AHMET HAKAN- Hepinize iyi akşamlar, Tarafsız Bölge’ye hoş geldiniz, bu akşam Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nu ağırlıyoruz.
Hoş geldiniz Sayın Bakan.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hoş bulduk.
Siz de hoş geldiniz Ankara’ya.
AHMET HAKAN- Sağ olun, çok teşekkürler.
Aslında epeydir biraraya gelecektik bir türlü sizin temaslarınız nedeniyle fırsat olmamıştı, ama fırsat bu akşam oldu, çok teşekkürler tekrar.
Şeyle başlayalım, Türkiye'nin siyasi gündeminde bugünlerde en çok konuşulan konulardan biri sığınmacı meselesi. Siyasetin gündeminde. Bütün liderler bu konuyla ilgili açıklamalar yapıyorlar. Kaygı verici bir boyutta mı sığınmacı sorunu Türkiye açısından? Bir Dışişleri Bakanı olarak sizin bakış açınız nedir?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
Suriye savaşı, iç savaş başladığı günden bu yana yaklaşık 11 sene oldu. Türkiye’ye de gelen göçmenlerin çoğunluğu Suriye'den. Yaklaşık 3.7 milyon civarında Suriyeli göçmen var. Diğer sorunlu bölgelerden de Türkiye'ye gelen göçmenler oldu. Düzenli-düzensiz göçmen sayısı 5 milyona yakın. Bunlardan bazıları ülkelerine geri döndü, geri dönmeye devam ediyor, bazıları Avrupa ülkelerine ya da Batı ülkelerine, Amerika’ya dahil gittiler, ama o gidişler biraz azaldı işin doğrusu. Sonuçta uzun yıllardır süren bir konu. Avrupa Birliği'yle, diğer ülkelerle, BM kuruluşlarıyla, insani kuruluşlarla yapılan bir işbirliği var. Elbette bu soruna hangi açıdan baktığınıza bağlı. İnsani açıdan da bakabilirsiniz, sosyal problem olarak de görebilirsiniz, hatta yer yer güvenlik problemi olarak da görebilirsiniz. Ama bu işi siyasete alet etmemek gerekir, yani bir olgu bu, Türkiye'de bu kadar göçmen var.
Sorun olarak baktığımız zaman, göçmenlerin işlediği suç oranına baktığımız zaman, Türkiye ortalamasına göre değerlendirmek gerekir. Ben burada göçmenleri korumak için söylemiyorum, ama siyasilerin abarttığı düzeyde mi, değil mi ona bakmak lazım.
Türkiye'de bulundukları sürece verilen hizmetlere baktığımız zaman, örneğin kovid döneminde… Kovid döneminde biz sağlık problemi yaşadık mı? Hastanelerde doluluk oranında veya altyapı bakımından baktığımız zaman, biz sağlık sistemimize ciddi bir sorun yaratmadığını görüyoruz.
Sonuçta, insani, sosyal, toplumsal bir olay ve güvenlik. Hepsinin sentezi ile bu olaya bakmak lazım. Bu dönmek isteyen ve şartlar oluştuğu zaman -güvenli, gönüllü, onurlu bir dönüşten bahsediyoruz - insanların ülkelerinde dönmesini de sağlamak lazım. Bunu da sağduyulu bir şekilde yapmak lazım. “Ben iktidara geldiğim zaman hemen hepsini sınır dışı edeceğim, denize dökeceğim, işte öbür taraf atacağım.” İnsan haklarına saygılı, uluslararası hukuka, kendini yasalarımıza uygun bir şekilde olması lazım.
AHMET HAKAN- Şöyle bir sorundan da söz ediliyor: Demografik yapının bozulması sıkıntısı. Saydığınız sorunlar içinde bunu saymadınız, böyle bir sorun görmüyor musunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Toplumsal derken hepsi işin içine giriyor. Ama o rakamlara da baktığımız zaman, belli şehirlerde, sınıra yakın şehirlerde bu sorunun olduğunu hepimiz görüyoruz. Kilis'te, Hatay'da nüfusa göre oranın arttığını görüyoruz. Ama 85 milyonda baktığımız zaman, genel anlamda baktığınız zaman böyle ciddi bir sorun yok.
AHMET HAKAN- Demografik yapı bozulması diye bir şey sözkonusu değil. Kent-kent bakmak lazım.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kent-kent bakmak lazım. Genel anlamda nüfusa, 85 milyona göre söylediğiniz zaman, demografik yapıda bu bozulma olmaz, yok yani. Ama önemli olan bunları geri döndürmek şimdi.
AHMET HAKAN- Geri döndürmek nasıl mümkün olacak? Yani şu anda geri dönmeyi Cumhurbaşkanı da söyledi, siz de söylüyorsunuz, onurlu ve gönüllü bir geri dönüşten bahsediyorsunuz. Bunun için geri dönecekleri yerin güvenli hale gelmesi lazım birinci olarak. O ne zaman oluşabilir? Onun için öngörünüz nedir?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim terörden arındırdığımız yerleri Suriyeliler güvenli bölge olarak görüyor, ama hepsi oradan gelmiyor. Şu ana kadar 500 bine yakın Suriyeli bizim terörden arındırdığımız bölgelere döndü. Ayrıca, İdlib’de İçişleri Bakanlığımızın koordine ettiği briket evler dahil, yaptığımız çalışmalar sayesinde 2 milyona yakın göçmen de Türkiye'ye gelmekten vazgeçti, orada yaşıyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye'deki ve bölge komşu ülkelerdeki göçmenleri Suriye'ye döndürmek için 4 ülkeyle beraber bizim teklifimiz üzerine bir çalışma başlattık. Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak, 4 komşu ülke.
AHMET HAKAN- Göçmenler sorunuyla en fazla yüzleşen ülkeler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Burada önce Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği biraz mesafeli davranıyordu. Ama en son Avrupa Birliği ve Yüksek Komiser, bunlar geldikten sonra - Filippo Grandi’den bahsediyorum - artık bu konuda daha yapıcı işbirliği yapmak istiyorlar. Tabii rejimin kontrol ettiği yerlere Suriyelilerin 4 ülkeden de dönebilmesi için, her şeyden önce can güvenliğinden emin olmak lazım.
AHMET HAKAN- Bu ne zaman olacak?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İşte bu konuda Birleşmiş Milletler rejimle görüşmeye başladı, Suriye rejimiyle.
AHMET HAKAN- Yani o görüşmeler, göçmenler açısından, sığınmacılar açısından, artık Suriye güvenli bir yerdir sonucunu çıkartacak türde görüşmeler mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Güvenli bir ortamın oluştuğundan emin olmak için.
AHMET HAKAN- Ha onu inceleyecekler, gözlemeyecekler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii. Şimdi mesela insani yardımlarda sınır ötesi yardımlar var. Türkiye üzerinden gidiyor, Birleşmiş Milletler’in yardımları. Hatta ilgili Güvenlik Konseyi kararının uzatılması konusunda Rusya'nın bazı tereddütleri vardı, sonra Rusya'yı ikna ettik. Bunun karşılığında çizgi ötesi insani yardım konusundaki talebi de kabul ettik.
Bu nedir? Dünya Gıda Örgütü programı, Şam üzerinden gelen insani yardımların çizgi ötesi dediğimiz, yani İdlib tarafına ve şu anda terörden arındırdığımız bölgelere geçmesi demektir. Burada sahada biz bu konuda kolaylaştırıcı bir rol üstlendik ve bu yardımların… çünkü insani bir yardım... Sonuçta insani konularda Birleşmiş Milletler üzerinden, uluslararası örgütler üzerinden, insani teşkilatlar ya da sivil toplum örgütleri üzerinden bu tür işbirliği yapılabilir. Önemli olan, insanları, bir, önce can güvenliği konusunda garanti altına almak lazım ve bu sürecin de denetlenebilir bir süreç olması lazım.
İki, o insanlar ülkesine döndükten sonra onların temel ihtiyaçlarını karşılamak lazım, yani barınak, çocuklarına eğitim, aynı şekilde hastane, iş imkanı yaratacak projeler vesaire. Şu an da özellikle…
AHMET HAKAN- Şu anda Suriye rejimini bu açılardan baktığımızda yeterli bulmuyor musunuz? En başta güvenlik, rejim…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu anda yeterli değil Ahmet Bey, doğruyu söylemek lazım. Ara sıra rejim işte af ilan ettiğini söylüyor, çağrıda bulunuyor, herkes dönsün diyor. Kontrol ettiği yerlerdeki insanlara da yeterli hizmeti veremiyor. Ciddi sıkıntıların olduğunda görüyoruz. Sahadaki gözlemciler bunları rapor ediyor. Ama önemlisi can güvenliği. Eğer öyle olsaydı şu anda Lübnan'da hiç kimse kalmazdı, geri dönerdi. Neden?
AHMET HAKAN- Rejim can güvenliğini garanti altına almış olsaydı… Lübnan'da perişan durumdalar, o açıdan mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sadece can güvenliği değil, ayrıca döndükten sonra temel ihtiyaçların karşılanabileceğinden de emin olması lazım dövecek insanların. Çünkü yaşam şartları bakımından ister istemez… Tabii Lübnan zor bir süreçten geçiyor, biz Lübnanlı kardeşlerimize elimizden gelen desteği veriyoruz. İnsani yardımlarımızı gönderiyoruz. Patlamadan sonra - Dışişleri Bakanlığı binası dahil - onların restorasyonu konusunda, yenilenmesi konusunda da destek veriyoruz. Hastanemiz var, şu anda pandemi merkezi olarak kullanıyor. Tam teşekküllü bir hastane TİKA’mızın yaptığı, ama neticede şartlar ortada.
Tüm bu zor şartlara rağmen, şu andaki şartlar rağmen, Türkiye olarak biz göçmenleri geri göndermeye devam ediyoruz. Bakın sizlere bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Geçen sene yurtdışına gönderdiğimiz göçmen sayısı yüzbinlerdi, aynı şekilde bu sene gönderilen göçmen sayısı ilk 3 ayda 21 bin.
AHMET HAKAN- Gönderiyoruz ne demek, yani gönüllülük esasına göre mi gönderiyoruz? Yani gönderiyoruz’un karşılığı nedir?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Afganistan'a bile Taliban'dan sonra - Taliban'la ilgili tereddütler olduğu için örnek veriyorum – binlerce, 9 bin 700 Afgan geri gönderildi uçaklarla, geri gitmek istediler.
AHMET HAKAN- Kendileri istediler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet. Çünkü geliyor sınırda yakalanıyor. Avrupa ülkelerine gitmek için transit olarak Türkiye'yi kullanmak istiyorlar. İran'dan da o amaçla ülkemize giriyorlar. Böyle bir imkân olmadığını görünce ülkesine dönmek istiyor. Dönmek isteyenlere de yardımcı olmamız lazım. Zaten bu ülkelerle bizim geri kabul anlaşmalarımız var.
Diğer taraftan, bunların yaklaşık 10 bini Afganlı, ama 21 bin kişiyi biz geri göndermişiz.
Ayrıca, girişi engellenenler var tabii. Geçen sene 451 bin göçmenin girişini engellemiş sınırda.
AHMET HAKAN- Yani bu, şu demek mi: 451 bin kişi sınıra dayanmış, girme kardeşim, giremezsin demişiz öyle mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kaçak gelmeye çalışmış, tabii engellenmiş. Burada duvarlar, biliyorsun çitler var, optik kameralar var vesaire. Alınan tedbirler var. Zaten Avrupa Birliği de bu tedbirleri destekliyor. Türkiye'nin aldığı tedbirler, sınırda inşa edilen duvarlar dahil o projelere de katkı sağlıyor. Onların da amacı ne? Türkiye'ye gelmesin, Türkiye'ye gelirse Avrupa'ya gitme riski var.
AHMET HAKAN- Türkiye'den başlasın durdurma filan diye düşünüyorlar.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet.
2022 yılında şu ana kadar 127 bin göçmenin girişi engellenmiş. Bunu niye söylüyorum? Muhalefete baktığımız zaman, bu işi suiistimal etmeye çalışanlara baktığımız zaman, sanki Türkiye'nin sınırlarında hiçbir tedbir yok, herkes elini kolunu sallaya sallaya Türkiye'ye geliyor, hiç birisi engellenmiyor ve hiçbirisi geri gönderilmiyor gibi bir algı var. Böyle olmadığını açıklamak için bu rakamları veriyorum.
AHMET HAKAN- Tamam, siyasiler bu konuyu gündeme taşıyorlar, vurguluyorlar, sizin eleştirdiğiniz noktalar oraya yönelik, o ayrı bir konu. Biraz da mesele belki de siyasilerin de etkisiyle toplumsallaşmış da. Bir kültürel uyumsuzluk sorunları da böyle baş göstermiş gibi görünüyor. İşte birtakım videolar çekiyorlar sosyal medyada yayınlıyorlar, ona bizim halkımız kızıyor, böyle biraz ahlaki açıdan problemli işler yapıyorlar falan, hani böyle bir homurtu da var.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi halkımızın homurdanması doğal. Ama bu işi yaygın bir olay gibi, münferit olayları genel bir olaymış gibi değerlendirip halkı kışkırtanları eleştiriyoruz biz. Elbette halkımızın duyguları var…
AHMET HAKAN- Böyle bir videoyu gördüğü zaman bozulması normal diyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ahmet Bey, şimdi yukarıda Allah var, mübarek Ramazan günündeyiz, bu tür eleştiriler, hatta iftiraya varan aşağılayıcı şeyler yurt dışına giden bizim vatandaşlarımız için yapılmadı mı? Bizim inancımıza göre Kurban Bayramı’nda kurban kesiyoruz. Buna yönelik bu aşağılayıcı haberler, yorumlar yapılmadı mı? Halen Türkler işte gettolaşıyor, entegre olmuyorlar diye Avrupa'da yorumlar veya işte birçok suçlamalar var mı, yok mu? Yani sonuçta biz de kendi vatandaşlarımıza asimile olmadan entegre olun diyoruz. Entegrasyon bir günde olacak bir şey değil. Elbette yanı başımızda komşu ülkeden gelse de, Müslüman bir ülkeden gelse de kültürel farklılıklar var.
