DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … konuları da değerlendirdik. Yol haritasının dışında genel anlamda siyasi çözüm ve terörle mücadele başta olmak üzere Suriye’de ne yapacağız? Ayrıca, üçüncü çalışma grubumuzun kapsamında olan PKK ile mücadelede, özellikle Irak’ta mücadelede neler yapabiliriz, bunları değerlendirdik.
İkili ilişkilerimizde ekonomik konuları değerlendirdik. Biliyorsunuz çelik ve bakır ürünleri üzerinde ABD’nin uyguladığı vergi ya da gümrük vergisi bizleri, sektörümüzü rahatsız etti. Esasen biz de karşılık verdiğimiz zaman ABD’nin daha fazla zarar göreceğini söyledik. Çünkü bizim ithalatımız ihracatımızdan daha fazla. Genel anlamda da zaten dış ticaretimiz 20 milyar Doların üstüne çıktı, 20.7 milyar Dolar oldu. Genel anlamda da zaten onların lehine bir açık var. Dolayısıyla bu yanlış uygulamadan vazgeçmelerini söyledik.
Yine ikili ilişkilerimizin gündeminde olan konsolosluk ve diğer hukuki meseleleri de değerlendirdik. Özellikle FETÖ’nün iadesi konusunda artık adım atmaları gerektiğini söyledik. Onlar da tabii Brunson konusunu gündeme getirdiler. Ve bizim toplantımızdan sonra bu konuları ele alan çalışma grubu ön toplantısını orada gerçekleştirdi. Ve belki bu ay içinde, olmazsa en geç Temmuz ayı içinde bir toplantı da Türkiye’de gerçekleştirilecek ve bu konuları yine ikinci çalışma grubumuz ele alacak.
Yol haritasına gelecek olursak, onayladığımız yol haritasının birinci aşamasında, ekiplerimiz, uzmanlarımız bir hazırlık çalışması yapacak iki taraftan da. Yani İstihbarattan, aynı şekilde Genelkurmay’dan ve Milli Savunma Bakanlığımızdan arkadaşlarımız, bizim Dışişleri Bakanlığından arkadaşlarımızın da katılımıyla muhataplarıyla bir ön hazırlık toplantısı ve daha sonra uygulama safhasına geçeceğiz. Uygulama safhasında YPG Münbiç’ten çekilecek ve buraların güvenliğini Türkiye ve ABD kolluk kuvvetleri sağlayacak. Bu süreç içinde ayrıca, üçüncü aşamayı söylüyorum; birlikte buraları kimin yöneteceğine ve güvenlik birimlerinde kimlerin yer alacağına karar vereceğiz ve bu şekilde Münbiç’i istikrara kavuşturmuş olacağız. Münbiç modelini Münbiç tamamlandıktan sonra diğer alanlara da taşıyacağız. Yani şu anda YPG’nin işgal ettiği diğer alanlara da taşıyacağız, mutabakatımızda bu da var. Ama öncelikle şu yol haritasını Münbiç’te bir onaylayalım, buradaki tecrübemizle beraber diğer PYG’nin kontrol ettiği yerlerden YPG’nin çekilmesi ve yerel insanlara devredilmesi. Tabii buradaki başka bir amacımız; başta Türkiye’de yaşayan Suriyeliler olmak üzere Münbiç ve Rakka, diğer şehirleri terk etmek zorunda kalan insanların, mültecilerin ya da yerinden edilmiş insanların geri dönüşünü de sağlamaktır. Aksi takdirde zaten tam olarak istikrara kavuşturduğumuzu söyleyemeyiz. Umarım bunu uygularız, iki tarafta da kararlılık var.
Bildiğiniz gibi 2016 yılında ABD’nin o dönemki yönetimi ve Başkanı Obama bize defalarca YPG’nin Münbiç operasyonunun hemen ardından bu şehirden çekileceğini söylemişti. Maalesef uzun süre bu söz tutulmadı. Tam tersine YPG’ye destekleri arttı, silah desteği de verdiler ve bu destekle YPG işgal ettiği alanları genişletti ve aşağı yukarı Suriye topraklarının yüzde 25’ini ele geçirdi. İlişkilerimizi bozan ve hatta kopma noktasına, yol ayrımına getiren gelişmelerden bir tanesi buydu. Ve tam bu noktada hatırlayacaksınız, Tillerson’ın Ankara ziyareti oldu ve o ziyarette bu konularda birlikte adım atma konusunda bir mutabakat sağlamıştık ve şu anda bu noktaya geldik.
