DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok kıymetli soydaşlarımız, … selamın
aleyküm.
Bu iftar sofrasında siz kardeşlerimizle beraber olmaktan büyük bir
memnuniyet duyuyorum. Ayrıca, bugün burada bulunmaktan onur duyuyorum.
Sizlere Edirne’den, Bursa’dan, Eskişehir’den, Ankara’dan, Trabzon’dan,
İzmir’den, benim şehrim Antalya’dan, tüm Türkiye’den selamlar getirdim.
Sizlere Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını, sevgilerini
ve dualarını getirdim.
Bu mübarek Ramazan ayında TİKA’mızın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla restore
ettiği 280 yıllık ecdat yadigarı Şerif Halil Paşa Camii’nde buluşturan
Rabbimize şükrediyoruz.
Bizlerin bir araya gelmesine vesile olan Genel Başkanımız Mustafa
Karadayı’ya da ayrıcı çok teşekkür ediyoruz.
Nicedir bu pehlivanlar diyarı Şumnu’ya, Deliorman’a gelmek istemiştim, ama
kısmet bugüneymiş.
Deliorman, bilhassa Şumnu, bir asırlık ilim-irfan yuvası Nüvvab’a ev
sahipliği yapan, birçok din alimi, kanaat önderi ve kahraman yetişmiş,
Çanakkale’de şehit vermiş, gönlü geniş, mert bir yerdir. Bu gönlü genişlik,
bu mertlik Kırcaali’den Vidin’e, … Tuna boylarına, Balçık’tan Filibe’ye
bütün soydaşlarımızda var. Biz soydaşlarımızla, sizlerle gurur duyuyoruz.
Türk Doğduk Türk Öldük şaheserinin yazarı Ahmet Şerif Şerefli gibi şairler,
Osman Keskioğlu, İsmail Cambazov gibi münevver isimler, Nuri Adalı, Osman
Kılıç gibi milli kahramanlar, Kadriye Latifova gibi sanat değerleri ve bir
milletin dünya kadar derdini omuzlarında taşıyan Naim’ler boşuna bu
topraklarda yetişmedi.
İşte Sayın Genel Başkanımızın da söylediği gibi, deprem sonrasında da bu
mertliği, gönlü genişliği gösterdiniz. Halk ve Özgürlükler Hareketi ve
Müslümanlar Diyaneti liderliğinde Büyükelçiliğimizle eş güdüm halinde
köy-köy, kasaba-kasaba seferber oldunuz, elinizde-avucunuzda ne varsa
gönderdiniz. Elinde-avucunda bir şey olmayan da duasını Türkiye’ye
gönderdi. Topladığınız yardımla 800’den fazla çadır ve 145 konteyner deprem
bölgesine gönderildi.
Genel Başkan Mustafa Karadayı kardeşim seçim çalışmalarına rağmen
yardımları bizzat Edirne’ye kadar getirdi. Kendisine çok teşekkür ediyoruz,
arkadaşlarına arkadaşlara çok teşekkür ediyoruz.
Bu hafta sonu da, yani geçtiğimiz hafta sonu da kendisi yine
Kahramanmaraş’taydı ve orada Bulgaristan’dan gelen sizlerin gönderdiği bir
çadırda depremzede kardeşlerimizle iftar yaptı, Allah razı olsun.
Yine Müslümanlar Diyaneti yardım kampanyası düzenledi. Ayrıca, Mustafa ve
Vedat Hocalarımız liderliğinde bütün bölge müftüleri birlikte deprem
bölgesine geldiler. Hepsine ayrı ayı teşekkür ediyoruz. Bu, unutulmayacak
örnek bir dayanışmaydı.
Bütün deprem bölgelerini dolaştım fırsat buldukça, bizim esas görevimiz
Ankara’da yurt dışından gelen yardımları koordine etmekti, ama her fırsatta
deprem bölgesine gittik. Sizlerin buradan gönderdiği desteğin ne kadar
hayra geçtiğini yerinde gördük, Allah hepinizden razı oldu.
