Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’ye Verdiği Özel Röportaj, 3 Mayıs 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV 100'e Verdiği Mülakat, 24 Nisan 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun A Haber’e Verdiği Özel Röportaj, 10 Nisan 2023 Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yeni Şafak gazetesine Türkiye Yüzyılı Vizyon Eki kapsamında Verdiği Mülakat, 02 Ocak 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV Net’e Verdiği Özel Röportaj, 11 Ekim 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Haber Global’e Verdiği Özel Röportaj, 23 Ağustos 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV 100’e Verdiği Özel Röportaj, 27 Temmuz 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TRT Haber'e Verdiği Özel Röportaj, 21 Temmuz 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV'ye Verdiği Özel Röportaj, 4 Temmuz 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Anadolu Ajansı Editör Masası'na Verdiği Özel Röportaj, 31 Mayıs 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk Tarafsız Bölge’de Verdiği Özel Röportaj, 20 Nisan 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV'ye Verdiği Özel Röportaj, 14 Nisan 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun A Haber'e Verdiği Özel Röportaj, 31 Mart 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TRT Haber'e Verdiği Özel Röportaj, 10 Şubat 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’ye Verdiği Özel Röportaj, 7 Eylül 2021, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi‘ne Verdiği Özel Mülakat, 6 Mayıs 2021 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Oslobodenje Günlük Gazetesi‘ne Verdiği Özel Mülakat, 4 Mayıs 2021 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Nezavisne Novine Günlük Gazetesi‘ne Verdiği Özel Mülakat, 4 Mayıs 2021 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KANAL 24 ‘e Verdiği Özel Mülakat, 17 Aralık 2020 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Anadolu Ajansı Editör Masası’na Verdiği Mülakat, 30 Eylül 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk “Tarafsız Bölge” Programına Verdiği Mülakat, 16 Eylül 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TRT Haber’e Verdiği Özel Röportaj, 13 Temmuz 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk “Gece Görüşü” Programına Verdiği Mülakat, 18 Haziran 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’ye Verdiği Özel Röportaj, 11 Haziran 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KANAL 24’e Verdiği Özel Röportaj, 3 Haziran 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun DİM TV “İğneli Fıçı Özel” Programına Verdiği Mülakat, 23 Mayıs 2020 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kanal V Yüksek Tansiyon Programına Verdiği Mülakat, 18 Mayıs 2020 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Akit TV Kanalına Verdiği Özel Röportaj, 12 Mayıs 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV 100 Kanalına Verdiği Özel Röportaj, 6 Mayıs 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’de Yaptığı Açıklama, 18 Nisan 2020
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun A Haber’e Verdiği Özel Röportaj, 10 Nisan 2023

SUNUCU- İyi akşamlar Efendim, biraz evvel de anons ettiğimiz gibi yayın konuğumuz Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu.

Sayın Bakan, hoş geldiniz.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hoş bulduk, teşekkürler.

SUNUCU- Seçimlere gittiğimiz için haliyle tabii iç politikaya odaklanılıyor ve bu çerçevede bazı önemli dış politika olayları gözden bir nebze de olsa kaçabiliyor.

Suriye’yle başlamak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Moskova’da 4 ülkenin, yani Türkiye, Rusya, İran ve Suriye rejiminin Dışişleri Bakan Yardımcıları biraraya geldiler. Şimdi genellikle böyle toplantılardan sonra dikkatler bir üst seviyeye, yani bakanlar düzeyine çevrilir.

Ezcümle sorum şudur: Dört ülkenin Dışişleri Bakanlarının biraraya gelmesi gündemde mi, bir zamanlama var mı, beklentiniz nedir?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ederim.

Biliyorsunuz aşama-aşama bir yol haritası önceden planlanmıştı. İlk başta Savunma Bakanları ve istihbaratlar biraraya geldi, teknik görüşmeler oldu. Daha sonra yine istihbarat düzeyinde de bazı görüşmeler olmuştu ve en son muhtemel Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlığını yapmak üzere Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde bir toplantı gerçekleştirildi. Diyaloga devam etme konusuna da özellikle vurgu yapıldı yapılan ortak açıklamada. Önümüzdeki süreçte dörtlü düzeyde yine - İran da biliyorsunuz dahil oldu - Dışişleri Bakanları düzeyinde bir toplantı planlanıyor. Sayın Lavrov’un Ankara ziyaretinde de bunu görüştük. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulünde de yine ele aldık. Mayıs ayı başı gibi bir dönemde gerçekleşeceğini düşünüyoruz, Ruslardan aldığımız ön bilgiye göre.

SUNUCU- Yer?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Moskova’da olacak, Rusya’nın evsahipliğinde olacak daha önceki toplantıda olduğu gibi. Mayıs ayı gibi, Mayıs ayının başında planlanıyor şu anda.

SUNUCU- Peki, beklentiniz nedir Sayın Bakan?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bu diyaloğun, bu angajmanın amacı nedir? Birincisi; bugüne kadar herhangi bir sonuç doğurmayan siyasi süreci tekrar canlandırmak. Astana formatında bazı adımlar atıldı; Anayasa Komisyonu gibi, ama henüz bir netice elde edemedik. Bugüne kadar kurulan diğer uluslararası inisiyatifler, daha doğrusu hayata geçen platformlar, Uluslararası Suriye Destek Grubu, Küçük Grup - Astana’ya karşı biliyorsunuz 5-6 ülke biraraya gelmişti - Fikirdaş Ülkeler gibi farklı formatlarda kurulan platformlar bir netice doğurmadı. Astana formatında biraz adım attık, ama henüz siyasi süreçte Anayasa Komisyonunda bile henüz bir netice alınmadı.

Her şeyden önce bunu bir canlandırmak gerekiyor. Çünkü kalıcı bir çözüm, kalıcı bir barış Suriye için, hepimiz için önemli.

Diğer bir konu; biliyorsunuz bizim operasyonlarımızla bir terör koridoru oluşamadı, biz bunu engelledik. Gerek DEAŞ’a, gerekse YPG-PKK’ya karşı harekâtlarımız bu koridorun oluşmasını engelledi. Ama halen hem bize yönelik tehdit oluşturan, hem de Suriye’yi bölmeye çalışan YPG-PKK terör örgütü Suriye’nin özellikle kuzeydoğusunda faal. Diğer taraftan tabii DEAŞ dağılsa da hücreler var. Terörle ortak bir mücadele yapmamız gerekiyor.