Dolayısıyla bu adım, atacağımız adım esasen hem Suriye’nin geleceği için önemli, hem de ABD ile bozulan ilişkilerimizi tekrar rayına koymak için bir fırsat. O yüzden bunun, bu yol haritasının tam olarak uygulanması gerekiyor, bunu da konuştuk. Ve her iki tarafta dediğim gibi bu kararlılık var.
FETÖ konusunda tabii sizden gelen bilgi ve belgeleri ciddiye alıyoruz dedi Mike Pompeo ve ilave bilgileri de siz gönderiyorsunuz, onları da ciddiye alıyoruz. O konuda da dedik, artık belge geldi-gelmedi, eksiği var-yanlışı var, olmaz, çalışma grubu içinde arkadaşlarımız otursun bize söyleyin nesi yanlış gönderdiğimiz belgenin, nesi usulüne uygun değil eğer öyle düşünüyorsanız. Ve dün öğleden sonra zaten ön hazırlık toplantısını ekiplerimiz bu konuda da yaptı.
Benim söyleyeceklerim bundan ibaret, sizlerin sorusu varsa onları da cevaplamak isterim.
SORU- Sayın Bakanım şimdi anlattığınızdan şunu anlamamız gerekiyor mu? Amerika YPG/PKK konusunda topu taca atmaktan vazgeçti, YPG kartından vazgeçiyor diyebilir miyiz; bu bir.
İkincisi de; bu Münbiç meselesinde varılan uzlaşı, yani takvimin hayata geçmesi Temmuz’dan sonra mı olacak, çünkü Temmuz’da da bir toplantı daha olacak?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Temmuz’daki toplantı hukuki konuları, konsolosluk konularını içeren çalışma grubunun toplantısı olacak, Suriye’yle ilgili çalışma grubu değil. Bundan sonraki aşamada biraz önce söylediğim gibi, artık bu yol haritasının uygulanmasına yönelik ön hazırlık, hazırlık ve uygulama safhası olacak. Dolayısıyla çalışmalar Temmuz ayını beklemeyecek ve 10 gün içinde çalışmalar başlayacak. Zaten Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar, bizim ziyaretimizden önce muhatabı Dunford’la görüştü. Ve bizim görüşmemizden hemen sonra tekrar görüşme konusunda da mutabık kaldılar. Dolayısıyla öncesinde de zaten ABD’li yetkililer, özellikle askerler, askeri yetkililer Ankara’ya gelmişti ve Sayın Genelkurmay Başkanımız yine NATO toplantısı marjında Brüksel’de Dunford’la görüşmüştü. Epeyice bir ön hazırlık çalışmasını, arkadaşlarımız teknik çalışmaları yapmıştı, keza istihbaratımız da öyle, en son Milli Güvenlik Kurulu Toplantımızda da bu konuyu gündeme getirdik ki biz de kimlerin burada görev alacağı konusunda hazırlığımızı Türkiye olarak da bir an önce tamamlayalım ki orada isimleri ortaya koyalım. Dolayısıyla Temmuz’u beklemeden bu çalışmalar zaten başladı ve devam edecek.
SORU- Sayın Bakanım, önceki süreçte bir tarafta Tillerson, diğer tarafta Mattis ve McMaster, öbür tarafta da Başkanın içinde bulunduğu, biraz da böyle Amerika’dan kaynaklanan dağınıklık izlenimi veren bir iletişim süreci vardı, biz de bunun zorluklarını hissettik. Şimdi sizin Pompeo ile yaptığınız görüşmede bu sürecin Türkiye’nin istediği noktada çözülmekte olduğu izlenimini aldınız mı? Yani Türkiye’yi daha rahatlatacak bir ortam görüyor musunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Daha önce ABD’den farklı kurumlardan, farklı bakanlıklardan farklı açıklamalar geliyordu. Bu da bizi rahatsız ediyordu. Her ne kadar onların kendi iç meselesi olsa da, bizi ilgilendiren konularda da bu farklılıklar olunca bizi rahatsız ediyordu. Yine diğer taraftan tabii sık sık değişiklikler oldu. Gerekli atamalar yapılamadığı için henüz daha Ankara’ya Büyükelçi de atanamadı, sadece Ankara değil 40 civarında ülkede büyükelçileri yok. Bir boşluk oldu. Bizim çalışma arkadaşlarımız, kendi Bakanlığımdan ve diğer bakanlıklardan arkadaşlarımız karşılarında muhatap bulamadığı dönemler de oldu.
