DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, çok değerli arkadaşlar, sizlerin
de takip ettiği gibi dün öğleden sonra Vaşington DC’ye intikal ettik ve dün
burada Türk-Amerikan Yönlendirme Komitesiyle bir araya geldik. Gerçekten
Amerika’daki Türklerin özellikle Türkiye’yle ilgili meselelerde birlik
beraberliğini sağlamak bakımından çok önemli bir kuruluş. Bu arada
Büyükelçimiz Serdar Bey’e de özellikle teşekkür etmek istiyorum onun
inisiyatifiyle kuruldu ve toplumun her kesiminden arkadaşlar var,
vatandaşlarımız var. Ve tabi dün Diyanet Center dediğimiz merkezi de
ziyaret ettik zaten görüşmelerimizi orada yaptık, Yönetim Kuruluyla bir
değerlendirme yaptık. Diğer taraftan Amerika Müslüman toplumunun
temsilcileriyle iftar yemeğinde bir araya geldik. Daha sonraysa AK Parti
Seçim Koordinasyon Merkeziyle birlikte biraz burada da kampanya yaptık.
Bu sabah erken saatlerde buranın saatiyle 8’de ABD Dışişleri Bakanı Mike
Pompeo’yla bir araya geldik. Bu uzun zamandır beklenen bir toplantıydı
özellikle Tillerson’la planladığımız, fakat onun görevden ayrılmasıyla
gerçekleştiremediğimiz ve Brüksel’deki görüşmemizde de Pompeo’yla
teyitleştiğimiz bir toplantıydı. Bu toplantıda ikili meselelerimizi ele
aldık. Türkiye - Amerika Birleşik Devletleri arasındaki siyasi meseleleri,
ekonomik konular, özellikle çelik ve alüminyum üzerindeki tarifeler ve
ticaret hacminin daha fazla arttırılması, yatırımlar gibi konuları da ele
aldık. Diğer taraftan hukuki ve konsolosluk konularını da ele aldık. FETÖ
meselesini elbette doğal olarak ele aldık, beklentilerimizi yineledik,
bununla ilgili oluşturduğumuz çalışma grubu bugün öğleden sonra buranın
saatiyle toplanacak ve yakın bir zaman içinde bu ön bir hazırlık toplantısı
inşallah Türkiye’de bu çalışma grubu bir araya gelecek ve tüm delilleri
birlikte gözden geçireceğiz. Neresinde eksiklik var? Bizim yaptığımız
başvuru ve verdiğimiz deliller konusunda bir tereddüdünüz mü var? Varsa
bunları bize söyleyin. Karşılıklı oturup tek tek üzerinde çalışacağız.
Artık Amerika’yla ilişkilerimizde bize göre topu taca atma dönemi bitmesi
lazım. Bu topu taca atma sürecinin bitmesi gereken konulardan bir tanesi de
Suriye’deki konular. Tabi bu toplantının esas amacı da Suriye üzerinde
bugüne kadar yaptığımız çalışmaları da değerlendirme ve bugün bir yol
haritasını onaylamaktı.
Uzun zamandır her iki taraftan ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla
çalışmalarını sürdüren Suriye konulu ortak çalışma grubunun tavsiyelerini
temel alan bir yol haritasını onaylamış bulunuyoruz. Yol haritasının amacı
Münbiç’in bütün terör oluşumlardan temizlenip güvenlik ve istikrarın kalıcı
şekilde sağlanmasıdır. İlk aşamada PYD, YPG’nin Münbiç’ten çıkarılması,
aynı zamanda PKK da diyebilirsiniz, çıkarılması için uygulanacak müşterek
planın parametreleri belirlenecek, yani bir hazırlık çalışması yapılacak.