Yani şunu söylemek istemiyoruz: Göçmen konusu ne olacak, her şey iyi, güzel, hoş, ne var suçlayacak… Bu bir sorun. Bir sorunu yönetiyoruz. Ama bu sorunun sağduyulu bir şekilde, ırkçılık yapmadan, dışlayıcı olmadan, aynı şekilde insanlık anlayışımızdan ve hukuktan uzaklaşmadan ele alıp çözmemiz lazım hep beraber.
AHMET HAKAN- Türkiye'nin bir sorunu, ortada bir sorun var, bu sorunu çözmemiz lazım, ama bunun çözüm yolunun insani olması lazım, sizin yaklaşımınız bu.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İnsani, toplumsal, hatta güvenlik dahil hepsinin senteziyle bakmamız lazım.
AHMET HAKAN- Hepsini gözeterek çözmek lazım, anladım.
Peki, son bir soru bu konuyla ilgili, geçeceğim, Suriye rejimi ile görüşme yapmak mesela bu sorunun çözümü için bir adım olabilir mi? Böyle bir şey var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette şu anda Avrupa Birliği ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Suriye rejimiyle görüşmeler yapıyor. Aynı şekilde BM Özel Temsilcisi, sadece anayasa müzakereleri değil, bu konuları da ele alıyor. Biz ne diyoruz? Taliban yönetimi tanımadan Taliban'la angajmana giriyoruz değil mi? Tüm dünya da böyle söylüyor. Angajmana girmemiz lazım. Sıralıyoruz sebeplerini: ülke çökmesin, daha fazla göçmen gelmesin, ekonomi yıkılmasın, sistem çökmesin… Teröristler - işte DEAŞ orada da var, Suriye'den götürdüler oraya - türemesin vesaire diye. Yani sonuçta bu gerekçelerle tanımadan da angajmana girilmesinin faydalı olduğunu düşünüyoruz.
AHMET HAKAN- Peki Türkiye benzer bir angajmana girebilir mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Geçmişte istihbari düzeyde bazı temaslar olmuştu, son zamanlarda böyle doğrudan bir temas olmadı.
Ama daha önce de söylediğim gibi, son günlerde rejim mesela YPG’yle, PKK'yla çatışıyor. Ciddi çatışmalar var. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü, sınır bütünlüğünü destekliyoruz. Kim olursa olsun destekliyoruz. Esad rejimi ile ilişkilerimiz iyi olmasa da bu ilkesel tutumumuz. PKK-YPG’nin de Suriye'yi bölme gündemi var, ajandası var. Türkiye'ye yönelik de aynı şekilde terör saldırısı, sadece terör saldırısı değil…
AHMET HAKAN- Peki, PKK-YPG saldırılarına karşı Esad rejiminin kendini koruması karşısında sizin bakışınız olumlu o zaman.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette koruması lazım kendisini. Şu anda ülkedeki yönetimle ilişkilerimiz iyi değil diye ona karşı terör örgütünü desteklemeyiz ki biz. Bizim şikayetimiz bu değil mi? Avrupalılara bu konuda çifte standart içindesiniz, bazen sinirlendiğimiz zaman da ikiyüzlülük yapıyorsunuz demiyoruz muyuz? O zaman biz de bu duruma düşeriz. Esad rejimiyle ilişkilerimiz iyi değil diye terör örgütün destekleyemeyiz. Zaten ortak düşmanımız terör örgütü. Yani sosyal güvenlik konularında bu tür diyaloglar olabilir. O nedenle bunlar esasen istihbaratı ilgilendirdiği için istihbaratlar düzeyinde temaslar olmuştu geçmişte, Cumhurbaşkanımız da bunları zaten açıklamıştı.
AHMET HAKAN- Şunu anlamaya çalışıyorum: Yani sizin bakış açınızla göçmen sorunu, sığınmacı sorunu, Esad rejimiyle tanımadan da olsa bir angajmana gidilebilecek bir sorun mudur, onu soruyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi göçmen sorunu Ahmet Bey, uluslararası bir sorun olduğu için, uluslararası toplumu da ilgilendirdiği için, uluslararası hukuk çerçevesinde çözümün bulunması gerektiği için, Birleşmiş Milletler’in ve uluslararası örgütlerin bu konuda angajmana girmesi lazım. Rejimin de bir taahhütte bulunacaksa bu anlamda uluslararası örgütlere, uluslararası toplumla taahhütte bulunması lazım. Bir ülkeye…
AHMET HAKAN- Yani, Türkiye’nin tek başına angajmana girmesinin de bir sonuç getireceğini düşünüyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet.
AHMET HAKAN- Çok iyi anladım, çok teşekkürler.
Şimdi gelelim dünyanın konuştuğu esas konu, Ukrayna meselesine. Sayın Bakan, ben doğrusu bu kadar uzayacağını düşünmüyordum bu işin, siz düşünüyor muydunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biz de düşünmüyorduk. Özellikle İstanbul'daki görüşmelerden sonra bu kadar uzayacağını düşünmüyorduk. Ama Dışişleri Bakanlar Toplantısına gittikten sonra uzayacağı konusunda kanaat oluştu.
AHMET HAKAN- Neden?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çünkü bu savaşın devam etmesini isteyenler de var.
AHMET HAKAN- NATO mu istiyor?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- NATO değil, isteyen ülkeler var.
AHMET HAKAN- NATO'ya bağlı ülkeler var.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- NATO'ya bağlı ülkelerin içinde savaş devam etsin arzusunda olanlar var.
AHMET HAKAN- Ne istiyorlar, amaçları ne, savaş devam edince ne olacak ki?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Amaçları, savaş devam etsin, Rusya daha zayıflasın, belki Putin’i de değiştirirler.
AHMET HAKAN- Ama olan Ukrayna’ya oluyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, aynı şeyi söyledik. Bedelini kim ödüyor? Siz ödemiyorsunuz ki.
AHMET HAKAN- O zaman adamların Ukrayna umurunda değil, isteyenlerin savaşın devam etmesini.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Ukrayna’yı bir rekabet alanı olarak görmemek lazım; biz 10 yıldır, 15 yıldır bunu söylüyoruz. Rusya'nın yaptıklarını meşru göstermek için değil. Rusya’nın Ukrayna'ya saldırısı kabul edilemez. Biz bunu en başından reddettik, o ayrı bir konu.
AHMET HAKAN- Oradaki tavır net, hükümetin tavrı.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi güvenlik garantileri ve diğer konulara, detaylara geldiğimiz zaman, bu savaşın devam etmesini istediklerine dair kanaat oluştu bizde. Ama sadece bundan dolayı değil tabii. Sahadaki şartlar zorlaştıkça ve bu trajik görüntüler geldikçe de zorlaşıyor. Sadece bunu istemeyenlere bağlamamak lazım.
AHMET HAKAN- Ha, parametrelerden bir tanesi saha. Bir tanesi sahadaki durum, acı görüntüler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Acı görüntülerden sonra tabii.
AHMET HAKAN- Putin de belki bu parametrelerden biridir, o da sürdürüyor savaşı çünkü sonuçta, Rusya da sürdürüyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette, Rusya'nın da hedefleri var. Bu bizim kabul ettiğimiz hedefler değil ama, savaşa girmesinin kendine göre bir sebebi var, bize göre haksız. O da savaşa girdi. Çok kayıp verdi. Sonuçta “elde bir şey olsun, ondan sonra bırakalım savaşı ya da durduralım” diyorlar.
Ama sonuçta müzakere ettikleri konuların içinde de zor konular var Ahmet Bey, kolay değil. Yani biz bu kadar süreceğini işin doğrusu tahmin etmiyorduk. Antalya'dan kesin bir şey, ilk görüşmede bir netice çıkmayacağını da biliyorduk, ama onları biraraya getirmek önemliydi. Ama Cumhurbaşkanımızın açılışta hitap ettiği İstanbul müzakerelerinde verilen belgeler, daha sonra yapılan açıklamalara baktığımız zaman, bizimle yapılan görüşmelerde iki tarafın da söylediklerine baktığımız zaman - kapanışta da onlarla beraberdik hatırlayacaksınız - umutlarımız artmıştı. Bu yönde de açıklamalar yaptık. Birkaç gün sonra o belgeleri liderlerine götüreceklerdi ve orada da müzakereler VTS yoluyla, video konferans yöntemiyle devam edecekti, fakat görüntüler geldikten sonra zorlaştı.
AHMET HAKAN- Katliam görüntüleri, o kopardı işi yani.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O koparmadı da, gerginleştirdi ortamı.
AHMET HAKAN- İstanbul anlaşmasından uzaklaştılar.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İstanbul anlaşmasından uzaklaştılar.
Ama her şeye rağmen her iki taraf da; bir, müzakerelere devam etme yönünde açıklamalar yaptılar. Mesela Zelenskiy…
AHMET HAKAN- Çok özür dilerim, bir dediniz, lütfen unutmayın.
Her iki taraf da hala müzakerelere açık diyebilir miyiz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Diyebiliriz, şu anda da müzakere ediyorlar Ahmet Bey.
AHMET HAKAN- Ne düzeyde? Çok alt düzeyde herhalde.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi müzakereciler düzeyinde de video konferans yöntemiyle ediyorlar, arka kapı diplomasisi de işliyor lider arasında.
AHMET HAKAN- O zaman müzakereler sürüyor; bir. Devam edecektiniz, sözünüzü kestim, iki…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Her şeye rağmen müzakerelere devam etme kararı iki liderin… Zelenskiy’nin işte “bir Ukraynalı olarak devam etmem aslında ama bu görüntülerden sonra, bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak müzakerelere devam etmem lazım.”
AHMET HAKAN- Böyle mi demişti?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, öyle söylemişti.
Yani sonuçta müzakereler, birincisi, devam ediyor, hem teknik düzeyde, hem de arka kapı diplomasisi olarak.
AHMET HAKAN- Peki, bir şeyi çok merak ediyorum, sizin gözleminiz, cevap verip, vermemek sizin takdiriniz elbette, çünkü hassas bir sürecin tam göbeğindesiniz ve bu sürecin de sürmesini arzu ediyorsunuz. Hangisini barışa yakın görüyorsunuz, Zelenskiy’i mi, Putin'i mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Ahmet Bey, bu konuda değişik toplantılara katıldık, sürekli telefonla da görüşüyoruz. O nedenle ne bir taraf barışa daha yakın, bir taraf daha uzak dersek, bu dürüst arabuluculuk ve kolaylaştırıcı görevimizi biraz zedelenmiş olur işin doğrusu.
AHMET HAKAN- Saygıyla karşılıyorum, devam ettirmek istemiyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ama bu konuda düşüncelerimiz var.
Zaten biz müzakerelerde de, katıldığımız toplantılarda hassas konularda doğrudan müdahale etmiyoruz, ama insani konular gelince müdahale ediyoruz. İnsani koridorlar, ateşkes… Çünkü bunlar insani konular, ama hassas konular var müzakere ettikleri.
AHMET HAKAN- Şöyle bir yaklaşım da sergileniyor, sizin görüşünüzü çok merak ediyorum, belki bu konudaki görüşünüzü net bir şekilde ortaya koyabilirsiniz: Zelenskiy için deniliyor ki, öyle çok da inisiyatif sahibi değil, daha çok işte Batı, Amerika, Avrupa Birliği falan oralar ne derse o oluyor orada. Bu yaklaşım doğru mu, yanlış mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben bu yaklaşımı doğru bulmuyorum. Netice Zelenskiy Ukrayna'nın Devlet Başkanı ve Zelenskiy bu savaş başladıktan sonra güçlü bir liderlik sergiledi. Elbette böyle bir savaşta Ukrayna'nın dışardan desteğe ihtiyacı oldu ve NATO ülkeleri, NATO dışındaki ülkelerden de Ukrayna'ya yardımlar oldu. Dışardan yardıma muhtaç oldu diye veya talep etti diye onların güdümünde bir Cumhurbaşkanı demek zor olur işin doğrusu.
AHMET HAKAN- İstese, kendisi açısından barışın koşullarının oluştuğuna ikna olsa oturur ve o imzayı atar mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Atar, yani şartlar olursa…
AHMET HAKAN- Kendisi açısından.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet. Son belge değişimi de oldu son birkaç gün içinde. Uzun bir metin var, bir de kısa metinler var, çünkü zor konuları sonraya bırakma eğilimi de var. Dolayısıyla o metinler üzerinde liderler son dakikada son noktayı koyacak duruma gelebilirlerse, ikisi biraraya gelir ve imza atarlar. Zaten Zelenskiy savaş başlamadan önce de Sayın Putin'le biraraya gelmek istiyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızdan da rica etti. savaş başladıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla her görüşmesinde Sayın Putin'le biraraya gelmeye hazır olduğunu ve bir ateşkese de hazır olduğunu söylüyor, ama tabii temel konularda bir uzlaşının olması lazım her iki tarafın da kabul edebileceği.
AHMET HAKAN- Hala bu nokta da mı Zelenskiy, bu söylediğiniz noktada mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Halen bu noktada.