Tabii Pompeo CIA Direktörlüğü yaptı, Türkiye’yi biliyor, hassasiyetlerimizi de çok iyi biliyor, siyasi bir geçmişi var, Kongrede biliyorsunuz görev yaptı ve ticari bir geçmişi de var; tüm bunlar bir avantaj ve tüm kurumlarla da iyi diyaloğu var. Başkanla da keza öyle. Dolayısıyla burada askerlerle özellikle yönetimin ve dışişleri bakanlığının arasındaki uyum konusunda yorum yapmak istemiyorum. Ama uygulayıcılardan bir tanesi sahadaki askerler olduğu için, o kendi aralarındaki bizdeki olduğu gibi onların da kendi aralarındaki burada uyum, bu yol haritasının başarılı bir şekilde uygulanması için önemli.
SORU- Dün yaptığınız basın toplantısında da artık bir takvim var demiştiniz, az önce de bir 10 günden bahsettiniz. Birinci aşamaya geçiş için mi bu 10 gün?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ön hazırlık.
SORU- Ne kadar zamanda bu üç aşama tamamlanır?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Birkaç ay içinde tamamlanacak arkadaşlar. Tabii burada biraz önce söylediğim gibi teknik ekiplerimizin hazırlık ve uygulamadaki kat edeceği mesafeye bağlı. Dolayısıyla uzun bir vade değil veya işte 6 ay olacak değil 6 aydan az. Ama burada tam arkadaşlarımızın, teknik ekiplerimizin yapacağı çalışma bazen 1 hafta sürebilir, bazen 10 gün sürebilir. Bu sarkmalar da öyle 1-2 ay sarkma olmayacak, böyle bir esneklik payı var, onun dışında tüm çalışmalarımız mutabakatımızda net bir şekilde de konuldu, bir takvime bağlandı.
SORU- Ön hazırlıktan kastınız ne?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ön hazırlık şudur: Şimdi bizim askerlerimiz oraya ne zaman gidecek, kimlerden oluşacak? YPG çekilirken kim nezaret edecek? Ayrıca, YPG çekildikten sonra boşluk olmaması için, otorite boşluğu olmaması için burada nasıl görev yapacaklar, görev paylaşımı nasıl olacak? Bu sırada da yine kim yönetecek, yönetimde kimler olacak? Bir kriterimiz var, nüfus yapısı, demografi, her şehrin demografisi kriter olarak alınacak. Yalnız YPG geldikten sonraki değil YPG gelmeden önce, savaş başlamadan önceki nüfus yapısı kriter olarak alınacak. Tüm bunlar önceden ne yapılacaklarını kendileri, teknik arkadaşlarımız görüşecek ki yarın sahada kargaşa olmasın, bunlar teknik çalışmalar.
SORU- Silahlar konusunda bir şey var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii ki silahlar alınacak YPG’den.
SORU- … Türkiye de seçime gidiyor. Muhalefet doğal olarak diyecek ki Amerika Birleşik Devletleri yine iktidarı oyalıyor. O açıdan bu yol haritası nedir, hangi tarihler var, bunları açıklamanız gerekmez mi diye düşünüyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Açıkladık işte, söyledik. İşte bak net bir şekilde söylüyoruz. Ön hazırlık toplantısı 0-10 gün diyoruz ve 6 ayı bulmayacak, daha yarısı olmayacak bir süreç diyoruz. Burada oyalamaca yok. Burada artık bir ülke, bir taraf Türkiye ya da ABD ben kardeşim bu yol haritasını onayladım, ama vazgeçtim derse yol haritası akamete uğrar. Aksi takdirde aylardır tartıştığımız, çalışma gruplarının içinde askerlerin olduğu, istihbaratın olduğu, bizlerin olduğu ve savunma bakanlıklarının olduğu bir çalışma ve yol haritası.
SORU- …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- 6 aya kalmayacak, 6 aydan çok daha önce bitecek.
SORU- … Amerika bunları Kongreye onaya sunma gibi bir koşul öne sürüyor mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, net.
SORU- Kongre falan…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, öyle bir ön şart yok. Zaten kurumlar kendi aralarında konuştular ve öyle bir ön şart da yok veya başkasının onayına, başka bir kurumun onayına bağlı değil.
Buyurun.
SORU- Amerika’nın bugüne kadar YPG’yi terör örgütü olarak ilan etmediğini görüyoruz, bu süreç içerisinde Amerika YPG’yi terör örgütü olarak ilan edeceği konusunda izlenim verdi mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok öyle bir izlenim görmedik ve böyle bir söz de vermediler. Biz ama kendilerine söyledik, çok net bir şekilde söyledik, yani Pompeo da CIA Direktörlüğü yaptı, aralarındaki bağı en iyi bilen sensin. Dolayısıyla sizin askerleriniz de kabul ediyor. Durum buyken, PKK ile bağlantıları ortadayken sizin onlarla işbirliği yapmanız, bundan sonraki süreçte de eğer yaparsanız bu yine ilişkilerimizi zedelemeye devam eder dedik.