Bilahare PYD, YPG, PKK’nın yerel yapılardan çıkarılmasına yönelik planlama
tamamlanacaktır. Ve bu bağlamda Türkiye’yle ABD Münbiç’te yerel yönetim ve
güvenlik yapılarının oluşturulmasında işbirliği yapacaktır. Biliyorsunuz
PYD, YPG’nin Münbiç’ten çekilmesi 2016 yılında ABD’nin bize verdiği bir
sözdü bizzat Obama tarafından verilen bir söz, Dunford’un da teyit ettiği.
O zamanki Dışişleri Bakanı John Kerry’nin de aynı şekilde defalarca teyit
ettiği bir sözdü. Maalesef bu söz tutulamamıştı ve yeni yönetim de aynı
şekilde bu söze bağlı olduğunu söyledi, ama bugüne kadar bir adım
atılamamıştı. İşte yol haritasının amacı, Amerika’nın esasen bize 2016’da
verdiği sözün de tutulması anlamına geliyor.
Tabi üçüncü aşamada ise Türk / ABD müşterek askeri devriyeleri güvenliği ve
istikrarı sağlayacaklardır. Bütün YPG oluşumlarının Münbiç’ten çıkarılması
çalışmaları da tamamlanacaktır. Durum normalleştikten sonra Fırat Kalkanı
Harekatı veya Afrin Harekatından sonra olduğu gibi başta Türkiye’de yaşayan
Suriyeliler olmak üzere yine buraları YPG ve PKK’nın baskısı sebebiyle terk
etmek zorunda kalan insanların da kendi şehirlerine, Münbiç’e dönmesi de
sağlanacaktır. Tabi uzun vadede bu Münbiç’te uygulanacak yol haritası
Suriye’nin diğer bölgelerinin de istikrara ve güvenliğine kavuşturulması
için diğer bölgelere de elbette taşınacaktır, yani diğer bölgelerde de bu
işbirliği devam edecektir. Ve bu konuda da her iki ülke Türkiye ve ABD
birlikte çaba harcayacaktır. Şimdi artık yol haritası onaylandığına göre ki
bu uzun ve titiz bir çalışmadan sonra olmuştur, ve her iki tarafın da
siyasi otoriterden de onay alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, keza
Sayın Başbakanımızla da istişare ettik ve bugün onayladık. Artık bunun
ilgili birimler tarafından istihbaratımız, askerlerimiz tarafından bir an
önce planlanıp sahada da uygulamaya konulmasıdır. Bu konuda da birlikte
çalışma konusunda bugünkü görüşmemizde ortak bir irade ortaya koyduk. Zaten
diğer bölgesel konuları da yine Suriye’deki siyasi çözüm, terörle mücadele
gibi konuları da bugünkü toplantılarımızda baş başa olan toplantımızda ve
heyetlerarası toplantımızda da değerlendirme fırsatı bulduk. Toplantı
sonunda da bir ortak açıklama yapıldı. Bunun İngilizce ve Türkçe
versiyonunu da zaten sizlere arkadaşlarımız da dağıttılar. Ben çok teşekkür
ediyorum, bu önemli yol haritasının tabi uygulanması çok önemli. Sadece
onaylanması önemli değil ve somut adımların atılması önemli. Esasen bu yol
haritası uygulandığı takdirde ABD’yle ilişkilerimizi bozan unsurlardan bir
tanesinden kurtulmaya başlayacağız. Ve güvene dayalı adım atmamız gerekiyor
ki şu anda bir güven bunalımı var, bunun da sorumlusu Türkiye olarak biz
değiliz. Biraz önce söylediğim gibi ABD’nin sözünü tutmaması ve dahası bu
terör örgütüne ciddi destek vermesiydi. Elbette bundan sonraki süreçte bu
terör örgütüne ABD’nin destek vermesi de kabul edilemez, tam tersi bu terör
örgütlerinden DEAŞ, YPG, PKK veya ne varsa onlardan Suriye’yi de, bölgemizi
de kurtarmamız gerekiyor.
Çok teşekkür ediyorum. Sorularınız var mı arkadaşlar?
