HEDEFLENEN AFRİKA, BİRLİK VE DAYANIŞMAYLA MÜMKÜN
Tüm Afrikalı dostlarımızın 25 Mayıs Afrika Günü'nü gönülden tebrik ediyorum.
Afrika ülkelerinin 25 Mayıs 1963 tarihinde bağımsızlık ve özgürlük vurgusuyla Afrika Birliği’nin (AfB) çatısı altında biraraya gelerek, dayanışma ve birliği esas alan ortak bir bilinç sergilemiş olmalarını bugün yine takdirle hatırlıyoruz. Bu ruh ve anlayışla sonraki on yıllarda ulaşılan başarı öyküsü, Kıta’nın aydınlık geleceği için ümit veriyor.
Sömürge geçmişi olmayan ve Kurtuluş Savaşında işgal güçlerine karşı verdiği mücadeleyle tam bağımsızlığına kavuşan Türkiye, bugünün anlamını en iyi kavrayan ülkelerden biridir. Afrika halkları tarafından özgürlük, eşitlik ve adalet yolunda verilen bağımsızlık mücadelelerinin anılmasının ve AfB’nin kuruluş amaçlarının hatırlatılmasının öneminin bilinciyle, bugün bu ortak sevinci paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Afrika ülkelerine yaklaşımımız, AfB’nin kurucu ilkeleriyle tümüyle örtüşmekte, kıtada bütüncül, kapsayıcı, karşılıklı saygı ve kazan-kazan temelinde eşit ortaklığı temel almaktadır. 1963 ruhunu ve Afrika’nın gelecek ufkunu paylaşıyor, Gündem 2063 ve BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine büyük önem atfediyoruz.
AfB'ne 2005 yılında gözlemci üye olmamızla ivme kazanan ortak yolculuğumuzda, 2008 yılında Birliğin stratejik ortağı ilan edilmemiz ve İstanbul’da evsahipliği yaptığımız I. Türkiye-Afrika Ortaklığı Zirvesi'yle birlikte önemli mesafeler kat ettik. 2014'te Malabo’da gerçekleştirilen II. Türkiye-Afrika Ortaklığı Zirvesi'nin ardından Afrika ülkeleriyle bağlarımız daha da güçlendi. Türkiye ile Afrika arasında güçlü ve kapsamlı işbirliği imkânları sunacağına inandığımız Üçüncü Zirve’nin, Eylül ayında ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesini arzu ediyoruz.
Kamu kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörümüzle, Afrika'nın barış ve istikrarı ile ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyoruz. Dış politikamızın temel girişimleri arasında yer alan Afrika Açılımı ve Afrika Ortaklık politikalarımız, kıtayla ilişkilerimize ayrıca katma değer sağlamaktadır. Bu yapıcı etkiyi, özellikle son on yılda Afrika'yla derinleşen ve gelişen siyasi ilişkilerimiz başta olmak üzere ticaret, yatırım, kültür, güvenlik ve askeri işbirliği ile kalkınma gibi birçok alanda görebiliyoruz. Afrika ülkelerinin de ülkemizle işbirliğini güçlendirmeye önem verdiğini büyük memnuniyetle gözlemliyoruz.
Türkiye’yle Afrika’yı her alanda bütünleştirmeye devam ediyoruz. 2002 yılında Afrika’da sadece 12 Büyükelçiliğimiz faaliyet gösterir iken bu sayı geçtiğimiz ay Togo'da açılan Büyükelçiliğimiz birlikte 43'e yükseldi. Afrika ülkeleri de 2008 yılında 10 olan Ankara'daki Büyükelçiliklerinin sayısını 37'ye çıkardı. Dünyada en çok diplomatik temsilciliği olan 5inci ülke konumundaki Türkiye, geniş diplomasi ağıyla Afrika’nın meselelerini küresel düzeyde gündeme getirmeyi, Afrika ülkeleriyle bölgesel ve uluslararası platformlarda dayanışma ve işbirliği içinde olmayı sürdürüyor.
Ticari ve ekonomik ilişkilerimizi kazan-kazan anlayışıyla geliştirmeye devam ediyoruz. Salgın koşullarına rağmen, ticaret hacmimizi bir önceki yılın verilerine yaklaştırmayı başardık. Afrika’daki doğrudan yatırımlarımızın toplam değeri 6 milyar Doları aştı. Türk yükleniciler, 1.150’den fazla projeyi üstlenerek Afrika'nın kalkınmasına katkı sağlıyor. Gündem 2063'ün en önemli projesi olarak kabul edilen Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı Anlaşması’nı takdirle karşılıyoruz. Bu konuda Afrikalı dostlarımızla tecrübelerimizi paylaşmaya ve desteğe hazırız.
