SUNUCU- Günaydın. Antalya’dan Aspendos’tan, Roma tarihinin en görkemli
yapılarından birinden canlı yayındayız Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt
Çavuşoğlu’yla birlikte.
Efendim, NTV yayınına hoş geldiniz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hoş bulduk.
SUNUCU- Gerçekten çok görkemli, ihtişamlı ve etkileyici bir tarihi yapıda
yapıyoruz bu yayınımızı. Üstelik Antalya tabi bir turizm kenti, böyle
olunca burada da turistlerin bu yapıya ziyaretleri devam ediyor. Az önce
burada bir öğrenci grubu vardı, şimdi çeşitli ülkelerden turistler gelmeye
devam ediyorlar.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Los Angeles’tan bile gelen turistler
olmuş.
SUNUCU- Evet, biraz önce sohbetinize şahit olduk. O zaman isterseniz oradan
başlayalım, bu yapının da ruhunu biraz yansıtabilmek için.
Nasıl Antalya’da durum, özellikle turizm çerçevesinden girersek sohbete?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biz de burada bu tarihi Aspendos
Tiyatrosunda sizi ağırlamaktan, Antalya’da ağırlamaktan memnuniyet
duyuyoruz. Tüm Akdeniz’de en çok korunan Roma tiyatrosudur Aspendos,
Selçuklular özellikle korumuşlar. Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra Atatürk
gelip ziyaret etmiş ve burayı tekrar restore edin ve kullanın talimatı
vermiş. O günden bu yana bir taraftan farklı etkinlikler için kullanılıyor,
biliyorsunuz Aspendos Opera ve Bale Festivalinin 30. yılı bu sene. Diğer
taraftan da çok sayıda turist geliyor Aspendos’a ve Antalya’mıza.
Şöyle baktığımız zaman Antalya’mıza Türkiye gelen turist sayısı bakımından;
tabi geçen seneye göre, pandemiye göre çok ciddi artışlar var. Çünkü kaynak
çeşitliliği oldu, yani birçok farklı ülkelerden turist gelmeye başladı,
gelen ülkelerden daha fazla gelmeye başladı. Mesela geçen sene İngiltere
üçüncü sıraya yükseldi. Antalya’nın her bölgesine, eskiden Kaş’a
gidiyorlardı, şimdi her bölgesine. Gördünüz işte Amerika’dan da buraya
turist geliyor, geçen gün Tayvan’dan da bazı turistlerle sohbet etme imkânı
oldu, yine Körfez ülkelerinden de geliyor. Bu sene bu ayda bir sıkıntımız
var; biliyorsunuz 1 Mayıs Rusya Federasyonu ve eski Sovyetler Birliği
ülkelerinde, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde önemli bir bayram.
Bizde de biliyorsunuz emek bayramı. Geçen yıllarda buraya çok sayıda Rus
turist gelirdi, bu sene Rus turistleri göremiyoruz, az sayıda Rus turist
var. Onun da sebebi; muhalefetin sorumsuzca biz seçilirsek 14 Mayıs’ta
Rusya’ya karşı yaptırım uygulayacağız. Dolayısıyla buraya gelip de
uçaklarının kalkmama riski ve dolayısıyla ülkelerine geri dönmeme riskiyle,
Avrupa’da karşılaştılar bu sorunlarla, o sebepten dolayı ilk defa Mayıs
ayında normal geçen yıllarda gelen Rus turist sayısının çok altında Rus
turist var. Ama Almanya, Avrupa, diğer ülkelerden ve dünyanın her yerinden
gelen turist sayısında artış devam ediyor.
SUNUCU- Yani seçim sürecinin ve bu dönemdeki tartışmaların hem turizme, hem
dış politikaya yansımalarını da böylece görmüş olduk, ilk adımlardan biri
bu gibi görünüyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Maalesef sorumsuz açıklamalar sebep
oluyor. Her şeyden önce tarafsızlığı bozmanın Türkiye’ye ne faydası var?
Herkesin imrendiği, Türkiye’yi çok saygın bir konuma getiren bu tarafsızlık
denge politikamızın bozulmasının bize hiçbir faydası yok. Dolayısıyla daha
öncesinde bile görüyorsunuz zararını görüyoruz.
SUNUCU- Bu sorular içerisinde dış politikaya yönelik muhalefetin
eleştirileri ve sizin buna yanıtlarınızı da alma fırsatı bulacağız, ama
hızla dış politika başlığındaki konulara geçelim.
Şimdi beklenen önemli başlıklardan biri Suriye, Suriye’yle normalleşme
süreci. Dörtlü toplantılar marjında yeni bir sistem oturtuldu ve böyle
devam ediyor. Seçimden önce dışişleri bakanları seviyesinde dörtlü toplantı
olacak mı, buradan başlayalım?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Pek muhtemel. Daha önce hazırlık
toplantıları yapıldı, zaten bir yol haritası çerçevesinde yapılıyor tüm
görüşmeler. İstihbarat ve savunma bakanları toplantısı, teknik düzeyde
toplantılar, özellikle sahada güvenliğin artırılması, terörle mücadele gibi
konular detaylı bir şekilde ele alınıyor bu konularda iş birliği. Diğer
taraftan dışişleri bakan yardımcıları toplantısı da yapıldı. Şimdi
Ruslardan tarih önerileri geldi, herhalde 10’unda, 10 Mayıs’ta böyle bir
toplantı gerçekleşecek. Şu anda İran Cumhurbaşkanı Reisi bir Afrika turuna
çıkacakmış, dolayısıyla İran’dan kimin katılacağı tam netleşmedi. Bakan
izin alıp mı gelecek ya da başka bir arkadaş mı gelecek o netleşmedi, ama
öyle görülüyor ki 10’unda bu toplantıyı gerçekleştireceğiz.
