grubu var,
artık toplanmıyor. Ilımlı muhalefeti, yani meşru muhalefeti destekleyen
Fikirdaş Ülkeler Grubu vardı, artık o da toplanmıyor. Bizim Astana süreci
var, o süreç sayesinde bazı adımlar atıldı, oradan da ciddi bir netice
gelmiyor Anayasa Komisyonu toplantılarında olduğu gibi. Bir de, buna karşı
bir küçük grup inisiyatifi başlatılmıştı ABD’nin de içinde olduğu 5 ülke,
artık o da ortadan kayboldu. Yani Suriye’de bir taraftan tıkanmışlık var,
bir taraftan biz işte rejimle angajmana girerek bu tıkanıklığı gidermek
için çaba sarf ediyoruz, ama uluslararası toplumun bu konuda bir şeyi var,
yani Batının özellikle çekingenliği var. Dolayısıyla tekrar Suriye’ye
odaklanma konusunda bazı önerilerimiz oldu birlikte çalışma konusunda, onun
üzerinde çalışacağız.
SORU- …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İşte onun üzerinde çalışacağız, sizlere
bilgi vereceğiz. Ama bu konularda, Suriye’yle veya başka konularda iş
birliği yapabilmek için, bugün de söylediğimiz gibi öncelikle tabi ABD’den
daha önceki sözleri tutmadığı için güvenin de zedelendiğini söyledik. Yani
Münbiç yol haritası vardı, 90 günde uygulanacaktı, bir önceki yönetimde
olmadı. 2019 biliyorsunuz ortak açıklamamız var, PKK-YPG unsurlarının
başlangıcı olarak 30 kilometre güneye doğru itilmesi, gönderilmesi, bu da
tutulmadı. Şimdi o başka yönetimdi, bu başka yönetim gibi, yani o zaman
onlardır gibi bir anlayış olmaz, çünkü devlete devamlılık esastır. Sonuçta
biz her türlü iş birliğine varız, ama bu güvene dayalı. Bir taraftan da
tabi YPG-PKK’ya verilen silah desteği var, onların da sonlandırılması
gerektiğini ve bunların bize karşı kullanıldığını da bugünkü görüşmemizde
söyledik.
Evet Murat Bey sabırsızlanıyor, think-tank bizi bekliyor.
Buyurun arkadaşlar.
SORU- ... (Mikrofonsuz Konuşma) … ilişkilerin gayet soğuk gideceği yönünde
ortak görüşler vardı. Ancak, daha sonra …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Büyükelçimizin görüşmesi mi Biden’la?
SORU- Evet. Türkiye’ye ihtiyacımız var gibi söz kullanmış Sayın
Büyükelçimize. Bu anlamda bunun bir yansımasını görüyor musunuz Dışişleri
Bakanıyla yaptığınız görüşmelerde; bu bir?
İki, bir de Rusya-Ukrayna Savaşıyla ilgili ABD’nin Türkiye’den herhangi bir
talebi var mı olumlu ya da olumsuz, şunu yapalım ya da şunu yapmayalım
gibi? Bu anlamda aynı zamanda Türkiye’nin ABD tarafından bir isteği var mı
bu konuda? … Rusya-Ukrayna arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi … barış
masasında ortak …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sağ ol, çok teşekkür ediyoruz.
Şimdi hangi yönetim gelirse gelsin, Türkiye olarak biz onunla
ilişkilerimizi geliştirme konusunda hep samimi adımlar attık. Her zaman
karşılık bulduk mu? Hayır, karşılık bulmadık. Sonuçta Biden yönetime
gelirken bazı şeyler oldu, kendisinin de daha önce verdiği mülakatlar
ortaya çıktı. Ayrıca, Trump döneminde de kişisel ilişkiler iyiydi, ama
Türkiye’ye yönelik yaptırımlar da o dönemde yürürlüğe girdi. Sonuç
itibarıyla kişisel ilişkilerin, diyalogun iyi olması, kötü olması, devlet
ilişkilerine mutlaka yansır, ama her zaman da aynı derecede yansımadığını
da görüyoruz.