SORU- Teknik ekiplerin tespitleri doğrudan uygulanacak mı, yoksa bir onay için bir toplantı daha yapılacak mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teknik ekiplerin bizim belirlediğimiz yol haritasını nasıl uygulayacaklarını konuşacaklar. Artık bundan sonra şöyle mi olacak-böyle mi olacak değil, yol haritasının uygulamasını konuşacaklar ve hazırlığını yapacaklar. Yol haritası ortada, net.
SORU- Rex Tillerson’la mutabakatı sağladığınız günlerde iki tane Amerikalı General Münbiç sınırına gittiler ve orada meydan okudular, eğer bize ateş açılırsa biz de agresif bir şekilde cevap veririz diye. Onların bu duruşu değişti mi şimdi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu Rex Tillerson’ın ziyaretinden önce bir açıklamaydı ve Rex Tillerson’ın açıklamasıyla bu çalışma gruplarını kurma kararı aldık ve Münbiç’in YPG’den temizlenmesi konusunda birlikte hareket edelim teklifinden sonra biz bu sürece girdik. O süreçte de biz ne diyorduk; ABD buradan YPG/PKK’yı çekmezse biz vururuz diyorduk tıpkı Afrin’de yaptığımız gibi. Ve o zaman belki sahada kendini bilmez bir-iki asker böyle açıklama yapmıştır, haddini aşmıştır. Ama bu yol haritası belirlendikten sonra bu yol haritasını, daha doğrusu komisyon kurulup yol haritası konusunda çalışmalar başladıktan sonra burada soru işareti oluşturacak herhangi bir tavır ve açıklama gelmedi.
SORU- Amerika’nın 5 bin tır silah verdiği bir örgütten bahsediyoruz ve bu örgütü bu sahadan çekiyor. Bunu sahadan çekmesinin baş sebebi Türkiye’nin askeri varlığı mı, yoksa başka sebepleri var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi biz şu anda Münbiç’te bu yol haritasını uygulayacağız ve daha sonra Münbiç modeli bittikten sonra diğer şehirlere doğru bu yol haritamızı uygulamaya başlayacağız. İşte o zaman belli olur ABD’nin tavrı tam olarak. Diğer yerlerde de YPG’yi çekecek mi, YPG’liler nereye gidecek, ne olacak? Tabii zorla bunların içine kattıkları Arap da var, adını Suriye Demokratik Gücü koydular. Biz Suriye Demokratik Gücü’ymüş, Suriye’nin geleceğiymiş vesaire bunları bilmeyiz dedik, bunların hepsi PKK/YPG’dir bizim gözümüzde ve bu tür oluşumları da bize teklif etmeyin. Yani burada güvenlik birimleriyle ilgili ya da Münbiç ve diğer yerlerde yönetimde yer alacak kişilerle ilgili bunları bize teklif etmeyin dedik, bunların hepsi bizim için eşittir YPG/PKK. Dolayısıyla bu Fırat’ın doğusundaki şehirlerde bu yol haritası uygulamaya başladığımız zaman o zaman göreceğiz bu konuda ABD’nin tutumu. Şu andaki takvimde ilk olarak Münbiç’te bu yol haritasını uygulayacağız.
SORU- …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu ilişkilerimizin biraz önce dediğim gibi kopma noktasına geldiği bir anda ABD’lilerden bu öneriler gelmeye başladı. Tillerson Ankara’yı ziyaret etti. Başkan Trump’ın bu konuda büyük bir hassasiyet gösterdiğini biliyoruz, Türkiye’yle ilişkilerimiz niye bozuluyor, kim bozuyor, neden Türkiye’yle ilişkilerimizi düzeltmiyoruz, ben Türkiye’yle ilişkilere çok önem veriyorum dediğini biliyoruz. Tam bu süreçte ilişkilerin tam gerildiği ve kopma noktasına geldiği bir noktada onlar da bizi ziyaret ettiler ve bu çalışmaları başlattık.
SORU- Sayın Bakan, silahlarla ilgili bir takvim var mı, silahların YPG’den alınmasına ilişkin, yoksa sadece alınacak açıklaması mı var?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, YPG Münbiç’ten çekilirken silahları alınacak. Dolayısıyla çekilme süreci bittiği zaman da silahlar alınmış olacak.