AHMET HAKAN- Peki, Zelenskiy-Putin İstanbul'da, Antalya'da biraraya gelme ihtimali hala masada mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Halen masada.
AHMET HAKAN- Zayıf ihtimal mi, kuvvetli mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Prensip olarak her ikisi de biraraya gelme konusunda olumlu şeyler söylüyorlar, ama şartlar oluştuğu zaman.
AHMET HAKAN- Niye gelmiyorlar?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İşte o şartlarda anlaşamadılar Ahmet Bey.
AHMET HAKAN- Hangi şartlar oluşursa biraraya gelecekler?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi müzakere ettikleri konuları biliyorsunuz, tarafsızlık. Ukrayna’nın tarafsızlığı, NATO dahil herhangi bir askeri ittifaka girmemesi.
AHMET HAKAN- Bu zor bir konu mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu konuda mutabıklar, ama bunun karşılığında Ukrayna güvence istiyor, güvenlik garantileri istiyor.
AHMET HAKAN- Garantörlük meselesi devreye giriyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Rusya diyor ki: “senin bana tehdit oluşturacak bir şekilde asker sayın olmaması lazım veya şu kadar silaha sahip olman lazım.” Bunu tabi egemen bir ülkenin kabul etmesi zor.
AHMET HAKAN- Şöyle: Masaya oturabilme ihtimalleri var, o hala masada, fakat şartlarda anlaşmaları biraz zor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şartlar kolay şartlar olmadığı için müzakereler devam ediyor.
Diğer taraftan, Rusya dilinin tekrar öğretilmesi var. Bunlar kolay şeyler.
Ülkenin Nazilerden arındırılması… Yani Ruslar da kusura bakmasın ama, bu biraz suni bir gündem.
Neticede burada savaşçı gruplar var, iki tarafta da olabiliyor…
AHMET HAKAN- O da hallolacak bir şey.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sonuçta kolay bir şey o.
Ama burada en hassas konu nedir her iki taraf için de, özellikle Ukrayna için? Kırım’ın statüsü, Donbas bölgesinin statüsü…
AHMET HAKAN- En zor konu bunlar mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bana göre en zor konu bunlar.
AHMET HAKAN- Donbas’ın statüsü ve Kırım’ın statüsü.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O yüzden bunları belki ateşkes olduktan sonra belli bir zaman içinde müzakere edilip çözüme kavuşturma eğilimi de olabilir.
Yani sonuçta sizin sorduğunuz soruya dönecek olursak, iki liderin biraraya gelmesi halen masada. Soru nedir; ne zaman gelebilirler?
AHMET HAKAN- Ne zaman gelebilirler?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İşte bu metin üzerindeki uzlaşmaya bağlı, her an da olabilir, çok da uzayabilir.
AHMET HAKAN- Hiç olmayabilir mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Temenni etmeyiz, ama savaş ortada.
AHMET HAKAN- Olmasın, tabii.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İki ülke adına biz kesin öyle olur, kesin şöyle olur ya da olmaz diyemeyiz, ama ciddi bir savaş. Ama bir an önce olmasında fayda var, eğer bir an önce olmazsa savaşın çok daha uzun yıllara yayılma riski de olabilir Allah korusun, bunun da herkese olumsuz etkisi olur.
AHMET HAKAN- İnsanlık için iyi bir şey değil, tabii ki bir an önce keşke hemen barış sağlansa da şu iş bitse, kurtulsak, bütün insanlığın temennisi bu, gözümüz burada.
Siz yüksek ihtimalle yakın zamanda biraraya gelirler diyebiliyor musunuz? Böyle bir soru kehanet sorusu mu olur?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kehanet sorusu olmaz. Birbirlerine teklif ettikleri, son gönderdikleri metne baktığımız zaman, neticede 2 liderin tamam, hadi demesine bağlı, her an da olabilir.
AHMET HAKAN- Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli bir hem Zelenskiy’le, hem Putin'le temas halinde, o bu konuyu, hani 2 liderin biraraya gelmesi konusunu sıcak tutan ve teşvik eden bir pozisyonda mı şu anda?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, sürekli Sayın Cumhurbaşkanımız her ikisiyle görüşmede, bir an önce sizleri bir araya getirelim, artık evet deyin, imzayı siz attın ya da dışişleri bakanlarınız atsın, ama bu işi sonuçlandıralım, sonlandıralım diyor Sayın Cumhurbaşkanımız, her ikisine de…
AHMET HAKAN- Yani o da kararlılığından vazgeçmiş değil.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır.
AHMET HAKAN- Yani o ilk günkü istekliliği ve talepkârlığı sürüyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kendilerinin ve bizim kararlılığımızda hiçbir geri adım yok. Herhangi bir zaman ya biz ne yapalım artık falan deme lüksümüz de yok.
AHMET HAKAN- Şöyle olabilir hani: Ya bakarsınız 2 ülkenin biraraya gelmesi, 2 liderin biraraya gelmesi artık imkansızlaşmıştır, aralarında uzlaşmaz çelişkiler belirmiştir, hani boşuna, nafile bir çaba içine girmek istemezsiniz, o anlamda bir yılgınlık yok değil mi diye soruyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok, öyle bir yılgınlık hiç olmadı, Sayın Cumhurbaşkanımız da önümüzdeki günlerde her 2 liderle tekrar görüşecek. Ben bugün Sergey Lavrov’la görüştüm…
AHMET HAKAN- Bugün görüştünüz. Neredeyse her gün görüşüyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Dün Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’yla görüştüm. Her gün telefonda görüşmüyoruz ama, mesaj yoluyla herhangi bir konu olduğu zaman birinize yazıyoruz.
AHMET HAKAN- Her iki isimle de yakın diyalog kuruyorsunuz değil mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Her ikisini de uzun yıllardır tanıyorum. Dmitro’yu Avrupa Konseyi ve diplomat olduğu yıllardan da tanıyorum, ama göreve geldikten sonra kısa bir süre içinde samimi bir dostluğumuz oluştu.
Sergey Lavrov’u da Avrupa Konseyi yıllarından tanıyorum. Meclis Başkanı olduğum dönemde de kendisini ziyaret etmiştim, kendisi de Strazburg’a gelmişti. Uzun yıllardır tanıyorum. Zor zamanlarda da birlikte çalıştık, karşı karşıya geldik, uçak düşürme hadisesi, Suriye, İdlib, krizler zamanında ama, o krizler döneminde bile diyaloğumuzu koparmadık. Çünkü diplomatların görevi bu. Dışişleri Bakanlarının görevi, zor şartlarda bile çalışmak. Zor şartlarda her ne kadar birbirinize karşı olsak da birbirinizin düşünceleri kabul etmesek de o zor şartlarda birimize karşı yaptığımız mücadele zamanında da bakanlar arasında, Dışişleri Bakanları arasında ilginç bir dostluk da oluşuyor. Mücadele ediyorsanız, her iki bakan da kendi ülkesini ve ülkesinin çıkarlarını savunmak zorunda. Ama o saygıyı koruduktan sonra dostluk da oluşuyor.
Her ikisiyle de ne zaman görüşmek istesem hemen onlar telefona çıkar ya da onlar benimle görüşmek istediği zaman biz de aynı şekilde telefona çıkarız.
AHMET HAKAN- Mesajlaşıyoruz dediniz, bildiğimiz, yani bizim gibi fanilerin WhatsApp’tan mesajlaşması gibi mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Öyle, biz de normal insanız, biz de faniyiz… (Gülüşmeler)
AHMET HAKAN- Ne diye kaydettiniz, Sergey mi yazar, Lavrov mu yazar?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sergey Lavrov, Dmitro Kuleba, ismiyle, soy ismiyle isimler karışmasın diye.
AHMET HAKAN- Takılıyorum, espri yapıyorum.
Peki, görüşme gerçekleşirse lokasyon neresi olur, İstanbul mu, Antalya mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İstanbul da olur, Antalya da olur, onlar nasıl isterse, ama İstanbul…
AHMET HAKAN- Siz Antalya’yı isterseniz kesin de.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Cumhurbaşkanımız gibi söylediniz.
AHMET HAKAN- O da mı öyle diyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Cumhurbaşkanımız da ne varsa Antalya’ya götürüyorsun Mevlüt diyor. Sayın Cumhurbaşkanım, Antalya’nın bir ihtiyacı yok, Antalya tüm dünyada biliniyor…
AHMET HAKAN- Ama 2 Dışişleri Bakanını orada buluşturdunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ama o Antalya Diplomasi Forumu marjında oldu ve her iki Dışişleri Bakanı da zaten Antalya Diplomasi Forumu’na katılmayı önceden de teyit etmişlerdi. Dolayısıyla bir gün önce…
AHMET HAKAN- Bir zemin vardı yani.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük desteğiyle oldu. Örneğin Dmitro bu toplantı için gelecekti, Lavrov, tamam, bakacağız, Cumhurbaşkanına soracağız dedi, Putin’e. Cumhurbaşkanımız da bir Pazar günüydü Sayın Putin'le telefonla görüştükten sonra Lavrov’u da Antalya'ya bekliyoruz, Ukrayna tarafı da hazır dedi. Sonra Lavrov beni aradı, geliyorum dedi. Yani Cumhurbaşkanımızın…
AHMET HAKAN- Yan çizebilirdi, gelmeyebilirdi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yan çizebilirdi demeyelim de biz de böyle durumlarda liderimize, Cumhurbaşkanımıza soruyoruz, o da sormak ihtiyacı duymuştur.
Sonuçta Antalya Diplomasi Forumu marjında oldu Antalya'da. Ama bir sonraki müzakere heyeti, bir sonraki görüşme İstanbul'da. İstanbul tabii özellikle ulaşım bakımından daha kolay bir şehir, orada da her türlü çok şükür imkanlarımız var, çok güzel bir şekilde İstanbul’da ağırladık.
Sonuçta Sayın Cumhurbaşkanımız karar verir ya da iki lider nereyi isterse, Ankara da olabilir, İstanbul da olabilir, yer önemli değil.
AHMET HAKAN- Yani olsun da yer önemli değil.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hatta, Belarus’a Ukrayna tarafı gitmek istemiyordu. İstanbul’u istiyorlardı, Türkiye’yi istiyorlardı. Biz kendilerine en son dedik ki, bakınız Ruslar oraya gitmeye hazır ve ısrar ediyor, görüşmeye gitmeyen bir ülke durumuna düşmeyin. Biz memnuniyetle sizi İstanbul'da ağlamak isteriz, ama önemli olan yer değil, sizin bir an önce görüşmeye başlamayız.
AHMET HAKAN- Siz Belarus’ta bile olsa onu teşvik ediyordunuz, yani onu anladım.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşvik ediyorduk, çünkü iki tarafın biraraya gelmesi...
AHMET HAKAN- Gelmesi daha önemli, doğru söylüyorsunuz.
Bu konuyla ilgili birkaç sorum daha var, reklamdan sonra devam edelim isterseniz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Olur, nasıl isterseniz.
AHMET HAKAN- Çok teşekkürler.
Kısa bir reklam arası, tekrar karşınızda olacağız.
(Reklam Arası)
AHMET HAKAN- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuğumuz, gümdeki konuları sormaya devam edeceğiz, Sayın Bakanla konuşmaya devam edeceğiz, kısa bir aradan sonra karşınızdayız.
(Reklam Arası)
AHMET HAKAN- Tekrar birlikteyiz, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuğumuz.
Sayın Bakan, az önce dediniz ki, bugün Lavrov’la görüştüm Rus Dışişleri Bakanı, dün de Ukrayna Dışişleri Bakanıyla görüştüm. Ne konuşuyorsunuz, yani gündeminizde ne var?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Müzakere sürecindeki son durum hakkında bilgiler alıyoruz, sağ olsunlar bizlerle de paylaşıyorlar. Aynı şekilde sahadaki durum var.
Mariupol’ü biliyorsunuz, önemli bir kısmını Ruslar kontrol etti. Mariupol’ün içinde siviller de var, aynı şekilde Ukrayna askerleri de var, Rusya'nın iddiasına göre yabancı savaşçılar da var. Sonuçta sivillerin ya da güvenlik güçlerinin bir katliam olmadan buradan çıkarılması konusunda eğer 2 taraf anlaşırsa ne yapılacak, nasıl olacak? Bu son durum…
AHMET HAKAN- Bize ne düşer?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bize ne düşer, uluslararası toplumla beraber Türkiye’ye ne düşer, bunları konuşuyoruz.
Ayrıca, bizim gemilerimiz var biliyorsunuz, mayından dolayı çıkamayan gemilerimiz var. Diğer taraftan, daha önce siparişini verdiğimiz gemilerde şu anda yüklü ithal edeceğimiz ürünler de var, işte mısır var, ayçiçek var, ayçiçek yağı var, buğday var...
AHMET HAKAN- Hala var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii. Gemiler şimdi Azov Denizi’nden aşağıya çıkamıyor, Kerç Boğazı’ndan geçemiyor, güvenli bir koridorun oluşması lazım. Milli Savunma Bakanımız da aynı şekilde bu süreci takip ediyor.
AHMET HAKAN- Sayı belli, gemi sayısı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim 22 tane gemimiz var ama önemli olan…
AHMET HAKAN- Bir kısmı geldi Cumhurbaşkanının devreye girmesiyle.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bir kısmı geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız da her seferinde her iki lidere de söylüyor, iki taraf arasında bu konuda henüz bir mutabakat sağlanmadı. Mayınlardan dolayı ya da güvenli bir koridorun açılmamasından dolayı.