Diğer taraftan, Biden yönetimiyle işbaşına geldiği günden bu yana
ilişkilerimizi geliştirmek için çaba sarf ediyoruz. Ve bugün İkinci
Bakanlar Toplantısını gerçekleştirdiğimiz stratejik mekanizma kurma teklifi
aslında Biden’dan geldi. Roma’da gerçekleştirilen ikili görüşmede kendisi
Cumhurbaşkanımıza teklif etti, biz de bu teklifi kabul ettik ve ondan sonra
bu mekanizmayı kurduk. Yine en son Bali’deki görüşmede de gayet
Cumhurbaşkanımız ile Biden’ın görüşmesi de son derece müspetti. Her
görüşmede ve açıklamada sözcülerinin de açıklamasında Türkiye’nin
vazgeçilmez bir NATO müttefik olduğunu, önemli bir ortak olduğunu da
söylüyorlar, ama fiiliyatta bu her zaman oluyor mu, özellikle Suriye’de
PKK, YPG’ye verilen destek bakımından söylüyorum; hayır, öyle değil.
Farklılıklarımız var, bizim ilişkilerimizde bugüne kadar aşamadığımız
birkaç konu var, bunları siz de biliyorsunuz. Fakat bu mekanizmanın
işlemesi dahil, bu F-16 konusu dahil bazı konularda yönetimin tutumuna da
baktığımız zaman son derece olumlu gittiğini söyleyebilirim. Her konuda
hemfikir miyiz? Hayır, ama başlangıçta söylendiği gibi Biden Yönetimi
geldiği günden bu yana öyle ilişkilerimizde bir ciddi kriz de olmadı.
SORU- Rusya-Ukrayna’yla ilgili?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Rusya-Ukrayna’yla ilgili her zaman bize
teşekkür ediyorlar, bugün de teşekkür ettiler. Özellikle Tahıl Anlaşması,
diğer arabuluculuğunu yaptığımız esir takası dahil birçok konuda
Türkiye’nin rolünden dolayı teşekkür ettiler. Tabii Ukrayna konusunda her
zaman biz uluslararası platformda da tutumumuz ve düşüncelerimiz
biliyorsunuz malum.
Ayrıca, önümüzdeki süreçte Tahıl Anlaşmasının sorunsuz bir şekilde
uygulanması önemli, buna vurgu yapıldı. Türkiye’nin bu anlamdaki rolünün
önemli olduğu da vurgulandı. Sonuç itibariyle Rusya-ABD ilişkileri
bakımından herhangi bir Türkiye’ye yönelik, yani bizden herhangi bir
beklentileri olmadı, bir önerileri olmadı.
SORU- Sayın Bakan, son olarak…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Arkadaşlar, bizim gitmemiz lazım, son
olarak sormayan varsa.
Buyurun.
SORU- Hoş geldiniz.
Aslında İsveç-Finlandiya bölümünde temas ettiniz, ama ben tekrar sormak
istiyorum. ABD Başkanı Biden, Haziran ayında bu iki konunun, yani İsveç ve
Finlandiya’nın üyeliğiyle Türkiye’ye yapılan satışın ayrı konular olduğunu,
burada bir problem olmayacağını söylemişti. Ama biz son dönemde, son
bir-iki haftadır gelen haberlerde, mesela iki-üç gün önce … ABD’nin bu
hususta İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini bir anlamda şart diye
düşündüklerini beyan etmişlerdi. ABD’nin, sizin görüşmenizden çıkardığınız
sonuca bakarak, ABD’nin bu konudaki resmi tavrının hala aynı şekilde
olduğunu düşünüyor musunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Aynı olduğunu düşünüyorum, sadece İsveç
ve Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecindeki ilerlemelerin kongre üzerinde
pozitif etkisi yaratacağını söylediler, söylüyorlar. Bu zaten bir sır değil
elbette pozitif etkisi olur, ama bu iki konu birbirinden tamamen bağımsız
konular, siyasette hiçbir şey tamamen bağımsız değil, ama bu teknik şekilde
yürüyen konular. Bir tarafta memorandum var, bir tarafta müzakereler var,
tamamlanmış müzakereler. Şimdi onay sürecine girdik, sonuç itibariyle biz
de bu iki konunun birbirinden bağımsız olduğunu ve ikisinin bu şekilde
birbirine şart olarak koşulmasının faydalı olmayacağını da ne zaman konu
gündeme gelse söylüyoruz. Bugün de herhangi bir şart gibi söylenmedi,
sadece olumlu etkisinin olabileceğini, ama bu ikisinin de doğrudan
bağlantılı olmadığının farkında olduklarını da söylediler.
Arkadaşlar, teşekkür ediyoruz.
* Interpress deşifresidir.