SORU- Sayın Bakan, bu mutabakatın içerisinde Türkiye ve Amerika dışında üçüncü bir ülkenin rolü olacak mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, hiçbir üçüncü ülkenin rolü olmayacak.
SORU- Yani Fransa…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, hiçbir ülke deyince bu Fransa’yı da kapsar arkadaşlar, yani İngiltere’yi de kapsar, Belçika’yı da kapsar. Hiçbir ülke olmayacak demek, hiçbirisi olmayacak demektir. Bu Türkiye ile ABD’nin birlikte uygulayacağı bir yol haritasıdır. Genel anlamda daha sonra ileriki aşamada Suriye için biz biliyorsunuz Fikirdaş Ülkeler Toplantısı yapacağız, İstanbul’da yapacağız, bakan değişikliği sebebiyle yapamamıştık, şimdi de bizde seçim var. Diğer zaten platformlarda koalisyonun içinde olan ya da Suriye’yle ilgili oluşan platformlarda yer alan ülkelerle siyasi çözüm ve diğer konularda zaten işbirliğimiz olacaktır. Ve birlikte adım atmalıyız ki siyasi çözüme de gidelim. Yine terörle mücadele zaten biz koalisyonun içinde aktif bir ülkeyiz. Bu çalışmalarımız hep birlikte devam edecek.
SORU- Efendim, benim sorum; bu yol haritasının hukuki statüsüyle ilgili, yani bu bir anlaşma mı, mutabakat mı, yoksa her iki bakanın imza attığı, sözel olarak onay verdiği…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ortada bir belge var. Bu bir anlaşma değil, bu bir yol haritası, mutabık kalınan bir yol haritası ve iki dışişleri bakanının onayladığı bir belgedir. Dolayısıyla burada hukuki belgenin ötesinde, esasen iki ülkenin ilişkilerini etkileyecek bir yol haritasıdır uygulamasıyla beraber olumlu ya da olumsuz, ama şu anda onaylandığına göre olumlu anlamda diyebiliriz, tabii ki uygulamayı da görmemiz gerekiyor. Bu bir hani uluslararası anlaşma ya da hükümetler arası bir anlaşma değil, onay verdiğimiz, onayladığımız bir yol haritası.
SORU- Bir şey soracağım; bu Tillerson’la olan bu mutabakattan farkı var mı …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O sayıyı Genelkurmayımıza sormak lazım.
SORU- …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, o sayıyı ve kimlerin gideceğini Genelkurmayımıza sormak lazım. Ben Dışişleri Bakanıyım, dolayısıyla kaç asker gidecek, subay mı gidecek veya astsubay mı gidecek, o konuda ben karar veremem. Ama zaten Tillerson’la kurduğumuz çalışma grubu bize tavsiyeleri getirdi ve yanılmıyorsam üç tane toplantı yapıldı. Bu toplantılarda ortaya taslak bir yol haritası çıktı, biz de bunu onayladık. Yani ufak tefek bir-iki kelimelik böyle güncelleme oldu tabii, güncelleme olabilir. Ama özünde yol haritasında, çalışma grubunun ön mutabakat sağladığı yol haritasının özünde bir değişiklik olmadı.
SORU- Sonrası uygulanacak diğer bölgelerle ilgili öngörü var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu Rakka’da olacak, Rakka da olması gerekiyor, tüm hepsi olması gerekiyor. Kobani olması özellikle Kürtler için de iyidir, neden iyidir? Çünkü YPG çok sayıda Kürt’ü buradan sürgüne gönderdi. Ve bizde, Türkiye’de yaşayan 400 bin civarında Kürt var. Sadece Arapları, Türkmenleri ya da Hristiyanları, diğerlerini sürgüne göndermedi, Kürtleri de sürgüne gönderdi. Çok sayıda Kürt partisini Suriye’de YPG/PKK kapattı. Yani Türkiye’de PKK nasıl Kürt vatandaşlarımıza, kardeşlerimize zulmettiyse, daha kötüsünü orada PKK/YPG Suriyeli Kürtlere yaptı maalesef. Yani Esad rejiminden daha fazla yaptı diyebiliriz. Çünkü mallarını-mülklerini de ellerinden aldı. Kimlik konusunda, diğer konularda sıkıntılar vardı, hatta Cumhurbaşkanımız iktidara geldiğimiz ilk yıllarda Suriye’yle ilişkilerimizin iyi olduğu o dönemde sürekli tavsiyede bulunuyordu, bu Kürt kardeşlerimizin de kimliğini ver diye, hatta vermeye başlamıştı. Buna benzer zorluk vardı, ama şimdi PKK/YPG sürgüne gönderdi, yaşama hakkı vermiyor. Dolayısıyla burada da nüfus kriteri olduğuna göre, diyelim ki Kobani’de nüfusun çoğunluğu Kürt’se oradaki Kürtler yönetimde ve güvenlik birimlerinde o oranda yer alacak. Ama tabii o şehirde de yaşayan mutlaka Araplar ve diğer etnik gruptan insanlarda var.