Yani sonuçta işin birçok boyutu var, insani boyutu var, gemiler boyutu var, sahadaki durum var. Ama en önemlisi, müzakereler devam ederken o müzakere sürecinde katkı sağlamak istiyoruz, yardım etmek istiyoruz.
Diğer taraftan, Ukrayna'nın istediği garantiler var. Mesela NATO'nun 5. maddesi kapsamında ona benzer bir garanti talebi var. Peki, soruyoruz müttefiklere, müttefikler böyle bir garantörlüğün içine girmek istemiyor, kimse girmek istemiyor doğal olarak.
AHMET HAKAN- Bu garantörlük meselesini konuşmak istiyorum sizinle ama, şunu merak ettim…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani birçok konu var görüştüğümüz.
AHMET HAKAN- Çok iyi anladım.
Şunu öğrenebilme fırsatınız var mı ve bizimle paylaşabilir misiniz: Mesela Lavrov müzakerelerde gelinen son noktayı, son teklifin içeriğini size anlatıyor mu? Bizimle paylaşmanızda bir sakınca var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani taraflar içeriğini bizimle paylaşıyorlar, yer yer metinleri de bize her iki taraf da gönderiyor, çünkü her iki taraf Türkiye güveniyor. Biz tabii bu metinleri sağa-sola sızdıracak değiliz. Ama…
AHMET HAKAN- O zaman burada da açıklamazsınız.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii... Zaten metinlerin içindeki konular belli, biraz önce saydık, ama hangi noktadalar, hangi tarafın hangi teklifini hangi maddelerde anlaşmışlar, hangi tarafın hangi teklifini diğer tarafı kabul etmemiş, tüm bu unsurlar var. Tabii bu detaylara girecek değiliz.
AHMET HAKAN- Buna girmem diyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Buna girmeyiz, yoksa müzakere edilen konular belli, iki taraf da zaten bunları açıklıyorlar.
İki taraf da bize güvendiği için bizimle konuları paylaşıyorlar. Güvenmeseler Antalya’ya gelmezlerdi, İstanbul'a gelmezlerdi. Yani her 2 taraf bizimle çok rahat bir şekilde güvene dayalı çalışıyor. Biz de zor şartlarda bu güveni de sarsmadan ilkeli, dengeli politikamızı sürdürüyoruz.
AHMET HAKAN- 24 Şubat tarihiydi değil mi ilk Rus saldırısının başladığı tarih? O güne dönecek olursak, mesela şahsen bana 24 Şubat’tan önce sorulduğunda, ya Ruslar sence Ukrayna'ya saldırır mı, bir savaş çıkar mı dediklerinde, yok, tahmin etmiyorum gibi cevap verirdim. Siz diyordunuz size sorulduğunda, savaş çıkar mı diye sorulduğunda ne diyordunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ruslar hiçbir şekilde saldırmayacağız diyorlardı, Amerikalılar saldıracak diyordu.
AHMET HAKAN- Amerikalıların dediği çıktı.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Avrupalılar da inanmadı.
AHMET HAKAN- Onlar da inanmadı, doğru.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İşte Avrupalılardan bazı ülkelerin kilit insanları Kiev’de yakalandı savaşa biliyoruz.
Sonuçta biz Rusya'nın saldıracaksa da sadece Donbas bölgesine yönelik saldıracağını düşünüyorduk işin doğrusu, yani bölgesel. Hatta Biden bile bir ara ağzından kaçırdı, yani küçük bir yere girerse o tamam da sonra düzelttiler tabii. Yani sonuçta Kiev'e kadar saldıracağını biz tahmin etmemiştik açık söyleyelim.
AHMET HAKAN- Yani sizin için beklenmedik bir durumdu bu o zaman?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tüm dünya için beklenmedik bir durumdu, yani Avrupa ülkeleri için de beklenmedik bir durumdu.
AHMET HAKAN- O gün ne yaşadınız, yani sabaha kadar çalıştınız mı, temaslar, hani böyle büyük büyük bir hareketlilik mi yaşadınız?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O gün ben Kazakistan'a gitmiştim, biliyorsunuz. Kazakistan'da da hadiseler oldu ve oraya gidememiştik. Afrika dönüşü Kazakistan'a gittim ve o akşam vardığım zaman test oldum, 9 günde ikinci defa pozitif oldum. Ve tabii sabaha doğru olaylar başladı, sabah hemen biz -tabii orada sabah daha erken oluyor- Ankara ile temasımızı kurduk. Sayın Cumhurbaşkanımız ben dahil tüm arkadaşlarımızı toplantıya çağırdı. Ben Kazakistan'da olduğumu hatırlatınca Hasan Bey’e, Özel Kaleme, oradan telefonla hemen arkadaşlarımızı talimatlandırdık Bakanlıkta. Bir taslak açıklama hazırladık. Bakanlıkta bir kriz merkezi kurduk doğrudan Ukrayna ile ilgili.
Ayrıca, bizim bir de Koordinasyon ve Destek Merkezimiz var Bakanlığımızda. Bu kovid döneminde vatandaşlarımızın tahliyesi için ve insani yardımlar için, yurtdışına işte maskeli vesaire gönderme ya da yurtdışından gelecek ihtiyaçların koordinasyonu için bir merkez kurmuştuk. Her birimden arkadaşlarımız var, hemen onu da tekrar bir araya getirdik, çünkü tahliye etmemiz gereken vatandaşlarımız da var aynı zamanda.
AHMET HAKAN- Siz Kazakistan’da kaç gün kaldınız sonra?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O gün döndüm ben.
AHMET HAKAN- O gün döndünüz hemen, yani acil döndünüz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok, normal şartlarda da o gün dönüyordum. Yani sabah toplantılarımızı yapacaktık, Dışişleri Bakanıyla, daha sonra Cumhurbaşkanı Tokayev ile ve akşamüstü dönecektik. Yani sadece, nasıl söyleyebilirim, 1-2 saat erken döndük. Neden? Görüşmeleriniz video konferans yöntemiyle oldu ve daha kısa sürdü, yemek gibi bazı programları iptal ettik.
AHMET HAKAN- Kovid olduğunuz için.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında hemen Külliye’de bir toplantı oldu. Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız, İstihbaratımız, Genelkurmay Başkanımız ve ilgili arkadaşlarımız bu toplantıya katıldılar. Biz de oradan destek verdik, metini gönderdik, sürekli temas halindeydik. Sonra metinin gördük, tekrar işte üzerinde müzakereler oldu, açıklamamızı yaptık. Zaten akşama da döndüğüm için doğrudan arkadaşlarımızla Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında, liderliğinde yoğun bir mesaiye başlamış olduk.
AHMET HAKAN- Şimdi aslında diplomatik açıdan bakıldığında tüm dünyanın takdir ettiği enfes bir, harika bir pozisyon kurgulanmış gibi göründü savaşla birlikte. Yani Türkiye bir defa; bir, Ukrayna'ya yönelik saldırıya net itiraz etti, bu olmaz dedi, her açıdan Ukrayna'nın yanında durdu. İki, her ikisiyle görüşebilme özelliğini koruyacağını deklere etti. Böyle bir enteresan, hani diplomaside az yakalanır bir kıvam elde etti. Bu sizin kurguladığınız bir şey miydi, yoksa şartlar mı biraz böyle getirdi? Yani bunu baştan biz böyle bir pozisyonda kalmalıyız şeklinde kurgulandı mı bu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Böyle bir pozisyonda kalmamız gerektiği Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında ilk toplantıda da kararlaştırıldı. Ama Ahmet Bey, bu bir günde olacak bir şey değil. Şimdi iki tarafla ilişkiler bir günde kurulmaz ki. İki tarafla güvene dayalı ilişkiler bir günde test edilebilir mi? Şimdi geçmişe…
AHMET HAKAN- Bunun altyapısı var, tabii geçmişi var.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Geçmişte özellikle AB üyesi ülkeler, NATO üyesi ülkeler bizim Rusya'yla olan ilişkilerimizi sorgulamıyor muydu? Bırakın bu ülkeleri, kendi içimizde bile eksen kayması var dış politikamızda. İşte bir taraftan NATO üyeliği, ama Rusya, diğer ülkelerle de ilişkiler kuruluyor, bu ne biçim iş falan diyenler de oldu. Ama bu dönemde herkes bu dengeli dış politikanızı takdir etmeye başladı.
Ayrıca, Rusya'yla edindiniz tecrübe kolay bir tecrübe değil, birçok yerde karşı karşıya gelerek bu tecrübeyi edindik, çalışmaya başladık…
AHMET HAKAN- Yani o eleştirel bakışların yaşandığı süreçler yaşanmasaydı böyle bu benim harika diye nitelendirdiğim kıvam bir anda küt diye ortaya çıkacak bir kıvam olamazdı.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Olamazdı.
Ama sonuçta farklı konularda görüş ayrılığımız olsa da, o güvenin tesis edilmesi de yine açık, şeffaf, ilkeli politikalarından kaynaklanır. Biz anlaşamadığımız konularda da Rusya'ya yönelik şeffaf olduk, Ukrayna'ya yönelik her zaman tavsiyelerimizi dostça paylaştık, Kırım’ın ilhakını tanımayacağımızı en başından beri söyleyegeldik, dolayısıyla hep açık, şeffaf olduk. Bu süreçte de yine açık, şeffaf bir şekilde biz her iki tarafla diyaloğumuzu sürdüreceğiz, biz ateşkes için, barış için çalışacağız dedik, Cumhurbaşkanımız bunu en başta söyledi.
Diğer taraftan, ilkesel davrandık. Siz bir tane örnek verdiniz, dediniz ki Türkiye bunu kabul etmedi, reddetti; doğru. Uluslararası platformda, biz başta BM olmak üzere Rusya'nın yaptığı bu yanlışı vurgulayan tüm kararlarda da ilkeli bir tutum sergiledik.
Diğer taraftan, herkesten önce bu bir savaştır, biz Montrö’yü devreye sokuyoruz dedik. Diğer taraftan da dedik ki, yine Montrö’den kaynaklanan yükümlülüklerimiz var, işte biz şu yaptırımlara katılırız veya şu kararları alırız, Montrö’yü uygularız ama, hava koridorunu falan açık tutmak zorundayız dedik. Yani en başından beri açık, net, ilkeli, dengeli, şeffaf bir tutum sergiledik her konuda olduğu gibi.
AHMET HAKAN- Peki, şimdi Türkiye Rusya'ya yönelik yaptırım kararlarına katılmadı, Batı dünyası olağanüstü yaptırım kararları alıyor. Türkiye bu kararlara katılmadı. Bu karar nasıl alındı, yani ne dediğiniz de ya biz bu şeyin içine girmeyelim tavrını ortaya koymuş oldunuz? Ve bu tutumunuz neden mesela Batı ittifakı tarafından anlayışla karşılanıyor? Yani hiç böyle çok da bir şey duymadım ben, görmedim, herkes çok anlayışlı, tabii Türkiye böyle olmalı falan diyorlar. Bu nasıl yakalandı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim içerideki bazı siyasilerden farklı olarak.
AHMET HAKAN- Meral Akşener -almışım notumu da- Rusya'ya yaptırım uygulayalım diye 1-2 çıkış yaptı ama, o da baktık ki ya bu herhalde yanlış bir çıkış oluyor filan diye bir daha söylemekten de vazgeçti, 1-2 kere söyledi güçlü şekilde, sonra baktı ki dünyada da kimse…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Geç de olsa doğruyu görmek faydalıdır herkes için, hepimiz için.
AHMET HAKAN- Dünyada da kimsenin söylemediğini görünce herhalde dedi ki, ya bu çok yanlış bir şey oluyor falan herhalde dedi.
Benim gözlemim esas, hani Türkiye Rusya’ya yaptırım kararlarına katılmıyor, Batı ittifakı da bunu anlayışla karşılıyor; bu nasıl oldu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bağlayıcı yaptırım nedir? Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlarla uygulanan yaptırımdır, değil mi? Türkiye bunlara her zaman uymuştur. Sonuçta dürüst bir arabuluculuk yapıyorsunuz, kolaylaştırıcı bir rol oynuyorsunuz, bir tarafa yönelik yaptırım uyguladığınız zaman bu rolümüzü devam ettirebilir misiniz?
AHMET HAKAN- O zaman Türkiye’nin yapıcı rolünü sürdürmesi için bunu mesele etmiyorlar, öyle mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet. Yani bize şunu söylüyorlar: Biz sizin yaptırımlara neden katılmadığınızı anlayabiliyoruz. Sizden ricamız, sizin üzerinizden yaptırımları bypass etmesinler. Zaten bu konuda da biz dikkatliyiz, ama yaptırımlara katılmıyoruz.
Ayrıca, yaptırımlar bizimle istişare edildi mi bugüne kadar? Yani ilkesel açıdan baktığımız zaman…
AHMET HAKAN- En başta söylediğiniz bence çok daha önemli, yani uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler oturdu karar aldı da böyle bir yaptırım uygulanıyor? Hayır. Benimle istişare ettin mi? Hayır. Ben niye katılayım o zaman?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben şimdi yaptırım uygulayan ülkeleri de suçlamıyorum, ama bu şartlarda bizim yaptırımlara katılmamızı beklemek doğru değil, zaten bunu herkes anlayışla karşılıyor. Kim arada Türkiye’yi şikâyet ediyor? Yunanistan, Rum Kesimi, Avrupa Birliği toplantılarında. Onlar da diyor ki, işte biz kapattık Türkiye’ye turist gelebilir o yüzden Türkiye’ye baskı yapın Türkiye’de yaptırımlara girsin diyorlar. Batılılar da herkes de Türkiye’nin yaptırımlara neden katılmadığını anlıyor. Bu görevimizi de oynadığımız rolü de takdirle karşılıyorlar, bunun faydalı olduğunu da düşünüyorlar. Yani Rusya’ya karşı edindiğimiz tecrübenin kolay bir tecrübe olmadığının da farkındalar, bundan faydalanmamız gerekiyor diyorlar, çünkü kendilerinin böyle bir teması yok.
