Değerli kardeşim Ramtane Lamamra’nın davetine icabetle 14-15 Ağustos 2021
tarihlerinde Cezayir’e bir ziyaret gerçekleştirmekteyim.
Öncelikle son günlerde Cezayir’in pek çok vilayetinde yaşanan ve can
kayıplarına neden olan orman yangınlarından dolayı derin üzüntü duyduğumuzu
belirtmek isterim. Yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet
diliyorum. Benzer türde yangınları çok yeni yaşamış bir ülke olarak Türk
halkı ve Hükümetimiz, bu zor zamanda da dost ve kardeş Cezayir halkı ve
Hükümetinin yanındadır ve her türlü desteği sağlamaya hazırdır.
Tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Akdeniz’in doğu
ve batı havzalarında geniş kıyı şeridine sahip iki ülke olan Türkiye ile
Cezayir, birbirlerine tarihi, kültürel ve sosyal bağlarla sıkı sıkıya bağlı
iki dost ve kardeş ülkedir. Cezayir genç nüfusu, sahip olduğu geniş doğal
kaynakları ve Avrupa ile Afrika arasındaki stratejik coğrafi konumu
itibarıyla büyük bir potansiyele sahiptir.
Bağımsızlık savaşına uzanan köklü bir geleneğe sahip Cezayir diplomasisinin
bölgesinde, Arap dünyasında ve Afrika genelinde taşıdığı nüfuz ve itibar
bizim için memnuniyet kaynağıdır. Cezayir, Filistin davasında da başından
bu yana sergilediği sarsılmaz tutumuyla müstesna bir örnek teşkil
etmektedir. Cezayir’le, Filistin halkının haklı davasının savunulması başta
olmak üzere, bölgesel barış, güvenlik ve istikrarı etkileyen her türlü
konuda yakın eşgüdüm ve istişare halinde hareket etmeye büyük önem
veriyoruz.
Libya’nın toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin muhafazası Cezayir’le ortak
hedefimizdir. Bu doğrultuda, Cezayir’le Libya konusundaki görüşlerimizin
örtüşmesinden memnuniyet duyuyoruz. Cezayir’le Libya konusundaki
işbirliğimizi daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz.
Tunus’ta da bir an önce ulusal uzlaşı suretiyle demokratik sistemin tüm
unsurlarıyla birlikte tekrar işler hale gelmesini temenni ediyoruz.
Cezayir’le ilişkilerimizin stratejik ortaklık boyutunu resmi çerçeveye
taşıyan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin kurucu belgesini Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020 yılında Cezayir’e
gerçekleştirdiği ziyaret sırasında imzaladık. Şimdi, Cezayir Cumhurbaşkanı
Abdelmadjid Tebboune’un iki ülke arasındaki 1. Yüksek Düzeyli İşbirliği
Konseyi toplantısına Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte eşbaşkanlık etmek
üzere 2021 yılı içerisinde ülkemizi teşriflerini bekliyoruz.
Cezayir’le ticaret, yatırım ve inşaat sektörlerinde gelmiş olduğumuz mevcut
aşama, ülkelerimiz arasındaki ekonomik tamamlayıcılığın ve “kazan-kazan”
ilişkisinin en parlak örneklerini teşkil etmektedir.
Cezayir’le ikili ticaretimizde 2020 yılı itibarıyla 3 milyar doları aşan
mevcut seviyenin, her iki ülkenin de ekonomik kapasitesi dikkate
alındığında yeterli olmadığını düşünüyoruz. Tüm dünyayı etkileyen pandemi
krizinin etkilerinin geride kalmasıyla birlikte Cezayir’le ticaret
hacmimizi ilk etapta 5 milyar dolara ulaştırabilmeyi arzu etmekteyiz.
Cezayir’deki Türk şirketlerinin 5 milyar dolara yaklaşan yatırım projeleri
bizim için de gurur kaynağıdır. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid
Tebboune’un da işaret ettikleri istikamette, Cezayir’in hidrokarbon dışı
sektörlerde üretim ve ihracat kapasitesinin artırılmasında, şirketlerimizin
mevcut ve müstakbel yatırımlarının önemli rol oynayabileceğine inanıyoruz.
Türk sermayeli şirketlerimiz Cezayir’de demir-çelik, tekstil, ilaç sanayii
gibi kritik sektörlerde 25 bine yakın kişiye istihdam sağlamaktadır. Türk
inşaat firmalarımız da özellikle konut sektörü başta olmak üzere ülkenin
altyapısının yenilenmesine yönelik muhtelif sahalarda Cezayir devletinin de
desteğiyle önemli projelere imza atmaktadır.
Geçtiğimiz dönemde pandemi koşulları yüzünden ve Cezayir’de
gerçekleştirilen son genel seçimler nedeniyle ileri tarihe bırakmak zorunda
kaldığımız, Karma Ekonomik Komisyon toplantısını en erken tarihte
yapabilmeyi arzu ediyoruz.
Ülkelerimiz arasında yüzyıllara uzanan ortak tarihi ve kültürel bağlar,
günümüzde de halklarımız arasındaki kardeşlik duygularına dayanaklık
etmektedir. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’ye ve Türk kültürüne
gösterdiği yakın ilgi bizim için büyük onur ve mutluluk kaynağıdır.
Bu doğrultuda Cezayir’de Türk dilini ve Türk kültürünü tanıtmaya yönelik
olarak gerek Büyükelçiliğimiz, gerek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
(TİKA) Cezayir Ofisi tarafından yürütülen faaliyetlere gösterilen teveccüh
ve hüsnükabulden büyük mutluluk duyuyoruz. TİKA tarafından geçtiğimiz
dönemde restorasyonu tamamlanan başkent Cezayir’deki Keçova Camii ve
Oran’daki Paşa Camii gibi eserler, ülkelerimizin ortak kültürel mirasının
geleceğe taşınmasında nadide örnekler teşkil edeceklerdir.
Keza, Cezayirli gençlerin ülkemizde öğrenim görebilmelerini teminen Türkiye
Bursları programı kapsamında her yıl onlarca genç Türk üniversitelerinde
eğitim olanağı bulmaktadır. Ayrıca Yunus Emre Enstitümüz ile Cezayir’in 2
seçkin üniversitesi olan Alger 2 ve Konstantin Emir Abdelkader
Üniversiteleri arasındaki işbirliği protokolleri kapsamında her yıl Türkçe
öğrenen onlarca Cezayirli genç halklarımız arasındaki dostluk ve kardeşlik
köprüsünü daha da güçlendirmektedir.
Yukarıda bahsettiğim tüm bu alanlarda kaydedilen gelişmelerin, ülkelerimiz
arasındaki büyük potansiyelin açığa çıkmaya devam etmesiyle birlikte çok
daha ileri noktalara taşınacağından kuşku duymuyorum.
Cezayir ve Türkiye, Akdeniz’in iki yakasında ortak tarihin zengin mirasını
parlak bir geleceğe taşımaya yönelik olarak birlikte yürümeye devam
edecektir.