SUNUCU- Adres yine Moskova.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Moskova, Moskova’da planlanıyor.
SUNUCU- Daha önceki toplantılardan sonra Şam Yönetiminden gelen, ısrarla
gelen bu normalleşme süreci adını koymuyoruz biz bu sürece, çünkü bizim
istediğimiz önce Türk askerinin bu topraklardan çekilmesi açıklamaları var.
Bu açıklamalar, bu süreci nasıl etkiler, baştan bir baraj koymuş olmuyorlar
mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Rejim sadece toplantılardan sonra değil
öncesi de söylüyor, yine farklı vesilelerle söylüyorlar, açıklamalarını
bunu görüyoruz, ama biz bunun gerçekçi olmadığını söylüyoruz. Her şeyden
önce, bu Suriye rejimiyle angajman konusunu da bir normalleşme olarak
değerlendirmek de doğru değil. Bu bir angajmandır, bu bir diyalogdur, neler
yapabileceğimizi konuşuyoruz, nasıl iş birliği yapabileceğimizi
konuşuyoruz. Sonuçta burada birlikte…
SUNUCU- Ben şunu vereyim, belki kullanırsınız.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu sene bahar mevsiminde Antalya’mız
hafif rüzgârlı, son 3 senedir bu aylarda hava sıcaklığı normal mevsimin
altında. Geçen sene Mart ayında biliyorsunuz Antalya Diplomasi Forumu’nu
gerçekleştirmiştik, bayağı 10 derecenin altındaydı gündüz, soğuk bir
Mart’tı, bu sene de fena değil. Geçen gün dağlara da kar yağdı, yağsın,
daha iyi, yağmur da yağsın, bereket.
Sonuçta bu diyalogun, iş birliğinin önemi ortada. Burada bir önkoşulla bu
toplantılara, müzakerelere, görüşmelere devam edilmesinin mümkün olmadığını
söyledik. Daha doğrusu bu önkoşulla bir yere varılamayacağını söyledik biz,
rejime de söyledik, Suriye’ye de, İran’a da aynı şeyi söyledik. Burada
nedir amacımız; birincisi kalıcı bir istikrar ve barış. Kalıcı bir istikrar
ve barışın bugün önündeki engel Türkiye değil ki, Suriye içinde çok mesele
var. Özellikle de BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde, 2254 no’lu
karardan bahsediyorum, bir yol haritası üzerine müzakereler başlamıştı.
Ülkeyi seçime götürecek, tıkandı gitti. Önce bunu bir canlandırmak lazım,
sonuç odaklı hale getirmek lazım, yani buralardan sonuç almak lazım. Oturup
konuşup, işte Astana’da da bir araya geliyoruz, bazen esir takası, bazen
başka konular, Anayasa Komisyonu kuruldu, 8 turda hiçbir şey olmadı. Bir
gün iyi başlıyor, başlangıçta olumlu açıklamalar, ertesi gün, 2 gün sonra,
özel temsilci toplantıyı kapatmak durumunda kalıyor. Buradan bir netice
almak lazım, ikincisi terörle mücadele, terör örgütleri, işte DAEŞ, aynı
şekilde YPG-PKK, bunlar Suriye’yi bölmek istiyor, buna karşı birlikte
mücadele etmemiz lazım. Bizim Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğüne
desteğimizi Suriye rejimi de biliyor, muhalefet de biliyor, herkes biliyor.
Bizim Suriye topraklarında gözümüz yok. Diğer taraftan, Suriyeli
göçmenlerin gönüllü bir şekilde Suriye’ye dönmesi, yani güvenli bir şekilde
dönmesi de önem arz ediyor rejimin kontrol ettiği yerler başta olmak üzere
ve insani yardımların da kesintisiz bir şekilde devam etmesi lazım. Bu
anlamda rejimle bu formatta ikili-dörtlü diyalog önem arz ediyor, ama aynı
zamanda uluslararası toplumla da iş birliği gerekir özellikle Suriyelilerin
geri dönmesi ve insani yardımlar konusunda.
SUNUCU- Bu şartlar altında askerin çekilmesi, gündeme gelecek başlıklardan
biri değil, zaten o aşamada değiliz diyorsunuz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok, hayır, yani bu bir yol haritası
neticesinde atılacak en son adımlardan birisi olur ancak. Buralar istikrara
kavuşmadan nasıl olacak, şimdi rejimin buraları ele geçirme ya da yönetme
kabiliyeti şu anda var mı, maalesef yok, çünkü çok parçalı bir Suriye’yi
görüyoruz. Bu boşluğu kim dolduracak, terör örgütü dolduracak. Dolayısıyla
o daha önce bizim engellediğimiz terör koridoru oluşturma sözü var. Bizim
muhalefet de diyor ki, adına Millet İttifakı dedikleri, milletin
değerlerinden uzak, diyor ki biz buralardan çekileceğiz, çekildiğimiz an
buralara teröristler gelecek, terör örgütleri, zaten HDP’ye verdikleri
galiba sözlerden bir tanesi bu, öyle görüyoruz açıklamalardan. Bu
görüşmelerle ilgili detaylı bilgi alamadığımız için, ama iki taraftan
verilen sözler ve taahhütlere baktığımız zaman açıklamaya, böyle. Buranın
tekrar bir terör koridoru olması riski var, dolayısıyla bizim buradan
çekilmemiz demek, rejimin buraya tam hâkimiyet sağlayacağı anlamına gelmez.
Diğer taraftan burada ılımlı muhalefetle de bir diyalog angajmanı olmadan
bunun mümkün olmayacağını da bilmeleri gerekiyor, çok ciddi çatışmalar
olur, burası kan gölüne döner tekrar. Bizim terör örgütlerinin buraya
gelmesine müsaade etmemiz mümkün değil, ayrıca bu belirsizlik ortamında
Türkiye sınırlarına çok sayıda göçmen gelir, yani bu da kaçınılmaz.