SORU- …demografik yapıya göre oluşturulacak dediniz. Şimdi sınır boyuna Kobani, Kamışlı, Tel Abyad buralarda Arap nüfusunun fazla olduğu yerler, Kürt nüfusunun fazla olduğu yerler var, ama özellikle Kobani, Kamışlı gibi yerlerde YPG’nin rolü ne olacak yani bu konuda şu andan itibaren…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bir kere YPG, PKK bir terör örgütüdür, dolayısıyla YPG terör örgütü hiçbir şehirde böyle bir görev üstlenemez. Yani terör örgütlerine bir şehri ya da bölgeyi teslim edemeyiz. Burada nüfus yapısı kriter olduğuna göre, ağırlıklı Arap olan yerlerde yönetimde ve güvenlik güçlerinde Araplar olacak ağırlıkta nüfus oranında. Diğer tarafta çoğunluk Kürtse Kürt olacak Kobani’de olduğu gibi.
SORU- Hangi Kürtler?...
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- YPG/PKK dışındaki Kürtler olacak o net.
SORU- …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette biz başından beri söylüyoruz yani biz o biraz önce de söyledim güvenlik güçleri ve yönetimde efendim Suriye demokratik gücüymüş veya Suriye’nin geleceği partisiymiş buna benzer PKK’nın, YPG’nin oluşturduğu ya da onların yönetiminde olan kurum ve kuruluşları bu bizim birlikte oluşturacağımız yapıların içinde biz kabul etmeyiz dedik.
SORU- Özellikle Münbiç, Fırat’ın doğusuna da uygulandığı zaman karşımıza şöyle bir şey çıkıyor: Amerika’yla Türkiye arasında Suriye’nin geleceği konusunda bir mutabakat geliyor bir çalışma. Bu Soçi ve Astana sürecini nasıl etkileyecek? Rusya’yla ayrı Amerika’yla ayrı Suriye … mı gerekir? Böyle bir durum mu var?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır öyle değil aslında. Tabii sahada İran’da var, ama Rusya’nın üstlerin olduğu bölge Tartus Bölgesi yani Suriye’nin batısı Akdeniz’e yakın bölgeler. Amerika’da yaptığımız çalışma şu anda YPG’nin kontrolünde olan ABD’de orada, zaten burada Rusya yok. Münbiç etrafında rejim ve Ruslardan da gözlemciler var biliyorsunuz. Diğer taraflarda Rakka, Deyrizor’a gittiğimiz zaman Deyrizor’a kadar yine ırmağın bu sefer kuzeyi olmuş oluyor. Buralarda rejimde yok, Rusya’da yok. Burada ABD var, koalisyondan bazı ülkelerin küçük grupları var. Çöl kısmında DEAŞ var ve YPG kontrolünde. Bizim yapacağımız çalışma Rusya’yla yaptığımız çalışmaya alternatif değil. Esasen siyasi çözüm ve Suriye’nin istikrarı için tamamlayıcı bir çalışma. Astana süreciyle biz ne yaptık? Rejimle muhalifler arasındaki çatışmaların olduğu bölgelerde çatışmasızlık bölgeleri oluşturduk, ateşkesi tesis ettik. Tamam, ihlaller oldu, rejim yer yer ciddi ihlallerde bulundu, hatta kimyasal silahta kullandı. Soçi süreci de yine Cenevre sürecini destekleyici bir adımdı, anayasa komisyonunun kurulması kararlaştırıldı. Bizim attığımız adımlar rejimle Rusya’yla ve İran’la rejimli muhalifler arasındaki çatışmaları durdurarak onları masada birleştirmeye çalışmaktır. Burada ise terör örgütünün kontrol ettiği bir bölgeyi bu terör örgütünden kurtarıp o şehirleri ve bölgeleri istikrara kavuşturmaktır, burada atacağımız adımlar esasen Suriye’nin sınır bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne de halel getirmemesi gerekiyor. Ve yarın siyasi çözüm olduğu zaman tüm bu yapıların merkezi yönetime entegre edilmesi gerekiyor. Şimdi mesela Irak farklı farklı vardı DEAŞ’la mücadele eden. Hepsini kendi sistemine askeri milislerse orduya entegre etmeye çalışıyor, yine polise entegre etmeye çalışıyor. Ve referandumdan sonra da zaten merkezi hükümetin, rolünü, gücünü, etkisini de facto durum yaratılan yerlerde gümrük kapılarında, Erbil Havaalanında kendi anayasaya uygun bir şekilde kendi merkezi yönetin nüfusunu hissettiriyor. Dolayısıyla Suriye’de atacağımız adımlar Suriye’nin sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü engellememeli. Ve burada atacağımız adımlar Rusya’ya alternatif ya da başka bir oradaki oluşuma ya da Suriye’deki aktöre alternatif ya da rakip bir çalışma değildir. Biz zaten Ruslarla da burada ne olup ne bittiğini ne yaptığımızı da açıklıyoruz. Yapacağımız, atacağımız adımlar, bu yol haritası da şeffaf bir yol haritası kimseden de gizli değil, amacı da bellidir.