SUNUCU- Ortak derken, Türkiye ile Suriye’yi mi kastediyorsunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Türkiye, Suriye, diğer katılacak ülkeler. İran’ın da rahatsızlıkları var. Bir de tabii terör örgütüne, yani PKK’ya, YPG’ye boyun eğmeyen, sıcak bakmayan Kürtlerle. Zaten Suriye Ulusal Kürt Koalisyonu var muhalefetin içinde hem geçici yönetimde, hem de Yüksek Müzakere Heyetinde, diğer platformda Kürtler de var. Anayasa Komisyonu heyetlerinde de muhalefet tarafında da, sivil toplum örgütü tarafında da Kürtler var. Dolayısıyla teröristlerle Kürtleri de iyi ayırt etmek lazım burada. Geçmişte de, Suriye’deki Kürtlerin hakları için Sayın Cumhurbaşkanımız, ilişkilerimizin iyi olduğu dönemde, Esad’la görüşüyordu, her görüşmesinde söylüyordu ve bazı haklar da verilmişti. Dolayısıyla bunun da ayrımını yapmak gerek. Bu atılan adımlarla beraber gerek Türkiye’den gerekse diğer ülkelerden, komşu ülkelerden, Suriyeli mültecilerin gönüllü, güvenilir bir şekilde Suriye topraklarına döndürülmesi gerek. Kısaca üç başlık altında özetleyebilirim.

SUNUCU- Genellikle böyle durumlarda liderler seviyesinde bir görüşme gerçekleşirse süreç hızlanabiliyor. Sayın Cumhurbaşkanının Esad’la görüşmesi kısa ya da orta vadede mümkün mü?

Bir de, Esad’ın Türkiye’de seçim sonuçlarını beklediğine dair uluslararası medyada yayınlanan bazı haberler var, bu konudaki yorumunuz nedir, kısaca alabilir miyim?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii uluslararası medyada yer alan yorumlara karşı bizim bir şey söylememiz mümkün değil. Bu sorunun Esad’a ya da Suriye tarafına sorulması gerekiyor. Ama seçim öncesi ya da seçim sonrası rejimle, Esad’la veya onların bakanlarıyla görüşmenin bize seçimde bir avantajı olmaz. Belki dezavantajı da olur. Ama biz burada seçim hesabı yapmıyoruz. 11 yılı aşkın devam eden kriz, bu yolla da diğer yöntemlerle de bugüne kadar çözüme ulaşmadı. Tabii ülkenin yeniden inşası için de kalıcı bir barış lazım. Geçici yardımlar, insani yardımlar, işte daha önce tam ateşkes ya da barış olmadan atılabilecek bazı adımları Avrupa Birliği gibi uluslararası kurumlar da gözden geçiriyor.

Sonuçta sorunuza tekrar dönelim, zaten bu yol haritasında önce istihbarat, Savunma Bakanları, Dışişleri Bakanları ile bunun hazırlık toplantısının yapılması ve en son liderlerin biraraya gelmesiydi yol haritası. Şimdi tabii önce bir Dışişleri Bakanları olarak biraraya gelelim. Bizim aslında yapacağımız toplantıda, tabii ki siyasi bir görüşme olsa da, olası bir Liderler Zirvesinin hazırlığı da olacak. Ama nihayetinde sizin de söylediğiniz gibi, tüm bu görüşmelerin amacı bu; siyasi süreci canlandırmak, kalıcı bir istikrar-barış, terörle mücadele, Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğünün garanti altına alınması ve Türkiye’deki ve diğer komşu ülkelerdeki - tabii bizim angajmanımızda - Suriyeli göçmenlerin Suriye’ye güvenli bir şekilde geri dönmesi.

SUNUCU- Sayın Bakan, sıkıntılı sinyallerin geldiği bir başka komşu ülke de Irak. Kastım, terör örgütü PKK-PYD’nin hava araçlarına sahip olduğunun ortaya çıkması. Bu nasıl ortaya çıktı, bizi izlemeyenler belki bilmeyebilir ya da unutmuş olabilir, ama bir PKK-PYD helikopteri düştü orada ve bu şekilde ortaya çıktı. Şimdi şunu sormak istiyorum: Bu helikopteri kimlerden aldılar, kimler bu helikopteri temin ettiler, bir helikopter mi, fazlası var mı, daha ötesi var mı mesela uçaklar var mı? Üstelik benim bildiğim Kürt bölgesinde, PKK-PYD bölgesinde bir havalimanı yoktu, acaba var mı, yoksa başka bölgelerdeki havalimanlarını mı kullanıyorlar?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Son kısmını bir daha sorabilir misiniz, Süleymaniye’de havalimanı olup olmadığını mı sordunuz?

SUNUCU- Hayır hayır, PKK-PYD kontrolü altındaki bölgelerde havalimanı var mı, yaptılar mı ve uçak falan vesaire, bunları da temin etmiş vaziyetteler mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum, çok önemli sorular sordunuz.

Her şeyden önce PKK-YPG’ye başta ABD olmak üzere bazı Batı ülkelerinin her türlü desteği verdiğini söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız da özellikle Biden’la görüşmesinde de söylüyor, açıkça da söylüyoruz, sayılarıyla söylüyoruz. Burada bizim edindiğimiz bilgiye göre, bu teröristlerin kullandığı helikopterler Süleymaniye Yönetiminin. Daha doğrusu KYB, Talabani’nin partisi, halkımız öyle daha iyi anlar. Talabani’nin partisi ve Süleymaniye Yönetimi, yani Kürt bölgesel yönetimi içinde bir Erbil var, bir Süleymaniye var, kendi aralarında da çok ciddi çekişmeler var, ciddi düzeyde gerginlikler de oluyor. Biz tabii onların iç işlerine karışacak değiliz, ama gerginliğin herkese olumsuz etkisi olur. Sonuçta burada Talabani’nin partisi Fransa’dan alıyor bu helikopterleri ve bu teröristlerin kullanımına tahsis ediyor. Hava sahasının kontrolü ABD’de, dolayısıyla bu uçuşlardan Amerika Birleşik Devletleri’nin de haberi var, olayın özeti bu. Yani helikopterler aslında Talabani’nin partisinin, Süleymaniye’deki yerel yönetimin diyelim.