Dolayısıyla bu çok riskli bir şey, muhalefetin sözleri de riskli, rejimin
bu, buradan Türkiye önce çekilsin sonra görüşelim yaklaşımı gerçekçi bir
yaklaşım değil.
SUNUCU- Şimdi yeni göçmen riski bir tarafta kapıda dururken eğer Türk
askeri çekilirse, bir taraftan da Türkiye’nin içindeki sığınmacılar artık
siyasetin de bir malzemesi konusu haline geldi bu başlık, Yerel Seçimde de
gördük, bu seçimde de görüyoruz. Millet İttifakı liderleri, özellikle
cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, bu 2 yıl içinde sığınmacıları Türkiye’den
kendi istekleriyle göndereceğini söylüyor. Sizin de böyle bir planınız var
mı sığınmacılarla ilgili?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben de onu anlatmaya çalışıyorum, şimdi
bu angajmanın Suriye yönetimiyle girdiğimiz bu diyalog ve angajmanın zaten
hedeflerinden bir tanesi bu, bu insanların güvenli bir şekilde Suriye’ye
döndürülmesi. Biz 550 bin Suriyeliyi güvenli bölgelere döndürdük, onlar
orada huzur içinde yaşıyorlar, hatta rejimin kontrol ettiği yerlerden
birçok insan oralarda herhangi bir hizmet olmadığı için ya da ciddi
sıkıntıları olduğu için bu güvenli bölgelere akın ediyorlar. Sonuçta
güvenli bölgenin dışından gelen Suriyelileri de evlerine, şehirlerine
döndürmemiz lazım, bunun için de rejimi bir kere bir af ilan etti, ama can
güvenliği konusunda teminat vermesi lazım. Bunun çok iyi şekilde BM ve
ilgili uluslararası kuruluşlar tarafından gözetlenmesi, denetlenmesi lazım.
Dönen insanlara yine her türlü hizmetin, temel hizmetlerin verilmesi lazım.
Bunu şu anda rejim yapabilecek durumda mı, hayır. Ülkenin içinde bulunduğu
şartlardan dolayı yapamıyor, yani bunun birçok boyutu var. İşte bunları
istifle, kamyonlara-tırlara gönder, aç kapıyı geri at, ne olursa olsun
anlayışıyla olmaz bunlar, yani böyle bir geri gönderme olmaz. İnsana
yakışır bir şekilde, karşı tarafla da diyalog ve iş birliği şeklinde,
uluslararası toplumun da desteğini alacak bir yöntemle bunların geri
dönmesi gerekiyor, bizim de zaten şu anda yaptığımız o. Yani muhalefet şu
anda bizim yaptığımız ve yapmakta olduğumuz şeyleri taahhüt edebilir, ama
sizin söylediğiniz bir nokta var, seçim öncesi tabii siyasi partilerin bunu
özellikle popülizm içinde gündeme getirmesi ve farklı yöntemler
uygulayacağız demesi de doğru bir yaklaşım değil.
SUNUCU- Bir başka konu, son dönemde dikkatle takip ettiğimiz Sudan’da
yaşanan iç çatışmalar. Tahliyeler tamamlandı, sadece Türk vatandaşları
değil diğer ülkelerden yardım isteyenlerin de ülkeden çıkışı sağlandı.
Şimdi orada merak edilen iki nokta var, bir, bizim orada hala faaliyet
veren bir hastanemiz ve o hastanedeki personelin durumu, iki, büyükelçilik.
Bunlarla ilgili yeni bir planlama var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkürler.
Biraz önce rüzgârdan dolayı uçuşan belgemizdi aslında, Sudan’la ilgili
bilgileri içeriyordu, hemen oradan size son rakamları vereyim. Biz bugüne
kadar Sudan’dan 2 bin 61 kişiyi tahliye ettik, bunlardan bin 763’ü kendi
vatandaşımız, 298’i 22 farklı ülkenin vatandaşı. Mısır üzerinden 48
mühendisimizi tahliye ettik, Sudi Arabistan üzerinden yine 59
vatandaşımızı, yani Port Sudan’dan gemiyle karşı tarafa gönderdik Cidde’den
uçaklarla Türk Hava Yolları’yla getirdik. Yine Port Sudan’dan askeri
uçaklarımızı da gönderdik biliyorsunuz, 394 vatandaşımızı getirdik. Yine
Hartum’dan da 82 vatandaşımızı hani o bir kurşun alma şeyi vardı, uçağımız
sonra hasar tespiti yapıldı, oradan Mısır’a uçtu, Mısır’dan daha kapsamlı
bir bakımla ülkemize döndü. Diğer bir uçağımız da 82 vatandaşımızı –iki
uçak inmişti oraya- alarak döndü. Şu anda biz bu tahliyeleri tamamladık,
dönmek isteyen her vatandaşımızı. Tabii birçok vatandaşımız orada özellikle
Hartum’da kalmak istediklerini veya ülkenin başka bölgelerinde kalmak
istediklerini söylediler. Nyala’da Sağlık Bakanlığımız işlettiği bir
hastanemiz var, bu arada tabii sağlık personellerimiz var, doktor, diğer
personelimiz. Bunlar da tabii ciddi bir böyle şey oldu, paniklediler
ister-istemez, bu kadar şiddetli bir çatışmanın olduğu yerde
paniklememeleri mümkün değil. Şimdi bir nöbet değişimi üzerinde Sağlık
Bakanlığı’yla çalışıyoruz ve bir ekibi gönderip diğer bir ekibi Türkiye’ye
oradaki ekibi getirmeyi düşünüyoruz. O bölgede yine bazı vatandaşlarımız
var, gelmek isteyen vatandaşlarımızı da bu şekilde buraya getireceğiz, ama…
SUNUCU- Bunun takvimi belli mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunun takvimi şu anda belli değil,
Sağlık Bakanlığımızla görüşüyoruz, yine Milli Savunma Bakanlığımızla da
görüşüyoruz, askeri bir uçakla buraya yeni sağlık personelini göndereceğiz.