SORU- … takvimi konusunda biraz detay verebilir misiniz? Daha önce geçen
haftaki Türkiye’den çıkan haberlerde 30 bin, 45 bin, 60 bin gibi ifadeler
yer alıyordu. Bu YPG, PYD’nin temizlenmesi toplam 60 gün içerisinde…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O bilgiler doğru değil. Tabi ki bir
takvime bağlı, tabi ki bu yani uzun bir sürece bırakılacak bir yol haritası
değil, aylar içinde atılması gereken adımlar. Tabi burada örneğin şimdi
YPG, PKK çıktı çıkarılacak onun yerine kimler görev alacak? Bunların
birlikte belirlenmesi, biraz da sahadaki birimlerimizin çalışma hızına
bağlı bu. Ama neticede yine de bir takvime bağlıdır, böyle sürüncemeye
bırakılmış bir yol haritası değildir. Bunların detaylarını önümüzdeki
süreçte gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız. Ama daha önce basında
çıkan böyle 30 günde olacak onlar afaki bilgilerdi, hatta Anadolu Ajansı
böyle bir haberini de düzeltmek durumunda kaldı.
SORU- O zaman tam bir net gün yok.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Var net bir gün var, ama bu biraz da
sahadaki arkadaşlarımızın birlikte atacağı adımlara da biraz bağlı, ama net
bir takvim var. Yani birkaç aydan bahsediyoruz, öyle 6 ay falan değil, 6
aydan az bir süre olması gerekiyor. Ama tabi bu daha da kısa olabilir,
tamamen iki tarafın uzmanlarının ya da ilgili birimlerin birlikte atacağı
adım ve sağlayacağı mutabakata da bağlı.
SORU- Daha önce de Başkan Trump’tan yapılan açıklamalara karşılık sahada
belki de Pentagon … farklı yerlerde çelişecek birtakım adımlar görüyorduk.
Bu tarz adımların olmayacağına dair herhangi bir garanti vesaire…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bu çalışma grubu içinde her iki
taraftan da askerler var, istihbarat da var, Dışişleri Bakanlığı da var.
Dolayısıyla, yönetimin içindeki her iki tarafta da yönetimin içindeki
önemli kurumlar var. Bu kurumlar tarafından tavsiye edilen bir yol
haritasının uygulamasında bu uygulayacak kurumlar da bu çalışma grubunun
içinde olduğu için bu uygulanmazsa esasen ben imzaladım anlaşmayı veya
mutabakat sağladım, ama esasen istemiyorum anlamına gelir kimsenin
söyleyeceği bir bahane de yok, yani tüm çalışma grubunun faydası bu, herkes
şimdi işin içinde. Şimdi konsolosluk konuları, FETÖ’yla ilgili konulara
baktığımız zaman işin içinde Adalet Bakanlığı var, İçişleri Bakanlığı var,
Dışişleri Bakanlığı var dolayısıyla, tüm kurumlar bir araya geldiği zaman
ben belgeyi oraya gönderdim, öteki bakıyor diyemeyecek. Nedir, eksik yanlış
var mı net bir şekilde masaya konulacak ve bahanelerde üretilemeyecek.
SORU- Sayın Bakan, S-400’ler ve F-35’ler gündeme geldi mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunlar da gündeme geldi S-400 konusu
geldi, F-35 konusu gündeme geldi. Kongredeki Türkiye’ye yönelik tehdit
dilini de gündeme getirdik ve bu tehdit dilini biz kabul etmeyeceğimizi ve
yapıcı olmadığını da esasen söyledik. S-400 konusunda biz zaten anlaşmayı
imzaladık bu Katsa’dan önce de imzaladık biliyorsunuz. Dolayısıyla, bir
ülkenin başka bir ülkeden üçüncü ülkeden alırsan ben sana yaptırım
uygularım tarzı bir kere doğru değil, müttefikliğimize de uymaz. İkincisi,
biz çok net bir şekilde söylüyoruz, biz esasen Patriot da almak istedik son
10 senedir çabada sarf ettik ABD bize satamadı. Benim de acil ihtiyacım var
dolayısıyla hem vermeyeceksin, satmayacaksın hem de başka bir ülkeden
almana da izin vermem diyeceksin bu olmaz. Türkiye özgür ve bağımsız bir
ülkedir kendi kararlarını verir.