SUNUCU- Helikopterlerden bahsediyorsunuz, peki savaş uçağı tedariki de sözkonusu mu?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu helikopterler zaten PKK’ya-YPG’ye ait değil. Onlar tahsis ediyorlar. Şu anda ellerinde bir uçak olduğuna dair bizde bir bilgi yok, istihbaratımıza da sorduk, onlarda da böyle bir bilgi yok. Sonuçta kullandıkları havaalanı neresi, Süleymaniye Havaalanı, yani uluslararası Süleymaniye Havaalanı. Herkesin kullandığı havaalanını kullanıyorlar, sivil havaalanı ve PKK artık buralara kadar nüfuz etmiş. Daha önceki programlarımızda ya da başka platformlarda biz defaatle söyledik; artık PKK, Süleymaniye’de herkesi, özellikle Talabani’nin partisini tamamen kontrol altına almış ve artık yavaş yavaş sadece parti değil, yönetim değil, havaalanı ve diğer stratejik yerlere de sızmış, sızıyor. Erbil’e giremediler, o yüzden Erbil’i zayıflatmak için de sürekli farklı yöntemleri izliyorlar. Ama Süleymaniye’de artık PKK her yeri kontrol ediyor diyebiliriz. O nedenle biz havaalanını kapattık.

SUNUCU- Sivil uçuşlar askıya alındı.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sivil uçuşlarda da, hem bizim Türkiye’den giden sivil uçuşlar askıya alındı hem de oradan kalkan herhangi bir hava aracı bizim hava sahamıza giremez.

SUNUCU- Peki, Talabani tarafıyla görüştüğünüz zaman, partisiyle konuştuğunuz zaman size ne yanıt verdiler?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bunların üst düzey yöneticileri her zaman inkâr ediyorlar, ama parti içinde daha önce de söylemiştik, görüştüğümüz diğer kişiler, PKK’nın artık tamamen partiyi kontrol ettiğini söylüyorlar.

SUNUCU- O zaman gerçekten ciddi, sıkıntılı bir süreç sözkonusu.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ciddi sıkıntılı bir durum, ama şunu da bilmeleri gerekiyor: Bu teröristler ister Suriye’de olsun, ister Kandil’de olsun, ister Sincar’da olsun, isterse Süleymaniye’de olsun, nerede olursa olsun bizim meşru hedefimizdir, bu onları kurtarmaz.

SUNUCU- O zaman Türkiye, bir seçim ortamına girdiği ortamda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta bir askeri operasyonu sözkonusu olabilir mi yakın dönemde?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim operasyonlarımız zaten devam ediyor. Pençe harekâtlarımız devam ediyor, Sonuna kadar devam edecek. PKK’ya yönelik Kuzey Irak’ta operasyonlarımız devam edecek. Aynı şekilde Suriye’de de. Bunlar devam edecek. Çok stratejik hedefler vuruluyor biliyorsunuz Suriye’de de. Bunlar devam edecek. Sonuna kadar devam edecek. Nasıl Türkiye’de temizleyinceye kadar devam etti - şu anda yok denecek kadar azaldı içeride, daha çok dışarıdan, Suriye ve Irak’tan Türkiye’ye saldırmaya çalışıyorlar - orada da devam edecek. Biz Irak Yönetimine de söylüyoruz; “gelin beraber yapalım”. Sincar Anlaşmasını uygulayamadılar biliyorsunuz. Bağdat ile Erbil, Sincar’daki PKK yapılanmasına karşı bir operasyon için anlaşmaya vardılar, Sincar Anlaşması. Haşdi Şabi engellediği için bugüne kadar o operasyonu gerçekleştiremediler. Şimdi tekrar bunu uygulayalım artık, oraları temizleyelim anlayışı var, ama henüz daha bunu yapamadılar.

SUNUCU- Sayın Bakan, yine sıkıntılı süreçler geçirdiğimiz bir başka başlığa geçmek istiyorum Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkiler.

Komşumuz Yunanistan’a F-35’ler verilmesi kararlaştırılıyor. Bir taraftan biz projeden çıkarılıyoruz ve F-16’lar da bize verilmiyor. Acaba F-16’larla Türkiye’deki seçimlerin bir alakası sözkonusu mu? Yani Amerika Birleşik Devletleri bu uçakların verilmesini seçim sonuçlarına göre mi kararlaştıracak?

Bir başka sorum da; yine aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri S-400’lerden ötürü bize ambargo uyguluyor. Ama diğer taraftan Hindistan S-400 aldığı zaman onlara yönelik herhangi bir yaptırım olmuyor. Bütün bunlara yorumunuz nedir?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.

ABD ile anlaşmazlık konuları devam ediyor. Biraz önce söyledim, YPG-PKK’ya yönelik verdikleri destek anlaşmazlık konularından bir tanesidir, ama ciddi bir konu. Yine FETÖ meselesi. Aynı şekilde yaptırımlar. Bu yaptırımlar F-35 programından en azından askıya alınmamıza sebep oldu, CAATSA yaptırımları, Kongreden geçen bir kanunla. Sonuçta bu sorunlar henüz çözülmüş değil. Biden’ın teklifiyle Stratejik Mekanizma kurduk ve bu Stratejik Mekanizma’nın yılda iki defa toplanması konusunda en son görüşmemizde Dışişleri Bakanı Blinken’la mutabık kaldık, Türkiye’yi ziyaretinde mutabık kaldık. Bunun amacı, var olan sorunları çözmek, diğer taraftan da pozitif gündeme odaklanmak. Ama bir taraftan da ABD’nin Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi lehine dengeyi bozduğunu da açıkça görüyoruz. Bunu verdikleri desteklerde görüyoruz. Mesela bu silahsızlandırılmış adaların statüsünü Yunanlılar ihlal etti. O yüzden BM’ye başvurduk ve bunun egemenlikle doğrudan orantılı olduğunu da söyledik. Ama bu verdikleri zırhlı araçlardan bazıları bu adalara gitti. Sonuç itibariyle; en son yine Rum Kesimine bir denizaltı demirledi. Bu anlamda dengeyi bozduklarını da görüyoruz. Oysa ABD dürüst bir arabuluculuk yapmak istiyorsa daha objektif, daha dengeli olması gerekiyor.

F-35 programı şu anda askıda. Ama diğer taraftan F-16 konusunda biz yönetimin epeyce gayret sarf ettiğini gördük. Müzakereler tamamlandı. Dışişleri Bakanlığı gayriresmi bir şekilde bildirimde bulundu.