Ama tabii şu anda sahadaki şartları da çok iyi takip ediyoruz, yani sahada
çatışmalar devam ederken tahliye yapmak mümkün değildi, daha doğrusu çok
riskliydi, çünkü çok sayıda insan da serseri kurşunlarla vefat etti,
yaralandı, bizim vatandaşlarımızdan da 1-2 tane yaralanan da oldu. Bizim
büyükelçiliğimizin camına kurşun isabet etti, yine büyükelçiliğimizin
gittiği konvoyda bir aracımıza yine kurşun isabet etti, ama bunların hepsi
bizim misyonlarımıza ya da araçlarımıza yönelik saldırılar değildi, sokak
çatışması bu. Özellikle bizim büyükelçiliğimiz olduğu bölgede çok ciddi
çatışmalar var, dolayısıyla şu andaki yönetim, geçici hükümeti bize Port
Sudan’a geçici olarak büyükelçiliğimizin taşınmasında fayda var dediler,
çünkü ateşkese uyulmuyor, bu önümüzdeki süreçte çatışmaların daha da
artacağı anlamına geliyor. Vatandaşlarımız hiç panik yapmasınlar, biz
dönmek isteyen her bir vatandaşımızı ülkemize getirmek için bugüne kadar
olduğu gibi, Afganistan’da olduğu gibi, pandemi döneminde olduğu gibi, yine
Ukrayna’da olduğu gibi, Sudan’da olduğu gibi getiririz. Dolayısıyla hizmet
vermeye devam edeceğiz, şimdi bunu bir değerlendiriyoruz, Sayın
Cumhurbaşkanımıza da arz ettik, ilgili kurumlarımızla, istihbaratımızla da
değerlendiriyoruz.
Port Sudan üzerinden de zaten havaalanı işlemeyeceğine göre artık bundan
sonra zaten tahliyelerimiz olursa Port Sudan üzerinden vatandaşlarımızı
getirmeyi de planlıyoruz. Orası daha güvenli, çatışmaların olmadığı bir
bölge. Sonuçta bu ateşkesi nasıl tesis edebiliriz, çatışmaları nasıl
durdurabiliriz. Cumhurbaşkanımız hem El-Burhan’la, hem de Hemedti’yle
görüştü, ben de Hemedti’yle görüştüm. Dışişleri Bakanı Ali kardeşimle de
görüştük. Daha önce geçiş hükümetini oluşturan anlaşmanın imzalanmasında
Etiyopya’nın çok büyük rolü vardı, Abiy Ahmed’in, Başbakan, hatta Nobel
ödülü aldı biliyorsunuz. Sonuçta Etiyopya’nın şimdi bize bir teklifi oldu
Cumhurbaşkanımızın da bu temaslarından sonra, Sudan’da her kesimin size
saygısı var, Türkiye’ye saygısı var, çünkü Türkiye taraf tutmuyor, Türkiye,
kardeş Sudan halkının huzurunu ve refahını arzu ediyor. Başka ülkeler gibi
Sudan’ın iç işlerine karışma anlayışımız yok bizim, bazı ülkeler gibi
diyelim. Şimdi Bakan Yardımcımız Burak Akçapar Bey, Addis Ababa’da,
Etiyopya’da, onların da daveti üzerine. Hem Afrika Birliği’yle, hem de
Etiyopya tarafıyla görüşüyorlar. Ayrıca, Sudan tarafıyla da temastalar
birlikte. Yani burada Afrika Birliği ve Etiyopya’yla birlikte Sudan’da bir
kalıcı ateşkes için çaba sarf ediyoruz. İleri günlerde daha üst düzey
temaslar da olacaktır, telefon görüşmelerimizin dışında yüz yüze görüşmeler
de olacaktır.
SUNUCU- Büyükelçiliğin taşınması kararı henüz verildi mi bu karar?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sudan tarafı böyle bir öneride bulundu,
çünkü bizim büyükelçiliğin, büyükelçiliklerin olduğu bölgede her iki
tarafta mevcut ciddi çatışmalar var. Port Sudan’da bir yer temin
edeceklerini söylediler, biz yani kararı verdik aslında, böyle bir risk
alamayız, çünkü çatışmalar daha da tırmanırsa buradan çıkmak da zor
olabilir. Geçici olarak Port Sudan’a taşımayı düşünüyoruz. Ukrayna
savaşının biliyorsunuz ilk birkaç haftasından sonra şiddetlenince, yine
misyonlarımızı hemen sınıra doğru kaydırmıştık, daha sonra özellikle
Kiev’deki kuşatma sona erince de tekrar büyükelçiliğimiz geri döndü. Ama
büyükelçiliğimizi kapatmıyoruz, arkadaşlarımız orada ve tüm
vatandaşlarımıza her türlü hizmet vermeye devam edecek.
SUNUCU- Yer değişikliği olacak sadece.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sadece yer değişikliği.
SUNUCU- Yer değişikliği olacak sadece.