F–35 konusu da kapsamlı bir anlaşma, çok taraflı bir anlaşma, farklı
ortakların içinde olduğu bir süreç bu. Ortak üretimin dahi parçalarının
ortak üretiminin de içinde olduğu bir anlaşma dolayısıyla, hukuki bir
süreç. Ama sonuçta diyelim ki en kötü senaryo vermediler, o zaman kimse
Türkiye’ye sen başka bir ülkeden, üçüncü ülkeden savaş uçağı alamazsın ya
da kendin üretemezsin diyemez Türkiye alternatiflere bakar. Ama biz bu
aşamaya geleceğimizi düşünmüyoruz ve bunun da doğru olmadığını bugün tekrar
söyledik. Müttefiklik ilişkileri için de biz birbirimizi çok iyi anlamamız
lazım ve yaptığımız anlaşmalara da sadık kalmamız lazım. Aksi takdirde bu
sefer güven tekrar zedelenir. Güvenin zedelendiği ortamda da ne üzerinde
ilişkileri güçlendireceksiniz? Burada ikili ilişkilerde ve çok taraflı
ilişkilerde güven çok önemli.
SORU- F-35’lerin 21 Haziran teslimatı konusunda o zaman net bir mutabakat
yok bu konuda…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok biz 21 Haziran’da devir teslim
töreni zaten yapılacak, bu konuda hiç ertelendiğine dair bir şey yok. Yani
onun olmayacağına dair herhangi bir siz bir haber aldınız mı?
SORU- En kötü senaryoyu ne üzerinden…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Siz diyorsunuz ki hani F-35 iptal
olduğunda ben en kötü senaryo derken diyelim ki, Amerika vazgeçti bize
satmaktan diye en kötü senaryo diyorum. En kötü senaryo nedir? Bu
anlaşmanın iptal olmasıdır. Ama şu anda bu anlaşmanın iptali ya da devir
teslim töreniyle ilgili hiç olumsuz bir şey yok. Ama kongrede buna benzer
biliyorsunuz girişimler de var yorumlar da var.
SORU- Efendim, tekrar Münbiç’le ilgili … Suriye’yle ilgili daha doğrusu
yalnız verilen sözlere bakmayacağız, bunun takipçisi olacağız dediniz
uygulamalara bakacağız dediniz. Rex Tillerson’a baktığımız zaman verilen ve
tutulmayan sözler vardı. Bu noktada Pompeo’dan beklentiniz nedir?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bu süreç sadece Rex Tillerson
zamanında da yaşanmadı. Esasen bir önceki yönetim tarafından başlatılan bir
süreç daha doğrusu adımlar ve taahhütler. Rex Tillerson’un Ankara’ya
gelmesiyle ve biz Türkiye’ye verdiğimiz sözleri tutamadık bunu kabul
ediyoruz, demesiyle bu süreç başladı esasen. Yani Rex Tillerson olumsuz bir
tavır sergiledi denmez, bu da doğru olmaz, Rex Tillerson’un da çabalarıyla
bir o süreç başladı. Ankara ziyareti, üçlü görüşmemiz Cumhurbaşkanımız ve
ben ve Tillerson. Ertesi sabah heyetlerarası çalışmalarımız, oradaki
açıklamamızı bilmiyorum hatırlıyor musunuz? Bu üç tane çalışma grubunun
oluşturulması o ziyaretle başlayan konular. Dolayısıyla, eğer Rex Tillerson
görevden ayrılmasıydı 19 Mart’ta esasen bu yol haritasını onaylamak üzere
burada o zaman buluşacaktık bir sıkıntı da yoktu. O sebeple Rex
Tillerson’la başlayan sürecin uygulama sefasını da Mike Pompeo’yla birlikte
yapacağız, bu konuda da hiçbir endişem yok. Yani Mike Pompeo da Türkiye’nin
önemini biliyor ve CIA direktörü olduğu zamanda da ilk ziyaretini
Türkiye’ye yaptı ve Türkiye’yle bu süreçte yakın iş birliği içinde oldu. Ve
her iki taraf da iki ülkenin yani müttefiklik ilişkisinin önemini biliyor.