SUNUCU- Ama Kongre bir türlü ikna edilemiyor.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Orada, Kongre’de, itiraz eden bazı - özellikle Menendez ve birkaç tane daha - senatör var. Bunların da ikna edilmesi gerekiyor. Burada ABD Yönetimi kararlı durursa bunları aşabilirler. Ama Kongreyle de karşı karşıya gelmek istemiyorlarmış gibi bir tablo da var, bunu da görüyoruz. Kongre üzerinde son zamanlarda Ankara Büyükelçisi Flake dahil yönetimin bazı yoğun çalışmalarının olduğunu da görüyoruz. Bazıları Kongrede biliyorsunuz özellikle İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini bir ön şart gibi önümüze koymaya çalıştılar. Biz bunu kesinlikle kabul edemeyeceğimizi, böyle bir şart olduğu sürece zaten olmayacağını da söyledik. Nitekim başından beri Finlandiya’ya daha sıcak baktığımızı söylemiştik ve Finlandiya’nın üyelik sürecini İsveç’ten ayırdık. İsveç Mutabakatla ilgili adımları atarsa ondan sonra değerlendirebiliriz, şu anda bundan çok uzak noktada. Bakmayın kendilerinin ya da Genel Sekreterin ya da ABD ve bazı müttefiklerin “İsveç üzerine düşeni yaptı NATO’ya alalım” demesine. Henüz daha o noktaya gelmediler. Terörle mücadele yasası, yeni yasa, biliyorsunuz 1 Haziran’da yürürlüğe girecek.

Sonuç itibariyle F-16’yla ilgili “seçimi bekliyoruz” havası görmedik, ama Kongreyi ikna etme konusunda son zamanlarda çabalarını yoğunlaştırdıklarını görüyoruz. Burada F-16 konusu bir partinin, bir ittifakın konusu değildir. Bu ülkemizin silahlı kuvvetlerine, hava kuvvetlerine teslim edilecek. NATO için de, Amerika dahil herkes için önemli bir unsurdur. Ama biz baştan beri diyoruz herhangi bir önkoşulla bunları almamız mümkün değil. Dolayısıyla kongreye bizim arkadaşlarımız da gidiyor, özellikle Meclis’ten arkadaşlarımız sık sık gittiler, diğer temaslar da devam ediyor Kongreye yönelik, ama burada ABD Yönetiminin Kongre üzerinde bunun önemini daha kararlı bir şekilde anlatması gerekiyor.

SUNUCU- Sorumda ve sizin yanıtınızda Yunanistan’ın ismi geçtiği için bu ülkeyle devam etmek istiyorum. 99 depreminden sonra rahmetli İsmail Cem’in Dışişleri Bakanlığı zamanında Yorgo Papandreou’yla beraber bir kardeşlik rüzgârı Ege’de esmişti. Fakat döndük, dolaştık yine çok sıkıntılı dönemlere geldik. Şimdi maalesef içimizi yakan depremden sonra yine bir yakınlaşma sözkonusu. Yunan Savunma Bakanı da geldi. Sayın Hulusi Akar tarafından ağırlandı, bölgeye götürüldü. Yine sıcak rüzgârlar - olumlu manada - esiyor. Ama bu rüzgârlar bir türlü olumlu, yeterli sonuca varmıyor, çünkü ortada çok ciddi teknik problemler var. Bu problemlerin çözümü için Yunan tarafında gerçekten bir irade var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Güzel bir soru sordunuz. O zaman Bilkent’te özel öğrenci olarak doktora yapıyordum ve ticaret yapıyordum. Hatta Time dergisine - belki izlemişsinizdir Dendias’ın ziyaretinde de söylemiştim - okuyucu mektubu gönderdim, çünkü o zaman ki dayanışmayı kapak yapmıştı Time dergisi. Ben de “bu yakınlaşma iyi güzel, ama sorunları çözmek için başka bir deprem ya da afeti beklemememiz gerektiğini” söylemiştim. Şimdi de aynı durumda. Tabii bu pozitif atmosfer ne kadar kalıcı? Bu pozitif atmosferin kalıcı olabilmesi için yıllardır çözülemeyen, karmaşık sorunların çözümü konusunda adım atmak lazım. Bir kere o adımları atabilmek için bu pozitif atmosferi devam ettirmek lazım, yani ikisi birbiriyle aslında bağlantılı.

SUNUCU- Ne yapılması lazım pozitif atmosferin devamı için?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Pozitif atmosferin devam etmesi için bir kere Ege’de özellikle gerginliklerden vazgeçmek lazım. İhlallerden vazgeçmek lazım. Ayrıca Doğu Akdeniz’de işbirliğini ön plana çıkarmamız lazım. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yok, ama kendi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs Türk halkının hakkını da her zaman koruyacağız diyoruz. Ama Doğu Akdeniz’de sadece Yunanistan, Kıbrıs, yani iki tarafı da söyleyerek Kıbrıs diyorum, İsrail - bir sürü ülke var sadece biz yokuz - Mısır var, Lübnan var, Suriye var yarın şartlar oluştuğu zaman, Libya var aynı şekilde, Filistin var. Sonuçta işbirliğine gitmek lazım.

Ege konularına gelecek olursak, aidiyeti belli olmayan adalar var, biraz önce bahsettiğim ihlaller var, hava sahası meselesi var, 6 mil üzerinde 10 mil talepleri var. Sonuçta karasularının 6 milden 12 mile çıkarılması konusunda bazı söylemler oluyor. Bunların hepsi anlaşmazlık konuları, yıllardır çözülemeyen konular. Şimdi bu pozitif atmosferde bizim bunları müzakere etmemiz lazım ve nasıl çözeceğimize karar vermemiz lazım. Müzakereyle mi çözeceğiz? 1-1 mi başlayacağız? Bana göre hepsini bir paket halinde çözmek lazım, çünkü bir tanesini çözdünüz, diğerini çözmediniz gerginlik devam eder.

SUNUCU- Bir de, sonuçta bunlar birbirleriyle bağlantılı sorunlar. Hava sahasını çözdünüz kara sularını çözmeden nasıl bırakacaksınız?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, birbiriyle bağlantılı hepsi. Dolayısıyla, birini çözmek yetmez. Bu Türkiye için de hassas bir konu, ama Yunan tarafında baskı daha fazla tabii. Mahkemeye mi gidilecek, uluslararası mahkemeye mi gidilecek? Ama uluslararası mahkemeye gidebilmek için de Türkiye ve Yunanistan’ın anlaşması gerekiyor. Ve burada yine de seçici davranmamak lazım. Tüm konuları götürmek lazım eğer böyle bir şey olacaksa. Ya da başka alternatif mi olacak? Zaten çatışma vesaire diğer alternatifleri müzakere etmeye gerek yok. Yani sonuçta bu pozitif atmosferin kalıcı olabilmesi için bu yönde adımlar atılması lazım. Önce istikşafi dediğimiz, sonra istişari dediğimiz görüşmelerde de maalesef - bizden önceki dönemde başladı, bizim dönemimizde de karşılıklı teklifler oldu, görüşmeler oluyor, ama - somut adım olmadı. Bizden önce kuruldu bu istikşafi görüşmeler mekanizması. Sonuçta 23-24 seneden bahsediyoruz. Çeyrek asra girdik, ama henüz daha bir netice olmadı. Şu anda seçim atmosferindeyiz, hem biz hem Yunanistan. Bana göre seçimden sonra oturup gerek Kıbrıs konusunda gerekse Yunanistan’la Türkiye arasındaki meseleler konusunda böyle gayri resmi görüşmeler yapıp ondan sonra da nasıl çözeceğimiz konusunda adımlar atmamız lazım.