Tahıl Koridoru Anlaşmasında durum merak ediliyor Sayın Bakan. 18 Mayıs’a az
bir süre kaldı, Rusya’nın tahıl ve gübre satışı için ödemelerde bir Türk
bankasının devreye girmesi önerisi gündeme gelmişti, bu konuda yeni bir
adım var mı? Bu hafta sonu savunma bakan yardımcıları düzeyinde yeni bir
toplantı olacağı bilgisi de geldi. Buradan bir sonuç çıkar mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Gayretler devam ediyor, buradan bir
sonuç çıkmasını arzu ediyoruz. Ama burada esas problem, şu anda Rusya’nın
60 günlük uzatmasının sebebi, Rusya’nın ihracatındaki sorunlar devam
ediyor, bunlar ciddi sorunlar. Burada samimi çaba var, Genel Sekreter çok
samimi bir şekilde çaba sarf ediyor, biz de kendisiyle çok yakın iş birliği
içinde çalışıyoruz ve destekliyoruz. Bizim de ilave çabalarımız var, Sayın
Cumhurbaşkanımız bu yoğun seçim döneminde bile bu konuda biliyorsunuz çaba
sarf ediyor.
Diğer taraftan, Rusya Tarım Bankası’nın SWIFT sistemin tekrar dahil
edilmesi gündemde, bununla ilgili de bazı görüşmeler devam ediyor. BM Genel
Sekreterinin açıklamasını da herhalde izlemişsinizdir. Ayrıca, bu banka
SWIFT sistemine dahil edilse bile bu banka üzerinden Batılı şirketlerin
çalışma konusunda çok hevesli olmadığını da görüyoruz, bunu İngiltere,
Amerika da söylüyor, Genel Sekreter de söylüyor. O nedenle Genel Sekreter
bir Türk bankasıyla çalışalım teklifinde bulundu, Sayın Cumhurbaşkanımıza
da arz ettik. Bizim bankalarımızla yönelik herhangi bir tehdit
oluşmayacaksa, oluşmayacağına dair bir garanti verilirse, biz destek
olabileceğimizi söyledik. Sonra Bankalar Birliği Başkanı Ziraat Bankası
Genel Müdürümüzü aradık ve daha sonra Bankalar Birliği Ziraat Bankası’ndan
bir uzman arkadaşın bilgilerini verdiler ve Genel Sekreterlikle onları
temas geçirdik, şu anda o teknik detayları görüşüyorlar. Yani bir taraftan
Rus Tarım Bankası’nın SWIFT sistemine dahil edilmesi, bir taraftan da eğer
şartlar olursa bir Türk bankası üzerinden, belki Ziraat Bankası üzerinden
böyle bir katkı sağlanması konuşuluyor.
Elbette bu sorun karmaşık bir sorun. Bir taraftan da biliyorsunuz Rusların
Odesa Limanı üzerinden amonyak ihracatı vardı, bu boru hattının tekrar
açılması da gündemde. Başka konuları da bu işin içine katmaya çalışıyorlar
müzakerenin, biz onları ayrı tutmaları gerektiği yönünde her iki tarafı da
ikna ediyoruz Gerek Genel Sekreter, gerekse Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ve
Zelenski’yle görüşmelerinde bunları gündeme getiriyor. Şu anda tam bir
garanti yok, ama ciddi bir çalışma var, netice alabileceğimizi umut
ediyorum ben.
SUNUCU- Şimdi hem dış politikayla, hem seçimle çok bağlantılı bir başlığa
geçelim, Avrupa Birliği’yle ilişkiler.
Şimdi son dönemde Avrupa Birliği’yle ilişkiler bir vize sorunu başlığında
geldi, oraya tıkandı gibi görünüyor karşılıklı olarak. Kaldı ki bu da yine
bir muhalefet vaadine dönüştü, bir aday vaadine dönüştü daha doğrusu
Kılıçdaroğlu tarafından, 3 ay içinde vizesiz Avrupa Birliği vaadi.
Şimdi öncelikle bu Türk vatandaşlarına vizeyle ilgili çıkarılan engeller
konusundaki girişimlerden somut bir sonuç alabildik mi?
İkincisi, bu 3 ay içinde vizesiz Avrupa vaadi ne kadar gerçekçi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi niye vize ön planda? Vatandaşa da
sorduğunuz zaman, niye Avrupa Birliği’ne üye olmak istiyoruz diye sorulduğu
zaman da büyük bölümü vize serbestisinden dolayı diyor. Oysa Avrupa
Birliği’yle ilişkilerimizde bir tıkanma var. Sadece 16 fasıl açıldı, daha
20 fasıl var, bir tanesi geçici olarak kapatıldı, eğitim faslı. 8 tane
fasıl AB Komisyonu tarafından bloke edildi, 6 tane fasıl Rum Kesimi
tarafından bloke edildi, bunların bazıları aynı fasıllar, dolayısıyla
yıllardır süren bir tıkanıklık var. Ve bu göç mutabakatı ya da ortak
deklarasyonunda birçok vaatler vardı, fasılların açılması dahil, açılmadı.
Vize serbestisi de yine bu vaatlerden bir tanesiydi, daha doğrusu vaat
değil taahhüttü, yani Avrupa Birliği’nin taahhüdüydü. Gümrük Birliği
Anlaşmasının modernizasyonu Avrupa Birliği’nin bir taahhüdüydü. Avrupa
Birliği bugüne kadar sözünde durmadı.
Şimdi vize serbestisine dönecek olursak, 66 kriteri yerine getirmişiz, 72
kriterden 66’sını, geriye kaldı 6. Aslında baktığımız zaman bir tanesi Geri
Kabul Anlaşması, bu yürürlükteydi, vize serbestisini bilinçli olarak
geciktirdikleri için, bizimle konuşmaya, geri kalan kriterleri müzakere
etmeye yanaşmadıkları için, bizi oyalamaya kalktıkları için biz Geri Kabul
Anlaşmasını uygulamasını askıya aldık, dolayısıyla bu olabilecek bir şey.
İnterpol’le iş birliği konusunda sona doğru geldik, bir de adli iş birliği
var. Burada Rum Kesimi’yle tanımadığımız için doğrudan değil Avrupa Birliği
üzerinden olabileceğini söylüyoruz.