Bizim ABD’ye yönelik bir yanlışımız ya da bir hatamız olmadı bugüne kadar
veya ABD’ye tehdit olan bir terör örgütünü de desteklemedik. Biz güvenilir
bir ortağız dolayısıyla, bunun gereğini yapmamız lazım. Şimdi uygulama
safhasına girdik, bugünkü yol haritasını birlikte onaylamamız da esasen bu
konudaki kararlılığımızın bir yansımasıdır.
SORU- Aslında bu soruyu şundan dolayı sormuştum ben: Rex Tillerson
döneminde çok kritik pozisyonlara atamalar yapılmıyordu ve Pompeo’nun
gelişiyle beraber o … diye bir ifade var bütün o pozisyonlar doldurulmaya
başlandı … dolayısıyla, Pompeo biraz daha aktif bir Dışişleri Bakanı
olacağının zaten sinyalini veriyor. Bu bağlamda düşünecek olursak Amerika
Birleşik Devletleri’nin artık verdiği sözlerin sahada da bir karşılığı
olacağını söyleyebilir miyiz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi tüm konuları iki bakan ele alamaz,
çünkü sık sık iki bakan bir araya gelemez. Çünkü her ikimizin de yani
Dışişleri Bakanlarının ilgilendiği başka konular ve dosyalar da var. Tüm
dünyayla ilişkilerimizi geliştirip güçlendirmemiz lazım, var olan sorunları
çözmemiz lazım. O zaman her iki tarafta bu işleri yürütebilecek daha alt
düzeyde insanların olması gerekiyor. Bizim Bakanlığımızda müsteşarımız var,
müsteşar yardımcılarımız var, genel müdürlerimiz var. Doğrudur, Dışişleri
Bakanlığı’nda uzun süre atamalar yapılamadı. Bu esasen diğer kurumlar için
de geçerliydi ABD ya da sık sık değişti. Bu biraz boşluk oluşturdu. Yani
bizim arkadaşlarımız burada kendilerine muhatap bulamadılar bu tabi bir
problem, ama şimdi atamalar yapılıyor. Pompeo CIA Direktörlüğü de yaptı,
ama ondan öncesi siyasi bir öncesinde bir siyasi geçmişi de var, bu açıdan
da olaylara bakıyor. Ayrıca kendisi ticaret de yapmış, yani iş adamlığı da
yapmış, bu da önemli. Yani ticaret yapmış kişilerin gerçi Tillerson da
yaptı ben ikisini kıyaslamıyorum, ama bunların hepsi konulara bakış
açımızda bana göre avantajdır. Bizim de siyasi geçmişimiz de var, biz de
ticaret yaptık, çiftçilik de yaptık hepsini yaptık. Ama esas şimdi önemli
olan pozitif bir gündem oluşturarak güveni tekrar tesis etmek ve de bunun
üzerinde ilişkileri güçlendirebilmektir. ABD’nin bize şüpheyle bakması için
hiçbir sebep yok. Bizim çünkü bu konularda, dediğimiz gibi bir yanlışımız,
hatamız yok. Ama maalesef biraz önce söylediğim sebeplerden dolayı hem
burada FETÖ’nun mevcudiyeti bugüne kadar iade edilmemesi hem de bu Münbiç
konusunda ve YPG’ye özellikle verilen destek güveni biraz sarstı. Şimdi biz
bu konuda gel birlikte bir adım atalım dediği zaman da hayır ben sana
küstüm, ben seninle çalışmam denmez. Ve bu anlamda ben bakanlıklar arasında
da diyaloğun daha iyi olacağını düşünüyorum. Ama en önemlisi bu üç çalışma
grubunu bizim çok iyi şekilde kullanıp var olan sorunları, mayınlı alanları
temizlememiz lazım.