Burada Yunanistan tarafının - ben her zaman söylüyorum, kendilerine de söylüyorum bu bir gerçek, onlara karşı bir suçlama değil - herhangi bir konuda adım atması daha zor. Çünkü Yunan halkının bu konulardaki tutumu çok daha farklı, yani siyasiler üzerindeki baskısı. Ama biz kendi haklarımızı korurken herhangi bir müzakereye başladığımız zaman da bizim halkımızın buna herhangi bir şeyi olmuyor. Sonuçta nasıl çözeceğiz bu konuları esas mesele bu. Bu sorunlar çözülmediği sürece ara ara pozitif atmosfer olur, sonra bir ihlal olur, sonra karşılıklı - işte eskiden it dalaşı dediğimiz - havada gerginlikler olabilir. Allah korusun bir kaza çıkabilir. Sonuçta her şey olabilir. Bu pozitif atmosfer de ortadan kısa bir süre içinde kalkabilir.

SUNUCU- Pozitif atmosferin kalkmaması için yaz döneminde turizm sezonunda karşılıklı olarak askeri tatbikatların yapılmaması- daha evvelden gerçekleşmişti- bu yaz döneminde de sözkonusu olabilir mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bu aslında tüm gerginliklere rağmen iki ülke tarafından karşılıklı jest. Yani uzlaşının olabileceğini de gösteriyor. Ama maalesef geçtiğimiz yaz ve bazı dönemlerde özellikle de bayramlarda vesaire Yunanistan bunları o gerginlik ortamında biraz ihlal etti. Askerler arasında görüşmeler oldu. Bazıları iptal oldu. Bu tür jestlerin, karşılıklı anlaşmaların devam etmesi gerekiyor.

SUNUCU- Türk tarafı hazır mı tatbikatı yapmamaya turizm sezonu boyunca?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yunanistan kabul ettiği zaman biz her zaman bu konularda müspet yaklaşmışızdır. Turizm sezonu başladığı zaman karşılıklı gidiyorlar, geliyorlar vesaire. Ya da üçüncü ülkeden gelen turistler özellikle mavi tura çıktıkları zaman bize de geliyorlar, Yunan adalarına da gidiyorlar. Dolayısıyla, eskiden beri devam eden bir uygulama. Bu uygulamanın devam etmesinin kimseye zararı yok, tam tersi bu pozitif atmosferin devam etmesine de katkı sağlayacaktır.

SUNUCU- Sayın Bakan, siz biraz evvel Akdeniz’de sadece Türkiye ve Yunanistan yok dediniz. Saydığınız ülkelerden bir tanesi de Mısır’dı. Mısır’la ilgili devam edelim istiyorum. Birincisi karşılıklı Büyükelçilerin atanması konusu hangi aşamada? Daha evvelden mesela İsrail’e bir Büyükelçi atanması konusunda bir isim belirlenmişti, bu aşamaya gelindi mi Kahire için?

Bir başka soru, bugün Mısır kaynaklarında Mısır Dışişleri Bakanının Ankara’ya, Türkiye’ye geleceğine dair haberler vardı, doğrulayabiliyor musunuz? Zamanlaması nedir?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Büyükelçilerin atanması konusunda Mısır’da yaptığımız basın toplantısında zaten Sameh Shoukry’yle beraber çalışmalara başladığımızı söylemiştik, atanması konusunda çalışmalara başlamıştık. İsrail’le büyükelçileri tekrar atama konusunda karar aldıktan sonra isimleri belirledik. Ve böyle bir açıklamayı yaptıktan sonra da yine atanacak büyükelçileri karşılıklı olarak, onlar kendi büyükelçilerini belirler, biz de. Yani kendi içimizde tabii ki kim olabilir diye çalışmalarımız var ama. Sonuçta bu aşamaya geliyoruz. Cumhurbaşkanlarımızın biraraya gelmesi seçim sonrasına kalırsa, belki bu Sameh Shoukry’nin Ankara ziyaretinde bunu açıklayabiliriz dedik ve kendisiyle…

SUNUCU- Ne zaman geliyor Mısır Dışişleri Bakanı?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Önümüzdeki günlerde geliyor.

SUNUCU- Önümüzdeki haftaya mı?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani bu hafta inşallah kendisini… Arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar. Çarşamba günü belki açıklama yapacağız. 2 gün sonra arkadaşlarımız bir açıklama yapacaklar.

Mısır ziyaretinde çok iyi bir şekilde ağırladılar. Kendileri de biliyorsunuz Adana’ya, Mersin’e geldi ve Hatay bölgesinde de incelemede bulunmuştuk depremden sonra. Daha sonra ben ziyaret ettim, kendisi gelecek. Daha önce New York dahil uluslararası platformlarda görüştüğümüz bir arkadaşımız, kardeşimiz. Mısır, Kahire ziyaretimiz de son derece pozitifti, iyi geçti, sonuç odaklı geçti. Tüm bu konuları konuştuk, artık yavaş yavaş somut adım atma zamanı gelmiştir. Kendisini de ülkemizde ağırlamaktan, Sameh Shoukry’yi, büyük bir memnuniyet duyacağız.

SUNUCU- Eğer yanlış anladıysam lütfen düzeltin. Mısır Dışişleri Bakanının Ankara ziyareti sırasında karşılıklı büyükelçi atanması yönünde somut bir takvim açıklanması sözkonusu olabilir mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Olabilir, kendisiyle ön çalışmaları başlattık ve geldiği zaman Ankara’ya tabii istişare edeceğiz. Olabilir, olma ihtimali pek yüksek.

SUNUCU- İki liderin biraraya gelmesi.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu anda seçim atmosferi başladı. Cumhurbaşkanımızın kampanya programları aşağı yukarı belirleniyor, arkadaşlar, SKM, çalışıyorlar. Teşkilatlar aynı şekilde. Bizim için de öyle. Herhalde seçimden sonra olur diye düşünüyorum. Tabii biz liderlere yaptığımız görüşmeden sonra raporumuzu sunacağız, onlar karar verir, ama seçim atmosferi başladı.