Diğer taraftan, siyasetin saydamlığı, işte GRECO tavsiyeleri var Avrupa
Konseyi’nin, şeffaflık, ondan sonra diğer Siyasi Partiler Kanunu gibi
önemli bir madde var, bunun için de kapsamlı bir Siyasi Partiler Kanunu
gerektiriyor.
Diğer bir konu ise, kişisel verilerin paylaşılmasıyla ilgili konu, burada
Avrupa Birliği’yle henüz bir mutabakata varmış değiliz.
Ama en önemli konu, Terörle Mücadele Kanunundaki değişiklik talepleri,
burada da henüz Avrupa Birliği’yle mutabakata varmış değiliz. Burada tabi
İçişleri Bakanlığımızla bizim Adalet Bakanlığımızın bu olası değişiklikler
konusunda da bunun Meclisten geçirilmesi, daha sonra nasıl yorumlanması da
tabi önemli özellikle yargı bakımından. Ama burada Avrupa Birliği’yle bir
mutabakata varamadık, Avrupa Birliği bunları müzakere etmeye yanaşmıyor
uzun zamandır, 4-5 senedir. Bu kriterler azaldıkça onlar da geri çekilmeye
başladılar, burada da samimi olmadıklarını görüyoruz.
Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu sonuçta Türkiye’nin tek taraflı bir tasarrufu
olmayacağı için nasıl bir vaatte bulunabiliyor? Bana göre boş bir söz, sana
söz gibi boş bir sözdür bu. Sonuçta burada Avrupa Birliği’nin karar vermesi
lazım. Avrupa Birliği’nin son 7-8 aydır Türk vatandaşlarına vize verme
konusunda çıkarttığı zorluklar da ortada, dolayısıyla bunu kasıtlı
yaptığını da biliyoruz. Burada Avrupa Birliği Kılıçdaroğlu’na bir söz
verdiyse, siz gelirseniz işte vize serbestisini 6 kriteri de
gerçekleştirmeden temin edeceğiz diye söz verdilerse onu bilemem. O zaten
bizim her zaman söylediğimiz, yani kasıtlı bir şekilde vize problemi
çıkarıyorlar diyoruz ya, onu teyit eder. Söz vermedilerse nasıl garanti
verecek? Yani sonuçta bunu bence siyaset üstü bir mesele olarak düşünüp
Avrupa Birliği’nin bu konudaki siyasi engelleri bir kenara bırakıp teknik
olarak bizimle çalışmasını sağlamamız lazım. Samimi olması gerekiyor Avrupa
Birliği’nin bu konuda.
SUNUCU- Onun için de tabi seçim önemli bir aşama olacak, yurt dışında oy
verme işlemleri devam ediyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Seçim önemli bir aşama olacak derken,
yani biz kazanırsak o sorun devam edecek anlamında mı diyorsunuz, muhalefet
kazanırsa?..
SUNUCU- Yok, hayır, ben öyle bir şey söylemiyorum. Yani seçim sürecini
hepimiz izleyip göreceğiz manasında söylüyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi tabi şu bir gerçek: Seçim
sürecinde tabi bu tür adımlar atılmaz. Neden atılmaz? Ama sadece seçim
sürecinde değil, öncesinde özellikle engellediler. Seçim zamanında atılacak
her bir adım iktidara muhalefet destek gibi algılanır, ama bizim Avrupa
Birliği ve tüm uluslararası toplumla tüm müzakerelerimiz, görüşmelerimiz
her şey şeffaf.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun 300 milyar dolar getireceğim sözü de şeffaf değil.
Nereden, kim söz verdi? Faiz oranı kaç olacak? Onlar uygun kredi mi, hibe
mi? Böyle ekonomiyle ilgili ciddiyetsiz açıklamalardan sakınmak lazım,
varsa bir plan nasıl getireceğinizi, nasıl şimdi deprem için yurt dışından
alabileceğiniz krediler için Dünya Bankası, BM Kalkınma Programı, Avrupa
Birliği’yle Strateji Bütçe Başkanlığımızın bir rapor hazırlaması gibi ciddi
bir temel üzerinde olur. Ve tüm bu alınacak kredi ve hibelerle ilgili de
biliyorsunuz Hazine Bakanlığı’nda bir fon kuruldu, onun üzerinden şeffaf
bir şekilde depremzedeler için kullanacak. Böyle şeffaf ve ciddi olmak
lazım, öyle ciddiyetsiz açıklamalarla, popülizmle bu işler olmaz.
SUNUCU- Yurt dışında oy verme işlemleri devam ediyor, rekor da bir katılım
var, öyle geliyor haberler. Şimdi Marsilya’da Fransa’da oy kullanan Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarıyla PKK yandaşları arasında bir gerilim, hatta bir
saldırı şeklinde olduğu şeklinde haberleri var, başka ülkelerden de ufak
ufak gelmeye başladı. Bununla ilgili bir girişimde bulunuyor muyuz, nasıl
önlem alacağız?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabi tabi, bulunuyoruz, hem Fransızları
uyardık, hem de biz özel güvenlik şirketiyle çalışıyoruz, burada güvenlik
personel sayısını da artırdık.