SORU- Gülen konusunda Gülen’in iadesi konusunda son durum ne? ABD’nin son
cevabı ne oldu?...
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bugün şöyle: FBI’ın buradaki
soruşturmaları hakkında da yani detayları tabii ben bilemem dedi, ama ciddi
soruşturmalar var dedi ki bu iyi. Diğer taraftan bu çalışma grubu bugün
öğleden sonra buluşacak ve bu konuyu da ele alacak, Türkiye’de de ele
alacak. Yani şunu söyledi: Sizden gelen ve gelecek her şeyi biz ciddiye
alacağız bunu söyleyebilirim dedi bu önemli. Maalesef bir önceki yönetim bu
konularda ciddi bir adım atmamıştı. Ve biz ciddiye alacağız demesi önemli,
ama tabi bunun somut sonuçlarını da bizim görmemiz lazım. Çünkü bugüne
kadar o kadar dosya verdik, deliller verdik, burada büyükelçiliğimiz
üzerinden aktardık. Bazen işte söylüyorlar Türkiye doğru dürüst istemedi
diye bu doğru değil. Biz elimizdeki tüm delilleri mahkeme kararları,
ifadeleri hepsinin yani FETÖ’nün darbenin arkasında olduğuna dair ve diğer,
Türkiye’de işlediği illegal suçlardan dolayı elimizdeki delilleri,
belgeleri hem de usulüne uygun bir şekilde buradaki muhataplarımıza
ilettik. Ve biraz önce dediğim gibi artık topu taca atma dönemi bitmesi
lazım, bu çalışma grubunda da bunların hepsini masaya yatıracağız.
SORU- Son bir soru sormak istiyorum. Benim ki biraz gündem dışı ama
biliyorsunuz ABD’deki Dışişleri Bakanlığı Türkiye’deki seçim sürecine
ilişkin biraz enteresan bir açıklama yapmıştı. Türkiye’deki seçimlerin işte
normal olmayacağını düşünüyoruz, ama aynı şartlar altında Fransa için böyle
bir ifade kullanmamıştı, Türkiye de buna çok sert tepki göstermişti. Siz
hem bir Bakan olarak hem de bir Türk vatandaşı olarak bu duygunuzu bugün
hiç dile getirdiniz mi laf arasında veya görüşmede?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Seçimler konusu gündeme geldi tabi, ama
biz getirdik. Yani Türkiye yeni bir sisteme gidiyor seçimden sonra, bu
sistemle Türkiye daha güçlü olacak, kurumları daha güçlü olacak. Ama sadece
yürütme değil, yasama da güçlü olacak. Yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı
da önemli. Bugün ticaret odasında yaptığımız konuşmada da iş dünyasına
yaptığımız konuşmada da buna vurgu yaptık. Türkiye’deki bugüne kadar
seçimlerin hepsi demokratik, adil ve şeffaf seçimler olmuştur. En son
referandumla ilgili bazı değerlendirmeler oldu, ama değerlendirmeleri
yapanlara bakın. Bunlar aynı zamanda PKK yanlısı HDP’nin kampanyalarına
aktif katılan siyasetçiler ve PKK’yı terör listesinden Avrupa’da çıkarmaya
çalışan siyasetçiler ve partiler. Bu bir gerçek. Ama baktığınız zaman şu 16
yıldaki seçimlerimize bizim AGİT, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi
bunların değerlendirmelerine bakın. Türkiye’deki seçimlerin diğer ülkelere
örnek olması gerektiğini vurgulayan değerlendirmeler var. Çünkü bizim
seçimlerimiz gerçekten demokratik, şeffaf seçim ve aynı şekilde … (Canlı
Yayın Kesintisi)