Bulgar dostlarımızın desteğini almak da çok anlamıydı. Dost ve müttefikimiz
Bulgaristan Devleti, AB ülkelerinden ilk arama-kurtarma ekibi gönderen ülke
oldu. Ayrıca, AB içerisinde bayrağını yarıya indiren ilk ülke oldu.
Cumhurbaşkanı Radev hemen depremden sonra Büyükelçimizi de arayarak devlet
mekanizmasını harekete geçirdi. Biz deriz ya hep, komşu komşunun külüne
muhtaçtır.
Salgın döneminde olsun, şu anda yaşadığımız küresel enerji krizinde olsun
biz de Bulgaristan’a geniş destek verdik. İşte Azerbaycan Büyükelçisi
kardeşim de burada, can Azerbaycan’la birlikte Bulgaristan’a ve
Balkanlar’da, Güneydoğu Avrupa ülkesinde yaşan ülkelere enerji konusunda
yardımcı olmaya çalışıyoruz. Özelikle TANAP boru hattının kapasitesini
artırarak dost ve müttefik ülkelere birlikte yardımcı olacağız, beraber
çalışıyoruz.
Aslında şunu da bir kez daha anladık: Bir olduğumuz zaman, beraber
olduğumuz zaman üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorun yoktur. Birliğimizin,
beraberliğimizin devamı önemlidir. Biz de Türkiye’de devlet, millet el ele
verdik yaralarımızı sarıyoruz. Ve şu ana kadar 80 bin civarında konutumuzun
gerek apartman dairesi şehirlerde, gerekse köylerde evlerimizin inşaatı
başlamış durumda. İnşallah bir yıl içinde vatandaşlarımıza evlerini yapıp
teslim edeceğiz. Bu arada vatandaşlarımızı tabi daha iyi şartlarda
barındırmak için geçici olarak deprem bölgesinde yurt ve devlet konuk
evlerine ilaveten kurduğumuz çadırlardan konteynırlara sizlerin de
desteğiyle taşımaya başladık. Birçok şehirlerimizde yurtlarda ve konut
evlerinde vatandaşlarımız evleri bitinceye kadar rahatça kalacaklar.
Öğrencilerimizi de etkilemeden inşallah bunu devam ettireceğiz.
Tabi özellikle bugün dünyamızda ve Balkanlarda çeşitli sorunlar var,
krizler var, yanı başımızda Ukrayna’da savaş var bunların etkilerini
hepimiz derinden hissediyoruz. O nedenle birliğimiz, beraberliğimiz çok
daha önemlidir. Balkanlar’da, Batı Balkanlar’da krizler bazen derinleşiyor.
90’lı yılları andıran işte özellikle Bosna Hersek’te söylemler, retorik
artmaya başladı. Kosova-Sırbistan arasında yaşanan sorunun çözümü için hep
birlikte gayret sarf ediyoruz. Maalesef çatışmaların ve krizlerin yüzde
60’ı bizim etrafımızda, Afganistan’ı da dahil edecek olursak bizim
etrafımızda. O nedenle girişimci ve insani dış politikamızı
güçlendireceğiz. O nedenle barış için daha çok çaba sarf edeceğiz. İşte
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ukrayna’daki savaşın bitmesi için en çok
çaba sarf eden ülke Türkiye’dir. Tahıl anlaşmasıyla bugün dünyadaki her
haneye katkı sağlıyoruz. Gıda fiyat endeksinin oluşturulmasıyla birlikte,
fiyat düşüşüyle birlikte. Yine esir takası dahil her türlü çabayı devam
ettireceğiz. Yine Zaporijya Nükleer Santralinde bir kaza olmaması için
temaslarımızı sürdüreceğiz, sürdürüyoruz. Cuma günü Viyana’da İcra
Direktörü Grossi’yle de bir görüşme gerçekleştireceğiz. Ama diğer taraftan,
İslam düşmanlığının, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, hoşgörüsüzlüğün had
safhaya çıktığını görüyoruz. Ve görüyorsunuz Kur’an-ı Kerim’e kutsal
kitabımıza saldırılar Türkiye büyükelçiliklerinin önünde oluyor. Çünkü
onlar da biliyor ki, Türkiye, Türk milleti İslam’ın da sancaktarıdır. Ama
tüm bunlarla birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Yine bütün Balkan
ülkeleriyle ve milletleriyle bir ve beraber olmamız gerekiyor.