PKK destekçileri Fransa’da var, olduğunu görüyoruz. O 1 Mayıs günü 1
Mayıs’ı bahane ederek orada gerginlik yarattılar, fakat gerekli tedbirleri
aldık, onlara da pabuç bırakmayız. Aynı şekilde tüm misyonlarımızı da
uyarıyoruz, içeride-dışarıda propaganda falan yapamaz hiç kimse. Müşahitler
olsun, sandık görevlileri olsun herkes Türkiye’nin kanunları çerçevesinde
orada hareket etmek zorunda. Ama Almanya’da da böyle ufak tefek bir iki
olay oldu orada de tedbirlerimizi aldık şu anda sakin bir şekilde seçim oy
kullanma devam ediyor. Vatandaşlarımızın müthiş bir ilgisi var. Yurt
dışındaki heyecan, yurt içinden de fazla, Çünkü Türkiye’nin bekasıyla
ilgili bir seçim olduğunu yurt dışındaki vatandaşlarımız çok daha iyi
görüyor. O nedenle ben birkaç yurt dışında özellikle Avusturya’ya gittiğim
zaman Viyana’ya oradaki heyecanı da gördüm herkes sabırsızlıkla sandıkları
bekliyordu. Ve oradan inşallah çok ciddi bir destek Cumhurbaşkanımıza ve
Cumhur İttifakına ciddi bir destek gelecek diye düşünüyorum.
SUNUCU- 9 Mayıs’a kadar devam edecek oy verme işlemleri ben de biraz
hızlanmak istiyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Gördüm heyecanınızı.
SUNUCU- Evet, şimdi taraftan normalleşme süreci yürütülen ülkelerden bir
tanesi de Ermenistan. Fakat Ermenistan’da Osmanlı döneminde siyasileri ve
hatta Azerbaycanlılara düzenlenen suikastlere de ithafen bir anıt yapıldı
NEMESİS adı verilen bir anıt. Dışişleri Bakanlığı buna tepki gösterdi. Bu
süreci nasıl etkileyecek Ermenistan’la atılan adımları. Biraz da yavaşlama
var galiba o adımlarda da.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biz Azerbaycan’la beraber Karabağ savaşı
bittikten sonra samimi bir şekilde Ermenistan’la ilişkilerimizi
normalleştirmek istedik. Azerbaycan’da barış anlaşması teklifinde bulundu
bu bir samimiyettir, bir somut adımdır. Fakat Ermenistan tabi 30 yıl işgal
ettiği toprakları kendi topraklarıymış gibi kabullenmiş demek ki bir gün
geri alınacağını unutmuş. Şimdi geri alınınca böyle rahatsız yani
hazmedemedi bunu. Oysa başkalarının topraklarında saltanat böyle uzun
sürmez kusura bakmasınlar. Azerbaycan kendi topraklarını geri aldı. Sürekli
böyle Dağlık Karabağ’a silah sızdırıyorlar, aynı şekilde gerginlik
yaratıyorlar. Tabi Azerbaycan’da buna karşı hem siyasi hem de askeri
adımlar atıyor biz her zaman Azerbaycan’ın yanındayız. Biz de
samimiyetimizi gösterdik, Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmesi
konusunda Azerbaycan’la da istişare ederek, koordine ederek bazı adımlar
attık, hava sahamızı açtık mesela, doğrudan uçuşlar başladı, kargo ticareti
başladı. Diğer sınırda işte bazı çalışmalar ileride sınırın açılma
ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için ortak veya ayrı ayrı çalışmalarımız
var. Şimdi biz bu ilişkileri yani diyalogu başlatırken ne Ermenistan bize
sözde soykırımı kabul et dedi, ne de biz yani bundan vazgeçerseniz ancak
olur demedik. Çünkü iki tarafın da pozisyonu belli, biz açık şeffaf bir
şekilde komisyon bile kuralım diyoruz. İnşallah bir gün Ermenistan buna da
yanaşır, çünkü bilim insanları tarihi incelemesi lazım. Neyse toparlayacak
olursak, ama bu diktikleri anıt yani bizim diplomatlarımızı şehit eden
terör örgütlerini, teröristleri ve 1920’lerde Azerbaycanlı kardeşlerimizi
ve bizim vatandaşlarımızı şehit eden terör örgütlerini yüceltmek için sözde
yaptılar. Dolayısıyla, güvenlik kurumlarından sonra en çok şehit vermiş bir
kurumun Dışişleri Bakanlığının başında Bakan olarak benim bunu kabul etmem
mümkün değil. Burada da Ermenistan yok efendim belediye yaptı, yok efendim
ondan sonra bizim yetkimiz yok gibi açıklamalarını da samimi de bulmuyorum,
doğru da bulmuyorum. Dolayısıyla iyi niyetli olmadıklarını da
gösteriyorlar. Bu iyi niyet karşısında tabi ben elim kolum bağlı kalacak
değil, Ermenistan uçaklarını bizim üzerimizden birçok yere uçmaya
başlamışlardı hava sahamızı da kapattık. Eğer bunu devam ettirirlerse başka
tedbirler de alırız kusura bakmasınlar.
SUNUCU- Bu yeni bir karar değil Ermenistan uçaklarına hava sahasının
kapatılması.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabi tabi hava sahamızı kapattık.
Doğrudan uçuşlar var bizim Pegasus uçuyor sanırım şu anda bir hava yolu
şirketimiz onlardan da var, ama bizim hava sahamız üzerinden Avrupa’ya
uçuyorlar, diğer yerlere uçuyorlar. Bir tek Ermenistan Meclis Başkanı bu
KEİPA toplantısı için Türkiye’ye gelecek ona izin verdik, çünkü bu
uluslararası bir toplantı o bir istisnadır. Ama onun dışında VIP uçuşlar
dahil uçuşlara da izin vermeyeceğiz. Eğer devam ettirirlerse bunu
kaldırmazlarsa bu sefer ilave tedbirler de alacağız, bizim bunu kabul
etmemiz mümkün değil. İyi niyetli olmadıklarını da net bir şekilde görmüş
olduk hiç kimse kusura bakmasın. Bizim yetkimizde değil diye de bizi
kandırmaya kalkmasınlar.