SUNUCU- Sayın Bakan, İsrail, bizim açımızdan Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar önemli, fakat diğer taraftan İsrail’in iç durumuna baktığımız zaman çok yoğun bir istikrarsızlık dikkat çekiyor. İsrail’deki istikrarsızlıklar dalga dalga her zaman bölgeye yayılan bir özellik taşıyor. İsrail’in durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu istikrarsızlıktan çıkamayan bir İsrail’in bölgeye etkisi ne olur?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi tabii Netanyahu hükümetinin aldığı bir karar, Meclis’ten geçirmek istediği yasa tasarısı sebebiyle içeride bir gerginlik oldu. Biz de takip ediyoruz bunu. Bir önceki hükümetten arkadaşlar da var, Dışişleri Bakanı, son dönemlerde Başbakanlığı da üstlenmiş Yair Lapid olmak üzere, onların da açıklamalarını takip ediyoruz. Ama bu tabii İsrail’in iç işleri, o konuda fazla yorum yapmak istemeyiz.

Diğer taraftan, bir ülkede, bir bölgede yaşanan her türlü gerginliğin yansıması da oluyor. Fakat esas burada İsrail’in, İsrail kuvvetlerinin, Harem-i Şerif’in kutsiyetini ve tarihi statüsünü ihlal edecek adımları bizi rahatsız ediyor hem de Ramazan’ın tam ortasında. Biz bu konuda kendilerini uyarmıştık ve bu konularda bize taahhütte de bulundular. Tabii Herzog Cumhurbaşkanı sembolik, Sayın Cumhurbaşkanımız kendisine de daha önceki görüşmelerinde bu konudaki hassasiyetimizi ve de endişelerimizi aktarmışlardı.

Yine Dışişleri Bakanı Eli Cohen depremden sonra sağ olsun geldi bizi ziyaret etti, çok da destek verdiler. Ama biz o görüşmelerde teşekkürümüzü ettikten sonra, Ramazan yaklaşıyor ve Ramazan’da özellikle Hamursuz Bayramına da, Yahudilerin bayramına da denk geliyor ve burada gerginlik olabilir, her türlü tedbiri almalarını ve Mescid-i Aksa’ya Müslüman olmayanların girmemesi gerektiğini söylemiştik. Geçen sene de bir gerginlik oldu hatırlayacaksınız, son 10 günde Müslüman olmayanları Mescid-i Aksa’ya sokmama kararı almışlardı, bir önceki hükümet. Ama şu andaki hükümete baktığımız zaman, koalisyonun içinde aşırı ırkçı, faşist partiler var, işte Ben-Gvir’in bir provokasyonu olmuştu, o zaman da biz gerekli tepkiyi gösterdik.

Bu sefer de hem Filistin Dışişleri Bakanını aradım, Birleşik Arap Emirlikleri, Genel Sekreterle görüştük Türkiye olarak ve bu saldırılardan sonra İslam İşbirliği Teşkilatı biliyorsunuz Cumartesi günü toplandı, güçlü bir açıklama da yaptık.

Ama İsrail Dışişleri Bakanı da telefonla benimle görüşmek istedi, kendisiyle görüştük, bu konuda rahatsızlığımızı ve daha önceki uyarılarımızı ve endişelerimizi de hatırlattık. Kendileri burada provokasyonların olduğunu söyledi ve bazı videoları da göndereceklerini söyledi, ama zaten görüntüler ortada. Yani cami içinde ibadet eden insanların nesi provokasyon, hangi hareketi provokasyon? Namaza durmuş insanları ittirerek ve daha sonra çıkmak istemeyenlere nasıl insanlık dışı şiddet uyguladıklarını gördük. Ve bu tür şeylerin herhangi bir gerekçesinin olamayacağını da söyledik. Biz tabii bu işin peşini bırakmayacağız.

Her zaman da söylüyoruz, İsrail’le başlatılan diyalog bizim hassasiyetlerimizi hiçbir zaman etkilemez. Filistin konusunda, Kudüs konusunda, Mescid-i Aksa konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman değişmez. Bunu İsraillilerin kendisine de söyledik.

SUNUCU- Ermenistan’la devam etmek istiyorum. Ermenistan’la sınırın açılması, en azından 3’üncü ülke vatandaşlarına ve diplomatlara karşılıklı açılması ve yine karşılıklı büyükelçiliklerin yeniden faaliyete geçmesi. Yeniden lafı yanlış, çünkü daha evvelden olmamıştı. Bu konudaki diplomatik trafikte bir gelişme var mı? Yeni dönemde kısa vadede bir Ermeni büyükelçisini Ankara’da görebilecek miyiz?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu anda önümüzde yakın bir dönemde olmayabilir, ama önce diğer adımları atmamız lazım. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da geldi Türkiye’ye, kendisiyle de burada Bakanlığımızda görüştük.

Diğer taraftan, tabii Azerbaycan-Ermenistan arasındaki süreç de bizim için son derece önemlidir. Kalıcı bir barış anlamasının imzalanması konusunda tarafları teşvik ettiğimiz gibi her türlü desteği de veriyoruz. Önemli lojistik projelerin, ulaştırma projelerinin hayata geçmesi bakımından da her türlü teşviki yapıyoruz, destekliyoruz, çünkü doğu-batı orta koridor artık hayati önem kazandı. Kuzey koridor alternatif olmaktan çıktıktan sonra. Herkesin yararına bir şekilde burada adımlar atmak lazım.

Biz de Ermenistan’la biliyorsunuz hava sahamızı açtık, kargo ticareti başladı, bizim karşılıklı uçuşlarımız da başladı. Hava sahasını açtık derken, bizim üzerimizden üçüncü ülkelere de Ermenistan hava yolu şirketleri uçabiliyor.

SUNUCU- Kara sınırı.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kara sınırında henüz… Bu deprem sebebiyle açılmıştı, bir de 99 depreminde açılmıştı, daha önce de Ermenistan’da yine bir deprem olduğu zaman biz de Ermenistan’a destek olmak için o kapıyı kullanmışız.

Şimdi öncelikle bu kapının açılabilmesi için, siyasi şartlarla beraber bu kapının, kapıya hizmet eden yolların, köprülerin sağlamlaştırılması ve tamir edilmesi gerekiyor yıllardır kullanılmadığı için.

Ayrıca bir tarihi İpek Yolu Köprüsü var biliyorsunuz 900 yıl önce yapılmış, bir ayağı Ermenistan tarafında, bir ayağı Türkiye tarafında. Bu köprünün de yeniden inşa edilmesiyle ilgili bir mutabakata vardık Ararat Mirzoyan’ın Türkiye ziyareti marjında.