AHMET HAKAN- İhtiyaç var o zaman yani Türkiye’ye ihtiyaç var.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İhtiyaç var. Türkiye’den başka bu rolü oynayabilen bir ülke var mı şu anda?
AHMET HAKAN- Şu anda yok.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok.
AHMET HAKAN- İki tarafla da konuşabilen.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sebebi de belli, konuştuk.
AHMET HAKAN- İki tarafın da güvendiği.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ayrıca hukuki güvenlikler de var. Montrö’yü uyguluyor muyuz? Uyguluyoruz. Diğer taraftan, yine Montrö’den kaynaklanan hukuki yükümlülüğümüz de var. Nedir bu, hava sahasını kapatamıyorsun.
AHMET HAKAN- Hiç teklif geldi mi Montrö’nün delinmesine yönelik yani size böyle bir teklifle karşılaştınız mı? Ya işte bizim iki gemi şuradan geçiversin ne olacak sanki delin Montrö’yü böyle bir şeyle karşılaştınız mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Doğrudan böyle bir talep gelmedi, Rusya’nın dört tane gemisi vardı önceden bildirim de yapmışlardı, boğazlardan geçecekti. Savaş başladıktan sonra savaş olduğunu ilan ettikten sonra Ruslara da söyledik yani bu gemilerinizi getirmeyin boğaza dedik onlar da bundan vazgeçtiler.
İkincisi, NATO’nun bazı ülkelerin, bizim de katılacağımız önceden planlanmış bir tatbikatı vardı. Dolayısıyla, bunun için İtalyan, İngiliz savaş gemilerinin de boğazdan geçmesi gerekiyordu. Onlara da böyle bir tatbikatı şimdi yapmanın doğru olmayacağını, iptal etmemiz ya da çok ileri bir tarihe ertelememiz gerektiğini söylediler.
AHMET HAKAN- Savaş nedeniyle Montrö hukukunu uyguluyoruz demediniz mi hem Ruslara hem…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Söyledik, bunu zaten açıkladık biz net bir şekilde. Ruslar, yani savaş dediğimizden dolayı biraz alındılar, ama onlar daha çok işte Nazi’den temizleme operasyonu vesaire … Ama sonuçta bir savaş olarak, henüz daha NATO da savaş demiyordu, yani değişik tabirler kullanılıyordu. Konuşurken söylüyorlardı, ama metinlerde daha yoktu. Biz çıktık bu bir savaştır Montrö’yü uyguluyoruz dedik.
AHMET HAKAN- Çünkü Montrö’nün uygulanması için savaş durumunun olması lazım adının savaş…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sonuçta bir tedbir almıyor değiliz; alıyoruz. Örneğin, sivil uçaklara hava sahasını Montrö’den dolayı da kapatamıyoruz, bizim de işimize gelmez. Diğer taraftan Ruslara dedik ki, askeri uçaklarınızı bizim sahamızda uçurmayın, özellikle Suriye vesaire bu bölgeye uçurmayın dedik. Sayın Cumhurbaşkanımız da Putin’den rica etti onlar da durdurdular. Yani bugüne kadar böyle bize Montrö’yü delmek için bir girişim de olmadığı gibi tüm taraflar bizim bu tür ricalarımızı geri çevirmedi.
AHMET HAKAN- Yani siz Montrö bir hukuki metindir o metne herkesin saygılı olmasını beklediniz; beklentiniz de karşılandı, onu anlıyorum yani evet. Peki, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener savaşın başlangıç sürecinde Rusya’ya yönelik yaptırımlara Türkiye’de katılmadılar dedi iki hafta üst üste partisinin grup toplantısında altını çize çize üstünü çize bunu söyledi, sonra kesti. Siz o söylemleri duyduğunuzda ne hissettiniz yani ne düşündünüz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Doğrusu şaşırdık, yani bir partinin genel başkanı Türkiye’nin yaptırımlara katılmasını isterken neyi planladı, neyi düşündü? Veya böyle bir durumun Türkiye’ye yönelik etkisini hesaplayamadı mı? Enerjimizin yüzde 44’nü gazımızın yaklaşık daha önce 50’nin üstündeydi bu çeşitlendirmeden dolayı yenilenebilir enerjiye yaptığımız yatırımlardan dolayı bağımlılık azalıyor, daha da azalacak. Yani sadece Rusya değil herhangi bir ülkeye tek başına bağımlığı bizim kendi gazımızda çıkacak, bu güneş, rüzgar, hidro bunlara yatırımlarımız da artarak devam ediyor sonuçta. Yani Türkiye’ye etkilerini hesaplamadı mı bir Genel Başkan? Şöyle şaşırdık: Bu ülkeler herkes sizin neden katılmadığınızı anlayabiliyoruz derken, Türkiye’de bir siyasi partinin genel başkanının üst üste neden yaptırımlara katılmıyoruz diye sorgulamasına da şaşırdım.
AHMET HAKAN- Esas ben de buna şaşırdım çünkü, şöyle olur mesela: Batılı müttefikleriniz, NATO bilmem birileri hepsi harekete geçer, Türkiye sen niye katılmıyorsun bu yaptırımlara diye bas bas bağırırlar da hani bir muhalefet lideri de ya bu bak filan diyebilir, esas şaşırtıcı olan orası belki de.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, ama bir siyasi partinin lideri ya da siyasiler bizler ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olan halk seçer seçmez ayrı bir şey, ama Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletine olası etkilerini de hesaplaması gerekiyor böyle bir sorumluluğumuz da var. Sadece iktidarın değil muhalefetin de var. Ama geç de olsa bunu anlamış olmaları da güzel.
AHMET HAKAN- Sonra artık tekrarlamadı evet yani.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Anlamış olmaları da iyi bir şey.
AHMET HAKAN- Ben bunun yanlış olduğunu anladım demedi ama tekrarlamayarak lisani münasiple söylemiş oldu herhalde evet.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani biz siyasetçiler kolay kolay ben burada yanlış yaptım yapmışım demeyiz.
AHMET HAKAN- Demezsiniz evet doğru.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Maalesef demeyiz.
AHMET HAKAN- Maalesef. Sayın Bakan, ben hiçbir veriye dayanmadan bu krizin, bu savaşın Türkiye’ye avantajlar da sağlayabileceği kanaatine vardım. Hani bir veri yoktu elimde bu işte yaptırımlar uygulanıyor, Rusya ile ilişkiler, kriz devam etmesin kriz hiç çıkmasın hiçbir avantajını yaşamayalım, onu tabii ki baştan söylüyorum yani o zaten bizim insanlığımızın gereği de. Onun ötesine bir adım ötesine geçtiğimizde ya da hani biraz derinlemesine baktığımızda bir avantaj sağlayabileceği kanaatindeyim. Mesela Wall Street Journal’da geçen hafta şöyle bir haber gördüm: Rusların parası Türkiye’ye akıyor, doğru mu bu? Hakikaten böyle bir Rusların parası Türkiye’ye akıyor mu? Bu haber doğru mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Öncelikle avantajlardan bahsedeyim. Evet, krizlerin mutlaka etkisi olur, olumsuz etkileri olur, keşke yaşanmasa krizler. Kovid aynı şekilde tüm dünyayı etkiledi, ama kovid dahil tüm krizler aynı zamanda ülkelerin ve insanlığın önüne fırsatlar da çıkarıyor. Yani ülkelerin önemi daha iyi anlaşılıyor. Onun dışında gerek üretim, gerekse tedarik, gerekse hub olma, lojistik birçok açıdan fırsatlar çıkarıyor, Türkiye’nin önüne de bu fırsatlar çıkarıyor. Biz burada fırsatçılık yaptığımız için değil veya krizden, savaştan medet umduğumuzdan değil; doğal bir şey gelişiyor. Şimdi Ukrayna şu anda talepleri karşılayacak bir durumda değil üretim yok fabrikalar gitti vesaire… Tahıl ekildi mi, ekilmedi mi bilmiyoruz buğday, biz de ithal ediyoruz, savaş koşulları var. Ukrayna’dan, Rusya’dan kimse almıyor, şimdi Türkiye önemli bir seçenek olmaya başladı.
AHMET HAKAN- Hangi açıdan seçenek olmaya başladı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani arz güvenliği bakımından.
AHMET HAKAN- Arz güvenliği.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ayrıca enerji güvenliği bakımından da Türkiye’den geçen petrol, doğal gaz boru hatları aynı şekilde yeni çıkacak fırsatlar bu bakımdan da Türkiye kilit bir ülke herkes için. Birçok ülke mesela bu gaz akışını devam ettirecek misiniz diye de soruyor özellikle Orta Avrupa ülkeleri soruyor. Diğer taraftan, lojistik bakımdan da şimdi kuşak ve yol projesine baktığımız zaman bu büyük bir proje Çin’den Avrupa’ya gidecek projelere baktığımız zaman. Çin’in çünkü Avrupa’yla olan ticareti günlük 1 milyar dolar. Çoğu Rusya üzerinden geçiyor. Şimdi alternatif nedir? Orta koridor, yani bizim de bulunduğumuz orta koridor. Orta koridorla kuşak ve yol projesinin entegrasyonu daha da önem arz etti. Azerbaycan’la, Ermenistan’ın anlaştığı projelerin hayata geçmesi daha da önem arz etmeye başladı, ama Türkiye bu işin merkezinde, yani fırsatlar çıkarır.
Gelelim o habere. O haber doğru bir haber değil, bana göre kasıtlı yapılmış bir haber. Yani Türkiye’yi de yaptırımlara katılmaya zorlayın demek için yapılan bir haber. Yani Türkiye öyle mesela oligarkları soruyorlar bazen bize. Benim de tanıdığım Azerbaycan kökenli, Özbek kökenli tanıdıklarımız da var. Onların hiçbirisi hani akın akın Türkiye’ye paralarını aktardı gibi bir şey yok. Türkiye’ye gelmek isteyen yatırımcılar var, Türkiye’ye gelmek isteyen, iş kurmak isteyenler var. Türkiye’de turizm sektöründe faal olmak isteyenler var bize de sordukları için biliyorum bunları nasıl yapabiliriz diye soruyorlar. Neticede Türkiye’de piyasa ekonomisi var...
AHMET HAKAN- O ayrı ama Rusların parası Türkiye’ye akıyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O doğru değil.
AHMET HAKAN- O doğru değil anladım. Yoksa tabii ki Rus yani iş yapacak geliyor bu…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu haber kasıtlı bir haber.
AHMET HAKAN- Peki, turizm çok önemli bir sorun ve turizm dendiğinde de bizim bütün gözlerimiz Ruslara çevriliyor ne olacak bu yaz? Yani artık geldi kapıya dayandı siz de Antalyalısınız yani. Bir büyük sorun mu var yani Ruslar artık kapalı mı, Rus kapısı kapalı mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok kapalı değil.
AHMET HAKAN- Gelecekler mi peki?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Gelecekler, ama burada tabii yine sıkıntı ne? Uçak. Aeroflot uluslararası faaliyetlerini, uçuşlarını durdurdu biliyorsunuz. Rus uçaklarına karşı yaptırımlar var dolayısıyla, bu yaptırım çerçevesinde Rus uçaklarına şirketlerin servis vermesi de mümkün değil, özel şirketlerin. Sonuçta Türk Hava Yolları’yla bunu telafi etmeye çalışıyoruz. Amerikalılara da söyledik biz Türk Hava Yolları’yla yani yaptırımları sizin Rus şirketlerine yönelik yaptırımları bypass etme değil, turizm sektörü bizim için önemli. Türk Hava Yolları’nın uçuş sayısını artırarak yine charter açısından da Türk Hava Yolları’nı kullanarak bir kısmını telafi etmeye çalışıyoruz.
AHMET HAKAN- Türk Hava Yolları sadece bir kısmının telafisini mi sağlar teknik olarak?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii burada Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy gerçekten sektörün de içinden gelen bir arkadaşımız. Hem acentelik kısmını biliyor hem de işletme, otel olarak çok iyi biliyor ve pandemi zamanında da gerçekten ortaya koyduğu fikir ve projelerle biz Avrupa’da en çok turist ağırlayan ülke olduk. Dışişleri Bakanlığı olarak da beraber çalışıyoruz tüm çalışmalarda elimizden gelen desteği yapıyoruz, bazı ülkelere birlikte gittik. Şimdi de…
AHMET HAKAN- Yani diyorsunuz ki, Türk Hava Yolları’nın charter seferleriyle bunun bir kısmını karşılayabiliriz, halledebiliriz peki devamı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şöyle söyleyelim: Pandemi zamanındaki rakama ulaşırız biz. Yani 7 milyon civarında bekliyorduk, 3,5 milyon civarında turistin gelmesini planlıyor Kültür ve Turizm Bakanlığı.
AHMET HAKAN- Bu yıl için.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu yıl. Tabii Ukrayna’dan geçen sene 2.1 milyon turist geldi bu sene ne kadar geleceği belli değil bu şartlarda.