Türkiye’nin kalkınma ve insani yardımları, müreffeh bir Afrika’nın tesisi için uygun koşulların oluşturulmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Kamu kurumlarımızın 2005-2019 yılları arasında Afrika’ya yaptığı resmi kalkınma yardımları yaklaşık 3,5 milyar Dolara ulaştı. Addis Ababa Eylem Gündemi taahhütlerine uygun olarak 2009-2019 yılları arasında 33'ü Afrika ülkesi olan 46 En Az Gelişmiş Ülkeler’e (EAGÜ) yönelik toplam kalkınma yardımımız 8,7 milyar Dolar olarak gerçekleşti.
Afrika’daki temsilcilik sayısı 22’ye ulaşan ve 2005-2020 yılları arasında kıtaya yönelik iki taraflı resmi kalkınma yardımları 500 milyon Doları geçen Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) sürdürülebilir kalkınma projelerinin tüm kıtada sahiplenilmesinden ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Maarif Vakfı bugün Afrika’nın dört bir yanında 144 okul ve 16 yurtla 14 bini aşkın öğrenciye eğitim hizmeti veriyor. Türkiye Bursları programından mezun Afrikalı öğrencilerin sayısı 15 bini aştı. Afrika’da 60 destinasyonla en fazla noktaya uçuş yapan yegane yabancı havayolu şirketi olma onurunu taşıyan Türk Hava Yolları, Afrika’nın dünyayla buluşmasına katkı sağlamayı sürdürüyor.
Kovid-19 salgını sürecinde Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık. Salgın çerçevesinde 44 Afrika ülkesine tıbbi malzeme hibesi, nakdi bağış veya tıbbi malzeme ihracatı ve alımı için izin yardımı sağladık. Bölgeye yaptığımız ayni malzeme yardımlarının yaklaşık değeri 12 milyon Dolar, nakdi yardımlarımızın tutarı ise 6 milyon Dolara ulaştı. Türkiye’nin Kovid-19’a karşı aşı geliştirme çalışmaları da sürüyor. Aşı çalışmalarımızı bu yıl sonbaharda tamamlayarak, Afrika ülkeleri başta olmak üzere tüm insanlığın hizmetine sunmakta kararlıyız.
Salgın nedeniyle bu yıl çevrimiçi gerçekleştirilecek olan Afrika Günü kutlamalarının 'Silahların Susturulması: Afrika’nın Gelişimi için Uygun Koşullar Oluşturma ve Kovid-19 Salgınına Karşı Mücadeleyi Yoğunlaştırma' olarak belirlenen teması Türkiye’nin girişimci ve insani dış politika gündemiyle de uyum gösteriyor. Anlaşmazlıkların barışçı yollardan diyalog ve diplomasiyle çözümünü savunan, ihtiyaç duyulduğunda arabuluculuk faaliyetleri yürüten ülkemiz, ‘silahların susturulması’ hedefini güçlü şekilde destekliyor. Türkiye, farklı coğrafyalarda üstlendiği arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık rollerine ilaveten, BM, AGİT ve İİT içerisinde teşkil edilen “Arabuluculuk Dostlar Grupları”nın eşbaşkanlığını da yürütüyor. BM’deki dostlar grubunun üyesi AfB’yle ortak çabalarımızın Afrika’da güvenlik ve istikrara katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Türkiye, yenilikçi adımlarıyla sadece bugünün değil, geleceğin diplomasisini de şekillendiriyor. 2019 yılında teknolojinin dönüştürücü gücünden yararlanarak Dijital Diplomasi girişimini ilan etmiştik. Son dönemde Afrika’nın da sürdürülebilir kalkınma için dijitalleşme konusuna eğilmesini isabetli görüyoruz. Bu çerçevede, AfB tarafından bu yıl yayınlanan 'Afrika'nın Kalkınma Dinamikleri: Kaliteli İşler için Dijital Dönüşüm' raporunda, Kovid-19'a rağmen Gündem 2063 hedeflerine ulaşılması ve sürdürülebilir ekonomik iyileşmenin sağlanması için dijital dönüşümün önerildiğini memnuniyetle müşahede ettik. Dijital dönüşüm alanında Afrikalı dostlarımızla birlikte çalışmaya hazırız.
Afrika’yla yüzyıllara dayanan tarihi, kültürel ve beşeri münasebetlerimizden aldığımız güç ve ilhamla Afrika ülkeleri ve AfB ile birlik ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle, Afrika Günü'nü en kalbi duygularla kutluyorum.