Diğer taraftan, tabii her aşamada biz Azerbaycan’la da istişare ediyoruz. Ermenistan’ın da yadırgamaması gerektiğini kendilerine de söyledik.

Şimdi bu kapıların diplomatik pasaport sahiplerine ya da üçüncü ülke vatandaşlarına yönelik açılabilmesi için, önce fiziki şartların da oluşturulması gerekiyor. Bu yönde teknik olarak çalışmalar, her iki taraf kendi çalışmalarını da yapıyor, ortak bazı çalışmalar da, yerinde incelemeler, uzmanlarımız gidiyor farklı bakanlıklarımızdan, çalışmalar devam ediyor.

SUNUCU- Sayın Bakan, sürem daralıyor ama, kısa kısa yanıt istediğim 3 sorum daha var.

Şöyle: Bunlardan bir tanesi, CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu Avrupa Birliği’yle ilişkiler bağlamında iktidara gelirlerse 3 ay gibi bir sürede Türk insanlarının vizesiz Avrupa Birliği ülkelerine girebileceklerini ifade etti. Herhalde siz de ya okudunuz ya duydunuz. Böyle bir açıklamaya sizin yorumunuz nedir?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kılıçdaroğlu’nun kendisi tek taraflı karar mı alacakmış? Yani bu yönde Avrupa Birliği’nin karar alması lazım. Avrupa Birliği son 2 yıldır bu kalan 6 kriterin müzakereleri için üst düzey toplantıya bile maalesef yanaşmıyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği bir seçim vaadinde mi bulundu Kılıçdaroğlu’na? Kılıçdaroğlu’nun önce bunları açıklaması lazım.

Burada atılacak adımlar var, mesela bunlardan bir tanesi terörle mücadele.

SUNUCU- Yasası.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Terörle mücadele yasasında değişiklik istiyorlar. Yani bu PKK’nın, YPG’nin, FETÖ’cülerin istediği bazı değişiklikler mi yapacaklar, ne yapacaklar onları bilelim de, millete böyle baş vaatlerde bulunuyorlar, ya da doluysa da nasıl yapacaklarını söylesinler. Sonuçta bu Avrupa Birliği’nin alacağı bir karardır. Kılıçdaroğlu’nun tek taraflı alacağı bir karar değildir. Öyle sana söz demekle de bu işler olmaz, yani bunun nasıl olacağının da içini doldurması lazım, boş vaatlerde bulunmamak lazım. Biz tabii ki isteriz, biz bunun için çaba sarf ediyoruz, yani bu vize serbestisini istemediğimiz için söylemiyoruz bunu, ama bunun bir yöntemi var, yolu var, yapılacak ortak çalışmalar var ve Avrupa Birliği’nin yanaşmaması var. Avrupa Birliği, “biz şimdi AK Parti iktidarı Erdoğan varken buna yanaşmıyoruz, siz gelirseniz bunu sizinle yaparız” dediyse bunu da bilmemiz lazım, çünkü dış politikayla ilgili konuşulan her şeyin devletin arşivlerine, kayıtlarına geçmesi lazım, şeffaf olması lazım, son derece şeffaf olması lazım bunların.

SUNUCU- Sayın Bakan, Rusya’yla ilgili bir soruyla devam etmek istiyorum. Ukrayna’nın önümüzdeki haftalarda büyük bir taarruza başlayacağına dair iddialar, yorumlar var, siz de herhalde görmüşsünüzdür. Böyle bir durum Rusya-Ukrayna arasındaki savaşı nasıl etkiler?

Bir de şunu sormak istiyorum: Bu savaş öyle kolay kolay bitmeyeceğe benziyor, keşke yanılsam, ama savaşın başka coğrafyalara da sirayet etme riskini bu aşamada görüyor musunuz ve tabii bütün bu olasılıklar Türkiye’nin arabuluculuk çalışmalarını, faaliyetlerini nasıl etkiler?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.

Her iki taraf da hazırlanıyor aslında daha büyük taarruzlara, her iki tarafın da çatışma bölgesine, savaş bölgesine ilave silah ve personel gönderdiğini görüyoruz. Ukrayna’ya tabii birçok ülke, başta tanklar olmak üzere, ağır silahlar da verdi. Dolayısıyla Ukrayna hazırlanıyor. Tabii Ukrayna kendi topraklarını geri almaya çalışıyor. Rusya ben artık referandum yaptım diyor, buralar benim diyor. Dolayısıyla bu bölge için ciddi atışmalar bizi bekliyor, hazırlıklardan bunu görüyoruz. Biz bir taraftan Ukrayna’nın sınır ve toprak bütünlüğünü desteklerken, diğer taraftan her iki tarafla da görüşerek çatışmaları, savaşı durduramasak da birçok alanda Tahıl Anlaşması dahil netice aldık. Şimdi tabii böyle bir çatışma, gerginliğin ya da çatışmaların büyümesinin herkese olumsuz etkisi var, bugüne kadar savaşın etkisi olduğu gibi bunun tırmanmasının daha da fazla etkisini herkes hissedecek. Bu kaçınılmaz.

Geçen gün NATO toplantısından geldim ve burada müttefikleri de dikkatli bir şekilde dinledik. Ukrayna Dışişleri Bakanının katıldığı toplantı da oldu. Daha sonra yine bir oturumda genel anlamda Zirve hazırlığını, Vilnius Zirvesi’nin hazırlıklarını da gözden geçirdik. Burada müttefiklerin, özellikle Batı’daki müttefiklerin kesinlikle savaşın tarafı olmama yönünde kararlılığını bir kez daha gördük. Tabii Ukrayna’nın yan komşuları, Baltık ülkeleri, Polonya gibi ülkelerin pozisyonları farklı olabilir, ama NATO’da her şey konsensüsle kararlaştırılır, kararlar böyle alınır. Batı müttefiklerinin burada sergilediği tutum önemlidir. Biz Türkiye olarak tırmanmayı istemeyiz. Savaşın daha da alevlenmesini istemeyiz. Ama iki taraf da şimdi büyük bir taarruza hazırlanıyor, belki bunu gördükten sonra iki taraf da kazanamayacağını anlayabilir. Sayın Cumhurbaşkanımız hep söylüyor: bu savaşın kazananı olmayacak. Zaten savaşın kazananı olmaz, barışın da kaybedeni olmaz diyor. Müzakere masasına dönmek gerekiyor. Tabii özellikle bazı Batı ülkelerinin de, bu savaşın sonunda kazananın olmayacağını anlamaları bakımından da faydalı olabilir diye düşünüyorum. Müzakere yoluyla buradan netice alınmasını biz temenni ederiz. Tabii barışın, her türlü anlaşmanın, Ukrayna’nın sınır ve toprak bütünlüğünü de garanti altına alması gerekiyor.