AHMET HAKAN- Oradan daha zor gelir.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, biz Ukraynalı çocuklara ailelerini getiriyoruz misafir ediyoruz, bu savaşta ölenlerin. İnsani görevimizi yapıyoruz da bunu turist gelsin diye yapmıyoruz o ayrı bir şey, ama öyle veya böyle yine gelir. Ama güzel olan bir şey, bu özellikle Rusya’yla uçak düşürme hadisesinde bir kriz yaşadık, ondan sonra Türkiye turist gelen ülkeler bakımından çeşitlendirme konusunda önemli adımlar attı.
AHMET HAKAN- Ders oldu bize o.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, bunun faydasını çok gördük biz. Ayrıca ilave yaptığımız adımlar mesela şimdi Polonyalılar da pasaportsuz, kimlikle Türkiye’ye gelebilecekler. Bazıları sitem ediyor bize vize serbestisi olmadı, sonuçta niye bunlara verdiniz vesaire… Haklı olabilir, vatandaşımıza bir şey söylemiyorum, ama bize çok faydası olacaksa illa mütekabiliyet uygulamak zorunda değiliz, uygulamamamız da lazım. Vize serbestisi için çalışıyoruz o ayrı bir konu. İngiltere’den bu sene çok turist artışı var.
AHMET HAKAN- Ruslardan tamamen kapı kapanmayacak gelecekler. Polonya’dan bekliyorsunuz, İngiltere’den bekliyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Avrupa, Almanya’dan aynı şekilde bekliyoruz, Avrupa ülkelerinden bekliyoruz, Orta Asya’dan bekliyoruz. İskandinav ülkelerinden aynı şekilde yine Balkanlardan her yerden biz bekliyoruz. Ukrayna’da çok ciddi bir düşüş olacağını görüyoruz, öngörüyoruz, Rusya’dan da yine yarıma yakın tahminlerimizden bir kayıp olacağını düşünüyoruz. Tabii özellikle kayıplar benim şehrim Antalya için önemli, diğer yerlere Avrupa’dan gelen turistlerle telafi edebiliyoruz, Turizm Bakanımızın bana anlattıklarını ben size anlatıyorum. Ama sonuçta bu savaş ortamında turizm sektörünün en az şekilde etkilenmesi için çaba sarf ediyoruz.
AHMET HAKAN- Çok iyi anladım. Yani evet bir sorun var Rusya’dan isteğimiz miktarda turist gelmeyebilir, ama çeşitli başka alternatifler devrede diyorsunuz onu anladım.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Devrede. Şimdi Suudi Arabistan’dan geliyor, Birleşik Arap Emirlikleri’nden geliyor, Körfez bölgesinden.
AHMET HAKAN- Oralardan Antalya’ya gelmezler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Geliyor.
AHMET HAKAN- Zaten sıcaktan geliyorlar bir de tekrar Antalya sıcağına.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi oradaki sıcaktan sonra Antalya yayla gibi geliyor.
AHMET HAKAN- Oradaki daha büyük bir sıcak tabii.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Daha çok Karadeniz şehirlerini tercih ediyorlar oralara da turistin gitmesi lazım, yani tüm Türkiye’ye turistin gelmesi için çalışıyoruz. Ama ilginç bir şekilde Antalya’ya da geliyorlar çünkü bu ülkelerden Antalya’ya doğrudan seferler de başladı. Hem bizim hava yollarımız Türk Hava Yolları ve özel, hem de o ülkelerin hava yolları Antalya’ya uçuyor.
AHMET HAKAN- Sayın Bakan, turizmde konulan bir hedef var ülkenin menfaati için umarım o hedefe ulaşılır yani beklentiler var ekonomideki sıkıntıların aşılabilmesi için de o turizm beklentisinin karşılanması gerekiyor, inşallah bütün bu çabalar bir sonuç doğurur.
Şimdi bir garantörlük meselesi var Sayın Bakan. Ukrayna Türkiye’nin de garantör olmasını istiyor, başka müttefik ülkelerinde garantör olmasını istiyor. Bu bizde bir endişeye yol açıyor bu garantörlük meselesi, çünkü acaba Türk askeri savaşa mı gidecek? Ukrayna’nın yanında Ruslara karşı savaşacak mıyız? Nedir bu işin aslı, faslı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Ukrayna evet ben tarafsızlığı kabul ediyorum, NATO gibi bir askeri örgüte ya da ittifaka üye girmiyorum, üye olmuyorum ama benim güvenliğim de garanti altına alınsın.
AHMET HAKAN- Bunu istiyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunu istiyor. Yani ben NATO’ya üye olabilseydim NATO güvencesi altında olacaktım.
AHMET HAKAN- Peki, nasıl bir garanti olacak onun güvenliği nasıl sağlanacak?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İlk başta Zelenskiy de açıkladı NATO’nun 5. maddesi gibi bir garanti istediklerini söylediler.
AHMET HAKAN- NATO’nun 5. maddesi NATO ülkelerinden birine yapılan bir saldırı bütün bir NATO’ya yapılmış kabul edilir. Yani Ukrayna’ya yapılan saldırı bütün garantörlere yapılmış sayılacak mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Talep böyle ama biraz önce de anlatmaya çalışıyordum, siz daha sonra geleceğiz dediniz. Bu öneriyi kabul eden bir ülke yok.
AHMET HAKAN- Mesela Amerika kabul etmiyor mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır.
AHMET HAKAN- İngiltere de etmiyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İngiltere kabul etmiyor, Kanada da kabul etmiyor.
AHMET HAKAN- Türkiye ediyor mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kanada’nın da ismi garantör arasında geçiyordu.
AHMET HAKAN- Türkiye ediyor mu peki?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Türkiye de şimdi etmiyor tabii.
AHMET HAKAN- Ama biz olabilir filan dedik öyle hatırlıyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır şöyle: Ukrayna P5+Almanya+Türkiye garantör olsun dedi. Prensip olarak garantörlüğe hiç kimse itiraz etmiyor, ama bu garantilerin ne olduğu daha belli değil. Ukrayna’nın NATO’nun 5. maddesi benzeri bir garantörlük istiyorum teklifine herkes hayır diyor.
AHMET HAKAN- Biz de ona hayır diyoruz diyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet. Türkiye’den de asker göndereceğiz falan dediler. Böyle bir şey de sözkonusu değil. Şimdi öncelikle Rusya ile Ukrayna’nın bir kere zaten anlaşamadıkları konulardan bir tanesi bu.
AHMET HAKAN- Garantörlük…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Garantilerin çerçevesi. Garantörlük olduğu zaman Rusya Ukrayna’ya yönelik bir tehdit olduğu zaman aslında garantörlerin içinde Rusya da var P-5 artı.
AHMET HAKAN- Saçma oluyor ya o zaman ya hakikaten.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi şöyle düşünürseniz: Yani bu garantileri Rusya’dan olası gelecek tehdide göre ayarlayacağız derseniz haklısınız ama şimdi Ukrayna diyor ki, ben artık tarafsız bir ülke olacağım. Daha önce Ukrayna’ya dediler ki, ya bu tarafı seç ya bu tarafı seç yani tarafsız olamazsın. Ama iki tarafla da Türkiye’nin yaptığı gibi ilişki kuramazsın dediler oldu bu. Sonuçta şimdi Ukrayna ben tarafsızlığı kabul ediyorum dediği zaman tabii ki olağan şüpheli bu savaştan dolayı, geçmişteki gerginlikten dolayı Rusya Federasyonu. Ama tarafsız politikayla beraber iki yan yana yaşayan ülkenin zaman alacak elbette. Bu travmanın unutulması kolay mı Ahmet Bey? Yani ileride daha iyi ilişkiler, iyi komşuluk ilişkileri olacağı varsayılırsa o zaman normal. Burada şimdi…
AHMET HAKAN- Ben şeyi anlamadım şimdi peki, Ukrayna garantörlük istiyor, NATO’nun 5. maddesinin benzeri bir nitelikte buna hiç kimse razı değil, Türkiye’de razı değil bu mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, bu gayet net.
AHMET HAKAN- Türkiye önceden evet diyordu ama…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır bakınız tekrar karıştı…
AHMET HAKAN- Evet dedi Türkiye.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır Ahmet Bey karıştırıyorsunuz.
AHMET HAKAN- Olabilir dedi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır efendim neye olabilir dedi? Biz de garantör ülkelerden bir tanesi olabiliriz dedi.
AHMET HAKAN- Tamam işte.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, ama Ukrayna’nın NATO’nun 5. maddesi şeklindeki garanti talebine olur demedik karıştırıyorsunuz.
AHMET HAKAN- O daha yeni çıktı ortaya öyle mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Daha sonra çıktı.
AHMET HAKAN- Garantörlük tartışmaları onun biz…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Daha sonra geldi. Önce garantör ülkeler olsun dedik. Şimdi Ahmet Bey müsaade ederseniz anlatayım, yani gayet sarih bir şey. NATO’nun 5. maddesi şeklinde o nitelikte bir garantörlüğe ya da garantilere evet diyen bir ülke yok.
AHMET HAKAN- Türkiye dahil.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ama prensip olarak Rusya dahil P-5 artı, Türkiye-Rusya, Belarus da olsun diyor bu konuda kimse hayır demiyor prensip olarak. Ama daha garantörlüğü ve garantilerin içeriği doldurulmuş değil. Peki, NATO’nun 5. maddesi olmayacak, o gibi bir garanti olmayacak peki ne olacak?
AHMET HAKAN- Onun olmayacağı kesin şimdi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Onun olmayacağı kesin peki ne olacak? İşte Türkiye burada da inisiyatif aldı. Ne yaptık? Önce Ukraynalılarla bir video konferans gerçekleştirdik Bakan Yardımcıları düzeyinde ve biz şimdi Türkiye olarak bu önce Rusya’nın dışındaki P-4 ülkeleri diyelim Çin dahil Fransız, Amerika onlarla görüşüyoruz.
AHMET HAKAN- Garantinin kapsamını mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Özür dilerim yani NATO’nun 5. maddesi çerçevesinde bir garanti olmayacaksa nasıl bir garanti olabilir? NATO içinde uzmanlar, bizim Büyükelçimiz orada çalışıyor kafa yoruyorlar. Yani bu ülkenin talebine hayır diyorsak o zaman neler olabileceği konusunda fikirler üretmek lazım. Türkiye sadece müzakerelerle iki ülkeyle temas halinde değil, bu konularda da Türkiye ön alıyor ki, şimdiden çalışıyor ki yarın bu masaya geldikleri zaman bunun niteliği konusunda seçenekler olsun.
AHMET HAKAN- Çok iyi anladım. Normalde Türkiye garantörlük kavramına kökten fundamental olarak karşı değil, NATO’nun 5. maddesi kapsamında karşı ama alternatif.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Herkes gibi biz de karşıyız.
AHMET HAKAN- Herkes gibi. Ama nasıl bir garantörlük olabilir Ukrayna’nın garanti talebi hangi yollarla karşılanabilir üzerinde kafa yoruyor, temas sağlıyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kafa yoruyoruz, görüşüyoruz sürekli diğer ülkelerle. NATO içindeki uzmanları da bu konuda çalıştırıyoruz, fikir elde ediyoruz. Ayrıca Ahmet Bey, biz olası bir ateşkeste Rusya’nın Ukrayna’dan çekilmesi, bunun karşılığında biz yaptırımların içinde değiliz ama bunlarla karşı karşıya geleceğiz. Yaptırımların bir kısmının gevşetilmesi ya da kaldırılması da gündeme gelecek. Bu konuda da yaptırım uygulayan ülke ve Avrupa Birliği’yle de görüşüyoruz ki bir yol haritanız olsun, bu çekilme hızlı olsun diye.
AHMET HAKAN- Garantinin ne olduğu belli olmadan zaten garantörlük olmaz ki.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kesinlikle onu söylüyor işte. Garantilerin ne olduğu konusunda bir şey yok, iki tarafın da anlaşması lazım.
AHMET HAKAN- Türkiye’nin en başta koyduğu tavır ben prensipte garantör olurum, ama içeriğini filan oturup konuşacağız ne olduğu belli olsun ondan sonra.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette her iki tarafın da anlaşması lazım. Ayrıca garantör olacak ülkelerin hepsinin de bunu kabul etmesi lazım.
AHMET HAKAN- O zaman yani Türk askerinin bu işin içine girmesi, bir macera falan, henüz böyle konuşulacak konular bile değil yani evet.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok yok öyle bir şey söz konusu değil zaten.
AHMET HAKAN- Sayın Bakan, bu şeyde dediniz ki, bu savaşın devam etmesini isteyen ülkeler var dediniz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu soruyu soracağınızı biliyordum ama zaten bunlar…
AHMET HAKAN- Kızacak mısınız?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok kızmam ama sonuçta bunlar bilinen şeyler yani ülkelerin isimlerini şimdi say derseniz burada saymam onu soracaksınız. Ama herkesin tahmin ettiği ülkeler.
AHMET HAKAN- Çok iyi anlıyorum sizi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çünkü bu ülkelerle de görüşüyoruz, çalışıyoruz. Şimdi bunları da baştan doğrudan…ama böyle bir izlenim edindik onu da açıkça söyleyeyim.
AHMET HAKAN- Onu zaten biz de ediniyoruz. Yani biz bu kadar görüşme hiçbir görüşmenin içinde olmadığımız halde yani dertlerinin Ukrayna’daki bu insanlık durumunun kaygı verici durumun giderilmesi değil, daha çok Rusya’nın geriletilmesi olduğu şeklinde ki bir izlemini biz de alıyoruz yani. Yoksa bizim için önemli olan şahsen benim için önemli olan Ukrayna’daki durumun bir an önce sona ermesi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çünkü bedeli en çok onlar ödüyor.