SORU- Sizinle beraber çıktığımız Viyana’na ve Berlin seyahatinde siz Irak seçimlerinden sonra Irak yönetimiyle de ortaklaşa bir operasyon, bir dizi PKK uzantılarına karşı yapılabilir demiştiniz. Irak’la beraber olarak veya Türkiye müstakil olarak özellikle Kandil terörün en hedef noktalarından biri olduğunu düşünecek olursak buraya dönük bir sonuç alıcı büyük çaplı bir operasyon hazırlığı var mı efendim?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Burada dörtlü bir iş birliği olacak. Türkiye, ABD. Bağdat ve Erbil. PKK aynı zamanda Erbil’in de düşmanıdır. PKK Talabani’nin partisinin içinde bir grup tarafından desteklendi, Goran harekâtı tarafından da desteklendi. Onların desteği sayesinde Süleymaniye bölgesinde şehre de indi. Geçenlerde görüştüğüm bir bakan İstanbul’da denk geldi görüştük Talabani’nin partisinden ama Kürt bölgesel yönetiminde bir bakan. Dedi ki, bizim parti içinde küçük bir grup, biz karşıyız buna ve bunların PKK’ya verdiği desteğin bedelini ödemeye başladık. PKK bizim parti yönetimine şimdi talimatlar veriyor dedi, tehdit ediyor talimatlar veriyor dedi. Bir terör örgütüyle iş birliği yaparsan olacak olan budur. Burada yapacağımız, yani PKK’ya yönelik yapacağımız operasyonlarda istihbarat paylaşımı da olacak, elbette biz Türkiye olarak zaten gerekli çalışmaları yaptık, yapıyoruz ve biliyorsunuz sınırın ötesinde operasyonlar da yapıyoruz. Dün Hükümet Sözcümüz Bekir Bozdağ da basının sorularını cevapladı ben tam olarak takip edemedim toplantıda olduğum için. Dolayısıyla PKK’nın sınırımınız ötesinde de temizlenmesi konusunda biz kararlıyız. Bu dörtlü mutabakat sayesinde de Irak’taki seçimleri bekledik. Tabii içeriden destekte önemli neticede buralar Irak’ın toprakları ve Irak’a da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Sincar bölgesinde çıktılar, ama yine özellikle kuzeydoğusunda Kandil ve ötesinde PKK’nın ciddi bir yapılanması var, inşallah buraları da temizleyeceğiz.
Evet, bir son soru.
SORU- Şimdi çekilmeyle ilgili takvimi oluşturduk dediniz PKK’lıların, YPG’lilerin çıkışıyla ilgili. Burada Amerika’yla yapılan görüşmelerde bir sayı var mı? Yani şu kadar PKK’lı, YPG’li çıkacak, Nereye gidecekler? Siz daha önce … nereye giderlerse gitsinler dediniz, ama yarın-öbür gün ben güvensizlik olduğu için söylemiyorum, ama Amerika’nın durumuna bakarak bunu söylüyorum; yarın öbür gün bunlar silahlarını bıraktılar gittiler köylerine oturdular, bir şekilde bir yerde bulundular. Tekrar geri geldiler oralara, tekrar orada örgütlenmeye çalıştılar. Buna ilişkin bunu gözetleyecek bir mekanizma var mı? Bir de efendim, devamı; bir Suudi destekli Arap-Sünni 30 bin kişilik sınır muhafız gücü vardı … sonra da ortadan kalktı. Bu görüşmenizde bunu gündeme getirdiler mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunu gündeme getirmediler, bu bizimle ilgili bir şey değil. Buna benzer haberler çıkıyor, söylemler çıkıyor, dedikodular çıkıyor, biz onlara rağbet etmiyoruz.