SUNUCU- Müzakereler deyince tabii bu tip görüşmelerde üst düzey temaslar, özellikle lider temasları hayati önem taşıyor hele hele yüz yüze olursa. Şunu sormak istiyorum: Seçimlerden önce Sayın Cumhurbaşkanının Moskova’ya ya da Sayın Putin’in Türkiye’ye gelmesi sözkonusu olabilir mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu anda böyle planlanmış ziyaret yok, yani Putin’in Türkiye ziyareti de yok, Cumhurbaşkanımızın Moskova ziyareti de, şu anda planlanmış bir ziyareti yok. Ama sık sık Sayın Cumhurbaşkanımız Putin’le telefonda görüşüyor, Lavrov’un getirdiği mesajlar, bizim gönderdiğimiz, Cumhurbaşkanımızın gönderdiği mesajlar, aynı şekilde Zelenski’yle de sürekli telefonda Sayın Cumhurbaşkanımız görüşüyor, biz de muhataplarımızla görüşüyoruz. Dmitro Kuleba’yı da ülkemize davet ettim. NATO marjında görüştüm kendisiyle, ayaküstü bir 5-10 dakika görüştük, kendisini Türkiye’ye davet ettik, ama planlanmış bir ziyaret yok. Artık diplomasinin alanı genişlediği gibi, aktör sayısı da artıyor ve çok katmanlı bir diplomasi görüyoruz. Terminolojiler de değişiyor tabii diplomaside, şimdi liderler diplomasisi, Cumhurbaşkanımızın izlediği diplomasiyle şu anda dünyada ön plana çıkan bir kavram haline geldi. Biz de topyekûn diplomasiyle savaşın durması, Tahıl Anlaşmasının şimdi 60 günden 120 güne tekrar uzatılması konusunda da çaba sarf ediyoruz. BM Genel Sekreteriyle de görüştük. Özellikle ödemeler konusunda ya da Rus gemilerin limanlara yanaşması konusunda sorunlar devam ediyor. Türkiye üzerinden bu konular nasıl çözülebilir? Genel Sekreterle görüştükten sonra Batı’da özellikle bankacılık ve sigorta konusunda öne çıkan iki ülke İngiltere ve ABD’yle onların Dışişleri Bakanlarıyla da Brüksel’de birer görüşme gerçekleştirdik, bunun üzerinde şimdi çalışıyoruz ki Tahıl Anlaşması da uzatılsın.

Cuma günü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın Genel Direktörü Grossi’yle de görüşeceğim. AGİT Genel Sekreteriyle de bir görüşme gerçekleştireceğiz. Yani sadece iki ülke değil, başta BM olmak üzere ilgili uluslararası kurumlarla, teşkilatlarla da temaslarımız devam edecek.

SUNUCU- Sayın Bakan, son 2 dakikam. Siz Dışişleri Bakanısınız, ama neticede bir politikacısınız ve Türkiye seçimlere gidiyor. Siz de Antalya 1. Bölgeden partinizin milletvekili adayısınız. Seçimlerle gerek cumhurbaşkanlığı, gerek genel seçim, parlamento seçimleriyle ilgili iki üç cümle almak isterim programı kapatmadan evvel.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum. 16 sene Antalya’mızı Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil etme şerefine nail olduk. AK Parti’nin kurucu üyelerinden bir tanesiyim ve partimizin kuruluşundan bu yana bana verilen görevleri en iyi şekilde hem partimiz için hem de memleketimiz için, ülkemiz için, milletimiz için yapmaya çalıştım, şimdi tekrar Antalya’ya aday olarak gösterildim. Ve diğer aday arkadaşlarımızla beraber çok güzel bir kampanya yapacağız, ama fırsat buldukça tabii Türkiye’nin diğer illerine de SKM bizi görevlendiriyor oralarda da görev yapacağız. Sakarya, Bartın, Eskişehir, Afyon, Antalya ve Ankara’da programlar yaptım, bu akşam yine Keçiören’de bir programımız olacak. Fırsat buldukça kampanyaya da destek veriyoruz.

Diğer taraftan, geçen sefer de Antalya’dan aday olmuştuk. Daha sonra Antalya’dan aday olduktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiriyle Dışişleri Bakanı olarak görevimize devam ettik, meclisten ayrıldık ama bir milletvekili gibi Antalya’mıza da, diğer milletvekillerimizle beraber hizmet etmeye devam ettik. Hiçbir zaman Antalya’yı ihmal etmedik. Antalya sevdamız bitmeyecek. İnşallah 14 Mayıs’ta ilk turda, milletimizin teveccühüyle - yurt dışında da değişik ülkelere gidiyorum büyük bir heyecan var; Amerika’da gördüm, Brüksel’de gördüm, diğer yerlerde gördüm, bu hafta bazı ülkelere de gideceğiz, iftarlarda buluşuyoruz vatandaşlarımızla, vatandaşlarımız da sabırsızlıkla bekliyor - vatandaşlarımızın, milletimizin teveccühüyle Cumhurbaşkanımız tekrar seçilecek. Milletimiz şunu görüyor: bu dış politikada izlenen, atılan adımlar, istikrar, dış politikada Türkiye’nin önemli bir aktör, küresel bir aktör haline gelmesi. Maalesef bir deprem yaşadık. Şehirlerimizin tekrar inşası ve ihyası önemli. Ama esas ikinci asrımızın Türkiye yüzyılı olabilmesi için ve dünyadaki bu güç savaşlarının olduğu bir dönemde ve paylaşımın olduğu bir dönemde Türkiye’nin istikrarının ve gücünün korunması gerekiyor. Milletimiz de bunu biliyor, bunu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yapabileceğini, başkasının da yapamayacağını milletimiz gayet iyi biliyor. 14 Mayıs’a kadar bir taraftan dış politika, bir taraftan da sahada kampanya çalışmaları ikisini, ağırlıklı tabii kampanya çalışmalarını, birlikte götüreceğiz inşallah.

SUNUCU- Sayın Bakan teşekkür ediyorum vakit ayırdınız, soruları yanıtladınız. Efendim, yayın konuğumuz Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’ydu, yayın süremiz el verdiğince geniş bir yelpazede sorularımızı yanıtladı.

Yeniden görüşünceye kadar Efendim hoşça kalın, iyi bir akşam diliyorum.

* Interpress deşifresidir.