AHMET HAKAN- Temel derdimizin bu olması lazım, ama temel dert bu değil. Peki, ben de o zaman bu konuyu daha fazla dallandırıp budaklandırmayayım. Çin bu süreçte nasıl bir politika izliyor, Çin’in politikasını nasıl görüyorsunuz? Yani Çin Batıcı mı, Rusyacı mı, denge mi tutturmaya çalışıyor?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çin de işin doğrusu dengeli bir politika izlemeye çalışıyor. Tabii NATO’yu suçlayıcı açıklamaları oldu. Diğer taraftan Rusya’nın da güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiğini de söyledi, ama ayrıca mesela think tanklere baktık böyle resmi olanlara da… Yönetime yakın işte Batı’nın yanında yer almalıyız gibi açıklamalar da gördük, ama bunlar tabii yönetimden gelmediği için bağlayıcı bir şey değil.
Diğer taraftan, özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne vurguyu sık sık yaptı Çin. Ayrıca sorunun barışçıl yönden askeri yöntemle değil, diplomasiyle ve barışçıl yönden çözülmesi gerektiğinin de altını defalarca çizdi. Yani sonuçta daha çok dengeli bir politika izlemeye çalıştığını söyleyebiliriz.
AHMET HAKAN- Çin’in tutumu çok mu önemlidir bu savaşta?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çin’in tutumu şöyle önemli: Bir kere P-5 ülkelerinden bir tanesi, o yüzden bu garantörlük ve garantilerin nasıl olabileceği konusunda Bakan Yardımcımız Sedat Bey, Çinli mevkidaşıyla da görüştü.
AHMET HAKAN- Yani nasıl bir garanti çerçevesi çizebiliriz diye?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Nasıl olur, ne olur? Tabii burada hepimizin beklentisi her iki tarafın bu konuda mutabakatı, anlaşması. Diğer taraftan, Çin seversiniz, sevmezsiniz bizim de eleştirdiğimiz yanları var Uygur Türklerine yönelik muamelelerden dolayı hem ikili düzeyde hem de uluslararası platformda tavrımızı açık koyuyoruz, çünkü bunlar insani konular. Diğer taraftan, Çin bir süper güç yani Çin’in taraf tutması tabloyu, dengeyi değiştirebilir. Rusya’dan yana bir tavır alması net bir tavır alması tabloyu değiştirir. Ayrıca yaptırımlar konusunda da özellikle yaptırmaları delmeme konusunda da özellikle Çinli şirketlerin dikkatli davrandığını görüyoruz. Bazı faaliyetlerini durdurdular, bazı sözleşmeleri yenilemediler. Yani Çin temkinli davranıyor burada.
AHMET HAKAN- Ama Batı’ya daha mı yakın o zaman?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Daha yakın demeyelim de daha temkinli davranıyor diyebiliriz.
AHMET HAKAN- Temkinli diyorsunuz. Yani o zaman krizin çözülme noktasında Türkiye’nin Çin’le teması diye bir şey soracaktım onu da cevaplamış oldunuz aslında. O garantörlük kapsamında görüşüyoruz dediniz çok teşekkürler orayı da geçmek istiyorum. Şimdi Sayın Bakan, Ukrayna savaşı çıkınca Türkiye’nin kıymeti artı. Yani bir günde olacak bir şey değil tabii. Siz onu söylüyorsunuz haklı olarak bunun bir tarihi var, ilkeli duruşumuz var. Yani politikalarımız var diyorsunuz ama sonuçta bir olay oluyor, bir vaka oluyor, o vakadan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa’nın yani daha önce Türkiye’ye karşı böyle çok da ılımlı tavırlar sergilemeyen Batı dünyasının Türkiye’ye karşı böyle olağanüstü yakın bir tutum almaya başladıklarını görüyoruz. Ukrayna savaşı mıdır bunu tetikleyen, motive eden temel unsur? Ukrayna savaşında Türkiye’nin pozisyonu mudur bunu tetikleyen şey?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Son 1-1,5 yıla baktığımız zaman Türkiye’ye yönelik bakışın olumlu yönde değiştiğini söyleyebiliriz. Avrupa Birliği’nin aynı şekilde daha pozitif bir atmosfer, normalleşme süreçleri, gerek işte Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Suudi Arabistan, Biden’la Cumhurbaşkanımızın Roma’da görüştükten sonra aldıkları kararlar, bir stratejik mekanizmanın kurulması ve ticari, ekonomik işbirliğinin artması, Türkiye’de önemli projelerin hayata geçmesi, Türkiye’ye yönelik ilginin artması vesaire… Pandemi döneminde Türkiye’nin önemi arttı. Hem güvenilir bir tedarik zinciri olması ve sağlık sisteminin çok güçlü olması hem birçok sebepten dolayı pandemi döneminde de arttı. Ama tabii Ukrayna savaşı bambaşka bir noktaya getirdi bizi.
AHMET HAKAN- Ne oldu mesela? Ne oldu da bambaşka noktaya geldik?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şöyle: Elbette bu savaşı durdurmak için başka çaba sarf edenlerde oldu, yani onların da samimiyetinden şüphemiz yok çaba sarf ettiler. Ama Türkiye’den başka her iki tarafın da bu kadar güvendiği başka bir ülke yok.
AHMET HAKAN- Dışişleri Bakanlarını bir araya getirmek İstanbul’da…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Türkiye’den başka bu müzakere sürecinde sizin söylediğiniz adımları atabilen de olmadı, çok isteyen oldu. Türkiye çok ilkeli net bir tavır ortaya koydu, uluslararası hukuktan yana olduğunu gösterdi. Yanlışa yanlış dedi; doğruya doğru dedi. Olura olur dedi, olmaza olmaz dedi.
AHMET HAKAN- Bunu görünce mi Türkiye’ye karşı olumlu bir tutum aldılar?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunu tüm dünyada herkes gördü. 4 bin nüfuslu bir ülke de gördü bunu, herkes gördü. Türkiye’nin aslında önemli bir aktör olduğunu herkes gördü. Güvenilir bir aktör olduğunu herkes gördü.
AHMET HAKAN- Fark edildi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Fark edildi, daha da fark edildi.
AHMET HAKAN- Siz diyorsunuz ki 1,5 yıldır birtakım açılım süreçleri var; biz birtakım şeyler yürütüyoruz zaten, onlar zaten yürüyordu fakat bu olay ani bir şey yaptı daha keskinleştirdi virajın daha doğru hızlı dönülmesine yol açtı.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bazı olumsuz baktıkları alanlar olumluya da dönüştü. Mesela SİHA’larımız Karabağ’da katildi, Ukrayna’da melek oldu birden.
AHMET HAKAN- Evet Aliyev söyledi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sayın Aliyev’in sözleri Türkiye’de tüm dünyada yankı yaratıyor, savaş zamanında söyledikleri de öyle.
AHMET HAKAN- Peki, yani şimdi.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sonuçta bu savaşta Türkiye’nin oynadığı rolü herkes gördü. Cumhurbaşkanımızın sergilediği liderliği herkes gördü ve takdirle karşıladı.
AHMET HAKAN- Yani mesela Amerika’nın tutumunda esaslı bir değişiklik olmuştur diyebilir misiniz Türkiye’ye karşı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O yönde emareler var, ama somut adımları görmeden esaslı dememiz zor, bunun için de çalışıyoruz.
AHMET HAKAN- Avrupa’nın peki esaslı bir değişim içine girdiğine dair bir emare var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Var.
AHMET HAKAN- Esaslı.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yüksek düzeyli diyaloğun başlaması, Gümrük Birliği anlaşmasının müzakerelerine tekrar başlaması ve Türkiye’yle daha yakın işbirliği içinde olma arzusu… Frans Timmermans burada Kıdemli Başkan Yardımcısı, benim de eskiden birlikte çalıştığım sevdiğim bir arkadaşım Hollanda Dışişleri Bakanlığı da yaptı kendisi. Avrupa Konseyinde de çalıştık. Sonuçta Avrupa liderlerinin sürekli Cumhurbaşkanımızla görüşmesi sadece Konsey ve Komisyon Başkanı değil, liderlerin Türkiye’ye gelmesi, Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların gelmesi ve geleceğe yönelik atılacak adımlar konusunda somut konuşmaya başlaması. Burada tek konuda adım atmayacaklarını şimdi görebiliyoruz o da genişleme konusunda, yani üyelik müzakereleri konusunda. Onu da yanlış anlamayın diyorlar, bir taraftan Ukrayna’yı üye yapabiliriz diyorlar, Ukrayna’ya destek vermek lazım, ama diğer taraftan Karadağ’la fasıllar bitti kapatmıyorlar, Arnavutluk’a ve Kuzey Makedonya’ya tarih vermiyorlar. Yani genişleme konusunda kendi aramızda bölündük o yüzden diyorlar, biz de bunu görüyoruz. Ama vize serbestisi, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, modernizasyonu, aynı şekilde bizim demir ve çelik üzerindeki ilave vergilerin kaldırılması gibi alanlarda somut adımlar görmek istiyoruz.
AHMET HAKAN- Peki, göreceğinize dair emareler var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Söylemde var.
AHMET HAKAN- Ben diyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ama yüksek düzeyli temasları hemen başlattılar.
AHMET HAKAN- Ben şeyi yanlış mı anladım, Amerika’yla emareleri görmem lazım dediniz…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Somut adımları…Emareler var dedim; somut adımları görmek lazım.
AHMET HAKAN- Somut Avrupa’yı Amerika’dan biraz daha kuvvetli gibi gördünüz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biraz daha kuvvetli. Ama sonuçta Amerika’nın adım atması daha kolay birçok açıdan. Bazı konularda tabii kongreden onay alması lazım, ama Avrupa Birliği adımı atarken konsensüs lazım, yani bir Rum Kesimi’nin arkasına yine sığınabilirler yeri geldiği zaman. Yani şunu söylemeye çalışıyoruz: Bu Ukrayna kriziyle Türkiye’nin önemini herkes gördü, ama bunun geçici bir yaklaşım olmaması gerekiyor. Bizim dün de önemimiz ortadaydı, yarın Türkiye’nin bölgemiz ve ötesi için önemi daha da artacak.
AHMET HAKAN- Tamam bunu geçici bir şey olarak görmemeleri lazım diyorsunuz. Peki, mesela en son Amerika Dışişleri Bakanlığı Türkiye’ye F-16 ve modernizasyon kiti satma konusunda kendi kongrelerine bir tavsiye mektubu yazdılar, bu emare mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Aslında bu bazı kongre üyelerinin Türkiye’ye yeni nesil F-16’ları ve modernizasyon kiti vermeyin diye yazdıkları mektuba Dışişleri Bakanlığının verdiği cevaptır.
AHMET HAKAN- Tavsiye mektubu değil yani.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır tavsiye mektubu şöyle olur, yani daha doğrusu müzakereleri şu anda askerlerimiz sürdürüyor. Bu konuda mutabakata varıldıktan sonra tabii kongrenin iznine başvuracak o zaman ayrı bir mektup yazacak, bunları vermek istiyoruz. Bu cevabi mektup ama önemli bir cevap.
AHMET HAKAN- Verin diyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Vermemiz lazım diyor bizim için de önemli, NATO için önemli, Türkiye bizim müttefikimiz Türkiye’ye bunları sağlamamız gerekiyor diyor.
AHMET HAKAN- Peki, Türkiye’ye yönelik yaptırımları var değil mi Amerika Birleşik Devletleri’nin? O ne olacak?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- CAATSA yaptırımları var.
AHMET HAKAN- Onların da kaldırılma emareleri var mı? Somut adım dediğiniz o mu yani mesela?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Daha esnek olduklarını görüyoruz bir çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz. Biden’la Cumhurbaşkanımızın görüşmesinde Biden’ın teklif ettiği stratejik mekanizma kuruldu, Bakan Yardımcıları düzeyinde Victoria Nuland Türkiye’ye geldi. Ankara’da gerçekleştirdik. 18’inde Bakanlar düzeyinde görüşeceğiz. Bu stratejik mekanizmanın amacı var olan sorunları çözmek için çaba sarf etmek, ayrıca işbirliği yapabileceğimiz mevcut ve mümkün olan alanlarda ne tür işbirliği yapabiliriz, hangi adımları atabiliriz bunları da görüşmek, değerlendirmek.
AHMET HAKAN- Peki, S-400, F-35 krizi buna da bir çözüm gelir mi bu sıralar?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu yaklaşım devam ederse, şimdi olmasa bile önümüzdeki süreçte gelebileceğine inanıyorum ben.
AHMET HAKAN- Sayın Bakan, bunlar hep peş peşe mi geldi? Mesela bir anda bir baktık ki biz dışarıdan bu işleri gözlemleyenler olarak, İsrail Cumhurbaşkanı geliyor, İngiltere’den biri geliyor, Almanya’dan Başbakan geliyor böyle pat pat bu Ukrayna meselesi yüzünden mi oldu bunlar?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok sadece Ukrayna meselesine bağlamak doğru olmaz. Türkiye’nin izlediği aktif proaktif dış politika sayesinde bunlar oldu. Ortaya irade koymazsanız bunlar bir günde de olmaz, bir günde de herkes gelmez. Bunun zeminin hazırlanması bir kere belli bir süre alır Ahmet Bey. O nedenle yani birkaç yıldır özellikle attığımız adımların, yaptığımız hazırlıkların neticesi olarak size de bağlı değil. Şimdi Netanyahu dönemi olsaydı İsrail’le bu temasların olması mümkün değil.