İlk etapta YPG/PKK’lılar Münbiç’ten ayrılacak, ayrılırken de silahları alınacak. Tabii nereye gidecek? Fırat’ın doğusuna gidecek. Fırat’ın doğusunda, oraya gitmeleri bizim orada onların kalmasın kabulleneceğimiz anlamına gelmez. Zaten bize yönelik tehdit esas itibarıyla Fırat’ın doğusundan geliyor, Münbiç’in dışında. Münbiç’ten biliyorsunuz El Bab, Cerablus bölgesi, yani Fırat Kalkanı’yla DEAŞ’tan temizlediğimiz bölgede bulunan askerlerimize yönelik saldırılar geldi, tacizler geldi, ama bize Türkiye’ye yönelik esas tehdit Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG/PYD’lilerden geldi, dolayısıyla Münbiç’ten sonra yol haritası burada da uygulanacak. Bazen yorumlar görüyoruz, dünkü açıklamalarımızı da iyi takip etmemiş arkadaşlarımız, ne dedik? Münbiç’ten sonra yol haritası YPG’nin kontrol ettiği diğer alanlara da uygulanmaya başlanacak dedim ve mutabakatımız içinde bu var. Zımnen burada YPG’lilerin bir oluşumu devam ettirmesini kabul edeceğimiz anlamına gelmez, tam tersi işte o zaman YPG nereye gidecek; esas soru burada. Yani YPG’liler Fırat Nehri’nin doğusundaki bölgelerde bu yol haritasını uygulamaya başladığımız zaman ne olacak, nereye gidecek, bunların işte hepsini istihbaratımızla beraber askerlerimiz, tüm birimlerimiz muhataplarıyla görüşecekler ve biz buralarda onların kalmasını istemiyoruz. Tabii bir yerde ABD’nin sorumluluğu diyebilirsiniz, ama bize yönelik bir tehdit olduğu için bu aynı zamanda bizim sorumluluğumuzdur.
Evet teşekkür ediyoruz arkadaşlar. Münbiç’te şu anda kaç YPG, PKK’lı var onu bilmiyorum.
SORU- ... ABD’nin yeni büyükelçisi konuşuldu mu? …
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- .Yok, konuşmadık, ama ilişkilerimizin geldiği nokta bakımından ilişkilerimizin tekrar normalleşmesi, gerçek bu büyükelçinin bize atanması ya da atanmaması ilişkilerimizle ilgili değil, başka yerlerde de atayamadılar. Ama Ankara’da tabii ABD’nin bir büyükelçisinin olmaması bizim için değil, ABD için bir eksiklik, dolayısıyla onların meselesi. Bu konuyu görüşmedik, ben gündeme getirmedim.
SORU- … Amerika içerisinde bir soruşturma başlatılması, ya da … konusu gündeme geldi mi, böyle bir şey var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Geldi geldi, yani bu adam halen serbestçe dolaşıyor, Türkiye’yi tehdit ediyor, oradan mesajlar göndermeye devam ediyor, dolayısıyla bunlara da fırsat vermemeniz gerekiyor dedik. FBI’ın, daha önceki görüşmelerimizde de yine diğer ilgilerinin de söylediği gibi, bizim Büyükelçimizin de teyit ettiği gibi, FBI’ın ciddi bir şekilde soruşturma başlattığını kendisi de teyit etti. Tabii FBI’ın soruşturmasının detaylarını doğal olarak kendilerinin bilemeyeceğini söyledi, ama ciddi bir soruşturma olduğunu söyledi. Biz de bu soruşturmadan memnuniyet duyduğumuzu ve bu konuda da işbirliği yapabileceğimizi, yani ABD kanunlarını ve kurallarını nasıl ihlal ettiğini ve bu charter okullarının nasıl suistimal edildiğini, vize kaçakçılığı başta olmak üzere, bizim MASAK’ın biliyorsunuz Washington’da bir temsilcisi var ve çok faydalı da çalışmalar yapıyor arkadaşlarımız, bu konuda da kendilerine yardımcı olabileceğimizi söyledik. Ama bu soruşturma önemli tabi, inşallah bu soruşturma neticesinde zaten herhangi bir ciddi ve objektif bir soruşturmada bunların hepsinin de ortaya rahatlıkla çıkarabileceğini kendileri de, biz de teyit ettik.
Çok teşekkürler.