SUNUCU- Şimdi sizinle bu röportajı yaparken Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu’yla birlikte elbette Antalya milletvekili adayı Mevlüt
Çavuşoğlu’yla da konuşuyoruz. Siz Türkiye Cumhuriyetinin en uzun Dışişleri
Bakanlığı yapan ikinci ismisiniz şu tarih itibariyle söylüyorum, sonra
milletvekili seçildiğinizde seçim sonuçlarına göre ne olur onu tabi
göreceğiz. Tüm bu sürece baktığımız zaman insani, girişimci ve dengeli bir
dış politika yürüttüğünüzü hatta proaktif bir dış politika yürüttüğünüzü
söylediniz yıllar boyunca, ama bir taraftan da tarafsızlığını koruyamayan,
sorunların direkt olarak bir parçası haline gelin ya da bu normalleşme
süreçleriyle ilgili de geri adım atan bir dış politika yürütmekle muhalefet
tarafından eleştirildiniz. Şimdi bu çerçeveden baktığınızda Türk dış
politikasına yönelik bu eleştirilere ne diyorsunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi tarafsızlığını koruyamayan derken
Ukrayna savaşında dünyanın gözünde ne tarafsız ülke kim? Türkiye. Bu
tarafsızlığı bozacağız diyen kim? Muhalefet yani Millet İttifakı. Rusya’ya
karşı yaptırımları başlatacağız diye sorumsuz açıklama yapan kim? Onlar.
Batı’ya işte biz sizin yanınızdayız diye göstereceğiz ve sizden iyi bir
aferin alacağız diyen kim? Bunlar. Şimdi muhalefetin şöyle bir sorunu var
bütçe görüşmelerinde de bunu söyledik: Biz dış politika adımlarımıza karşı
olabilirler, ama bunlar Türkiye’ye ve Türkiye’nin çıkarlarına karşılar, o
yüzden Suriye’den çekileceğiz diyorlar, o yüzden Libya’da ne işimiz var
diyorlar. Irak’tan çekileceğiz diyorlar, yani terörle mücadeleden
vazgeçeceğiz diyorlar açıkçası. Bunlar Türkiye’nin diğer menfaatlerine de
karşılar, yani bize karşı olun, ama Türkiye’ye karşı olmayın diyoruz,
maalesef Türkiye’ye karşı. Diğer taraftan, ne yapsak onlara göre yanlış.
Oysa Türk dış politikasıyla ilgili anketler yapıyoruz, halkımızın geneli
anlamda memnun kaldığı alanların başında dış politika geliyor. Elbette
başka konular da var, ama özellikle muhalefet partilerine oy veren
seçmenlerin önemli bir kısmı dış politikayı başarılı buluyor dolayısıyla,
bunlar kendi tabanlarıyla da çelişiyor sırf eleştirmek için. Ayrıca
muhalefette ciddi bir tutarsızlık var. Neden tutarsızlık var? Şimdi bu
ülkelerle normalleşme adımlarını attığımız ülkelerle ilişkiler kopukken
niye kopuk, niye normalleşmiyorsunuz? Biz gelince normalleşeceğiz
diyorlardı doğru mu? Şimdi biz normalleşiyoruz, adım atıyoruz bu sefer geri
adım attınız diyor. O zaman niye söylemiyorsun yarın bir gün
normalleşirseniz bu geri adım olur diye. Yani ilişkiler soğukken
eleştiriyor, ilişkileri normalleştirince gene eleştiriyor bu
tutarsızlıktır, ikiyüzlülüktür, çifte standarttır.
Bizim attığımız adımlar bugün bu bölgede ihtiyaç olan adımlar. Bazı
ülkelerle ilişkileri biz bozmadık ki, onlardan kaynaklanan bazı adımlar.
Ama Mısır’la ilişkileri biz kestik doğruya doğru. Kesmeli miydik, kesmemeli
miydik bu konuda bizim kendi tabanımızın da görüşlerinde farklılıklar var.
Belki kesmeseydik ülkeye daha fazla katkı sağlayabilirdik. Bu özeleştiriyi
de bazen biz kendimiz de yapıyoruz. Ya şu anda da diyaloğun faydasını
görüyoruz, ama şu anda etrafımızda yaşanan sorunlara baktığımız zaman
çatışmaların, krizlerin yüzde 60’ı bizim etrafımızda.
Küresel sistemde de ciddi sorunları olduğu bir ortamda her zamankinden
fazla iş birliğine ihtiyaç var. Böyle bir ortamda niye ilişkilerinizi
normalleştirdiniz geri adım atıyorsunuz diye muhalefetin eleştirisi
samimiyetsiz.
SUNUCU- Mısır’la ilişkiler konusunda bu söylediğiniz de altı çizilecek
noktalardan biri oldu yani kesmeden de başka bir yöntemle o süreci
yürütebiliriz mi diyorsunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi atılan her adımdan çıkarılacak
elbette dersler var. Şimdi Suriye’yle ilgili angajmana giriyoruz tüm dünya
kesti Suriye’yle ilişkileri o ayrı bir konu, Amerika’da kesti, tüm İslam
ülkeleri de kesit, Arap Liginden de çıkardılar, İslam İşbirliği
Teşkilatından da askıya aldık üyeliklerini yani herkes kesti. Ama bizim
yanı başımızda olan gelişmelerde yani şöyle olsaydı, böyle olsaydı herkesin
diyeceği bir şey var açıkça yalnız. Ama şimdi bu angajmana ihtiyaç var
geldiğimiz noktada, çünkü 11 yıldır sorun çözülmedi.
SUNUCU- Anladım. Çok teşekkürler hem bilgiler, değerlendirmeler ve yorumlar
için. Size Antalya’daki çalışmalarda da kolaylıklar diliyoruz sağ olun.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkürler.
SUNUCU- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Antalya’dan Aspendos Tarihi
Tiyatrosunda sorularımızı yanıtladı.
İyi günler.
* Interpress deşifresidir.