Çok kıymetli kardeşlerim, biraz önce yine Azerbaycan Büyükelçimizle
görüşüyorduk ta Avrupa Konseyinden bu yana Azerbaycan’a da destek olmaya
çalıştığımı söyledi. Azerbaycan Türkçesinde bir söz vardır, teşekkür
ettiğiniz zaman borcumuzdur, yani görevimizdir anlamında, bu bir
borcumuzdur. Ama siyasete girdiğim günden bu yana tüm dünyadaki
soydaşlarımız da aynı şekilde soydaşlarımızın huzuru, refahı, hak ve
özgürlükleri şahsen benim de önceliğim olmuştur. Cumhurbaşkanımız da iş
başına geldiği günden bu yana akrabalarımıza, soydaşlarımıza, yurt
dışındaki vatandaşlarımıza çok önem vermektedir.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanıyken de yine Bulgaristan’a da
geldim, o zaman da önceliğimdi, şimdi Dışişleri Bakanı olarak da böyle.
Yani geçmişte büyük acılar çektiniz, biz bugün şehitlerimizi de andık. Bu
acıları elbette unutmayacağız, ama gelece de umutla bakacağız.
Bulgaristan’da bugün de söylediğim gibi demokrasinin gelişmesine önemli
katkılar sağladınız. Hak ve özgürlük arayışı Bulgaristan’a demokrasinin
gelmesinde önemli rol oynamıştır. Kimliğinizi, geleneklerinizi, ana
dilimizi, ana vatanla bağları korumak ve gelecek nesillere aktarmak
boynumuzun borcudur. Artık Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin
vatandaşlarısınız, bunun imkanlarından faydalanıyorsunuz ve faydalananın.
Türkiye olarak TİKA’mızla, Diyanet’imizle, Yurt Dışı Türkler
Başkanlığımızla, sivil kuruluşlarımızla hiçbir zaman sizi yalnız
bırakmayacağız. Soydaşlarımız Türkiye ve Bulgaristan’ı birbirine bağlayan
en güçlü unsurdur. Sizlerle tabi ki iş birliğimiz, kardeşliğimiz daha da
güçlenecektir.
Yine Bulgaristan’la ilişkilerimize de önemli katkılar sağlıyorsunuz.
Ticaretimiz geçen sene 7.4 milyar dolar oldu, bu sene ilk 2 ayda 1 milyar
dolar oldu. Biraz önce iş insanlarımızla bir araya geldik, Türk yatırımları
buralarda artıyor. Tabi ki Türkiye Bulgaristan ilişkilerinden bahsederken
Türk-Bulgar dostluğunun mimarı Bulgaristan Türklerinin hemşerisi ve yol
arkadaşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de anmadan olmaz. Sofya’da Askeri
Ataşe olarak görev yaptığı dönem de Atatürk Bulgaristan’ı il-il dolaşmış,
soydaşlarımızla hemhal olmuştur. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde
huzurlarınızda Atatürk’ü ve tüm kahramanlarımızı da rahmetle anıyorum.
Değerli kardeşlerim, bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz. Türk
hariciyesinin temellerinin atılışının 500. yılını kutluyoruz bizim için
anlamlı bir yıldır. Dermeni yaralarını sardıktan sonra bu yılın ikinci
yarısında elbette Cumhuriyetimizin 100. yılını da birlikte dostlarımızla,
kardeşlerimizle kutlayacağız. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi
bozdurmasın.
Hepinize çok teşekkür ediyoruz bu akşam bizlerle beraber olmak için
geldiniz bu bizim için büyük bir şereftir. Yaklaşan Kadir Gecenizi ve
Ramazan Bayramınızı da şimdiden tebrik ediyorum.
Allah’a emanet olun.
* Interpress deşifresidir.