AHMET HAKAN- Biraz da o ülkelerdeki değişimlerde siyasi pozisyonlarda önemli.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Doğru. Veya o ülkeler de Türkiye’nin önemini anlamaya başladı.
AHMET HAKAN- Siz gidecek misiniz İsrail’e?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İsrail’e Mayıs’ın 3. haftası gideceğiz Ahmet Bey. Önce Filistin’e, sonra İsrail’e gideceğiz.
AHMET HAKAN- Mesela benim bugün şöyle bir şey hoşuma gitti, bilmiyorum katılır mısınız size onu soracağım: Yani İsrail’le sıfır diyalog kurulduğu zaman Türkiye, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye adına Mescid-i Aksa’da yapılan herhangi bir saldırı karşısında çok büyük tepkiler gösteriyordu ve o tepkiyle kalıyordu. Şimdi yine tepkisini gösterdi yine yüksek, ama aynı zamanda Herzog’la telefonla görüştü, ona da dedi, yapma bunu, bu doğru bir şey değil, buradaki fanatiklere falan bir sahip çıkın bu işleri yapmayın, böyle dedi. Mesela diyaloğun faydası. Yani diyalogsuzken gösterilen tepkinin bir karşılığı çok fazla olmuyordu, ama diyalog kurulmuşken gösterilen tepkinin çok esaslı bir karşılığı oluyor. Ben inanıyorum ki, Mescid-i Aksa olaylarında inşallah da olur bir yumuşama olacak, yine benzer baskınlar falan olmayacak gibi geliyor bana ne diyorsunuz buna?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-Diyaloğun her konuda her zaman faydası vardır Ahmet Bey. O yüzden diyaloğun devam etmesi önemli. İşte bu sebepten dolayı özellikle Filistinler, sadece Abbas değil, Hamas da İsrail’le Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinin kendileri için çok faydalı olduğunu söylediler ve Cumhurbaşkanımızdan da ilişkileri normalleştirin diye de talepte bulundular. Çünkü Filistin yönetimiyle İsrail arasında da diyaloğun tesis edilmesi lazım. Şartlar kolay değil, ama diyalog olmadan neyi konuşacaksınız, hangi adımı atacaksanız? Yani sonuçta biz başından beri net bir şekilde söylüyoruz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız grup toplantısında da çok güzel bir şekilde vurguladılar, İsrail’le ilişkileri normalleştirmemiz Filistin davasından vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Filistin davası pahasına olmayacağını söylüyoruz ve Ramazan ayının son 10 gününde Müslüman olmayanların Mescid-i Aksa’ya girişlerine müsaade edilmemesi gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanımız Herzog Ankara’ya geldiği zaman da söyledi, telefonda da tekrar söyledi.
AHMET HAKAN- Yani bunun diplomasisini yapmanın ben anlamlı olduğunu ve bir karşılığının olacağını varsayıyorum, düşünüyorum, bekliyorum. Olur olmaz, ayrı bir şey ama bir etkileyici tarafı olacaktır mutlaka.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Aynı anlayışla da biz bu diyaloğu sürdürüyoruz, çabalarımızı sürdürüyoruz.
AHMET HAKAN- Peki, bir doğal gaz boru hattı meselesi var İsrail’le o iş olacak mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bence olur. Şimdi benim ziyaretimden sonra aslında beraber planlıyorduk ama herhalde ayrı ayrı olacak. Enerji Bakanımız gidecek, sonuçta bu konuları konuşacaklar.
AHMET HAKAN- Beraber gitmeyecek misiniz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Aslında beraber gitmeyi planlıyorduk. Biz bir gün önce Filistin’e gideceğiz. Herhalde programlar tam uyuşmayacak, ama o günlerde, yani arka arkaya da olabilir, Enerji Bakanımız da gidecek. Berat Bey Enerji Bakanıyken aslında o günkü zor şartlara rağmen Enerji Bakanı’yla diplomatik ilişkilerimizin hemen hemen olmadığı bir dönemde bu konuları konuşuyorlardı, belli bir noktaya da gelmişlerdi. Öyle görünüyor ki İsrail kara sularında ve kıta sahanlığında çok ciddi rezervler var. Bu rezervlerin uluslararası piyasalara özellikle Avrupa’ya gidebilmesi için en ekonomik olan güzergah Türkiye. Onun dışında bir alternatif fizibil değil. Sonuçta bu fırsattan istifade bu projeleri hayata geçirebiliriz. Geçen gün İsrailli gazeteciler gelmişti, ben de kendilerini Bakanlıkta kabul ettim. Bu konularda da çok açık net bir şekilde düşüncelerimizi söyledik. Yani Filistin’le ilgili düşüncelerimizi de, tutumumuzda herhangi bir değişiklik olmayacağını da, ama diyaloğun da önemli olduğunu vurguladık. Enerji Bakan Yardımcımız Alparslan Bey’le de görüştüler. Alparslan Bey o görüşmede de söyledi, karar alındıktan sonra, kazma vurulduktan sonra eski tabirle ya da kepçe vurulduktan sonra 4-5 yıl içinde bu proje tamamlanır.
AHMET HAKAN- Yeter ki karar alınsın. O zaman sizin de, Enerji Bakanının da İsrail’e yapacağınız gezide, ziyarette bu konu bir numaralı gündem mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii bizim gündemimizde Dışişleri Bakanı olarak başka konular da var. Türkiye-İsrail ilişkileri, Filistin meselesi, Ortadoğu meselesi…
AHMET HAKAN- Enerji Bakanının gündemi o zaman…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim gündemimizde tabii, Dışişleri Bakanının görevi nedir? Dış ilişkilerle ilgili her konuyu gündeme getirmek. İlk görüşmeleri biz yaparız. Enerji Bakanımızla beraber gitseydik birlikte konuşacaktık. Elbette işin esas sahibi Enerji Bakanlığı. Onlar da bu işin tüm boyutlarını ele alacaklardır.
AHMET HAKAN- Bu arada Yunanistan Başbakanı da geldi Türkiye’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la olumlu da bir görüşme yaptılar. Ne oldu yani? Bizim bu bitmez, tükenmek bilmeyen, yıllardır yani, Yunanistan-Türkiye gerilim hali devam ediyor mu, bunda bir değişim olmuyor mu? Geliniyor gidiliyor, görüşülüyor, bütün bunlara rağmen?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi Yunanistan bizim komşumuz, ama Yunanistan’la çözemediğimiz sorunlar var, çözülemeyen sorunlar var. Bu sorunlar…
AHMET HAKAN- Ben kendimi bildim bileli sorunlar var, ben kendimi bildim bileli çözülemiyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Lozan’dan bu yana sorunlar devam ediyor. Yani Lozan Anlaşması imzalandı, barış yapıldı, ama ondan sonra tabii çözülemeyen sorunlar da olduğu için ister istemez bu sorunlar devam ettiği sürece yer yer gerginliğe sebep olabiliyor. İşte Doğu Akdeniz’de de en son bizi dışlayıcı hamlelere karşı biz de karşı hamlelerimizi yaptıktan sonra ilave bir gerginlik oldu, ama Ege’deki sorunlar halen devam ediyor. Bu sorunlar varken var diye, çözülmedi diye, görüşmemek de olmaz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Miçotakis seçildiği zaman gayet iyi niyet gösterisinde de bulundu, sıcak bir ortam oldu, ama daha sonra Doğu Akdeniz’deki gelişmeler sebebiyle bizim haklı adımlarımızdan sonra bir gerginlik oldu. Tabii bir görüşmede sorunlar çözülmez. Eski adıyla istikşafi, yeni adıyla istişari görüşmelere tekrardan başladık. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın Ankara’ya gelişinde, yaklaşık aşağı yukarı 1 sene oldu Ramazan’dı yine, 25 maddelik bir önümüzde yapılacak işler var. Bunların hepsi de Yunanistan’la Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirecek alanlar. Ve Bakan Yardımcıları düzeyinde bunu da sürdürüyoruz ve ilerlemeler de var. Turizm konusunda işbirliği yapıyoruz. Ama bu bahsettiğim çözülemeyen, hassas konularda da tutumlarımız devam ediyor.
Diğer taraftan, Batı Trakya Türklerinin uğradıkları haksızlıkları ya da haklarının ihlal edilmesi, seçilmiş müftülere yönelik Yunanistan’ın olumsuz tutumu gibi konsolosluk konularında da bizim hassas olduğumuz konular var. Ama Yunanistan’la da görüşemeye devam etmemiz lazım.
AHMET HAKAN- Yani diyorsunuz ki, evet sorunlar var, o sorunlar devam ediyor, ama bu arada ilişki de kuruyoruz, temasımız da var, iş de yapıyoruz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Diplomasi bunun için var.
AHMET HAKAN- Peki, artık sona doğru geldik bir şeyi daha merak ediyorum, Ukrayna savaşı. Mesela ben diyorum ki, bu savaş dünyada böyle liderlik denilen kavramın bir parça öne çıkmasına yol açtı, hani böyle güçlü liderlik. Bazıları hoşlanmıyor güçlü liderlikten falan ama, bu savaş onu gösterdi, bu benim kişisel kanaatim. Sizce neyi gösterdi, yani ders verdi Ukrayna dünyaya, ülkelere? Mesela savunma sanayiine yatırım mı yapılması gerekiyor, güçlü liderlik gerekiyor? Ne gerekiyor sizin için 3 madde, 5 madde saymamız gerekirse?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi güçlü liderlik ülkelerin kendi istikrarı için önemli. Şimdi biz Türkiye dünyada önemli bir aktör haline geldi diyoruz, bakıyoruz dışardan hiçbir eleştiri gelmiyor, içeriden eleştiri geliyor, yok diyor, olmadık diyor. Bir ülkenin potansiyelini ya da dünyada saygın bir ülke haline gelmesini benimsemek lazım, karşı çıkmamak lazım en azından. Ama tek başına bir ülkenin liderliği tüm sorunların çözümü için yeterli değildir. Ekonomik güç olmak lazım, birlik beraberlik olmak lazım. Ama dünyadaki ve bölgemizdeki sorunları çözmek için de uluslararası sistemin güçlü olması lazım. O yüzden BM ve tüm Avrupa Birliği dâhil örgütlerin reforma tabi tutulması lazım.
Diğer taraftan savunma sanayii elbette önemli, askeri olarak güçlü olmanız gerekiyor. Ve Türkiye savunma sanayii konusunda dünyada parmakla sayılan ülkelerden bir tanesi oldu. Kendi ihtiyacının yüzde 70’inden fazlasını üreten bir ülke oldu. Sonuçta savunma olarak da güçlü olmanız lazım, barış istersen, sulh istersen savaşa da, cenge de hazır olman lazım şairin söylediği gibi.
Ama liderlik sadece savaşa hazır olmakla, sadece savunma sanayiinde güçlü olmakla yetmez. Aynı zamanda müşfik olman lazım, insani olman lazım. Türkiye insani konularda da, insani yardımlarda da dünyanın tepesinde olan bir ülke. Bazıları diyor ki, efendim şimdi ekonomik sıkıntı çekiyoruz, niye bunları söylüyorsunuz, biz varken dışarıya niye yardım edelim diyorsunuz? Dünyanın her yerinde ekonomik sıkıntı var, enflasyon var, bunları küçümsemiyoruz, ciddiye alıyoruz, çözmek için çaba sarf ediyoruz. Ama bu sorunları çözmeyi beklersek insani politikalar konusunda dünyada lider pozisyonunuz pekişmez sizin. Yani burada bunların hepsini birlikte götürmeye çalışmak lazım.
AHMET HAKAN- Bu arada yarınki Hürriyet Gazetesi'nde biz arkadaşlarla bir manşet yaptık, başlık şu, yarın okunacak mutlaka da… “Dünya düzeninde 50’liler devrimi” diye bir manşet yaptık. Türkiye'nin de içinde bulunduğu 50’den fazla ülke Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki 5 daimi üyenin hegemonyasına karşı harekete geçti. Tamam, sınırlandırmıyor, tamam daraltmıyor, ama hiç değilse bir hesap vermelerini sağlayacak. Herhalde siz de yakından takip ediyorsunuz bu gelişmeyi. Ben bunun da önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Yani dünya 5’ten büyüktür denilip geçilmiyor artık, somutlaşıyor gibi görünüyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Slogan değil, bu adeta bir bayrak gibi oldu Sayın Cumhurbaşkanımızın dünya 5’ten büyüktür ya da daha adil bir dünya mümkündür mottaları. Fakat sadece bunu söyleyip sistemi eleştirmemek lazım, öneriler getirmek lazım, adım atmak lazım…
AHMET HAKAN- Bu da o mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu da onlardan bir tanesi.
Burada bizim için en büyük, yani bu sistemin değişmesinin önündeki engel, bazı ülkelerin, işte P5 üyesi olmayan ülkelerin, Japonya dâhil, Brezilya, Hindistan, bazı ülkeler var, Almanya… Bunlar diyor ki, biz de dâhil olalım diyor, düzen devam etsin. O sorunu çözmez. Onlara diyoruz ki, gelin beraber hareket edelim…
AHMET HAKAN- O zaman dünya 7’den büyüktür diyeceğiz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O zaman 9’dan büyüktür diyeceğiz 4 tane daha dahil olsa.
AHMET HAKAN- Sayın Bakan, vaktimiz doldu.
Çok çok teşekkür ediyorum, ben sordum siz cevapladınız, takdir kamuoyunun.
Ama içtenlikle cevapladığınız için bütün sorularımı çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben teşekkür ederim, sağ olun.
AHMET HAKAN- İyi akşamlar, hoşçakalın.
* Interpress deşifresidir.